28 Mayıs 2019 Salı

Rivâyet Edilir ki, Kıyâmet Günü Ümmet-i Muhammed’in Âlimlerinden Bir Zât Getirilip, Allahû Teâlâ Hazretlerinin Huzurunda Durdurulur. Allahû Teâlâ Hazretleri, Cebrâil Aleyhisselâm’a Buyurur ki, “Ey Cebrâil! Onun Elinden Tutup, Muhammed’e Götür...”

 Rivâyet Edilir ki, Kıyâmet Günü Ümmet-i Muhammed’in Âlimlerinden Bir Zât Getirilip, Allahû Teâlâ Hazretlerinin Huzurunda Durdurulur. Allahû Teâlâ Hazretleri, Cebrâil Aleyhisselâm’a Buyurur ki, “Ey Cebrâil! Onun Elinden Tutup, Muhammed’e Götür...”
Cebrâil Aleyhisselâm, Onun Elinden Tutup Rasülullah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Efendimizin Yanına Götürür. Rasül-u Ekrem, O Sırada Havz-ı Kevser’in Yanında Olup, İnsanlara Bardaklarla Su Dağıtmaktadır. Yanına Getirilen Âlime ise Avucu ile Su Verir. Bunu Gören İnsanlar, “Ey Allah’ın Rasülu! İnsanlara Bardaklarla Su Veriyorsun. Buna ise Avucun ile Su Verdin?” Derler. Rasülullah Aleyhisselâm da, “Evet, Bu Zâta Avucumla Su İçiriyorum. Çünkü İnsanlar Dünyâda Ticaretle Meşgûl iken, Bu İlimle Meşgûl idi...” Buyurur.
Sonra, Sırât Köprüsünden Geçmesi Emrolunur. Sırât Köprüsünün Altında, Ona Birisi, “Ey Filân! Beni Kurtar...” Diye Seslenir. Âlim Ona, “Sen Kimsin?” Diye Sorar. O da, “Ben, Senin Dostlarındanım.” Der. Bunun Üzerine Âlim Olan Zât da Allahû Teâlâ Hazretlerine Niyâz Ederek, “Yâ Rabb! Arkadaşımı Bağışla...” Der. Bunun Üzerine Allahû Teâlâ Hazretleri de, O Kimseyi Âlim Zâtın Yanına Çıkarır.
[Nevâdir-i Kalyubî]

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Sevdiğiniz ölmüş bir kişinin ardından, eğer 1.000 defa Kul huvallhu ahad (İhlâs-ı şerif) suresini okursanız, o kişinin ruhunu azaptan kurtarmış olursunuz“.

Görüntünün olası içeriği: okyanus, bulut, gökyüzü, açık hava, doğa ve su

Zamanında Fevkalâde Güzel Fakât Çok Azgın Bir Kadın Vardı.

Mansur-u Ammar Der ki; Benîisrail Zamanında Fevkalâde Güzel Fakât Çok Azgın Bir Kadın Vardı. Güzelliği ile Halkı Aldatır, Ortaya Fitne Salardı. Evinin Kapısını Dâima Açık Bırakırdı. Kapının Tam Karşısında Bir Sedir Üzerinde Açık Saçık Otururdu. Geleni Geçeni de Fitneye Sokardı. Bu Kadını Kim Görse Âşık Olurdu. Onun Tuzağına Düşer ve Bir Daha Görebilmek İçin Her Defasında Bir Altın Verirlerdi.

O Şehirde Gâyet Bir Âbid Yaşıyordu. Bir Gün Nasıl Olduysa, Yolu Bu Kadının Evi Önüne Düştü. Geçip Giderken de Gözü Ânsızın O Güzel Kadına İlişti. Bir Müddet Gözünü Ondan Ayıramadı ve Birçokları Gibi, O da Bu Afiştenin Fitnesi Tuzağına Düştü. Hemen Evine Gitti ve Nefsi ile Mücahedeye Başladı Fakât Baktı ki Mücahede ile Nefsini Yenemiyor, Bu Defa Allahû Teâlâ’ya Yalvarıp Yakarmağa Başladı Fakât Ne Çare ki, Gönlünü Kadından Bir Türlü Ayıramıyordu. Nesi Var Nesi Yoksa Hepsini Sattı ve Eline Geçen Altınları Alarak, Doğruca O Kadının Kapısına Gitti ve Şöyle Dedi:

▬ “Ey Dilber! Şu Altınların Hepsini Al ve Beni Bir Gece Vaslın ile Bağrında Kamuran Eyle...”

Fettan Kadın Altınları Aldı ve Biçare Âşığa Bir Zaman Tâyin Etti ve O Saatte Gelmesini Söyledi. Sözleşilen Saate Kadar Aşk Ateşi ile Yanıp Tutuşan Biçare, Nihâyet Sevdiği Kadının Evine Gitti ve İçeriye Alındı. Kadın Kendisini Sedirin Üzerine Oturttu. Eli Ayağı Titreyen Bedbaht Âşık, Kadına El Atar Atmaz İçerisine Allah Korkusu Düştü ve Gönlüne, “Sen Âbid ve Zâhid Bir Kişi Olasın, Meşâyih Önünde Tevbe Etmiş Bulunasın, Bunca Yıldır İbâdet ve Taâtten Ayrılmayasın da, Sonunda Gelip Bir Kötü Kadının Kapısına Düşesin. Allah’tan Korkmaz ve Peygamberden Utanmaz mısın? Allahû Teâlâ Senin Şu Çirkin ve Kötü Hâlini Görmüyor mu?” İlhâmı Geldi. Korkusundan Bütün Vücûdu Ürperdi ve Titremeğe Başladı. Rengi Değişti, Sararıp Soldu. Kadın, Onun Bu Hâlini Görerek Sordu:

▬ “Ey Sofi! Sana Ne Oldu ki Böyle Titriyorsun?”

Biçare Sofi, Güçlükle Cevap Verdi:

▬ “Ey Hâtun! İçime Allah Korkusu Düştü. İzin Ver, Varıp Gideyim, Sana Verdiğim Altınlar da Sana Helâl Olsun...”

Dedi ve Yürüdü. Kadın Arkasından Seslendi:

▬ “Dur Hele, Adın Ne, Evin Nerede?”

Adamcağız, Arkasına Bile Bakmadan, Adını ve Evinin Yerini Söyleyerek, Hızlı-Hızlı Oradan Uzaklaştı.

Âbid Ağlayarak Evine Geldi ve Kendi Hâliyle Uğraşmaya Başladı. Bu Zâtın Tevbesi ve Korkusu, O Günâhkâr Kadına da Tesir Etti ve İçerisine Korku Düştü, O da Ağlayarak, “Vâh Bana ki, O Sofinin Bu İlk Günâhı idi. Oysa Benim Ömrüm Hep Günâhlarla Geçti. Onun Korktuğu Rabbi, Benim de Rabbim Değil midir? Benim Sonum Nerelere Varır...” Diye İnleyerek Evinin Kapısını Kapattı. Bütün Açık Saçık Elbiselerini Sattı Sırtına Eski Elbiseler Giyerek İbâdet ve Taâte Başladı.

Aradan Hayli Zaman Geçti, Kadın Kendisine, “Gidip Şu Benim Tevbe Etmeme Sebep Olan Zâtı Göreyim.” Dedi ve Kalktı, Gitti. Yol Boyunca da Kendisini Helâlliğe Kabûl Edip Etmeyeceğini Düşünüyor ve İçinden Bunu Temenni Ediyordu. O Zâtın Kapısına Geldi, Bir Hizmetçi Kendisine Kapıyı Açtı ve Efendisinin Evde Olduğunu Haber Verdi. Kadın:

▬ “Bir Hayırlı Niyet ile Geldim. Lütfetsin, Kapıya Kadar Teşrif Buyursun...”

Dedi. O Zât Kapıya Gelip de Kendisini Yoldan Çıkaran Kadını Karşısında Görünce, Bir Haykırdı ve Oracığa Düşüp Can Verdi.

Kadın, Bu Hâli Görünce Büsbütün Perişân Oldu. Kendisini Kınadı, “O Bir Kere Tevbesini Bozduğu İçin Korkusundan Can Verdi. Sen ise Bunca Defadır Tevbeni Bozdun. Hiç Aldırış Etmiyorsun!” Diye Söylenerek Evine Gitti.

Neticede, O Zâtın Gâyet Sâlih Bir Kardeşi Vardı. Kadın Onunla Evlendi ve On Çocukları Oldu. Kadın, Bütün Malını ve Mülkünü Allah İçin Kocasına Bağışladı. Çocuklarının Hepsi de Âlim ve Sâlih Birer İnsan Oldular.

Kardeş... Tevbe Üzerinde Gâyet Sıkı Durmak Lâzımdır. Can Vermeli Fakât Tevbeyi Bozmamalıdır. Öylesine Tevbe Etmelidir ki, O Tevbe Bereketiyle, Birçokları da Tevbeye Gelsinler.

Hazreti Ömer-ül-Faruk Radiyallâhû Anh Buyururlar ki; Tevbeyi Öyle Etmelidir ki, Kendisi Yargılandıktan Başka, Tevbe Bereketiyle Başkaları da Yargılanmalı ve Bağışlanmalıdır.

Hazreti Ali Kerremallâhû Vechehu ve Radiyallâhû Anh Efendimiz de Buyurmuşlardır ki; Tevbe midir O ki, Yalnız Sahibini Kurtarır? Tevbe Ona Derler ki, Onun Tevbesi Bereketiyle Birçokları da Kurtulabilsinler!

Görüntünün olası içeriği: bitki, ağaç, açık hava, doğa ve su

CİNLERDEN KORUNMA DUASI

Görüntünün olası içeriği: yazı
CİNLERDEN KORUNMA DUASI
TÜRKÇE MEALİ . “Alemlerin Rabbi olan Allah’ın Resulü Muhammed’in hayır dışında bir şey için evlere gelen tüm ziyaretçilere, sakinlere ve Salihlere fermandır.
Ya Rahman! Biz ve size geniş haklar tanınmıştır. Eğer sen çok tutkun bir aşık veya izinsiz giren bir tacir ya da hakkı arayan bir kişi yahut iptale çalışan biri isen işte Allah’ın kitabı gerçekten bize ve size karşı hakkı konuşmaktadır.
“Biz yaptıklarınızı şüphesiz bir bir kaydediyoruz.” (Casiye 29’dan) “Elçilerimiz yapmakta olduğunuz hileleri yazmaktadır.” (Yunus 21’den)
Artık bu fermanın sahibini terk edin ve puta tapanlara, Allah’tan başka ilah olduğunu iddia edenlere gidin.
“O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. O’nun zatından başka her şey yok olacaktır. Hüküm O’nundur ve siz ancak O’na döndürüleceksiniz.” (Kasas 88) “Mağlup olacaklardır. Ha, Mim” (Mü’min 1) “Yardım göremeyecekler. Ha, Mim ‘Ayn Sin Kaf” (Şura 1-2) “Allah düşmanları dağıldı ve Allah’ın hucceti (hedefine) ulaştı. Güç ve kuvvet ancak Yüce ve Büyük olan Allah iledir. ‘Onlara karşı Allah sana yetecektir. O ziyade işitendir, hakkıyla bilendir’” (Bakara 137’den)

zekat ne demektir

Görüntünün olası içeriği: yiyecek

Kabe'de sabah ezan-ı okunuyor Rabbim bir sabah namazinda Kabe'de kılmay...

İmâm-ı Şa’rânî Hazretleri, *Kadir Gecesi’nin kaçıncı gece olduğunu*, Ramazân-ı Şerîf’in ilk gününe göre şöyle tesbit etmiştir.

🔘 *Ramazân-ı Şerîf*:
 Pazar günü girerse, 28’i 29’a bağlayan gece.
 *Pazartesi günü girerse, 20’yi 21’e bağlayan gece*.
 Salı günü girerse, 26’yı 27’ye bağlayan gece.
 Çarşamba günü girerse, 18’i 19’a bağlayan gece.
 Perşembe günü girerse, 24’ü 25’e bağlayan gece.
 Cuma günü girerse, 16’yı 17’ye bağlayan gece.
 Cumartesi günü girerse, 22’yi 23’e bağlayan gece.
🔘 İmâm-ı Şa’rânî Hazretleri *30 sene Kadir Gecesi’yle bu usûle göre* müşerref olmuşlardır.
🔘 Birçok evliyâ, bu usûlle Kadir Gecesi’ni bulmuşlardır. *Kadir Gecesi’nin bu ay içerisinde hangi gece olduğunun gizlenmesi, müminlerin her geceyi Kadir Gecesi bilip, her gece çokça ibâdet etmeleri içindir*. Bir çok alime göre kadir gecesi 27. Gece olmakla beraber müminlerin uyanık olup 20. günden sonraki tüm tek geceleri veya her gecesini kadir gecesi gibi ihya etmesi lazımdır. Yani bu gece kadir gecesi olması muhtemel olan gecelerde biridir. Uyanık olmak icap eder.
Kadir Gecesi’nde hava berrâk ve güzel olur.
O gece her şey Hz. Allâh’a secde eder.
Denizlerin suyu bir an için tatlılaşır.
Müminler, aff-ı ilâhî ve mağfiret-i sübhâniyeye mazhar olurlar.
[Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neş.]
🔘 Bu hesaba göre Ramazân-ı şerîf hangi gün girerse girsin, *Kadir Gecesi, cumartesiyi pazara bağlayan geceye isâbet etmektedir*.
🔘 Ramazân-ı şerîfin ikinci yarısındaki *iki adet cumartesi gününden* (17, 19 gibi tek sayılı gecelerden) *biri Kadir Gecesi olabilir*.
*RAMAZAN-I ŞERİF’İN İKİNCİ YARISINDAKİ İKİ CUMARTESİ GECESİNDEN TEK SAYILI GECE BU GECE. İHYASINDAN GÂFİL OLMAYALIM İNŞALLAH*. Bu gecenin feyzinden ve berekatindan tam istifade edebilmek temennisiyle hayırlı feyizli bereketli kandiller.Hz Allah Bütün ibadet ve hayırlarınızı kabul buyursun.Kandilimiz mübarek olsun*.
Görüntünün olası içeriği: çiçek, bitki ve doğa