17 Şubat 2022 Perşembe

Zemzem suyu kova ile elle çekilirdi. Elektrikli pompalar günümüzde suyu tanklara çekiyor. Fotoğraftaki kabe muzesinde sergilenen, Zemzem Kuyusu'nun üzerine oturtulan pirinç kasnak ve kova sistemidir...

 




zilzal suresi

“Allah‟ın doksan dokuz ismi vardır; kim bunları sayarsa cennete girer. (Buharî, “Şurût” 18 [no:2736]) Efendimiz (s.a.v) (Esmaül Hüsna)(Hadis)

 İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam erkeklerden kadınlaşanları, kadınlardan da erkekleşenleri lanet etti ve: "Onları evlerinizden çıkarın!" şeklinde ferman buyurdu." (Buhari)

Sen onları korkuya kapıldıklarında bir görsen. Artık hiç bir kaçış yoktur ; yakın bir yerden yakalanmışlardır. (34/Sebe’ 51)

 Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).


(34/Sebe’ 53)

kaside i bürde

Seyfettin Alkan Hayvan Suretine Girenler ,

Dinden çıkarır, nikahı düşürür.

 SURATINDAN, SIFATINDAN BİLE ANLAŞILIR


Evliliği/nikahı bitiren, yüz karası bir hareket

Bir erkeğin, cinsi münasebet esnasında hanımına dübüründen/makatından/gerisinden yanaşması, evlililiği/nikahı bitiren bir harekettir?

Neden?

Çünkü bırakın iki erkeğin lutilik yapmasını, bir erkeğin hanımına lutilik yapması bile haramdır ve lanetli bir iştir.

Haram olan lanetli bir hareketi helal bilmek, isteyerek ve sıkıntı duymadan yapmak küfürdür.

Böyle işler yapanların büyük çoğunluğunun, bunu sıkıntı etmeyerek yaptıkları ve ikazları da dikkate almadıkları meydandadır.

Böyle bir talihsizliği yaşayan müslüman bir kadının, o kişinin hanesinde, onun hanımı gibi kalmaya devam etmesi mümkün değildir. Böyle bir tercih hakkı yoktur.

"E ne yapayım? Ben bunun böyle olduğunu bilmiyordum. Sabır edeyim" ya da "Evvelden böyle değildi, sonradan böyle oldu. Zaten çocuklarım da var, ne yapabilirim" diyemez.

Buna rıza göstermesi kendisinin de felaketi olur. Zira eşi zan ettiği kişinin imanı yıkılmış, dinden çıkmıştır ve aralarındaki dini nikah da düşmüştür. Hal böyle olduğu halde, hiçbir bahane, o kadının o adamla yakınlaşmasına, cinsi münasebete girmesine hatta o evde durmasına, orada tesettürsüz durmasına mazeret olamaz. O adam artık o kadına dışarıdaki herhangi biri kadar yabancıdır.

Günümüz guguk sistemi ve aile mahkemeleri bu meselede şikayetçi olan eşe ne diyor, ne karar veriyor hiç bilmiyorum. Ama İslam devleti olsaydık, İslam hukuku ile yönetiliyor olsa idik, müslüman bir kadının bu şikayeti derhal ciddiyetle karşılanır ve gereği yapılırdı.

Erkek, bunun lanetli bir iş olduğunu, helal kabul edince dinden çıktığını bilmeden yapıyorsa, ikaz edilir, nasihat edilir, itikadı düzeltilir, iman ve nikah tazeletilirdi. Bile bile, sıkıntı yapmadan bu melaneti yapacak ve kim ikaz ederse etsin, ne anlatırsa anlatsın kafasına takmayacak hale gelmiş olana da mürted muamelesi yapılır ve başı vurulurdu. Çünkü nass(ayet ya da hadis) ile yasaklanan bir şeyi takmamak "Ben dini de, Allah'ı da, peygamberini de, yasaklarını da, emirlerini de, lanet ettiklerini de takmıyorum" demektir.

Ülkenin İslam hukuku ile idare edilmiyor olması da, bu hanımların, böyle dinden çıkmış eşleri ile yoluna devam edebileceği anlamına gelmez ve meşru bir mazeret oluşturmaz. Maddi sıkıntılar da mazeret oluşturmaz. Derhal anasının, babasının yoksa erkek kardeşlerinin yanına ayrılmalı, boşanma davası açmalı, sonra da buna hakkı varsa nafaka talep etmeli. Yoksa devletten dul maaşı bağlatmalı.

Allah'ın ve rasulünün lanet ettiği bir şeyi kendisi yapmasa da rıza gösterenler bile helak olur.

Zaten bu melaneti yapan da, kendisine yapılmasına izin veren de, hiç sorgu sual edilmeden toplum içinde fark edilebilir. Feraset sahibi müslümanlar, böylelerinin simasında iğrenç bir manevi yüz karasını görürler. "Şu sıfata bak, ne hale gelmiş? Zulmet akıyor." demekten kendilerini alamazlar.