Menopoza girmek üzere olan bir kardeşimiz, eski hekimlerin terkibi olan lapa kremi uyguladıktan sonra yumurtalıkları yenilenerek hamile kaldı elhamdülillah. Vücuttaki kireçleri, ödemleri ve romatizmayı çıkararak tıkalı olan damarları açan lapa krem kemiklerin içindeki yeli bile çıkarıyor, ölü dokulara can getiriyor. Bu kadar tahmin etmezdim . Canı çekilmiş azalara ilk haftalarda can geldiğini söyleyen kardeşlerimizden teşekkürler alıyoruz elhamdülillah.

 evet yarar inşaallah. Rahmi yeniler. Insanı gençleştirir. Tecrübelerle sabittir

Udihindi yağını sabah öğlen akşam birer tatlı kaşığı alsınlar. Nefesi anında açar, göğüs ağrılarını dindirir, ferahlatır inşaallah.

 

Eğer burun tıkanıklığı varda udihindi tozunu burnuna çeksinler 10 dak.kuvvetli hapşurtur sonra tamamen iyileştirir. Nezle vs hiç kalmaz.

Yine sumak çok iyi geliyor. Sumağı kaynatarak yada sade suyla yutarak da alabilirler.
Zencefil, zerdecal, çörek otu... bunlar koronayı yok eden bitkilerdir.
5 baş sarmısağı, 4 tane de limonu kabuğuyla birlikte rondodan geçirip bala katsınlar. Bu karışımdan sabah öğlen akşam birer ikişer tatlı kaşığı alsınlar. Çabucak iyileşirler inşaallah.
Bu arada sirkeyi de unutmasınlar. Günde bir çay bardağı sirke içsinler hastalık geçene kadar. Sirkeyi yarı yarıya sulandırarak alabilirler.
Hatta bu sarımsak bal limon kürüne sirkeyi katarsalar şifası 3 e katlanır.
Yine aç karnına bir nohut büyüklüğünde kaya tuzunu ağzına alsınlar ağzında bekletsinler. O zaman bir salgı üretir beden, bu salgı tükürüge karışır. Bir damlası virüslerin çoğunu yok edecek güçlü bir antiviraldir. Hem zararlı mikroorganizmaları da yok eder. Parazit mantar vs...

Hastalanınca hemen hastaneye koşmasınlar. Evde tedavi ile kolayca atlatabilirler ama hastaneye gitseler ateş düşürücüler vücudun direncini kırar. Hele bir de antibiyotik verdiler mi bütün bağışıklık çöker.
Ve çok ilaç kullananlar tedaviye cevap veremiyorlar. Ilaç kalıntılarının zehirleri zaten bağışıklığı yok ediyor. Üstüne üstüne bir daha ilaç. Düşünün artık.

Benim kanaatim şudur ki insanların en az 3 te biri korona oldu. Ölenlerin çoğu hastaneye gidip yoğun bakıma alınanlardan.
Sadece benim kanaatim değil. Dayım araştırma hastanesinde sağlık memuru. Ona bu bölüme bakan profesör söylemiş.
Evet 3 kisiden birinde bu hastalik hikayesi var. Ancak evde tedavi ile daha kolay atlatılıyor .

Bu size yazdığım terkipler çok değerli terkiplerdir. Insanlarımıza ulaştırın.

O kadar paylaşım yaptım ama

KORONAYI YOK EDEN TERKİPLER :

Bu makalemi daha önce paylaşmıştım. Ama nedense kaldırıldı. Insanlarımız şifayı yanlış yerde aramasınlar, gerçek şifayı bulsunlar istiyorum inşaallah... Tecrübelerle gördük, yüzlerce insanlar şifa buldu elhamdülillah.

Udihindi yağlarımız ve karışım macun tozumuz kronik hastalığı olanların bile şifa bulmasına vesile oluyor elhamdülillah.

Asırlardır gelen şifa metotlarımız...

Bilhassa korona hastalarının kısa sürede iyileşmesini ve bedenlerinin eskisinden daha sağlıklı olmasını sağlıyor. Başka hiçbir ilaca gerek kalmıyor.

O bahsettiğim ciğerleri tamamen çürümüş amcanın erkek kardeşinin tahtakalede telefon dükkanları vardı. Telefonumun ekranını değişecektik. Oğlu çok üzgündü.
Eşime:" Abi bugün hiç iyi değilim yarın getirin" dedi. Eşim sorunca babasının korona pozitif olduğunu ve durumunun iyi olmadığını söyledi. Biz de onlara karışım macundan hazırladık götürdük.

O çocugun babası hastanede yatarken uyku ile uyanıklık arasında, yakaze halindeyken gaibden iki kişi gelmiş hastaları işaret edip konuşurken o amcaya gelmişler. " Bu hastanın ilacını Resulullah efendimiz AS ve Dilaver hazırlıyorlar, bu hastaya şifa verilecek demişler.
Dilaver dedikleri hastanın erkek kardeşi.

Bir akşam Dilaver bey eşimi aradı teşekkür etti. Aile boyu sizi dinliyoruz hoparlör acik dedi." Abi ben ilaç hazırlamaktan ne anlarım sana sipariş verdim ve udihindi yağını ağzına damlattik kendine geldi birkaç gün sonra da karışım macundan verdik kısa sürede hastaneden çıktı. 15 gün sonra tekrar film çektirdik. Bütün profesörler şaşırdı, bu akciğerler bu hastaya ait olamaz yenilenmiş ne yaptınız nasıl oldu" diye sormuşlar.

Bu reçeteler Resulullah efendimizin AS bu zaman ümmetine en büyük hediyesidir. Bütün organları çürütüp çoklu organ yetmezliğine götüren o zehirli ilaçları almadan Nebevî şifa telkinleridir. Udihindi ne mübarek bir şifa elhamdülillah en ağır hastaları kısa sürede tedavi ediyor.

Herkese ulaştırmak istiyoruz evet bu nimetten herkes istifade etsinler. Hastane köşelerinde muzdarip olmasınlar inşaallah...

Corona pozitif kişiler ilk birkaç gündehastaligi yeniyorlar ve hızla iyileşme oluyor. Ama henüz bulaşmadıysa korunmak için günde bir defa bile udihi 'di yağını ve karışım macun tozunu birer tatlı kaşığı almanız yeterli. Ne kadar yayılsa da size bulaşmaz inşaallah

Göz kapağı titremesi

Göz kapağı titremesi, göz damarlarının etrafındaki kasların ve sinir hücrelerinin kireçle tıkanmasından kaynaklı göz şikayetleri ve goz kuruluğu için de udihindi yağı en güzel tedavi edicidir

göz etrafına, kaşların üzerine, şakaklara masaj yapılarak kullanılır

Bu sakız çok değerli. Toz haline getir yaranın üzerine sür hemen iyileştiriyor. Dişeti iltihaplarına sakızı çiğneyin iltihabı temizler, ağrıyı keser. O günlük sakızının d

 Evet canım günlük sakızı Kütahya 'da yetişen günlük ağacının sakızı. Bazı yörelerde de nadiren oluyor. Orman ağacıdır.

Bu sakız çok değerli. Toz haline getir yaranın üzerine sür hemen iyileştiriyor.
Dişeti iltihaplarına sakızı çiğneyin iltihabı temizler, ağrıyı keser.
Ağız içi aftlarda çiğneyin sakızı yaraya sürün iki dak beklesin. Hemen ertesi güne iyileştiriyor.

Tavada yakın tütsü yapın bulunduğunuz ortamdaki virüsleri, zararlı bakterileri ve mantarları yok eder. Bronşları açar.

Altını ıslatan çocuklarda ve yaşlılarda bir deva bu. İdrar torbasını tutan kasları kuvvetlendiriyor, beli sıkar bel fıtığı olmasına engel olur, oluşmuş fıtığı bile tedavi eder düzenli kullanılırsa. Ve kaslara güç verir. Halsizliğe, bitkinliğe bir iksirdir.

Ben bundan yağ yapıyorum. Başka bitkileri de karıştırıyorum. Bel fıtığı, eklem iltihapları ve ödemleri, kireçlenme, romatizmal tüm ağrılarda tedavi ediyor. Boyu uzamayan çocukların omurgalarına sürülse kemikleri hızla geliştiriyor, boy uzatıyor .

Günlük sakızı dedin mi duracaksın....
Aç karnına yutsan midedeki iltihapları, yaraları ve ülseri şifaya kavuşturuyor. Midenin tüm hastalıklarında şifadır.
Zekası durgun, unutkan olan kişiler sabahları aç karnına 21 tane siyah kuru üzümle bir tatlı kaşığı günlük sakızını çiğneyerek yerseler müthiş zeka açıyor. Hele gelişme çağındaki çocuklarda bir iksirdir. Hz. Ali R.A. medrese talebelerine tavsiye etmiş zekanın açılması için.
Hafif dövün, bir çay kaşığı alsınlar üzümle. Üzerine kahvaltı yapmasa da olur. En değerli besin ve mineraller bunda var zaten.

Hele tütsüsü,. mânen ölmüş kalplere can getirir.
Ibadet esnasında günlük sakızını bir tavada yakın, tütsüsünü çekin, bütün auralarınızı açar. Evden habis ruhları kovar, nezih ruhları celbeder, çeker. Melekler gelir mânevi hediyelerle. Ve üzerinizde ağırlık, nazar, huzursuzluk varsa kaldırır , ağırlıkları atar huzur verir. Ibadetlerdeki zevkiniz artar.

Kiliselerde günlük sakızı yakarlar. Reşat Nuri Güntekin'in , ateş geceleri diye kitabını okumuştum. Sevdiği kadın hırıstiyan. Onu görmek için kiliseye gidiyor. O günlük sakızının dumanının kokusu hâlâ genzimde diyor. 

O günlük sakızının dumanının kokusu hâlâ genzimde diyor. Demek ki hıristiyanlar böyle çekiyor insanları. Zavallılar o buhurda rahatliyorlar, rahatlığı kilisede sanıyorlar.
Aidin Salih hocamız da bu konuda dertli... Eskiden bizim camilerimizde günlük sakızı buhurları olurdu. O asırlık taşlara sinmiş günlük sakızının hala manevî huzurunu bulursun. Şimdi domuz yağıyla yapılmış yapay misk kokusu yayılıyor nedense camilerimizde.
Günlük sakızı ecdadımız tarafından asırlardır kullanılmış. Resulullah efendimiz SAS günlük sakızı ile tütsülenmemizi emretmiş.
Bizden bütün manevî güzellikleri aldılar ve bize unutturdular hepsini. 😭😭😭
Özlem Meryem Özbey

SMA HASTALIĞININ TEDAVİSİ VAR

 SMA HASTALIĞININ TEDAVİSİ VAR

Arkadaşlar, sizlere kas hastalarına uyguladığım tedavimi ve başarı hikayelerimi anlatmak istiyorum. SMA hastası masum yavrularımıza şifaya vesile olsun inşaallah.

Merkezi yönetimin yeri beyinciktir, omuriliktir.
Beynimizin etrafında nöronlar dedigimiz sinir hücreleri var. Beyne elektrik sinyalleri gönderen bu nöronlar bedendeki kasların çalışmasını sağlar. Beyin komut verir ve kaslar çalışır. Kaslar komut almaz ve çalışmazsa kas hücreleri erir, zayıflar.

Bunun sebebi , nöronları za'fa uğratan zararlı maddelerdir. Anne karnında alınmış veya sonradan , sezeryan veya suni sancı ile doğmuş bebeklerde görülebiliyor. Bazı kromozomlarda değişiklik ve genetik etkenler de birleşince Allah esirgesin bu sonuçlar ortaya çıkabiliyor.

Bana bir hasta geldi ayakta duramıyordu ayağından basamıyor dediler. Hemen omurilik bölgesine baktım ve beyinciğin olduğu yerde tümsek şeklinde ödem gördüm. Ayağında birşey yok dedim. Manüel olarak bazı terapiler ve ödemli yere baskılı masaj uyguladım ve anında hastanın dengesinde düzelme oldu. Baş hacamatı, sülük ve takviyelerle hasta ayağa kalktı ciddi bir iyileşme oldu elhamdülillah.

5-6 ay önce bir kardeşimiz bana ulaştı. 8 aylık bebeğinin, ayakta tutunca ayağını basamadığını söyledi ve bunun için nasıl bir tedavi uygulanması gerektiğini sordu.
Hemen bebeğin başının arka tarafının resmini çekip göndermesini istedim. Bebeğin suni sancı ile doğduğunu da öğrendim.

Beynin sol lobunda ödem ve dokuların, kılcal damarların renginden belliydi. Sol lobunda titanyum dioksit birikmesinin olduğunu söyledim. Çünkü titanyum dioksit direk beyin hücrelerine ve nöronlara yapışır. Tedavi önerilerimi söyledim. Belirli noktalardan hacamat ve sülük uygulanması gerektiğini söyledim. Bulunduğu şehirden arkadaşlara yönlendirdim ama kimse cesaret edememiş bebek diye. Komşu şehirden arkadaşlar buldum onlar da biz yapmayız demişler.
Bana getirin bu çocuğu ben tedavi edeceğim inşaallah dedim.

Bu kardeşimiz eşiyle birlikte hemen çocuk beyin cerrahisine götürmüşler bebeği, film çekilmiş evet beynin sol lobunda beyaz kristaller var denmiş. Başka bir doktor beyinde kireçlenme var demiş. Işte o kristallerin ti

Işte o kristallerin titanyum dioksit oldugunu ve mutlaka ordan alınıp temizlenmesi gerektiğini söyledim. Bunun modern tıpta çaresi yok. Ve hatta doktor, malesef bu çocuk hareket edemez zamanla iyice kötüye gidecek buna hazırlıklı olun demiş. Başka bir doktor aynı şekilde. Buna bağlı mikrosefali tanısını da eklemişler.
Ve bebeği bana getirdiler. Et yığını gibiydi. Elleri ,kolları, kafası yerçekimiyle aşağıya sarkmıştı. Hacamat ve sülük tedavisine başladım. Beyincik bölgesine masaj yapması için udihindi yağı ile lapa krem verdim. Probiyotik sıvı verdim hergün içmesi için.

Daha ilk seansın sonunda bebekte hareketlenmeler oldu. Önce sağ kolunu ve bacağını oynattı. Seanslara devam ettik gitgide sol kolunu ve bacağını da oynattı. Ve geçenlerde 5. Seansı uyguladım çok tatlı olmuştu maşaallah. Bebek çok güzelleşmiş ve gözleri bile düzelmişti. Önceden gözlerinde kayma vardı. Ayakta 15-20 saniye durabiliyor şimdi. Hızlı hareket ediyor konuşmaya başlamış, canlı kanlı gülücükler atıyor maşaallah. Çok güzel başarılı sonuca doğru gidiyoruz elhamdülillah.
10 seansta emsallerinden daha güçlü, gelişimi daha güzel olacak inşaallah.
Buradan paylaşmak istedim. Modern tıpta çaresi bulunmayan birçok hastalık Nebevî tıpta şifa buluyor.
Benim dedelerim büyük hekimlerdi. Bebek daha doğar doğmaz önce hacamatını yaparlar, annesinin kucağına öyle verirlermiş.
Şifa bekleyen yuzbinlerce SMA, mikrosefali, hidrosefali hastası bebelerimiz tedavi olsunlar inşaallah.
Otizm hastası çocuklara uyguladığımızda doktorlar raporu iptal ediyorlar. Tanısı yanlış, otizm hastası değilmiş diyorlar. Ne olur bu Resulullah efendimizin AS tedavisinden yavrularımızı mahrum bırakmayalım. Bütün bu hasta bebeklerimize ulaşalım. Bu geleneksel tedaviler yaygınlaşsın artık inşaallah.
Meryem Özbey

MANEVÎ HASTALIKLARDA OZON ...

 MANEVÎ HASTALIKLARDA OZON ...

DEPRESYON - PANİK ATAK - ŞİZOFRENİ İÇİN REÇETE
Buhar yöntemini uygularken kaynayan suya bir nohut kadar ozon jelini atın ve kaynasın o kaynarken başında durun ve 15 dak bekleyin
Arada 2-3 dak da bir derin nefes alın alabildiğiniz kadar derin. Ve nefesi tutabildiginiz kadar tutun 1 dak ya yakın. Sonra yavaşça hû diyerek yavaşça bırakın. Bütün dokulara ozon, yoğunlaştırılmış oksijen hızla gider ve tıkalı damarlarınız açılır. Başınız şiddetli dönerse tıkanıklık çok var demektir. Yanınızda oturacağınız birşey olsun.

Buna her gün 15 -20 dak devam ederseniz bütün blokajlarınız açılır bütün hastalıklar şifa bulur, kanser urları bile bu yöntemle eriyip yok oluyor. Manevî hastalıklar tedavi olur. Müthiş bir huzur ve dinginlik olur.

Insanda bars noktaları vardır. Ilahî ikramları alan noktalar. Rızık, başarı, şifa ...gibi , bunlar bütün kullara eşit olarak dağıtılır. Ancak bars noktaları tıkalı olanlara bu ilahî ikramlar geldiğinde ters bir ivme ile geri döner, içeri giremez.
Yağmur toprağa da yağar betona da. Toprak yağmuru çeker alır ama betondan olduğu gibi akar gider.
Blokajların açılması gerek. Bu zaman insanı nefes alamıyor çünkü nefessiz kalmış. Bu nefes terapilerini, oksijenin bol olduğu yerde yapmak maksada ulaştırır. Hele ozon buharında yapmak keskin kılıç gibi keser, blokajları hızla açar.

Depresyon, panik atak, düşünce bozukluğu, şizofreni hastalıklarında bu yöntem çok kısa zamanda büyük değişiklikler göstererek şifaya sebep oluyor.
Ozonu akciğerlerde ve diyaframda hapsederken bu ilahî nimetin yani yoğunlaştırılmış oksijenin bütün hücrelere ulaştığını ve nerde manevî hastalık ve zulmet varsa orayı yakarak yerinden söktüğünü ve hû diye nefesi verirken o karanlık zulmetin, manevî cerahatlerin sizden çıktığını düşünün. Içerde nasıl bir ameliyat yapıldığını ve yaralarınızın onarıldığını, Rabbanî feyz ve şifanın hücreleri ihya ettiğini düşünün ve bunda yoğunlaşın.
Bunu bir de "lâ ilahe illallah zikritle yaparsanız, kalbin manevî hastalıkları , melekler tarafından cerrahî ameliyatlar ile temizlenir.

Lâ maksude illa hû.. Devami diğer paylaşımda ...