“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
17 Mayıs 2019 Cuma
Peygamber Efendimiz sav. buyurdular ki: Oruç ve Kur’an-ı Kerim, kıyamet günü kula şefaat edecekler.
Oruç, kıyamet günü oruçluya şefaat edecektir. İbni Ömer (ra)’den. Peygamber Efendimiz buyurdular ki: Oruç ve Kur’an-ı Kerim, kıyamet günü kula şefaat edecekler. Oruç der ki: Ya Rab! Ben bu kişiyi gündüz yemekten ve bir takım arzulardan menettim. Beni bunun hakkında şefaatçi kıl. Kur’anı Kerim de: Ya Rab! Ben bu kişiyi gece uykudan alıkoydum beni bunun hakkında şefaatçi kıl. Bunun üzerine oruç ve Kur’an-ı Kerim bu mümine şefaatçi olurlar. (Mealim) ..Cennete oruçlulara mahsus kapıdan girmek .. Cennet’in 8 kapısı arasında Reyyan isimli bir kapısı vardır ki; ondan yalnızca oruçlular (çok oruç tutanlar) girer. (Rumi).
Gözün orucu, gafletle bakmaktan ve kötülüğe bakmaktan kendisini tutmasıdır.
Orucun Batîni Olarak İzahı ....Oruç zahirde olduğu gibi batında da olur. Kalbin orucu, akla gelen düşüncelerden yani mahlûkatın meşrebinden kendini alıkoyup oruç tutmaktır. Ruhun orucu, ruhanî mülâhazalardan kendini alıkoyup oruç tutmaktır. Sırrın orucu, Allah'tan gayrisini müşahede etmekten kendini alıkoyup oruç tutmaktır. Dilin orucu, yalan, fuhuş ve gıybetten kendini tutmasıdır. Gözün orucu, gafletle bakmaktan ve kötülüğe bakmaktan kendisini tutmasıdır. Kulağın orucu, malayani (dünya ve âhiretine faydası olmayan şeyleri), nehyedilenleri ve şehevî duyguları uyandıran sesleri dinlemekten kendisini alıkoymasıdır. (Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 329-330)
Günahlar iftar vaktinde bağışlanır.
"Cennetler dört kişiye âşıktır. Günahlar iftar vaktinde bağışlanır." .. Cennetler dört kişiye müştaktır:
1 - Ramazan-ı şerif orucunu tutan,
2 - Kur'ân-ı Kerim okuyan,
3 - Dilini muhafaza eden,
4 - Komşularına yemek yedirip içiren. .....Muhakkak ki, Allahü Teâlâ hazretleri, Müslüman kulun günahlarını iftar vaktinde bağışlar. "Ayaklarıyla kendisine yürüdükleri (günahları), elleriyle kendisini kabzettiği şeyleri, iki gözünün bakmasından doğan günahları, kulaklarının işittiği günahları, dilinin konuştukları ve kalbine akan havadisten dolayı, Allah kulunu bağışlar." ...(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 339)
1 - Ramazan-ı şerif orucunu tutan,
2 - Kur'ân-ı Kerim okuyan,
3 - Dilini muhafaza eden,
4 - Komşularına yemek yedirip içiren. .....Muhakkak ki, Allahü Teâlâ hazretleri, Müslüman kulun günahlarını iftar vaktinde bağışlar. "Ayaklarıyla kendisine yürüdükleri (günahları), elleriyle kendisini kabzettiği şeyleri, iki gözünün bakmasından doğan günahları, kulaklarının işittiği günahları, dilinin konuştukları ve kalbine akan havadisten dolayı, Allah kulunu bağışlar." ...(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 339)
Kim inanarak ve sevabını umarak, Ramazan-ı şerif orucunu tutar ve teravih namazını kılarsa; annesinden doğduğu gün gibi temiz olur
Oruç ile Teravihden Elde Edinilen Sevap ..Efendimiz Hazretleri buyurdular: "Allahü Teâlâ ve teberake Hazretleri, sizin üzerinize Ramazan-ı şerif orucunu farz kıldı. Ben de kıyamını (teravih namazını) sünnet kıldım. Kim inanarak ve sevabını umarak, Ramazan-ı şerif orucunu tutar ve teravih namazını kılarsa; annesinden doğduğu gün gibi günahlarından çıkar (temizlenir)." .(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 342-343)
H.Ş.: « Sadakanın sevabı on misli, ödünç vermenin sevabı on sekiz misli»
H.Ş.: « Sadakanın sevabı on misli, ödünç vermenin sevabı on sekiz misli»
İmam-ı a’zam hazretleri, (Teravih namazı sünnet-i müekkededir. Hazret-i Ömer, teravihin 20 rekat olarak cemaatle kılınmasını kendiliğinden ortaya çıkarmadı. O, elindeki sağlam esasa, yani Resulullahın sünnetine dayanarak emretti) buyuruyor. (El-İhtiyar)
Ölünün kefen ve defin masrafları veya ölünün borçları için zekât vermek de câiz değildir. (Dürer C.1 S. 189)
H.Ş : “Halanız hurmaya hürmet ediniz. Muhakkak o, babanız H.z Adem`in toprağının fazlasından yaratıldı.” (Feyzü`l-Kadir)
Sahabelerden biri Rasulullaha: Cenab-ı Hakk kime kıyamaz Ya Resulullah diye sorar. Efendimiz(s.a.v)’de Allah’ü Teâlâ Birbirinin arkasından duâ eden kullarıma kıyamam, ikisini de affederim!’ diye buyurdu.Hürmet Eder, Dualarınızı beklerim ......Cumamız Mübarek Olsun
Sahâbe-i Kiram sordu – Yâ Resûlallah! Niye yalın ayak yürüdünüz? . – Kırk bin melek gönderildi. Onların kandına basmayayım diye.
Abdullah ibni Mes’ud R.A.’den: Resûlüllah Efendimize S.A.V. kısa boylu, uzun sakallı biri geldi. Efendimiz ona sual etti: – İsmin nedir? . – Hacveb. – Kaç yaşındasın? . – Üç yüz otuz. – Bir şey okuyor musun? . – Bir deve yükü kitap okudum. – Allah için ne amelin var? . – Allah rızası için üç yüz mesele hallettim. Resûlüllah S.A.V.: – Senin gibisi cennetliktir, buyurdu. Cebrail A.S. gelip: – Yâ Resûlallah! bu kimse cehenneme gidecek. Üç gün ömrü kaldı; yarım dirhem zekât borcu var, dedi. Resûlüllah S.A.V. durumu kendisine bildirdi. Adam: –“Unutmuşum yâ Resûlallah! şu yarım dirhem, zekât borcum, şu yüz dirhemi de sadaka olarak fukarâya dağıtınız, diye takdim etti. Adam üç gün sonra vefat etti. Ebû Bekir R.A., yıkadı, kefenledi. Cenazeyi götürürlerken Resûlüllah S.A.V. ayakkabılarını çıkarıp cenazenin önünde yürüdü. Sonra başını açtı. Kabre konulduğunda, tebessüm edip omuzlarından ridasını aldı. Sahâbe-i Kiram sordular: – Yâ Resûlallah! Niye yalın ayak yürüdünüz? . – Kırk bin melek gönderildi. Onların kandına basmayayım diye. – Niçin baş açık durdunuz? . – Yetmiş bin melek yağmur yağar gibi rahmet yağdırdı, istifade etmek için başımı açtım. – Niçin ridânızı çıkarıp tebessüm buyurdunuz.? . – Cennetten hûriler gelmiş, hepsi de evlenmek murat ediyorlar. Her birine Hacveb’i gösterip “Sen onun içinsin” dedim. Onlar da kabul ettiler, tebessüm ettim, buyurdu. (Mev’iza-i Hasene S. 126)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)