5 Ocak 2022 Çarşamba

İbrahim Düsûki Hazretleri’nın (ra) sırlı duası

İbrahim Düsûki Hazretleri bu dua hakkında ” Bu duayı oku hiçbir şeyden korkma” buyurmuştur.

“Bismil ilâhil hâlıkıl ekber.Ve hüve hırzün mâniun mimmâ ehâfü minhü ve ahzer.Lâ kudrati li mahlûkın men kudratil hâlık.Yücimühü bi licâmi kudratih.İhmiy hamisen ve kânellahü kaviyyen azizü.Hâ mim ayn sin kâf hımâyetünâ.Kêf hê Yâ ayn sâd kifâtünâ.Fe se yekfikemüllâhü ve hüves semiul alim.Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil aziym.”
Güçsüzlükten,korkulardan,hastalıklardan,düşmanların şerlerinden korunmak,cinlerin ve büyücülerin şerlerinden halas olmak için okunması tavsiye edilir.
Kaynka: Esmaül Hüsna sırları(Arif pamuk)

Savaşta düşmanın silahının zarar vermemesi için ” Le kad Caeküm “ Kurtubi Tefsirinde Efendimizin(s.a.v)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmekte.


“Her hangi bir kimse Tevbe süresinin son iki ayetini her gün okursa o gün içerisinde ölüm olayından kurtulur.”
Müellif merhum diyor ki;
“Ey kardeşler! Ey Asker evlatlar! bu âyetleri öğrenip gerektiğinde çokca okumaya devam ediniz.”Özellikle savaş sırasında,düşman silahlarının size zarar vermemesi için bu âyetleri okuyarak Allah Teâlâ’nın koruması altına giriniz.”
Okunacak Âyetler:
لَقَدْ جَاءكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ
“Lekad câekum resûlun min enfusikum azîz(azîzun), aleyhi mâ anittum harîsun aleykum bil mu’minîne raûfun rahîm(rahîmun).”
kaynak: Arif pamuk (Asmmaül Hüsna sırları ve şifaları ansiklepodisi)

Dört büyük imamdan Ahmed b. Hanbel hazretlerine ait, kıyamet gününün dehşetinden necat bulmak için okunacak bir dua


دُعَاءٌ لِأَحْمَدَ بْنِ حَنْبَلٍ لِلنَّجَاةِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ. سُبْحَانَ الْأَبَدِيِّ الْأَبَدِ. سُبْحَانَ الْوَاحِدِ الْأَحَدِ. سُبْحَانَ الْفَرْدِ الصَّمَدِ. سُبْحَانَ مَنْ لَمْ يَتَّخِذْ صَاحِبَةً وَلَا وَلَداً. سُبْحَانَ مَنْ رَفَعَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ. سُبْحَانَ مَنْ بَسَطَ الْأَرْضَ عَلَى مَاءٍ جَمَدٍ. سُبْحَانَ مَنْ خَلَقَ الْخَلْقَ وَأَحْصَاهُمْ عَدَداً. سُبْحَانَ مَنْ قَسَّمَ الْأَرْزَاقَ بَيْنَ عِبَادِهِ، وَمِنْ فَضْلِهِ لَا يَنْسَى مِنْهُمْ أَحَداً.
***
Dört büyük imamdan Ahmed b. Hanbel hazretlerine ait, kıyamet gününün dehşetinden necat bulmak için okunacak bir dua
Bismillahirrahmanirrahîm
Ebed Sultanı, Vâhid ü Ehad, Ferd ü Samed olan.. gökleri direksiz ayakta tutan.. arzı donmuş bir su üzerinde durduran.. türlü türlü varlıklar yaratan ve onları sayıp döken.. rızıklarını taksim eden ve fazl u kereminden hiçbirisini mahrum bırakmayan Rabbim, bir arkadaş yahut bir evlat edinmekten de, daha başka bütün eksikliklerden de münezzeh ve müberradır.

Zindandan, Hapisten, Esirlikten Kurtulmak için bir Dua - Musa el-Kâzım (ra)

 


Ebû Mı’lâk isminde bir sahâbî vardı. Bu zât, başkaları ile ortaklık kurarak ticâret yapardı. Dürüst ve takvâ sâhibi bir kimseydi. Bir defâsında yine yola çıkmıştı. Karşısına çıkan silahlı bir hırsız:


“–Neyin varsa çıkar, seni öldüreceğim.” dedi. Ebû Mı’lâk:
“–Maksadın mal almaksa al!” dedi. Hırsız:
“–Ben sâdece senin canını istiyorum.” dedi. Ebû Mı’lâk:
“–Öyleyse bana müsâade et de biraz namaz kılayım.” dedi. Hırsız:
“–İstediğin kadar kıl!” dedi. Ebû Mı’lâk namazını kıldıktan sonra şöyle duâ etti:
“Ey gönüllerin sevgilisi! Ey yüce Arş’ın sâhibi! Ey her istediğini yapan Allâh’ım! Ulaşılmayan izzetin, kavuşulmayan saltanatın ve Arş’ını kaplayan nûrun hürmetine beni şu (hırsızın) şerrinden korumanı istiyorum! Ey imdâda koşan Allâh’ım, yetiş imdâdıma!”
Ebû Mı’lâk, bu duâyı üç defâ tekrarladı. Duâsını bitirir bitirmez, elindeki kargıyı kulakları hizâsında tutan bir süvârî peydâ oldu ve hırsızı öldürdü.
Allâh’ın lûtfuyla kurtulan sahâbî, o süvârîye:
“–Sen kimsin? Allâh seni vasıta kılarak bana yardım etti!” diye sordu.
Süvârî:
“–Ben dördüncü kat semâ ehlindenim. İlk duânı yapınca semâ kapılarının çatırdadığını işittim. İkinci defa duâ edince, gök ehlinin gürültüsünü işittim. Üçüncü defa duâ edince, «Zorda kalan biri duâ ediyor!» denildi. Bunu duyunca Allah’tan, hırsızı öldürmeye beni memur kılmasını istedim. Allah Teâlâ da arzumu kabûl etti ve geldim. Şunu bil ki, abdest alıp dört rekât namaz kılan ve bu duâyı yapan kimsenin, zorda olsun veya olmasın duâsı kabûl edilir.” dedi. (İbn-i Hacer, el-İsâbe, IV, 182)


Karabasan hakkında bilgi verir misiniz; böyle bir şey var mı, nasıl korunuruz?



  Karabasan hakkında bilgi verir misiniz; böyle bir şey var mı, nasıl korunuruz?





Bu olaya karabasan veya kıllı yaratık deniliyor. Bu olayın aslı vardır. Ancak tehlikeli bir tarafı yoktur. Bazı cinlerin manyetik yönü ağır basan bazı insanlara değişik şekillerde görünmesidir. Cinler bünyesi hassas ve manyetik özellik taşıyanlar ile irtibat kurabilirler. Aynı yerde sadece bir kişi fark eder diğerleri anlayamayabilir. Demek ki manyetik bir durumunuz söz konusu. Tehlikeli bir durum yoktur.




Buna benzer konular için yapacağımız tavsiyeler şunlardır:




1. Abdest alıp iki rekat namaz kılıp abdestli yatmak.




2. 33 defa sübhanellah, 33 defa elhamdülillah ve 34 defa Allahü ekber diyerek uyumak.




3. Yedi defa Ayet el-Kürsi'yi okuyup sağa, sola, arkaya, öne, alta ve üste üfleyip yedincisini üflemeden uyumak.




4. Fatiha, Nas, Felak, İhlas surelerini okumak.




Korku gibi şeylerden korunmak için dua etmek ve âyet ile hadis gibi şeyleri yazıp taşımak dinen caizdir. Abdullah bin Ömer Peygamberden (sav) şöyle rivayet etmiştir:




"Sizden biriniz uykuda korkarsa şöyle desin: 'Allah'ın gazab ve azabından ve kullarının şerrinden, şeytanların vesvesesinden ve yanıma gelmelerinden eksikliği olmayan Allah'ın sözlerine sığınırım.' O zaman, hiçbir şey ona zarar vermez."




Abdullah bin Amr onları temyiz çağına gelen çocuklarına öğretir, temyiz çağına gelmeyen çocukları için yazıp onların boynuna asardı. (Tirmizi, Daavat, 94)




Ancak bunları istismar edip sanat haline getiren ve saf kadınlarla teşriki mesai edip onlarla haşr ve neşir olmak kesinlikle haramdır.




Ayet el-Kürsi, Felak, Nas, Fatiha gibi sureleri veya ayetleri okuduğu zaman Peygamberimizin (sav) sağına, soluna, önüne, arkasına, ellerine ve hasta olan herhangi bir kimseye üflediği hadis kitaplarımızda yazılıdır. Bunun sebebi insanın maddi hastalıklardan korunmak için maddi tedbirler aldığı gibi, manevi ve zararlı şeylerden korunmak için de böyle tedbirler alması içindir. Bizi yaratan Allah, Peygamberimiz (asm) vasıtasıyla nasıl korunacağımızın yollarından birisini göstermiştir.




Bu konuyu izah eden hadislerden birini açıklamasıyla beraber takdim ediyoruz:




Hz.Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor:




"Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam) yatağına girdiği zaman, ellerine üfleyip Muavvizateyn'i (Felak ve Nas sureleri) ve Kulhüvallahu ahad'i okur, ellerini yüzüne ve vücuduna sürer ve bunu üç kere tekrar ederdi. Hastalandığı zaman aynı şeyi kendisine yapmamı emrederdi." [Buharî, Fedâilu'l-Kur'ân 14, Tıbb 39, Da'avât 12; Müslim, Selâm 50, (2192); Muvattâ, Ayn 15, (2942); Tirmizî, Da'avât 21, (3399); Ebu Dâvud, Tıbb 19, (3902)]




AÇIKLAMA:




1. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in Kur'ân-ı Kerim'i hastalığı sırasında şifa için okuduğu, mevsuk rivayetlerde gelmiştir. Esasen Kur'ân'ın mü'minler için maddi ve manevî şifa olduğu âyet-i kerimede belirtilmiştir:




"Kur'ân'dan, iman edenlere rahmet ve şifâ olan şeyler indiriyoruz, O, zâlimlerin ise sadece kaybını artırır." (İsra, 17/82). 




"Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt ve kalplerde olana bir şifa, mü'minlere doğru yolu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir." (Yunus, 10/57)




2. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in kendi vücuduna icra ettiği "nefes"in mahiyeti hakkında bilgi vermek için, İbnu Hacer, rivayetin farklı vecihlerini kaydeder. Buna göre, önce ellerini cemeder, sonra ellerine üfler, sonra okur ve okuma sırasında eline üflerdi. İbnu Hacer, bu üflemenin tükrüksüz veya hafif tükrüklü olabileceğini belirtir. Bu maksadla Felak, Nâs ve İhlas sûreleri okunmuştur.




Meshetme işi, bereket düşüncesiyle yapılmıştır. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) ellerini önce başına, yüzüne sürer, ondan sonra elinin yetişebildiği yerlere kadar bütün vücuduna sürerdi. Hz. Aişe (ra) der ki:




"Resûlullah, kendini götüren hastalığa yakalanınca, ben okuyup üzerine üflüyordum. Kendi elleriyle de vücudunu meshediyordum. Çünkü onun elleri bereket yönüyle benim elimden çok üstün idi."




Bir başka rivayette Hz. Aişe (ra) meshedip, şifa için dua ederken kendine gelen Resûlullah'ın: "Artık hayır, (şifa değil), Allah'tan Refîk-i A'la'yı istiyorum." dediği belirtilir.




3. Bazı rivayetler, Kur'ân'dan okuyup nefes ederek tedaviyi Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in ailesi efradına da uyguladığını tasrih eder. Sahabe vetâbiin de aynı tedavi usulüne başvurmuştur. Ulema bunun cevazında ittifak etmiştir.




4. Nefes'i "tükrüksüz hafif üfürük" diye tarifeden Nevevî, rukyede bunun müstehab olduğunu, ulemanın cevazında icma ettiğini belirtir. Hz.Aişe (ra)'ye Hz. Peygamber (aleyhissalâtuvesselam)'in rukyede yer verdiği nefesten sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Onun nefesi, kuru üzüm yiyenin üfürüğü gibi idi, kesinlikle tükrük yoktu.'' Kasıtsız olarak nefesle birlikte çıkacak olan rutubetin tükrük sayılmayacağı belirtilmiştir.




Yukarıdaki ifadelerden de anlaşıldığı gibi, muska taşımak caizdir. Ancak duaları bilen bir insanın bunları okuması daha doğru olur. Ayrıca dua okumanın tekniği yoktur; herkes okuyabilir. Ayet el-Kürsi okurken sağımıza ve solumuza üflemek sünnettir. Ancak bunun belli bir şekli ve sırası yoktur.

MELEKLERİN SEVABINI YAZMAYA GÜCÜNÜN YETMEDİĞİ DUA Allah-ü Teâlâ’ya hamd ve şükür çok önemli bir tesbihtir.Aşağıdaki tesbih günahların affına vesile olacak çok önemli bir tesbihtir.Her gün okuyabildiğimiz kadar okuyalım.


(Bu duayı eden Mü’min için; Melekler, ALLAH’u Teâlâ’ya C.C. “Ey Rabbimiz! Senin kulun öyle bir şey söyledi ki, onu nasıl yazacağımızı bilemiyoruz” derler. ALLAH’u Teâlâ C.C. buyurur ki “O sözü, kulumun dediği gibi yazın. Tâ ki Bana kavuştuğunda, onunla kendisini Ben mükafatlandırayım.”)
(Hadis-i Şerifle bildirilmiştir ,İbni Mâce, İbni Ömer’den rivâyet)
Cebrail AS Efendimiz’e SAV, Ebu Zer RA’ın ettiği bu dua hakkında dedi ki;
“Melekler bile onun bu duasına şaşırmışlardır. Senin ümmetinden kim bu duayı yaparsa, günahları denizin köpüklerinden ve yeryüzünün topraklarının sayısından fazla da olsa, mutlaka bütün günahları af edilir.
“Senin ümmetinden her kim bu dua kalbinde bulunarak sana kavuşursa mutlaka Cennetler ona aşık olur. Sağındaki ve solundaki Melekler ona “Ey ALLAH’ın velisi (dostu) ! İstediğin kapıdan gir. diye nida ederler”
(Hadis’i Şerif, Hakimi, Tirmizi, Hz Ali’den RA rivayet)
“Ey ALLAH’ım ! Ben Senden daimi bir iman, huşu eden (ALLAH’ın Azametine karşı eğilen) bir kalp, fayda veren bir ilim, doğru bir yâkin (şüphesiz bir inanç), dosdoğru bir din (İSLÂM şeriati ve sünneti seniyye üzere ibadet), bütün belalardan afiyet, o afiyetin tamamlanmasını ve o afiyete karşı yapılması gereken şükrü yerine getirmeyi ve insanlara muhtaç olmamayı isterim.”
“Allahü ekber, Elhamdülillahi hamden kesiran, tayyiben, mübareken fihi.”
(Allah büyüktür, çok temiz ve mübarek hamdler Allah’adır!) dedi. Resulullah (s.a.v) namazı bitirince:
En güzel dualardan biri de Allah Teâlâya hamd etmektir. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde, Allah’a yapılan hamdin en faziletlilerinden birini şöyle haber verir: “Allah’ın kullarından bir kul:
«Yâ Rabbî! Zâtının (yüzünün) celâline, kudret ve hâkimiyetinin azametine lâyık şekilde sana hamd olsun!» dedi. Bu hamd, kulun amelini yazmakla vazifeli iki meleği âciz bıraktı. Onlar bu hamdin sevâbını nasıl yazacaklarını bilemediler. Semâya çıktılar ve:
«Ey Rabbimiz! Senin kulun öyle bir söz söyledi ki, sevâbını nasıl yazacağımızı bilemiyoruz» dediler. Allah Teâlâ Hazretleri -kulunun ne söylediğini en iyi şekilde bildiği hâlde-: «Benim kulum ne söyledi?» diye sordu.
Melekler şöyle cevap verdi: «–Ey Rabbimiz! O kul şu şekilde hamd etti: “Yâ Rabbî! Yüzünün (zâtının) celâline, kudret ve hâkimiyetinin azametine lâyık şekilde sana hamd olsun!”»
Bunun üzerine Allah Teâlâ o iki meleğe: «Kulum bana kavuşup da ben onu söylediği söze (hamde) karşılık mükâfatlandırıncaya kadar, siz o sözü kulumun söylediği gibi yazınız!» buyurdu.” (İbn-i Mâce, Edeb, 55; Beyhakî, Şuab, VI, 225/4077