5 Ocak 2022 Çarşamba

Ebû Mı’lâk isminde bir sahâbî vardı. Bu zât, başkaları ile ortaklık kurarak ticâret yapardı. Dürüst ve takvâ sâhibi bir kimseydi. Bir defâsında yine yola çıkmıştı. Karşısına çıkan silahlı bir hırsız:


“–Neyin varsa çıkar, seni öldüreceğim.” dedi. Ebû Mı’lâk:
“–Maksadın mal almaksa al!” dedi. Hırsız:
“–Ben sâdece senin canını istiyorum.” dedi. Ebû Mı’lâk:
“–Öyleyse bana müsâade et de biraz namaz kılayım.” dedi. Hırsız:
“–İstediğin kadar kıl!” dedi. Ebû Mı’lâk namazını kıldıktan sonra şöyle duâ etti:
“Ey gönüllerin sevgilisi! Ey yüce Arş’ın sâhibi! Ey her istediğini yapan Allâh’ım! Ulaşılmayan izzetin, kavuşulmayan saltanatın ve Arş’ını kaplayan nûrun hürmetine beni şu (hırsızın) şerrinden korumanı istiyorum! Ey imdâda koşan Allâh’ım, yetiş imdâdıma!”
Ebû Mı’lâk, bu duâyı üç defâ tekrarladı. Duâsını bitirir bitirmez, elindeki kargıyı kulakları hizâsında tutan bir süvârî peydâ oldu ve hırsızı öldürdü.
Allâh’ın lûtfuyla kurtulan sahâbî, o süvârîye:
“–Sen kimsin? Allâh seni vasıta kılarak bana yardım etti!” diye sordu.
Süvârî:
“–Ben dördüncü kat semâ ehlindenim. İlk duânı yapınca semâ kapılarının çatırdadığını işittim. İkinci defa duâ edince, gök ehlinin gürültüsünü işittim. Üçüncü defa duâ edince, «Zorda kalan biri duâ ediyor!» denildi. Bunu duyunca Allah’tan, hırsızı öldürmeye beni memur kılmasını istedim. Allah Teâlâ da arzumu kabûl etti ve geldim. Şunu bil ki, abdest alıp dört rekât namaz kılan ve bu duâyı yapan kimsenin, zorda olsun veya olmasın duâsı kabûl edilir.” dedi. (İbn-i Hacer, el-İsâbe, IV, 182)


Karabasan hakkında bilgi verir misiniz; böyle bir şey var mı, nasıl korunuruz?



  Karabasan hakkında bilgi verir misiniz; böyle bir şey var mı, nasıl korunuruz?





Bu olaya karabasan veya kıllı yaratık deniliyor. Bu olayın aslı vardır. Ancak tehlikeli bir tarafı yoktur. Bazı cinlerin manyetik yönü ağır basan bazı insanlara değişik şekillerde görünmesidir. Cinler bünyesi hassas ve manyetik özellik taşıyanlar ile irtibat kurabilirler. Aynı yerde sadece bir kişi fark eder diğerleri anlayamayabilir. Demek ki manyetik bir durumunuz söz konusu. Tehlikeli bir durum yoktur.




Buna benzer konular için yapacağımız tavsiyeler şunlardır:




1. Abdest alıp iki rekat namaz kılıp abdestli yatmak.




2. 33 defa sübhanellah, 33 defa elhamdülillah ve 34 defa Allahü ekber diyerek uyumak.




3. Yedi defa Ayet el-Kürsi'yi okuyup sağa, sola, arkaya, öne, alta ve üste üfleyip yedincisini üflemeden uyumak.




4. Fatiha, Nas, Felak, İhlas surelerini okumak.




Korku gibi şeylerden korunmak için dua etmek ve âyet ile hadis gibi şeyleri yazıp taşımak dinen caizdir. Abdullah bin Ömer Peygamberden (sav) şöyle rivayet etmiştir:




"Sizden biriniz uykuda korkarsa şöyle desin: 'Allah'ın gazab ve azabından ve kullarının şerrinden, şeytanların vesvesesinden ve yanıma gelmelerinden eksikliği olmayan Allah'ın sözlerine sığınırım.' O zaman, hiçbir şey ona zarar vermez."




Abdullah bin Amr onları temyiz çağına gelen çocuklarına öğretir, temyiz çağına gelmeyen çocukları için yazıp onların boynuna asardı. (Tirmizi, Daavat, 94)




Ancak bunları istismar edip sanat haline getiren ve saf kadınlarla teşriki mesai edip onlarla haşr ve neşir olmak kesinlikle haramdır.




Ayet el-Kürsi, Felak, Nas, Fatiha gibi sureleri veya ayetleri okuduğu zaman Peygamberimizin (sav) sağına, soluna, önüne, arkasına, ellerine ve hasta olan herhangi bir kimseye üflediği hadis kitaplarımızda yazılıdır. Bunun sebebi insanın maddi hastalıklardan korunmak için maddi tedbirler aldığı gibi, manevi ve zararlı şeylerden korunmak için de böyle tedbirler alması içindir. Bizi yaratan Allah, Peygamberimiz (asm) vasıtasıyla nasıl korunacağımızın yollarından birisini göstermiştir.




Bu konuyu izah eden hadislerden birini açıklamasıyla beraber takdim ediyoruz:




Hz.Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor:




"Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam) yatağına girdiği zaman, ellerine üfleyip Muavvizateyn'i (Felak ve Nas sureleri) ve Kulhüvallahu ahad'i okur, ellerini yüzüne ve vücuduna sürer ve bunu üç kere tekrar ederdi. Hastalandığı zaman aynı şeyi kendisine yapmamı emrederdi." [Buharî, Fedâilu'l-Kur'ân 14, Tıbb 39, Da'avât 12; Müslim, Selâm 50, (2192); Muvattâ, Ayn 15, (2942); Tirmizî, Da'avât 21, (3399); Ebu Dâvud, Tıbb 19, (3902)]




AÇIKLAMA:




1. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in Kur'ân-ı Kerim'i hastalığı sırasında şifa için okuduğu, mevsuk rivayetlerde gelmiştir. Esasen Kur'ân'ın mü'minler için maddi ve manevî şifa olduğu âyet-i kerimede belirtilmiştir:




"Kur'ân'dan, iman edenlere rahmet ve şifâ olan şeyler indiriyoruz, O, zâlimlerin ise sadece kaybını artırır." (İsra, 17/82). 




"Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt ve kalplerde olana bir şifa, mü'minlere doğru yolu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir." (Yunus, 10/57)




2. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in kendi vücuduna icra ettiği "nefes"in mahiyeti hakkında bilgi vermek için, İbnu Hacer, rivayetin farklı vecihlerini kaydeder. Buna göre, önce ellerini cemeder, sonra ellerine üfler, sonra okur ve okuma sırasında eline üflerdi. İbnu Hacer, bu üflemenin tükrüksüz veya hafif tükrüklü olabileceğini belirtir. Bu maksadla Felak, Nâs ve İhlas sûreleri okunmuştur.




Meshetme işi, bereket düşüncesiyle yapılmıştır. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) ellerini önce başına, yüzüne sürer, ondan sonra elinin yetişebildiği yerlere kadar bütün vücuduna sürerdi. Hz. Aişe (ra) der ki:




"Resûlullah, kendini götüren hastalığa yakalanınca, ben okuyup üzerine üflüyordum. Kendi elleriyle de vücudunu meshediyordum. Çünkü onun elleri bereket yönüyle benim elimden çok üstün idi."




Bir başka rivayette Hz. Aişe (ra) meshedip, şifa için dua ederken kendine gelen Resûlullah'ın: "Artık hayır, (şifa değil), Allah'tan Refîk-i A'la'yı istiyorum." dediği belirtilir.




3. Bazı rivayetler, Kur'ân'dan okuyup nefes ederek tedaviyi Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in ailesi efradına da uyguladığını tasrih eder. Sahabe vetâbiin de aynı tedavi usulüne başvurmuştur. Ulema bunun cevazında ittifak etmiştir.




4. Nefes'i "tükrüksüz hafif üfürük" diye tarifeden Nevevî, rukyede bunun müstehab olduğunu, ulemanın cevazında icma ettiğini belirtir. Hz.Aişe (ra)'ye Hz. Peygamber (aleyhissalâtuvesselam)'in rukyede yer verdiği nefesten sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Onun nefesi, kuru üzüm yiyenin üfürüğü gibi idi, kesinlikle tükrük yoktu.'' Kasıtsız olarak nefesle birlikte çıkacak olan rutubetin tükrük sayılmayacağı belirtilmiştir.




Yukarıdaki ifadelerden de anlaşıldığı gibi, muska taşımak caizdir. Ancak duaları bilen bir insanın bunları okuması daha doğru olur. Ayrıca dua okumanın tekniği yoktur; herkes okuyabilir. Ayet el-Kürsi okurken sağımıza ve solumuza üflemek sünnettir. Ancak bunun belli bir şekli ve sırası yoktur.

MELEKLERİN SEVABINI YAZMAYA GÜCÜNÜN YETMEDİĞİ DUA Allah-ü Teâlâ’ya hamd ve şükür çok önemli bir tesbihtir.Aşağıdaki tesbih günahların affına vesile olacak çok önemli bir tesbihtir.Her gün okuyabildiğimiz kadar okuyalım.


(Bu duayı eden Mü’min için; Melekler, ALLAH’u Teâlâ’ya C.C. “Ey Rabbimiz! Senin kulun öyle bir şey söyledi ki, onu nasıl yazacağımızı bilemiyoruz” derler. ALLAH’u Teâlâ C.C. buyurur ki “O sözü, kulumun dediği gibi yazın. Tâ ki Bana kavuştuğunda, onunla kendisini Ben mükafatlandırayım.”)
(Hadis-i Şerifle bildirilmiştir ,İbni Mâce, İbni Ömer’den rivâyet)
Cebrail AS Efendimiz’e SAV, Ebu Zer RA’ın ettiği bu dua hakkında dedi ki;
“Melekler bile onun bu duasına şaşırmışlardır. Senin ümmetinden kim bu duayı yaparsa, günahları denizin köpüklerinden ve yeryüzünün topraklarının sayısından fazla da olsa, mutlaka bütün günahları af edilir.
“Senin ümmetinden her kim bu dua kalbinde bulunarak sana kavuşursa mutlaka Cennetler ona aşık olur. Sağındaki ve solundaki Melekler ona “Ey ALLAH’ın velisi (dostu) ! İstediğin kapıdan gir. diye nida ederler”
(Hadis’i Şerif, Hakimi, Tirmizi, Hz Ali’den RA rivayet)
“Ey ALLAH’ım ! Ben Senden daimi bir iman, huşu eden (ALLAH’ın Azametine karşı eğilen) bir kalp, fayda veren bir ilim, doğru bir yâkin (şüphesiz bir inanç), dosdoğru bir din (İSLÂM şeriati ve sünneti seniyye üzere ibadet), bütün belalardan afiyet, o afiyetin tamamlanmasını ve o afiyete karşı yapılması gereken şükrü yerine getirmeyi ve insanlara muhtaç olmamayı isterim.”
“Allahü ekber, Elhamdülillahi hamden kesiran, tayyiben, mübareken fihi.”
(Allah büyüktür, çok temiz ve mübarek hamdler Allah’adır!) dedi. Resulullah (s.a.v) namazı bitirince:
En güzel dualardan biri de Allah Teâlâya hamd etmektir. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde, Allah’a yapılan hamdin en faziletlilerinden birini şöyle haber verir: “Allah’ın kullarından bir kul:
«Yâ Rabbî! Zâtının (yüzünün) celâline, kudret ve hâkimiyetinin azametine lâyık şekilde sana hamd olsun!» dedi. Bu hamd, kulun amelini yazmakla vazifeli iki meleği âciz bıraktı. Onlar bu hamdin sevâbını nasıl yazacaklarını bilemediler. Semâya çıktılar ve:
«Ey Rabbimiz! Senin kulun öyle bir söz söyledi ki, sevâbını nasıl yazacağımızı bilemiyoruz» dediler. Allah Teâlâ Hazretleri -kulunun ne söylediğini en iyi şekilde bildiği hâlde-: «Benim kulum ne söyledi?» diye sordu.
Melekler şöyle cevap verdi: «–Ey Rabbimiz! O kul şu şekilde hamd etti: “Yâ Rabbî! Yüzünün (zâtının) celâline, kudret ve hâkimiyetinin azametine lâyık şekilde sana hamd olsun!”»
Bunun üzerine Allah Teâlâ o iki meleğe: «Kulum bana kavuşup da ben onu söylediği söze (hamde) karşılık mükâfatlandırıncaya kadar, siz o sözü kulumun söylediği gibi yazınız!» buyurdu.” (İbn-i Mâce, Edeb, 55; Beyhakî, Şuab, VI, 225/4077

Bu Bitki Cinleri Defediyor

 Bir miktar Mahlep buhurdanlık veya yakma usulü ile veya bir tavada kavurarak tütsü olarak kullanabilir

Mahlebi tütsü olarak yakmak;
Bu tütsü bir kaç defa iki düşman arasında yakılırsa dumanı vesilesiyle düşmanlar barışır aralarında dostluk oluşur.
Sihir yapılmış bir kişi için bu tütsü yakılırsa sihri iptal eder.
[Hekim Mustafa El-Gürani]

Habis Ruh ve Nazar İçin Yapılacaklar

Evvela en mühim zırhımız tabiki Kur’an-ı Kerim’dir. Daha sonra ise şüphesiz cevşen gelir. Günde 7

ayetel kürsiyi her yöne üfleyerek okumamız, 7 defa inşirah okumamız da kuvvetli bir zırhtır.
Cuma namazının farzından sonra hiçbir şey konuşmadan 7 ihlas 7 felak 7 nas okumak hadisin
ifadesi ile mal ve evlatların korunmasına vesiledir. Saffat suresinin ilk 10 ayetini okumak bir diğer
mühim zırhtır.
Geceleri ise Saffat suresinin tamamını evimizde duyulacak kadar bir sesle DİNLEMEK habis ruhları
kovmada çok tesirlidir. Bunu mümkünse en az 7 gece arka arkaya yapmakta fayda var.
Elma sirkesinin kokusu habis ruhların def ‘inde çok tesirlidir. Gusul alırken son tastaki suyun içine
az miktarda elma sirkesi katıp baştan aşağıya döktükten sonra durulanmadan çıkmakta ya da
yerleri silerken temizlik suyuna bir miktar damlatmakta fayda var.
Üzerlik otu tohumunu bir tavada kuru kuru ısıtırsanız bir süre sonra hafif yanar ve duman çıkar. Bu
duman şerli ruhların kabusudur ve bu dumanı evin içinde gezdirmekte fayda var. Bunu haftada 2-3
kez yapabilirsiniz. Gezdirirken ihlas felak nas okumak iyi olur.
İmkanı olanlara özellikle kafa hacamatını tavsiye ederim. Kafa derisi altındaki toksik kan cinler için
bir yaşam alanıdır ve burdan vesvese verirler. Ayrıca ağır metal içeren bu toksinler hafızayı da
zayıflatır. Mutlaka hacamat ile temizlenmeli.
Nazar Hased tedavisi için kişisel tecrübelerim
Elhamdulillah vessalatu vesselamu Ala Rasulu llah
Rad, İbrahim, Hicr surelerini okumak…
Portakal çiçeği suyu ve su karışımına yüksek sesle ezan okuyup vücudu bununla fısfıslamak
Soğuk su, sirke ve sidr karışımıyla yıkanmak
Doğaya çıkmak, güneş ve temiz havada bulu nmak
Doğal kaynak suları içmek ve onunla yıkanmak
Yağmur suyu içmek ve yıkanmak
Çörekotu yağı ile vücuda masaj y apmak
Tecrübe ettiğim bir uygulama…
Suya üçer defa aşağıdaki ayetle r okunacak:
Fatiha
Ayetelk ürsi
Nur 35 (Alla hu nurussemavati velard)
İhlas
Felak
Nas
3 bardak bu sudan için sonra arkanıza yaslanıp nur 35 “Allahu nurussemavati velard” ayetini
mümkünse tek nefeste okuyun. Sonra burnunuzdan nefes alarak göğsünüzü doldurun. Nefesi
ağzınızdan verin…
Bu şekilde ayeti te krar okuyup tekrar burundan nefes alıp ağızdan vererek birkaç kez daha yapın.
Gün içinde bu şekilde birkaç celse daha yapın (okunmuş su içip, ardından ayeti okuyup içine
çekme) gerçekten müthiş bir tesirinin olacağını göreceksiniz inşallah… Aynı zamanda başka
problemler içinde bu uygulamayı yapabilirsiniz.
Bizden cehalati gideren ve faydalı şeyleri öğrete n Allah’a hamdolsun…
Tabiata güneşe çıkın, temiz hava alın, ayakkabılarınızı çıkarıp toprakta yürüyün… Nehirlerden,
kuyulardan, kaynaklardan su için ve bu sularla yıkanın…
Ve Rabbimizin taze yarattığı yağmur suyundan için yağm ur ile yıkanın…
Sabah namazından sonra rahatça yaslanın ellerinizi göğsünüze koyup t ek nefeste 11 defa Allahu
ekber deyin ve yukarıdaki şekilde burnunuzdan nefes alarak göğsünüzü doldurun ağzınızda nefes
verip… aynı şekilde on dakika kadar yapın…
Ardından şuara suresi 80. Ayeti okumaya b aşlayın (we iza maridtu fehuve yeşfiiin,,,,Hastalandığım
zaman bana O şifa verir)…sonra Rasulullah sav’in öğrettiği duayı okuyun
inşaAllah güzel bir ferahlık hissedeceksiniz.
“Allahumme rabbennas ezhibil bes veşfi ent eşşafi la şifae illa şifauke şifaen la yugadiru sagame”
Allah en doğrusunu bilir
Ebu Hummam Raqi

Kul, hakkını helal edince daha çok mağfiret olunur. Affeden affa uğrar.

Haksızlığa uğrayan helal ettim dese aynı anda intikamını alır.

“Bende bir fazilet var ama fazileti verene aittir” demeli.
Sıkıntılar, manevî silahı elde etmek içindir. Sıkıntıya girmemiz manevî yönümüzün kuvvetlenmesi içindir. Bu nedenle zorlukları destek olarak da görebilirsiniz. Böylece eşkıya bile olsa karşımızda titrer.
Harama bakmak gözü kör eder, hafızayı yok eder.
Bize verilen latifelerin ambalajını açmadan gidiyoruz. Latifeler açılmalıdır.
Yalnız kalmayınız. Şeytan ve cin taifesi yalnızlara daha çok musallat olur.
Allah her insanı nice cihazlarla donatarak dünyaya gönderiyor. Fakat insanların büyük çoğunluğu bu cihazların kapağını bile açmadan ölüyor ve iade ediyorlar.
Fatiha’da Hayy sırrı var. Okunduğunda akım değişiyor.
İsm-i Azam dokuz tanedir: Allah, Rahman, Rahim, Fer d, Hayy, Kayyum, Hakem, Adl, Kuddüs.
Kabristandan meyve yemek, mezar taşı okumak vesvese verir.
Bismillah irrahmanirrahim ilahî bir şifredir. Allah “acz”, Rahman “fakr”, Rahim “şefkat”in anahtarıdır.
19 euzü besmele çekilirse kayıp bulunur.
Bir müşkülün halli için Münacat-ı Kur’an veya Cevşen okusan, salavat ve esma çeksen de olur.
Hasta olan hücre kâinatta yaratılan bitkiyle, madenle, mineralli sularla, hayvan organlarıyla tedavi edilebilir.
10-21 Mayıs arası bir yıldız doğar, insanların hastalıkları kalkar. Bu yıldız 10- 21 Aralık’ta batar. Her yıldızın neşrettiği bir şua var.
Dünyada sıklet, ağırlık teşkil eden maden demirdir.

Alaca Hastalığı ve Bel Ağrısı ve Cilt Hastalıkları İçin Formül Bir adet patlıcanı sapı ile birlikte doğrayalım. Bir tencereye atalım ve üzerine bir çay bardağı su dökelim ve kaynamaya başladığında 1 çay bardağı zeytinyağı ilave edelim.


Tekrar kaynamaya başlayınca 1 avuç ak günlük ilave edin.
Tekrar kaynamaya başlayınca bir tülbent yardımıyla süzün ve soğuduktan sonra cam kavanozda muhafaza edin. Bunu merhem gibi kullanın.
Ayrıca bu tertibi tüm cilt hastalıklarında ve dış bağsurda da kullanabilirsiniz.
Alaca hastalığı için; meyan kökü şerbetini haftada 3 gün 2 su bardağı sabah ve akşamları kullanmalı. Ayrıca akşamları Lavantanın tohumunu çay gibi demlemeli ve bal ile tatlandırıp içmelidir.