7 Mart 2021 Pazar

RESULULLAHIN DUYDUĞU KOKU

 RESULULLAHIN DUYDUĞU KOKU

Peygamber efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki:
-- Güzel bir koku duydum semada, dedim bu koku nedir dediler ki:
-- Ya Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) bu koku Maşita'nın kokusudur. Sordum:
-- Kimdir bu Maşita? bana dediler ki:
-- Ya Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) anlatalım sana... Dediler ki:
-- Ya Resulallah Maşita firavunun kızının bekçisi idi, tarakçısı idi hamamda firavun'un kızının saçını tarardı. Maşita temiz, Maşita iman dolu bir İnsan ve Musa aleyhisselama iman etmişti. Bir gün firavun'un kızı'nın saçını tararken tarak elinden yere düştü Maşita ise gayri ihtiyari farkında olmaksızın tarağı kaldırırken:
-- Bismillah' dedi.
Firavun'un kızı birden bire döndü ve:
-- Kim o Allah? dedi. Babamı kastettin değilmi yani firavunu... Maşita sustu; ancak firavun'un kızı üstüne geldi:
-- Maşita dedi babam değilmi? Allah dediğin benim babam değil mi? Maşita:
-- Haşa dedi senin baban benim gibi bir kuldur kızım dedi, o Allah olamaz... Benim dediğim Allah ise Musa'nın Rabbi olan Allah'tır...
O dönemin İnsanları şöyle derlerdi . “Lâ İlâhe İllallah Musa Kelimullah” Allah'ın Musa ile konuşmasından ötürü bunu derlerdi. Maşita Musa'nın rabbi olan Allah'tan bahsediyorum dediğinde ise firavun'un kızı hemen babası'nın yanına koşarak:
-- Maşita sapıttı dedi, seni tanımıyor senin Allah olmadığını söylüyor dedi. Musa'nın Rabbine inanıyormuş dedi.
Firavun Maşita'yı getirir iki çocuğu vardır. Maşitayı ellerinden demirlere bağlar ve günlerce aç bırakır.
-- Bana Allah'sın de der.
Maşita direnir., Maşita'nın kızını getirirler içerisinde kızgın yağ olan büyük bir küp getirirler ve Maşita'ya derler ki:
-- Ya Allah'ı inkar et firavuna Allah de yada senin kızını diri diri bu yağa atacağız derler. Maşita annedir ancak iman daha önemlidir. Ne kadar zulüm etselerde Maşita der ki:
-- Allah birdir Musa'nın dediği gibidir.
Maşita'nın 13 yaşında olan kızını baş aşağı çevirirler ve kızgın yağın içerisine sokarlar etleri tamamen dökülene kadar yakarlar. Maşita bir yandan kızı diğer taraftan bağırır ve kızı şehit olur. Maşita direnir ve sonra ikinci çocuğunu
getirirler ve derlerki:
-- Buda diğer çocuğun gibi olacak ya Musa'yı inkar et veya seni yakacağız, senin bu çocuğunuda yakacağız derler.
Maşita direnmeye devam eder, tam bir mümin gibi tam bir Allah dostu gibi, tam bir sadık gibi direnmeye devam eder ve sonunda Maşita'nın diğer çocuğunuda kızgın yağ olan küpün içerisine daldırırlar. Kızgın yağın içerisinde Maşita'nın ikinci çocuğuda şehit olur. Üçüncü çocuğu ise henüz kundakta dır ve henüz sütten kesilmemiş tır. Çocuğu alırlar ve Maşita'ya yaklaştırırlar çocuk annesini görünce onun sütünü ister ve sütünü almak için annesine hamle yaparken geri çekerler ve derler ki:
-- Ya firavu'nun dediğini söyle veya senin bu çocuğunu da öldüreceğiz.
Maşita direnir ancak bu direnci bir yerde kaybolur şeytan Maşita'ya görünür ve derki:
-- Sen ne kadar kötü bir annesin, sen ne kadar vefasız bir annesin, sen ne kadar merhametsiz bir annesin iki çocuğun gitti, üçüncüsüde gidecek tek bir kelime söyleyeceksin ve çocuğunu kurtaracaksın. Diyeceksin ki;
--:(haşa) Allah yoktur ve firavun Allah'tır diyeceksin.. Maşita tam diyecekken rahmet meleği görünür maşitaya ve Maşita sabır sabır der ve kundaktaki çocuk dile gelir ve Maşita'ya derki:
--"Anne sonuna kadar diren hak yolundasın sen... Firavun o kadar telaşlanır ki Maşita'nın kundaktaki çocuğunada kıyar Sıra Maşita'ya gelmiştir.
Firavun karşısında sağlam bir kaya gibi duran Maşita şunları söyler:
-- Sizden tek bir isteğim var beni ve evlatlarımı aynı mezara gömünüz." bunun üzerine firavun Maşita'nın da canına kıyar ancak tek bir iyilik yapar. O'da Maşita'yı ve evlatlarını aynı mezara gömer. İşte Peygamberimizin sallallahu aleyhi ve sellem duymuş olduğu güzel koku Maşita'nın ve çocuklarının mezarından gelen kokudur...
Teslimiyet bu işte.. Sübhanallah..

"Eyvah!" diyecek, "keşke falancayı dost edinmeseydim."

  "Eyvah!" diyecek, "keşke falancayı dost edinmeseydim."

♦️
{Furkan, 28}
Ahirette de böyle olacak, dünyada da...
Allah c.c. zulmü devam ettirmez. Çok değil, yakında birileri "keşke falanı dost edinmeseydim" diyecek....


“Mezardakilerin PİŞMAN olduğu şeyler için, DÜNYADAKİLER birbirini yiyor...”
İmam-ı Gazâli ra.

H.Ş : Kim üç şeyi imân ile beraber getirirse, cennetin kapılarından dilediğinden cennete girer.

 Ehl-i Sünnet Hanefi

..........Efendimiz (S.A.V.)’den Büyük Müjdeler ........Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular: “Üç şey var ki kim onları kıyamet gününde imân ile beraber getirirse, cennetin kapılarından dilediğinden cennete girer, hurilerden istediği kadarıyla evlenir. (Bunlar:)
1- Katilini bağışlayan.
2- Her farz namazlardan sonra kulhuvellâhü ehad (ihlâs) sûresini on bir (11) kere okuyan,
3-Kendisinden borç isteyene borç veren kişidir. (Veya Allah’tan başka kimsenin bilmediği gizli borcunu Allah korkusundan ödeyen’dir.”. . Ebû Bekrinis-Sıddîk (r.a.) sordular : -“Yâ Resûlallâh! Ya bunlardan birini yapana (ne var)? ..Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular : -“Veya bunlardan birini yapana da bu mükâfatlar var!..[ Kenzul-Ummâl: 43220]

3 Mart 2021 Çarşamba

Nikah ve Evlilik : ihya-i Ulumiddin'den Seçme Hadisler 130. Nikâh sünnetimdir. Sünnetime rağbet etmeyen benden yüz çevirmiştir. (İhya C. 2 S. 60) 131. Dünyanızdan üç şey sevdim: Güzel koku, kadınlar ve gözümün nûru namaz. (İhya C. 2 S. 82) 132. Sizler, şükreden kalbe, zikreden dile ve âhiret husûsunda sizlere yardımcı olacak sâliha bir kadına mâlik olmaya çalışın. Dünyanızdan üç şey sevdim: Güzel koku, kadınlar ve gözümün nûru namaz. (İhya C. 2 S. 83) 133. Evlenin çoğalın. Zira doğan çocuk -düşükte olsa- kıyâmet günü sizin çokluğunuzla iftihar ederim. (İhya C. 2 S. 61) 134. Geçim korkusu sebebiyle evlenmeyen bizden de-ğildir. (İhya C. 2 S. 61) 135. Allah için evlenip, Allah için evlendiren Allah'ın dostluğunu kazanır. (İhya C. 2 S. 62)

 


Kalp damar sorunu olanlar çoklu organ yetmezliği olanlar böbrek sorunu olanlar hiç bir bitki ve tedaviyi uygulamasınlar doktoruna danışmadan kullanmasınlar.

 

4s 

"Sultan'ın iyisi âlimin kapısına, alimin kötüsü de Sultan'ın kapısına gidermiş. Şeyh Ebu'l Vefa Hazretleri…

 Kimin ne Olduğu Belli Olsa da,

Kimin ne Olacağı Belli Olmaz..
Allah cc Doğru Yoldan Şaşırtmasın 🤲🏼

SODYUM Bİ KARBONATMI YOKSA YEDİKLERİMİZ TÜM GIDALARDA KULLANILAN KİMYASALLAR VE ZEHİRLERMİ ÇOK İYİ DERSİNİZ NEDEN HEP HASTAYIZ HİÇ İYİLEŞMİYORUZ m.ulaş. Sağlığımızın müthiş şifreleri

44d 
Herkese Açık ile paylaşılıyor
5s 

 SODYUM Bİ KARBONATMI YOKSA YEDİKLERİMİZ TÜM GIDALARDA KULLANILAN KİMYASALLAR VE ZEHİRLERMİ ÇOK İYİ DERSİNİZ NEDEN HEP HASTAYIZ HİÇ İYİLEŞMİYORUZ m.ulaş. Sağlığımızın müthiş şifreleri

ben şahsen kendim akciğer kanserini bununla yani karbonatla atlattım bir çok kişide bu şekilde atlatıyor bu kadar faydası varken geri dönüşleride okumanızı isterim sayfadaki fayda görmüş insanlar var karbonat 30.gün olarak kullanılıyor daha fazla uzun süre kullanılmıyor asidik ortam yok ediliyor bazik ortam sağlanana kadar ve bazik ortamda vücut kendi kendini onarmayı başlıyor bu aradada karaciğerimizi ve karaciğerimizi yöneten troidimiz asıl sorun çıkaran organımızın onarılması gerekiyor filitrelerimiz tıkalı kirli kan vücudumuzda dolaşıyor asidoz tekrar başlamaması için karaciğer onarımı temizliği şart bende her yıl karaciğer temizliğini yaparım çok faydasınıda görüyorum tüm araştırmalarımda gördüğüm vücudun tüm organları çok önemli ama tümününde hastalanmasına sebeb olan ve vitaminlerin hormonların eksilmesi veya çok üretilmesi ile karaciğerin bütün organları nasıl etkilediğini ve onları hasta ettiğini gördüm piskolojiden tutun tırnağımıza kadar saçımızdan derimize kadar aşırı kilomuzdan aşırı zayıflığa kadar obez olmamızda dahil vitiligo sedef mide reflü gastrit kalp damar şeker tansiyon kolesterol bunlar başta olmak üzere tüm hastalıkların sebebi karaciğerimizdir unutmayalım karbonat ph ımızı yükselten bir araçtır ph başka yollarlada yükseltebiliriz tabiki basitçe ama yüksek asidik bir vücutta onlar yeterli olmuyor karbonatın farkını burda bende kendimde bizzat yaşadım ve şahit oldum böbrekte taş konusuna gelelim bun6n sebebide karaciğerimiz akciğerimiz dalağımız böbreklerimiz derimizdir unutmayalım filitrelerimizin tıkandığını haber veriyor vücudumuzdaki bu labaratuar o kadar mükemmelki Rabnim yaratmış bizi tüm hastalıklarıda haber veriyor rahatsızlıkların belirtileri ile hiç hayatında karbonat içmeyen bir çok insanın en çok yaşadığı bir sorun zaten işin garip tarafı karbonatla böbrek taşını eritenlerinde kemal beyin sayfasındada okuyorum tansiyonundan kurtulanlarıda okudum karbonat sadece ph yükseltmede bir araç asıl vücudu hasta eden faktörler çok çok önemli glütenli ürünler ekmek buğdaygiller gdo lu ürünler tatlılar hazır gıdalar pakete girmiş ürünler hayvansal ürünlerin tamamı sağlığımızı tehdit etmesi vede hasta etmesi çok çok önemli hasta olmamızın asıl sebebi bunlar bunları hiç tartışan ve konuşan yok maalesef geçicide olsa kullanıp fayda gördüğümüz basit ve hızlıca ph mızı düzelttiğimiz karbonatın peşindeyiz maalesef basit bir tedavinin bile önünü kesmeye çalışıyoruz yediklerimizi içtiklerimizin içeriğindeki kimyasalları gıda sektörünün tümü tarımı hayvacılığı üreticisi imalatçısı hazır ürün satıcısı sanki el birliği ile tüm kimyasalları kullanarak hasta ettiği insanların bu günkü hastalıklarla boğuşmasının sebebleri olduğunu hep göz ardı ediyoruz bunların tıkadığı filitrelerimiz maalesef geldiğimiz nokta ve tartıştığımız sadece karbonat saygılar hepinize Rabbim tüm hastalara YA ŞAFİ ismiyle şifa versin 🤲🤲Amin 🤲🤲🤲🤲







Ayet ve hadisler i çalgı ile söylemek küfürdür?


 

Çay; şifalı bir şey imiş, hastalarınıza bundan içirin ki şifa bulsunlar. Allah kıyamete kadar buna revaç versin.

 Ehl-i Sünnet Hanefi

................... Hoca Ahmet Yesevi bir gün Hıtay sınırında Türkistan karyelerinden birine misafir olur. O gün hava çok sıcak olduğu için çok yorulmuştur. Evine misafir olduğu Türkmenin komşusunun zevcesi doğum yapmak üzeredir. Türkmen, Hoca Ahmet Yesevi'den dua ister, Ahmet Yesevi de dua eder. Allah'ın izniyle Türkmenin isteği hemen olur. Türkmen bu duruma çok memnun olur. O yörenin önemli bir ikramı olan çay kaynatıp getirir. Hoca Ahmet Yesevi çayı sıcak sıcak içince terler ve yorgunluğu gider. Sonra, "Bu şifalı bir şey imiş, hastalarınıza bundan içirin ki şifa bulsunlar. Allah kıyamete kadar buna revaç versin" diye dua etmiştir. İşte çay bundan sonra bütün Türkler arasında kullanılmaya başlamış ve şifa verici bir içecek olmuştur

Hadis-i Şerif : Ümmetim arasında râfızî denilen kimseler meydana gelecektir. Bunlar İslâm dîninden ayrılacaklardır. (Mir'ât-ı Kâinât)

 










 
SOMUNCU BABANIN ŞÖHRET ve BURSA'DAN KAÇIŞI
Yıldırım Beyazıt Bursa’da Ulucami’yi yaptırınca caminin açılışında vuma günü ilk vaazı Emir Sultan’ın yapmasını talep eder.
Emir Sultan:
“Hünkârım, burada Somuncu Baba varken benim vaaz ve hutbe okumam uygun olmaz, bu vazifeyi o yapsa daha iyi olur.” Padişah:
“O ekmekçi vaazdan ne anlar?” Emir Sultan:
“Efendim, Somuncu Baba büyük bir âlim ve velîdir ama tevazudan kendisini gizlemek için ekmekçilik yapıyor.”
Padişah:
“Pekiyi o halde söyleyin, ilk vaazı o yapsın, namazı da o kıldırsın.”
Emir Sultan, Somuncu Baba’ya gelip padişahın emrini bildirince Somuncu Baba:
“Yaktın beni, niye söyledin?” demiş.
Padişahın emri gereği ilk vaazı yapmış ve hutbeyi o kadar etkili okumuş ki herkes hayran kalmış.
Fatiha'yı yedi türlü tefsir etmiş. İlk tefsiri normal vatandaş anlamış, daha sonra sırasıyla Allah dostları...
Cemaatin her biri içinden inşAllah benim çıkacağım kapıdan çıkarda bi elini öper musâfaha ederim, demiş.
Namaz çıkışında herkes birbirine ben içimden böyle dua ettim ve şükürler olsun benim bulunduğum kapıdan çıktı ve musâfa ettim demiş.
Kerâmete mazhar olup Ulu Cami'nin bütün kapılarından da aynı anda çıkmış.
Namazdan sonra Bursa'yı terk etmiş.
“İman edip de iyi davranışta bulunanlara gelince Rahmân onlar için (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır."















Dost dediğin kara günde belli olurmuş. Söndürün ışıkları, dostlarımı sayacağım!

 


ALLAH HAKKI GÖSTERSİN HAKKI İŞLETSİN... RIZASINI KAZANDIRSIN... HUZURUNA SEVDİĞİ " RAZI OLDUĞU KUL OLARAK VARMAMIZI NASİB EYLESİN...

 


İMALATÇI TÜCCARIN ZEKÅTIN. HESABINA MİSÅL

 

16s 
Herkese Açık ile paylaşılıyor
Herkese Açık
................ İMALATÇI TÜCCARIN ZEKÅTIN. HESABINA MİSÅL
İmal edilmiş malların değeri 400.000. TL
Elindeki hammadde 200.000. TL
Alacakları 200.000. TL
Mevcut parası + 100.000. TL
YEKÜN MAL MEVCUDU 900.000. TL
Borcu - 100.000. TL
ZEKÅT TAHAKKUK EDEN MİKTAR 800.000. TL
Verilecek zekât... (Kırkta bir) 20.000. TL

İnsanların evine girerken kör ol… Oradan çıkarken dilsiz ol… Gittiğin evde kusur görme, görürsen de kimseye anlatma!

 















ABDÜLHÂLIK el-GUCDÜVÂNÎ HAZRETLERİNDEN NASİHATLER
Hâce Abdülhâlık el-Gucdüvânî (k.s.) Hazretleri çok sevdiği oğlu Hâce Evliyâ-yı Kebîr (k.s.) Hazretlerine şöyle nasihat etmişlerdir:
“Oğlum, sana vasiyet ederim ki ilim ve edep öğren, selef-i sâlihînin (Ashâb-ı Kirâm ve onlardan sonra gelen din büyüklerinin) yolunu öğrenip onlara uy. Takvâ sahibi ol.
Ehl-i Sünnet ve Cemâat’ten ayrılma ve beş vakit namazı cemaatle kıl.
Fıkıh, hadis ve tefsir ilmi öğren, cahillerden uzak ol.
Şöhrete sebep olacak hâllerde bulunma.
Bütün gayretini, dünyayı talep etmeye harcama.
Çok ağla, az gül ve gülerken de kahkahadan tamamen kaçın. Az konuş, az ye ve az uyu.
Elinden geldiği kadar halkın hizmetinde bulun. Bu hususta cân u gönülden gayret et.
Üstâzları, kendi canından azîz bil ve onların hâl ve hareketlerine itiraz edip onları inkâr etme.
Kalbin dâima mahzun, gözlerin yaşlı, amelin hâlis olsun. Duanı da içten ve yalvarıp yakararak yap.
Elbiselerin gösterişsiz, arkadaşın derviş, mayan ibadet, evin mescit, kalbin zikredici, lisânın tatlı dilli, yumuşak ve şükredici, yoldaşın zikir ve dostun fikir olsun.”