5 Ocak 2022 Çarşamba

AKiK: Beyan olunur meşhurdur. Akiki üzerinde taşıyan (tevazulu, alçak gönüllü) olur ve kibri gururu gider Bir miktarını kazıyıp dişlere sürseler ağız kokusunu giderir Dişlerin kanını keser ve beyazlatır. ANBER: Tabiatta ikinci derecede sıcaktır. Birinci derecede kurudur. ihtiyarlara faydalıdır. Ağır yelleri sürer, vücuttan atar, süddeleri, tikanıklıkları açar. Soğuk karın ağrısına, baş ve yüz ağrılarına buhur yani tütsüsü yapsalar faydalıdır. Nezleleri giderir ve veba bulaşıcı hastalık günlerinde tütsü etmek, içmek ve koklamak havanın ufunetini giderir.


Eğer anberin, șemmamesini, kokusunu felç olan, ağzı eğilen adam devamlı koklasa o hastalıklarından kurtulur ve çok kullanmak kana galeyan, coşmak kaynamak hali verebilir.
Bu durumu gidermek için, ekşi ayva yemek kanı normale döndürür.
İNCİ:
Tabiatı soğuktur. Kurudur. Hafegane Muadildir, Yani faydalıdır. Ferahta altına muadildir. Yani ferahlık vermede altın gibi kıymetlidir. Gamı ve kederi giderir.Vücut organlarına kuvvet verir. Kalp ağrısını giderir. Delilik ve vesvesesini giderir ve zehirleri def eder. Yok eder ve veya ağızda tutmak veya üzerinde götürmek taşımakla kalp zafiye gayet faydalıdır.
KEHRİBAR:
Vereme, hunaga, (boğazda meydana gelen bir hastalık), boğmaca, hafegan, kalp çarpintısı izdırapa (Dövülüp içilmeli)deprenmek, yerekan (sarılık) hastalığına gayet faydalıdır.
LACİVERT TAŞ:
Tabiatı sıcak ve yabisdir, kurudur sevdayı sürer çıkartır. Kana karışan yoğun ve baskın karışımları sürer kanı temiz yapar. Rengi güzel yapar. Gam ve kasveti giderir. Kalbe kuvvet verir ve sevdalılara(kara safralılara) faydalıdır. Kadınların hayızını, âdetini akıtır. Eğer siğillere sirke ile sürseler giderir yok eder.
MERCAN:
Tabiatı ikinci derecede soğuktur ve kurudur .Kabız edicidir. Kansızlığa faydalıdır. Kanı tutar yani keser ve özellikle rahatlık verir. Eğer dişe sürülürse cila ve parlaklık verir, kuvvet verir ve bazen cin tutanın ve nikris. ayak parmaklarında meydana gelen müzmin hastalığa tutulanin boynuna taksalar bu hastalıktan kurtulur.
MiSK:
Eğer mizacı sıcak olanlara taze halis miski koklatsalar burun kanını akıtır. Eskidikçe harareti az olur.
Sevdadan zayıf olmuş kalbe ziyade kuvvet verir. İnsanın bedenini güzel yapar.
İç ve dış organlara kuvvet verir. Özellikle Aza-i Reiseye, başa kuvvet verir. Eğer azıcık zaferanla buruna çekseler soğuktan olan baş ağrısını def eder, giderir.
Beyne kuvvet verir. Malihulyayı, yani gereksiz düşüncelere İhtiyarlara faydalıdır.Fikri güzel yapar ve felç hastalığı olanlara ve sekteye faydalıdır.
SEDEF:
Burnu kanayan kimseye sirke ile ezip burna koysalar kanı keser.
Fikri ve düşünceyi ve sekteye faydalıdır.
Bir kimsenin gözünde kıl bitse ve kili çekip yerine se ekseler bir daha bitmez.
Her parcasını delip bir miktar sedefi küçük çocuklar boynuna taksalar dişleri çabuk çıkar.
Bir kimseden kan gelse sapı dövüp vursalar sakin olur.
Kuluncu olan kimseye kalaylı çanaktan, kaptan su içirseler hoş iyi olur.
Bir evde sedefi yakıp tütsü etseler sinekler kırılıp yok olur.
Saf zeytinyağı ile karıştırıp bit düşen adama sürseler bitler kırılıp kalmaz.
Gül yağı ile karıştırılıp nasira sürseler hoş, iyi olur.
Billur parçasından bir kısmını ağrıyan yere koysalar iyi olur, hoş olur. Biiznillah Teâlâ.
Bir tatlı nesne ile karıştırılıp bir yere koysalar onu yiyen sinekler derhal kırılıp yok olur.
Zac, kara boya yağı, bunları uyuza, çıbana, nasıra ve burun kanına sürseler hoş, iyi olur.
Bir kadın doğuramasa denizköpügünden bir dirhem, 3 gram içse kolaylıkla doğurur.
Evin içinde zacı, siyah boyayı tütsü etseler o evden sinek ve fareler kaçar.
Uyuza sürseler şifa bulur.
Gözüne su inen kişi tavuğun döşündeki taşı taşısa iyi olur.
Zehir içen, bir dirhemini, 3 gramını ezip içerse kurtulur.
Eğer beyaz taşı bir kimse üzerinde tassa üzerinde taşırsa hoş olur.
Tavukgöğsünde taş olur. O taşı bir saralı, epilepsi hastası
Çocuğu düşen bir kadın değirmen taşından bir parçasını üzerinde taşısa karnındaki çocuk düşmez.
YAKUT:
Yakut bir taştır.
3 türlüdür; kırmızı, sarı, mavi. En iyisi nar tanesi gibi kırmızı, kırmızı olanıdır. Ona yakut-i rumman derler.
Yakut tüm taşlardan ağırdır. Yeseler kalbe kuvvet verir. Ve yürek oynamasını def eder, yok eder.
Eğer macun edip yeseler tüm zehirlerin zararını giderir. Ve kalbe ferahlık verir.
Hekim Aristo buyurur ki, yakutu yüzük halinde taşıyan ve boynuna asan, takan adama, taun, bulaşıcı çok mühim hastalık isabet etmez, dokunmaz. Ateşe yanmaz. Halkın gözüne heybetli görünür, yıldırım vurmaz ve suda boğulmaz. Parmağında yakut yüzük olanın suya battığı ve suda boğulduğu görülmemiştir. Ve Ehli Hintten Mervii der ki; bir adamın yanında yakut olsa başka zaman çekemediği yayı yanında yakut olduğu zaman çekmeye kadir olur.
Çok susamış bir adamın ağzına yakutu koysalar susuzluğu geçer ve rahat eder.
Kenzü’l Sıhhati’l Ebdaniye

İki tip insan hayatı adeta cehenneme çevirir: Birisi nankör/vefasızdır.

Bu yüzden iyiliğinize kötülükle karşılık verir, teşekkür, takdir, vefa, saygı, edep bilmez. Tek odağı egosudur, kibrinin ve kininin karanlığına kapılır. Sorumsuzdur, ‘hep bana’ der, sömürür, küçümser, alay eder, terk eder. Diğeri ise ahmaktır. İyilik zannıyla kötülük yapar. Önemliyi önemsiz ve önemsizi de önemli sanır, pireyi deve yapar, pire yüzünden yorganı yakar, basireti yoktur, cahildir, görgüsüzdür ve en kötüsü çevresine acı çektirdiğinin farkında değildir.

-İki tip insan da hayatı adeta cennete çevirir. Birisi şükreden/minnettar insandır. Öylesine edeplice ve gönülden teşekkür eder ki, ihtiyaçlarınızı bırakıp ona iyilik edesiniz gelir. Bir fincan kahveye kırk yıl hatır gösterir, yılların geride bıraktığı iyilik kırıntılarını unutmaz, sorumludur, takdir eder, saygı duyar, tevazu gösterir ve terk etmez. Diğeri akıllı/basiretli insandır. İyilikle kötülüğü hakkıyla ayırt edebilir, her şeye değerince kıymet verir, doğru yerde, doğru zamanda, doğru şekilde davranmayı ve söz söylemeyi bilir.
-Huzurlu hayat, ikinci tip insanlardan olmaya ve çevremizi de ikinci tip insanlarla örmeye bağlıdır. Allah bizi iyilerden eylesin ve iyilerle karşılaştırsın.

Çocuğu olmayan hanımlar için

 Çocuğu olmayan hanımlar için deva(1) Sığır ödünü ve iğde çiçeğini yumuşakça, birbirine katıp dar (fitil) edip bu devayı kadınlık organında götürürse taşısa ve bir miktarını da beraberinde taşırsa hamile kalır diye beyan olunmuştur.

Çocuğu olmayan bir kadın için deva
Bir miktar üzerlik tohumunu alıp; bir ibrik veya güğümü su ile doldurup ağzını sıvı bir çamur ile kapattıktan sonra sadece buhar çıkacak küçük bir delik (kalem sığacak genişlikte) güğüm içine üzerlik tohumunu dövüp ateş üzerinde kaynamasi beklenmelidir. Çocuğu olmayan kadının, bu güğüm üzerine yakmayacak bir ısıda oturarak, çıkan buharın kadınlık organında taşırsa hamile kalır. Şifası için hilesiz saf balı sabahları birer yemek kaşığı hamile olmak isteyen kadın yerse biiznillah maksadına ulaşır denilmiştir vesselam. Yani hamile kalır diye beyan edilmiştir.
HATUNLARDA KISIRLIK
Kısır hatunlar hamile olmazlar. Bunun çok nedenleri var dır. Bazen kocası tarafından olur. Mesela erkeğin menisinin bozukluğundan veya azlığından olur. Veya sarhoş olarak cinsel ilişkide bulunmaktan, kocanın küçüklüğünden, çok vasli olmasından veya çok cinsel birleşme yapmasından olur. Veya ekseri kadınların rahimlerinde soğuk, kötü bir mizacın mey dana gelmesinden ve bazen hatunun çok kuvvetli olmasından olur. Bazen de nefsin hareketinden. Mesela ziyade gam ve kasavet çoktur.
Devalar: Eğer bu kısırlık hanımın bürudetinden (soğukluğundan) ise kızdırıcı şeyler ile rahmi kızdırsınlar. Eğer sıcaktan ise soğuk şeyler ile deva yapsınlar. Eğer kadının çok şişman ve kuvvetli oluşundan ise zayıflatıcı şeyler versinler. Ve eğer tıkanıklık var ise açıcı şeyler versinler. Hulasa hamile olmayı engelleyen şeylere devalar terkipler yapıp sonra kadının hamile olmasına yardımcı olan şeyler kullansınlar.
Mesela: Kalye miski cimadan evvel sürsünler ve buhur tütsü yapsınlar. Ve kurumuş tilki hayasını, yumurtalarını dövüp ere (erkeğe) vermek ve tavşanın kurumuş rahminden dövüp hatuna vermek bilhassa hamile olmaya sebeptir. Ve yine yaban fesleğenini dövüp bal ile karıştırıp aşağıdan götürmek hamile olmaya yardımcıdır.
Yazar diyor ki, “Bu aşağıdaki tedavi yöntemi bizim tecrübelerimizdendir. Rahme yardımcıdır. Ve hem rahmin rutubetini giderir ve mizacını islah eyler.”
Tedavi şekli budur: Bir ayvayı alıp kül içinde pişirip sonra papatya yağı ve şeb boy (Türkçe mısır benefşesi derler Renklisi gece kokar sarısı ve beyazı gündüz kokar) yağını 10 dirhem (30 gram) kadar alıp evvela bir tava içinde ayvayıbu yağ ile pişirsinler. Sonra içine 10 tane karanfil ve iki çekirdek sünbül hindi (sünbüşü rümi),zaferan,anber ve kalye misk, her birinden birer çekirdek alıp ve bunlarun hepsini karıştırıp aşağıdan götürme hamile olmaya gayet faydalır
Kenzü’l Sıhhati’l Ebdaniye

Kur'an-ı Kerim ışıkları her köşeye saçılıp yayılan bir güneştir İmâmi Gazali Hz.

Kadın hastalıklarından rahim ağrısına devalar şöyledir:

Baldırı kara (persi yavşan) bitkisini kaynatıp suyuna otursalar rahim ağrısını giderir.

Tarçın yemek rahim ağrısını giderir.
Ak süsen (beyaz susam) bunun benzeri bir deva yoktur. Rahimde ne kadar zahmet ve rahatsızlık varsa fayda eder.
Kullanılışı:
Gül yağıyla lavman yapmak yani bağırsağın içine şırınga etseler rahim ağrısını giderir.
Acı badem yağı rahim ağrısına fayda eder ve vücudun tüm organlarına kuvvet verir.
Turak (dere) otunu pişirip rahmi ağrıyan hanım suya girip otursa ağrısını def edip giderir.
Hanımlarda adet düzensizliği olursa normale döndürür:
Bir miktar üzerlik tohumunu su ile yutmak adet düzensizliğini giderir ve rahatlatır.
Eğir (kasık) otu hayız yolunu açar.
Bir kadından gerek adet gerek doğum sonucu veya başka bir nedenle çok kan gitmiş olsa hiç dermanı bulunma aşağıdaki devayı kullansınlar:
Bir tutam kereviz yine bir tutam maydanoz bunları bir çömleğe koyup kaynattıktan sonra süzüp dışarıya koyup açık bir havada gece yıldıza karşı konulmalıdır yani yıldızın ışığıyla temas ettirilip sonra birer fincan içilmesi gerekir.
Not: Kitabın yazarı diyor ki; bir kadının hiç kesilme den yedi yıldır devamlı kanı gidermiş. Yukarıdaki devayı kullanıp şifa bulduğunu zikreder.
Kenzü’l Sıhhati’l Ebdaniye

Damar tıkanıklığı, tansiyon ve taşları eritip döken deva terkibi şöyledir:

20 tane taze limonu mikser de çekerek suyunu çıkarıp, bu suyun içine 40 diş soyulmuş sarımsağın üzerlerine yumrukla hafifçe vurarak çatlatıp limon suyunun içerisine koyup

20-25 gün bekletip güneş görmeyen bir ortamda saklayıp kapağını açmadan bir sağa bir sola sallayıp sonra sabahları aç karnına yarım çay bardağı içilirse çok büyük faydası görülür.

MIKNATIS: Karşısına iğne koysalar kendisine doğru çeker. Eğer bir kimse zehir içmiş olsa mıknatısı süt ile ezip içilirse şifa bulur. Hamile bir kadın doğuramasa mıknatısı sağ ayağın başparmağına bağlasalar kolay doğurur. Bir kişinin boynuna bir miktar mıknatıs bağlasalar zekâsı kuvvetli olup ve hiçbir şeyi unutmaz. İçinden kan giden kişinin makatına vurulsa iyi olur.

 MIKNATIS:

Karşısına iğne koysalar kendisine doğru çeker.
Eğer bir kimse zehir içmiş olsa mıknatısı süt ile ezip içilirse şifa bulur.
Hamile bir kadın doğuramasa mıknatısı sağ ayağın başparmağına bağlasalar kolay doğurur.
Bir kişinin boynuna bir miktar mıknatıs bağlasalar zekâsı kuvvetli olup ve hiçbir şeyi unutmaz.
İçinden kan giden kişinin makatına vurulsa iyi olur.
Yanmış yere koysalar iyi olur.
Evin içine saçsalar pire olmaz.
Bir kişiyi kendine ram etmek isteyen kimse iki dirhem, 6 gram mıknatısı tarttıktan sonra parçalayıp yani ikiye bölüp bir yemekle yedirip, yarıdan fazlasını kendisiyle beraber taşırsa o kişi biran kendisinden ayrılmaz.
Her kim ki cinliler mazarratından korksa bir miktar beraberinde taşırsa emin olup korkularından kurtulur.
Hamile bir kadın karnındaki çocuğunun düşmesinden korkarsa bir dirhemden fazlasını yani 4 gram mıknatısı başında götürürse cocuğu düşmez. Fakat doğum tarihi geldiğinde başından kaldırmalı.
Bir kadın doğurmayayım derse bir miktarını başında taşırsa hamile kalmaz.
Bir adamın vücuduna demir batsa çıkmasa battığı yere biraz mıknatıs bağlasalar bir gece dursa o demiri çekip çıkarır.
Kasık yeli, bevasira, hemoroide ve dalağa bal ile yakı şeklinde vursalar şifa bulur.
Bir kimsenin ekâbir yani makam sahiplerinden bir hizmeti yahut bir haceti olsa bir miktar mıknatısı suya bırakıp o su ile elini yüzünü yıkayıp, hem de yiyip içerek o kişinin huzuruna girse Biiznillah Teâlâ haceti yerine gelir.
Bir kimsenin halk içinde sevgi saygı hürmeti olmasa ve hem rahat bulamasa mali hülyası çok olsa mıknatıstan bir yüzük yaptırıp üzerinde taşırsa bu haller def olup gider.
Kenzü’l Sıhhati’l Ebdaniye