Çevrenizde nadir de olsa Tarhana Osmanlar var , onlara kulak verin "Gıda emperyalizmi" ni dönen dolapları görmek isteyen herkes okusun

‎Hasan Karatepe‎ - KARBONATLI HAYAT GRUBU

12 Haziran, 08:36

Çevrenizde nadir de olsa Tarhana Osmanlar var , onlara kulak verin

"Gıda emperyalizmi" ni dönen dolapları görmek isteyen herkes okusun

Osman Nuri Koçtürk 
(Tarhana Osman)
adını hiç duydunuz mu ?
Amerikan süt tozunun kanserojen olduğunu ispat etti ve yasaklanmasını sağladı.
1950'li yıllarda Amerikan margarini ve buğdayına karşı savaş açtı..
Yine 1950'li yıllarda Türkiye'ye Marshall yardımı çerçevesinde ABD'den büyük miktarda süt tozu yardımı yapıldı.
Suya karıştırılan bu süt tozları bütün okullarda öğrencilere içirildi..
Öyle ki kendi sütünü üreten köylerde bile zorla bu sulandırılmış süt tozları verildi..
Asıl adı Osman Nuri Koçtürk olan Tarhana Osman, hem Türkiye'de
hem Amerika'da
biyokimya eğitimi almış ve bu konularda çeşitli araştırmalar yapmıştı..
O dönemde Amerikan süt tozuna karşı büyük bir harekât başlattı..
Amerika'nın kendi ülkesindeki üretim artıklarını,
tüketilemeyecek kadar kötü olan gıdaları
Türkiye'ye sattıklarını belirten Koçtürk, süt tozunda kansere yol açan
"aflatoksin" mantarı bulunduğunu ispat etti ve yıllar sonra yasaklanmasını sağladı.
Tarhana Osman ikinci isyan bayrağını ise
Amerikan margarinine karşı açtı.. O dönemde Amerika,
Türkiye'ye çok ucuza soya yağı satmaya başlamıştı.
Piyasayı istila eden ABD soyası ve margarini,
yerli tereyağı ve zeytinyağının yerini almaya başladı..
Hidrojene margarin tüketimiyle birlikte
Türkiye'de kalp damar hastalıkları ve kolestrol sorunları adeta patlama yaptı..
Türkiye'de bunlar olurken ABD'de ise hidrojene yağ tüketimi sağlık sebepleriyle azalıyordu..
Süt tozu ve margarinin ardından
ABD, Türkiye'ye "cüce buğday" adını verdiği genetiğiyle oynanmış
GDO'lu buğdayı da satmaya başladı..
Tarhana Osman, Amerikan buğdayının hem topraklarımızı hem de insanlarımızı zehirleyeceğini söyleyerek
büyük bir mücadele başlattı..
Gittiği her yerde Amerikan gıda ürünlerinin yerine
halka tarhana yapmayı ve tüketmeyi öneriyordu.
Tarhana Osman lâkabı ona buradan kaldı..
Koçtürk'ün çabaları ihracat lobilerini çok kızdırıyordu.
1966 yılında CIA tarafından
“Türkiye’de Nötralize Listesi”ne alındı.
İstenmeyen adam ilan edildi
1953-1978 yılları arasında 65 kitabı yayınlandı.
“Gıda Emperyalizmi”,
“Sessiz Savaş” ve
“Açlık Korkusu”
en çok tanınan kitapları..
Bir kaç kez de saldırıya uğradı.
Peki Tarhana Osman kimdir?
1943 yılında Ankara üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesinden mezun oldu. Ardından TSK'ya girdi.
Daha sonra eğitimini tamamlamak için
ABD'ye gitti ve Missouri Üniversitesi beslenme kürsüsünde çalışmaya başladı.
1953'te yurda dönerek Askeri Biyoloji Enstitüsü kimyagerliğine atandı.
Ankara Tıp Fakültesi Biyokimya kürsüsünde önce uzman sonra gıda kontrolü ve hijyen doçenti oldu..
1956'da Et ve balık Kurumunda Merkez Labaratuvarları
Müdürü ve Teknoloji Müdürü olarak görev yaptı.
İşçi sendikaları ve kooperatiflere danışmanlık yaptı.
Ecevit döneminde CHP Ankara Milletvekili adayı oldu, seçilemedi.
12 Eylül’de tutuklandı,
bir süre cezaevinde yattı,
çıktıktan sonra içe dönük bir yaşam sürdü.
1994 yılında vefat etmiştir..

Tarhana Osman bir çocukluk anısını da şöyle anlatmıştır:
'’Çocukken köyümüzde bir su birikintisinin içerisinde serinleyen mandaların üzerine basa basa bir taraftan öbür tarafa geçerdik.
Biz mandaların üzerinden karşıya geçtiğimizde geriye dönüp bakar,
sırtına ilk bastığımız mandanın daha yeni başını yavaş yavaş çevirerek ne oluyor diye bize baktığını görürdük.
İşte bitkilerle beslenen mandalar gibi tahılla beslenen insanların intikal kabiliyeti de böyle geri olur.
Onun için insanlarımıza tahıl değil et yedirmeliyiz.
Ormanın kralı aslan da, en kurnaz hayvan tilki de et yiyendir.’'
Osman Nuri Koçtürk gerçek vatansever bir aydındı..
Anısına ithafen, saygıyla..

VE ARTIK ŞUNU İYİ ANLAYIN BİZİM BİZDEN BAŞKA DOSTUMUZ YOK,MİLLET OLARAK TEK BİR YUMRUK OLMAK ZORUNDAYIZ,YA BİR OLACAĞIZ YA YOK OLACAĞIZ..

Esrarli bilgileri dikkatlice oku ve yaşa ki dünyada da ahirette de güzel yaşam senin olsun! HÜVAllahÜLLEZÎ: Sabah ve akşam namazlarından sonra, okuyan kişiye yetmiş bin melek istiğfar eder. O gün vefat etse şehid olarak gider. (Râmûz 438) Böyle bir nimetten mahrum kalmak doğru olmaz... ÂMENERRASÛLÜ: Yatsı namazından sonra, okuyanın malı, canı, her şeyi gelecek yatsıya kadar himâye altında olur ve o kişiye bütün gece ibâdet etmiş sevâbı verilir. (Râmûz: 187/3) İnanmışlar istifâde eder, inanmazsa eli boş gider... Salât-i Münciye Vitir namazında kunut duâlarından sonra okuyanın namazları Mevlâ’ya tereddütsüz arzedilir ve kabûle sebep olur. Namazın kabûlü, kazancın büyüğüdür. İstiğfar: Farz namazlardan sonra yetmiş istiğfar okumak, gelen musîbeti kaldırır, geleceğe mânî olur ve rızık genişliğine sebeptir. (M.İ.R.C:2.M:80) İnanan, unutmayan ve tatbik eder kârlı çıkar... Âyetül kürsî, İhlas, Felak ve Nâs: Tesbihlerden önce, bu sûreleri okuyanları Cenâb-ı Hak iç ve dış hastalıklardan ve belâlardan korur. (Nîmet-i İslâm S:246) Güç iş değil, her zaman yapılabilir... Duhâ Namazı’na devam eden kimsenin günâhı deniz köpüğü kadar olsa da affolunur. (Râmûz: 416/13) Duhâ namazı kılan, dünya sıkıntısı çekmez. Bu namazın yüzde yetmiş beş mükâfâtı dünyada verilir. Evvâbîn Namazı kılanın elli yıllık günahı silinir ve ona bir sene nâfile namaz sevâbı verilir. (Nîmet-i İslâm. S:368) (Şir’a’da on iki yıl denilmiş.) Teheccüd namazı H.Ş.: “Farz namazlardan sonra en fazîletli olan, Teheccüd namazıdır.” (Ebû Dâvûd. İhyâ C:1.S:1019) Bu namazı kılanların duâsı kabul, derecesi yüksek olur. Teheccüd vakti; gece, öğle namazına tekâbül eden vakitten imsak bitimine kadardır. Geç yatanlar, 12 den sonra kılıp yatarlar. Evden Çıkan kimse: “Bismillahi tevekkeltü alellahi lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm” der, üç, beş veya yedi Âyetül Kürsî okur, altı tarafa, “Hû” der, yedinciyi içe çekerse, ilâhî kaleye girer, belâlardan emin olur. (Râmûz: 420/2) Eve girerken Besmele-i Şerîfe okumak, Şeytanı kovar. Selâm vermek de bereketlere sebep olur. Namazdan Sonra,”LEKAD CÂEKÜM...” (S.Tevbe:128-129) okuyan, belâlardan korunur. Ona o gün ölüm gelmez. Bir zât devam etmiş; “Okumayı bırak, bize gel” denilmiş. A.C.: “Sabırla (oruçla) ve namazla (Allahü Teâlâ’dan) yardım dileyin.” (S.Bakara:45) İşte boş dönülmeyen hâcet kapısı... Kuru yalvarmadan önce yapılacak iş; oruç tut, tesbih namazı kıl, hâcetin hâsıl olur, Mevlâ’nın inâyeti gelir.

Mustafa Arabacı

15 Haziran, 10:29

YEMEKTEN ÖNCE VE SONRA ELLERİ YIKAMANIN FAZİLETİ (YEMEKTEN ÖNCE YIKANDIĞINDA ELLER KURULANMAZ)

Bir kimse, ta’âm yimek için ellerini yıkadıkda, ıslak olan parmaklarının ucunu gözlerinin pınarına koyup geriye doğru silse, o kimse, Allahü teâlânın izniyle, göz ağrısı görmez. On fâide:

1- Arş-ı rahmân altında, bir melek nidâ eder. Elini pâk etdiğin gibi, senin [küçük] günâhların pâk oldu, der.

2- Nâfile namâz kılmış gibi sevâbına nâil olur.

3- Fakîrlikden emîn olur.

4- Sıddîklar sevâbına nâil olur.

5- Melâike [melekler], onun için istigfâr ederler.

6- Her bir lokmanın mukâbelesine [karşılığında], onları sadaka vermiş gibi sevâba nâil olur.

7- Besmele ile yemede günâhından temiz olur.

8- Yemekden sonra yapdığı düâsı kabûl olur.

9- O gece ölürse, şehîd mertebesine erişir.

10- Gündüz ölürse, şühedâ zümresine yazılır.

Önce elleri yıkamak ve kurulamamak sünnetdir.

* * *

Ta’âmdan sonra, sünneti yerine getirmek niyyeti ile, el yıkamanın altı fâidesi vardır:

1- Arş-ı rahman altında bir melek nidâ eder ki, (Yâ mü’min! Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” senden râzı oldu.)

2- Bu ni’mete mahsûs sevâba nâil olur.

3- Bedenindeki kıl sayısınca, sevâbı olur.

4- Rahmet deryâsından nasîbi olur.

5- Elinden akan damlaların adedince sevâb kazanır.

6- Vefât etdikde, şehîd olur.

Bu yazı 1418 senesinde vefat eden Muhammed bin Kudbuddin İzniki hazretlerinin “Miftah-ul Cennet” (Cennet Yolu İlmihali) kitabından alınmıştır. Ayrıca İslam Ahlakı kitabının 327 ve 328. sayfalarında da vardır.

ROMATİZMA İÇİN ÖNEMLİ BİLGİLER OKUYUN EN ALTTA KÜRLERİDE VAR FAYDALANIN Romatizma hastalığı insanın hareket etmesini sağlayan iskelet sistemindeki kas, kemik, sinir kökleri ve eklem bölgelerindeki herhangi bir rahatsızlıktan kaynaklanan bir hastalıktır. Romatizma hastalığı halen günümüzde nedeni tamamen bilinemeyen ve 200’den fazla çeşidi olan bir hastalıktır. Çok fazla çeşidi olmasından dolayı ülkemizde de romatizmal hastalıklarla mücadele eden insan sayısı da çok fazladır. Romatizma hastalığının temelinde; genetik, psikolojik, çevresel, mikrobik, kaza ve darbe faktörleri etkili olmaktadır. Özellikle çevresel faktörlerde romatizma hastası kişi soğuğa ve rutubetli alanlara karşı çok hassastır. Hava ve ısı değişimleri hastalığın tetiklenmesinin baş nedeni olarak görülür. Dolayısıyla çok soğuk ya da çok sıcak ve nemli ortamlar bu hastalığı tetiklemektedir. Genetik faktör ise her zaman bu hastalıkla doğru orantılı değildir. Ailede hiç romatizması olmayan biri bile bu hastalığa yakalanabilmektedir. Psikolojik faktörün hastalığı tam olarak nasıl tetiklediği bilinememektedir. Sadece bu konu ile ilgili istatistiksel veriler ortaya konulabilmektedir. Romatizma hastalığına neden olan mikrobik faktör ise hastalığı ikiye ayırmaktadır. Bunlardan biri iltihaplı romatizma, diğeri iltihaplı olmayan romatizmadır. Çünkü romatizmanın bilimsel verilerle kanıtlanabilen tek türü iltihaplı romatizmadır. İltihaplı romatizmaya; streptokok, stafilokok, tüberküloz mikrobu gibi mikrop çeşitleri neden olmaktadır. Bu mikroplar eklem bölgelerine yerleşerek o bölgedeki hareketi sağlayan eklem sıvılarının görevini tam yapamamasına ve dolayısıyla eklemlerin hareket kabiliyetini engellemesine neden olmaktadır. İltihabın derecesine göre ilerleyen zamanlarda sadece hareket etmeyi engellemekle kalmaz aynı zamanda eklem ve kemiklerin şekillerinin değişmesine bile yol açabilmektedir. Bunun sonucunda ilerlemiş iltihaplı romatizmalı kişilerin el, parmak gibi kemikli bölgelerinde şekil bozuklukları görülmektedir. Halk arasında eklemlerin iltihaplanması olarak bilinen romatizma hastalığı vücudun farklı bölgelerinde farklı tutulmalara neden olabilmektedir. Hatta bu tutulma kişinin iç organlarını dahi etkileyebilmektedir. Mikrobun neden olmadığı iltihaplı romatizma çeşitlerinden en yaygınları; romatoid artrit (RA), Suna Pekuysal’ın hastalığı olarak bilinen ankilozan spondilit (AS) dir. İltihaplı olmayan romatizma çeşitleri ise kireçlenme ve kaza-darbe sonucu oluşan zedelenmeden kaynaklanan romatizmadır. Romatizma hastalığının en çok görülen belirtisi ağrıdır. Hastalığın derecesine göre sızı şeklinde başlayan ağrılar tedavi edilmezse çok şiddetli ve dayanılmaz ağrılara neden olabilmektedir. Bu ağrıyla birlikte kızarıklık, şişlik, tutukluk görülmesi de öngörülen bir durumdur. Hasta kişinin hareketlerinde yaşanan tutukluk sabah yataktan kalktığı saatlerde en çoktur. Gün içinde bu tutukluğu açılır fakat hastalığın atak dönemlerinde kişi hiç hareket edemeyebilir. Dolayısıyla şiddetli atak dönemlerinde kişi yalnız kalmamalıdır. Romatizma hastalığını iyileştirici ve ortadan tamamen kaldırıcı bir tedavi ne yazık ki yoktur. Bunun yanı sıra hastalığın ilerlemesini geciktirici ya da durdurucu, yaşam kalitesinin etkilenmemesi için hastalığın komplikasyonlarını en aza indirgeyici tedaviler elbette mevcuttur. Hastalığın çeşidi, şekli, derecesine göre uzman bir doktorun tavsiye ettiği ilaçlar, egzersiz programı mutlaka uygulanmalıdır. Hasarlı eklemlere daha çok yük binmemesi için fazla kilolardan kurtulmak, sürekli ve uygun dozda verilen egzersiz programını uygulamak, beslenmeye dikkat etmek, gerektiği kadar istirahat etmek bu hastalıkla daha kolay yaşamak için önemli ipuçlarıdır. Modern tıpta çeşitli ilaçlar doktor tavsiyesi ile kullanılsa da uygulanan yöntemlerle hastalığın tedavisi pek mümkün değildir. Ancak yaşam kalitesinin yükselmesi ve hastalık etkilerini azaltarak yaşayabilmek de önemli olduğu için doktor kontrolü ve ilaç tedavisi şarttır. Alternatif yöntemlerle de şifalı bitkilerin gücünden yararlanarak romatizma hastalığının ağır etkilerinden kurtulabilirsiniz. Yardımcı ve destekleyici olarak kullanabileceğiniz bitkisel tedavi yöntemleri ile hastalıktan kurtulmanız mümkün olmasa bile yaşam kalitenizi arttırabilirsiniz. Romatizma hastalıklarında bitkisel tedavi yöntemleri bilimin dahi dikkatini çekecek boyuttadır. Romatizma hastalığına iyi gelen bitkiler arasında; çobançantası, ısırgan otu, ardıç, çuha çiçeği, kibrit otu, ay kuyruğu ve kuşburnu bitkilerini sayabiliriz. Tüketilmesi Tavsiye edilen gıdalar Zencefil, keçiboynuzu ve pekmezi, üzüm ve üzüm pekmezi, günlük taze sebze, kuşburnunun çayı, marmelatı ve kurusu ve havlican gibi gıdalar romatizma hastalarının hastalık için sık tüketmesi tavsiye edilir. Bunun yanı sıra yumurta sarısı, kırmızı et, çiğ soğan, tuz, keçi eti, sütü ve süt ürünlerinden uzak durulması gerekir. Romatizma Hastalığı için kürler Bir litre suda bir yemek kaşığı kereviz tohumunu bir saat kadar kaynatın. Ilıdığında karışımın suyunu günde bir bardak düzenli olarak tüketin. Isırgan otu çok az suda haşlanarak lapa haline getirilir. Hazırlanan lapa çok sıcak olmayacak şekilde bir tülbentte sarılır ve ağrıyan bölgenin üzerine konularak 15 dakika kadar etki etmesi sağlanır. Bu kürün haftada iki üç kez uygulanması tavsiye edilir. Altı hafta boyunca günde üç kez bir yemek kaşığı maydanoz suyu tüketilmesi önerilir. Ayrıca bu küre devam edilmeden önce 6 haftanın sonunda 3 hafta ara verilmesi gerekmektedir.

HEMOROİDİNİZDEN KURTULUN

Günde 3 defa kantaron yağı sürün yemekletden önce aç için üzerine sıcak su için karahelile çayı için sabah akşam 1 su bardağı için az kalanıylada pansuman yapın 15 gün kalıcı iyileşir hemoroidiniz hemoroid damarsal sorundur karaciğer temizliğinide yapın filitreler tıkanıyor saygılar

M.ULAŞ

BEL VE BOYUN FITIĞINIZA ELVEDA DEYİN

Devid3 iğne eczaneden alın 10 tane haftada bir tanesini kırın için zeytinyağı ile 1 yemek kaşığı belinize ve boynunuza kantaron yağı sürün günde 2 defa ovun 2 ay devam edin bel ve boyın fıtığınıza elveda deyin şifa olsun saygılar

M.ulaş geri dönüşünüzüde yazarsanız insanlar faydalansınlar

DEFNE TOHUMUNUN MÜTHİŞ FAYDALARI OKUYUN Baş – migren ataklarının azaltılması İştah açıcı özellikleri Kilo alımına yardımcı olması Yemek kıvam ve tatlarının arttırılması Cilt problemlerinin önlenmesi Çil – lekelerin giderilmesi Çamaşırların etkili temizlenmesi ve koku sağlaması Boğaz enfeksiyonları Soğuk algınlığı Öksürük Balgam Eklem – romatizma ağrılarının azaltılması Ağız kokusunun giderilmesi Diş – diş eti ağrılarının azaltılması Mide sorunlarının önlenmesi Sindirim sisteminin desteklenmesi Mide yanması * ekşimesi Gastrit – ülsere iyi gelmesi Reflü İdrar söktürücü etkiler içermesi Adet dönemi sancılarının azaltılması Ödem sökücü Sistik enfeksiyonların giderilmesi Saç ve saç uzamasının desteklenmesi gibi pek çok olumlu etkilere sahiptir. Kullanılması: Tohum tozunu yemeklere azar azar ilave edebilirsiniz. Demleme usulü tüketebilirsiniz. Ağızda gargara yapabilirsiniz. Yağ formunu temiz – kuru saç ve cilde masaj yaparak yedirebilirsiniz. Bal ile karıştırarak öksürük –balgam giderme özelliklerinden yararlanabilirsiniz. Saç bakımı için kaynatıp suyla saçlarınızı doğrulayabilirsiniz veya Defne yağını saçlarınıza kullanabilirsiniz Havanda döverek veya toz haline getirdiğiniz Defne tohumu günlük 2 çay kaşığı yemeklerden sonra yiyin nice sağlıklı yıllara hep beraber

Mustafa Ulaş

Dün, 03:50

VÜCUDUMUZDAN ÖDEMİ NASIL ATARIZ

Tuz tüketimini azaltın

Ödem nasıl atılır sorusuna verilecek en önemli cevap, tuz alımını azaltmak olacaktır. Tuz alımınızı azaltın. Vücuttaki fazla tuz, dokulara su çeker, bu nedenle tuz tüketimini azaltmak ödemi azaltabilir.
Düşük tuz diyetini sürdürmek için bir beslenme uzmanına veya diyetisyene danışabilirsiniz. Ancak tuz tüketiminizi azaltmak için takip edebileceğiniz bazı genel ipuçları bulunmaktadır.
Yemeklere sofra tuzu eklemeyin. Daha az tuzlu lezzetlere uyum sağlamak biraz zaman alabilir, ancak yiyeceklerin tadını daha da çok keyifle çıkarmış olabilirsiniz. Ayrıca, tat çeşitliliği eklemek için dereotu, köri tozu, biber, kimyon veya kekik gibi başka otlar veya baharatlar eklemeye de çalışabilirsiniz.
İşlenmiş gıda alımını sınırlayın
Bunlar, marketlerden satın aldığınız kutulu, dondurulmuş ve konserve ürünlerini içerir.
Hazır yiyecekler yerine evde kendiniz yemek hazırlamaya özen gösterin. Bu şekilde yediğiniz yemeklerde eklenmiş tuz olup olmadığından emin olabilirsiniz.

Vücutta ödem söktüren 10 besin

Dengeli beslenin
Ödem atmanın en önemli yollarından birisi de dengeli ve sağlıklı beslenmektir.
Diyetinizde iyi bir beslenme dengesi sağlamanın en iyi yolu, çeşitli meyve ve sebzeleri yemektir. Bu gıdalar doğal olarak tuz bakımından düşüktür,
Kuşkonmaz, maydanoz, pancar, üzüm, yeşil fasulye, yapraklı yeşillik, kabak, ananas, soğan, pırasa ve sarımsak gibi çeşitli meyve ve sebzeleri bolca tüketebilirsiniz.
Aynı zamanda ödül olarak ödemi atmak için, yaban mersini, ahududu, kiraz, domates, kabak ve biber gibi antioksidan gıdaları içermek için faydalı olabilir.
Et tüketimini azaltın
Tükettiğiniz et miktarını sınırlandırmalısınız. bazı etlerde tuz miktarı daha fazladır. Bunlara örnek verecek olursak; kurutulmuş etler, soğuk etler ve kırmızı etler bunlardan bazılarıdır. Ayrıca, aşırı yağ tüketimi, ödemi kötüleştiren karaciğer, safra kesesi ve sindirimin sağlıklı işlevini de olumsuz yönde etkileyebilir.
Bol miktarda su için
Ödem sudan oluşuyorsa neden üzerine su içiyoruz sorusunu sorabilirsiniz. Ancak su vücudu temizlemenin en iyi yoludur. Günde 6-8 bardak su içmeyi unutmayın.
Alkol, kafein ve tütün kullanmayın.
Bu ürünler ödemi artırabilir ve genel sağlığınızı da olumsuz yönde etkileyebilir. Aynı zamanda alkol ve kafein sizi dehidre edebilir. Bu yüzden bu içecekleri tüketirseniz, etkilerine karşı koymak için normalden daha fazla su içmeniz gerektiğini unutmayın.
Bedeninize uygun egzersiz programlarını uygulayın
Ödemden yeterli hareket ve egzersizle kurtulabileceğinizi unutmayın. Ancak çok fazla egzersizinde ödeme neden olabileceği gerçeğini sakın unutmayın. Birçok insan ödemin aşırı egzersizden kaynaklandığını bilmez. Özel bir sağlık durumunuz yoksa eğer bedeninize uygun egzersiz programları deneyebilirsiniz.
Sıkı bir egzersiz rutinine alışkın değilseniz, yavaş yavaş egzersiz uygulamasına geçebilirsiniz. Ameliyattan ya da tıbbi bir durumdan dolayı egzersiz yapmaktan çekiniyorsanız bir uzmana danışabilirsiniz.
Çok oturmaktan kaçının

Oturmak ve hareket etmemek için çok fazla zaman harcamak ödemin en büyük nedenleri arasındadır. Dolaşmak ve hareket etmek bacak kaslarınızın genişlemesini sağlar. Bu durumda damarlarınız vücudunuza masaj yapar ve kanı uyararak dolaşmasını sağlar. Bu şekilde ödem ve şişlik gibi durumların oluşması söz konusu olmaz.
Ayaklarınızı yukarı kaldırın
Uzun süre otururken veya dinlenirken ayaklarınızı yukarı kaldırın. Uzun süre oturmaktan kaçınamıyorsanız, ödemden korunmak için bacaklarınızı yüksekte tutmaya çalışın. Ayaklarınızı masaya veya bir tabureye yatırın. Ayaklarınızı rahatça dinlendirebileceğiniz bir yastık yığını bile yapabilirsiniz.

Her saat başı yürüyün
Çok fazla ödeminiz biriktiyse, her saat başı 5 dakikalık bir yürüyüşe çıkmak ödemenizi atmanıza yardımcı olacaktır. Oda etrafında yürüyüşe çıkın, su şişenizi tekrar doldurmak için yürüyün. Bu durum ruh halinizi iyileştirecek ve ödemenizi atmanıza yardımcı olacaktır.

Kollarınızı kaldırın

Ödemlerin çoğu elinizde ve bileklerinizdeyse, kollarınızı ve ellerinizi başınızın üzerinde her 30 dakikada bir yükseltmeye çalışın. Bu, yer çekiminin sayesinde sıvının dışarıya atılmasına yardımcı olacaktır.
Kafanızda havaya kaldırılırken ellerinizi hafifçe sallayın bu şekilde en az 60 sn kadar bekleyin.
Sıkıştırma çorapları giyin.
Sıkıştırma (veya destek) çorapları, sıvı birikmesini önlemek için alt bacağınızın ve ayak bileğinizin etrafında basınç tutan sıkı elastik çoraplardır. Tıbbi cihaz mağazalarında ve bazı eczanelerde bu çoraplardan bulabilirsiniz.

Çoğu doktor veya fizyoterapist egzersiz yaparken sıkıştırma giysilerini giymenizi önerir.
Bazı sıkıştırma giysilerinin vücudunuza özel olarak takılması gerekir. Örneğin, bazı kadınlar meme ameliyatından sonra özelleştirilmiş sutyenlerden takarlar.
Antioksidanlar alın
Antioksidanlar ödemleri dolaylı olarak destekleyebilirler çünkü damarları güçlendirirler. Antioksidan yiyecekleri yemenin yanı sıra, üzüm çekirdeği ekstresi (günde iki kez 360 mg) veya yaban mersini (günde üç kez 80 mg) gibi bir ek gıda almayı deneyebilirsiniz.
Masaj yaptırın

Masaj yaptırmak vücudunuzdaki fazla sıvıyı ve dokuyu harekete geçirebilir. Lenf Drenaj Terapisi olarak da bilinen lenfödem masajı, vücudun lenfatik sistemine yardımcı olan ve bağışıklık fonksiyonunu destekleyen bir masaj şeklidir.
Doktorunuz, bu masaj için özel olarak eğitilmiş bir kişi için size tavsiyede bulunabilir.
Bitki çayları tüketin
Bitki çayları ürettiğiniz idrar miktarını artırır ve böylece fazla sıvıları vücudunuzdan atar. Ancak bitki çayları kullanmadan önce kullanacağınız bitkiye karşı alerjiniz olup olmadığını ölçün. İlaç kullanıyorsanız bitki çaylarını kullanmadan önce muhakkak bir uzmana danışın.

Kakule çayı: 1 çay kaşığı tohum ekleyerek veya 1 bardak sıcak suya kaküleyi ekleyin ve tüketin.
Papatya çayı: Bu çay ödem atmanızın yanı sıra rahatlamanıza ve uyumanıza yardımcı olabilir.
Hindiba çayı: Bu kahve yerine tüketebileceğiniz doğal bir alternatif ödem atmanıza yardımcı olabilir.
Rezene çayı: 1 çay kaşığı rezene tohumu veya yaprakları bir bardak suya ekleyerek kendiniz yapın. Rezene ayrıca sindirime yardımcı olur ve nefesi ferahlatır.
Maydanoz çayı: Bu çay idrar söktürücüdür ve sindirime yardımcı olarak ödem atmanızı sağlar

SAÇKIRANINIZDAN KURTULUN KESİN ÇÖZÜM

eczanelerde veya aktarda bulunur tıp dilinde asetik asit halk dilinde sirke ruhu kulak pamuğu ile ilgili yere sürün sonra yakıp kavuracak sonra yara olacak sonra kabuk bağlayıp sulanacak ve devamında saç yeniden çıkacak

m.ulaş

ŞEKER İLLETİNE SON ŞEKERİ YAŞAMAYA MECBUR DEĞİLSİNİZ ÇARESİ VAR 2 şer yemek kaşığı yeşil metcimek kıtmızı mercimek nohut bamya tohumu 1 litre kaynar suda demle sabah yap beklesin akşam iç akşam yap sabah iç bu kür şekerini düzenler ama 2 ay devam et gün gün düzelirsiniz 10 gün sonra şekeriniz 600 lerden 70..80 lere düşer insülünü bırakırsınız bu arada perhiz şart ekmek hamur işleri şeker tatlı ne varsa yasak hazır gıdalar yasak tamamen 1 yıl uzak durun şekerinizden eser kalmıyor tecrübelerle sabit bunun yanında asıl tedavi karaciğerinizi temizleyinki şeker kalıcı düzelsin devedikeni extratı enginar çayıyla geçmiş olsun dualarınızı bekliyorum fayda görenler sayfaya yazarlarsa sevinirim saygılar

SAFRA KESESİ TAŞINIZI ERİTİN KUTULUN ORGANINIZI ALDIRMAYIN ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK

Safra kesesi taşı için karahindibağ sinirli ot enginar çayları için devedikeni extratı kullanın sabah akşam 2 şer tane için 3 ay devam edin bunlara safra kesesesi taşınız erir tamamen ekmek unlu gıdalar tatlılar hazır gıdalar hayvansal ürünler yasak safra kesesi taşı sorununuz varsa karaciğerinizde tıkalı onu temizleyin devedikeni extratı ile enginar çayı ile yoksa tekrarlar bilginiz olsun hastalıklarımızın hepside karaciğerden kaynaklanıyor hiç bir organımız boşuna yaratılmamıştır unutmayın saygılar

M.ULAŞ

Mustafa Ulaş

2 Haziran, 00:39

BÖBREK TAŞLARINIZI ERİTİN KURTULUN

ACI PELİN OTU İLE SOĞAN KABUĞU ÇAYI DEMLEYİN 2 SAAT SONRA SÜZÜN SABAH AKŞAM 1 SU BARDAĞI İÇİN AÇ OLARAK NE KADAR BÜYÜK OLURSA OLSUN BÖBREK TAŞLARINIZI ERİTİP ATIYOR. M.ulaş

SEDEFHASTASI OLANLAR İÇİN KARACİĞER TEDAVİSİ

Karaciğeriçin lavanta yağı 1 subardağı suya 5 damla damlatsın içsin günde 1 sefer devedikeni extratı alsın sabah akşam 2 şer tane içsin 6 ay devam edecek süre uzayabilir ev yoğurdu sabah akşam yesin haptan sonra. Zencefil zerdeçal yemeklere koysun enginar çayı içsin karahindibağ otu sinirli otu çayı içsin acı baharatlı gıdalar ekmek dahil hamur işleri yasak tatlı ne varsa yasak hazır gıdalar meyve suları yasak 1 sefer dahi yemeyecek meyvesuları hazır kola meşrubat yasak klorlu su yasak şebeke suyu doğal su içecek günde 1 rer tatlı kaşığı sabahları akşamları karbonat içecek 30 gün krem tartar içecek portakal suyu vey limon suyu sıkıp 1 tatlı kaşığı krem tartara 30 gün devam edilecek yasak olan gıdalardan hayvansal gıdalardandan ekmekten unlu mamülletden tatlılardan hazır gıdalardan hazır meyve sularından asitli gıdalardan 2 yıl uzak dursun hiç ağzına sürmesin çok titiz olsun yoksa sonuç alınmaz geçmiş olsun. mustafa ulaş

Ilknur Polatlı

9 Haziran, 15:23

"LİMON KABUĞU

DOKTORLAR ŞOKTA! 2 HAFTADA EKLEMLERİ YENİDEN DOĞMUŞ GİBİ YAPIN!
Limon kabuğu neden özellikle eklem ağrısına iyi gelir?
Limonda bulunan yararlı besin maddelerinin neredeyse yarısı limonun kabuğunda bulunur. Acımsı tadından dolayı, çoğu insan kabuğunu atıp yalnızca meyvenin suyunu kullanır. Ancak limonun kabuğunu attığınızda aslında genel sağlığınıza iyi gelecek ve hatta eklem ağrısıyla mücadele edecek çok sayıda besin maddesini de atmış olursunuz.
Limon kabuğunda bulunan esans yağlarının kan damarlarını rahatlatıp ağrı hissini önemli ölçüde azaltan iltihap sökücü bir etki yaparak eklem ağrılarını azalttığı gösterilmiştir.
Limonun kabuğu, kan damarlarını yatıştıran ve anti-iltihap özelliklere sahip zengin özlü yağlarla doludur – sinir ağrısını yok etmek için mükemmeldir.
Limon kabuğuyla eklem ağrıları nasıl tedavi edilir
Malzemeler:
• Doğal sızma zeytinyağı,
• 2 büyük organik limon,
• Kapaklı küçük bir kavanoz,
• Temiz bir sargı bezi
Hazırlanışı
• Limon kabuklarını kavanozun içine koyun ve kabukları tamamen kaplayacak kadar zeytinyağı ekleyin. . Kavanozu sıkıca kapatın ve karışımı iki hafta bekletin.
• İki hafta geçtikten sonra, karışımınızı sargı bezinin üzerine dökün ve ağrı duyduğunuz bölgenin üzerine yerleştirin. İdeal olarak bu tedaviyi gece uygularsanız bu merhem siz uyurken cildinize iyice işleyebilir.
Lütfen
• Lütfen diz ve eklem ağrısı olanlar için bir kez paylaşalım.
• Sağlıcakla kalın

Mustafa Ulaş

12 Haziran, 19:10

KARABAŞ OTUNUN MÜTHİŞ FAYDALARI

Vücut sağlığı açısından oldukça önemli bir yere sahip olan karabaş otu, içerisinde bol miktarda A ve C vitamini barındırmaktadır. Bu önemli vitaminlerin yanı sıra kalsiyum ve demir bakımından da oldukça güçlü bir içeriğe sahiptir. Birçok sağlık sorunu karşısında etkili bir tedavi imkanı sağlayan karabaş otunun kullanım tarihi çok eski yıllara dayanmaktadır. Bu şifalı ot için Osmanlı döneminde, eczanelerde koleraya karşı kullanılması için ferman çıkarılmıştır. Ayrıca Birinci Dünya Savaşı sırasında yaraların tedavisinde mikropları öldürmek amacıyla bol miktarda kullanılmıştır.

İnsan sağlığına önemli katkılarda bulunan karabaş otu, kozmetik sanayisinde de sıkça kullanılmaktadır. Parfümden sabun yapımına kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Karabaş otunun gövdesinden elde edilen yağ, cilt hastalıklarının tedavisinde ve kremlerde sıkça kullanılmaktadır. Antiseptik özelliğe sahip olan karabaş otu yağı, taze yaraların temizlenmesinde oldukça etkilidir. Akdeniz ülkelerinde ve ülkemizde yaygın olarak kullanılan karabaş otu tüketiminde dikkat edilmesi gereken en önemli unsur tüketim miktarıdır. Gebelikte ve emzirme döneminde karabaş otu tüketimi önerilmezken; aşırı tüketilen karabaş otu, çeşitli yan etkilere neden olabilir. Özellikle düzenli olarak ilaç kullanan kişilerin doktor onayı olmadan karabaş otu kullanmaları kesinlikle önerilmemektedir. Doktor onayı alındıktan sonra günde 1 bardak tüketilmesi ve 15 gün kullandıktan sonra 15 gün ara verilmesi gerektiği belirtilmektedir.

Karabaş Otunun Vücut Sağlığına Katkıları
Türkiye'nin pek çok ilinde bulunan ve içerisinde fazlasıyla mineral, vitamin barındıran karabaş otu, faydaları saymakla bitmez diyebiliriz. Peki ya karabaş otunun faydaları nelerdir? İşte karabaş otunun insan sağlığına olan faydaları;

Karabaş Otunun Cilde Faydaları
Cilt sağlığına önemli katkılarda bulunan karabaş otu, çeşitli cilt hastalıklarının tedavisinde de kullanılmaktadır. Egzamadan cilt yanıklarına kadar pek çok sorun karşısında etkili bir iyileşme sağlar. Bu özelliği sayesinde pek çok kozmetik ve cilt bakım ürününün içeriğinde karabaş otundan

Akne tedavisinde yaygın olarak kullanılan karabaş otu, ciltte meydana gelen kızarıklık ve kaşıntıyı en aza indirir. Kaşıntı sorununa karşı oldukça etkili olan karabaş otu, ciltte rahatlama hissi sağlar. Karabaş otunun egzama tedavisinde de oldukça etkili olduğu belirtilmektedir. Sorunlu bölgeye 2-3 damla karabaş otu yağı damlatarak masaj yapabilirsiniz. Dezenfektan özelliğine sahip olan karabaş otu, yara tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Yaraların hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlayan karabaş otu, aynı zamanda yaşlanma karşıtı olarak da nitelendirilmektedir. Yaşlanma sürecini yavaşlatır ve kırışıklıkların azalmasını

Karabaş Otunun Saça Faydaları
Cilt sağlığı kadar saç sağlığına da önemli katkılarda bulunan karabaş otu, saç sağlığını korur ve saçların daha bakımlı görünmesini sağlar. Karabaş otu, saç dökülmesinden kepek ve bit sorununa kadar pek çok alanda fayda sağlar. Saç dökülmelerine karşı etkili bir çözüm sağlayan karabaş otu, saçları yumuşatır ve doğal bir parlaklık kazandırır. Saçları yumuşatır ve saçların sağlıklı bir şekilde uzamasını hızlandırır. Saç derisini nemlendirerek kuru kafa derisi problemini ortadan

Karabaş Otunun Diğer Faydaları
Kan dolaşımını düzenler ve hızlandırır.
Damar tıkanıklığına iyi gelir.
Kanserli hücre oluşumunu yavaşlatır.
Hafızayı güçlendirir.
Sinirleri yatıştırır.
Baş ağrısına iyi gelir.
Enfeksiyon tedavisinde etkili sonuçlar verir.
İdrar yolu enfeksiyonu tedavisine iyi gelir.
Sigarayı bırakmayı kolaylaştırır.
Ağrı kesici etkisi vardır.
Balgam söktürücüdür.
Yüksek tansiyonu dengeler.
Uyku problemini giderir.
Sindirime yardımcı olur.
Mide ve bağırsak sancılarını giderir.
Zindelik verir.
Mikrop öldürücü etkiye sahiptir.

DİŞ ETLERİ ÇEKİLMESİ İÇİN MÜTHİŞ YÖNTEM

1 tatlı kaşığı karbonat 1 çay kaşığı zerdeçal 2 yemek kaşığı hindistan cevizi yağını karıştırın Dişlerinizi yemeklerden sonra fırçalayın diş etleri sorununzdan kurtulun

M.ULAŞ

ÜZERLİK TOHUMUN FAYDALARI NELERDİR?

- Üst solunum yolları yüksek enfeksiyondan dolayı tıkanır. Üzerlik otu yakılıp dumanı koklandığında sinüs yollarının açılmasını sağlar. Bezlerde biriken enfeksiyonu akıntı ile atar.

- Üzerlik tohumundan yapılan çay mevsim geçişlerinde sıklıkla görülen ağır enfeksiyonlu grip sonrası yaşanan boğaz ağrısı ve iltihaplanmasına da iyi gelir. Boğazda biriken iltihabı balgam ile atar. Ayrıca göğüs ve akciğerlerde öksürüğe bağlı oluşan tahribatını şiddetini hafifletir.

- Besin atıklarından kaynaklı bağırsaklarda ortaya çıkan kurtların dökülmesini sağlar. Sindirim yollarını temizleyerek yaşanma ihtimali olan bağırsak hastalıklarının önüne geçer.

- İçerdiği maddeler sayesinde rahatlatma etkisi olan üzerlik tohumu hafıza ve beynin daha sağlıklı çalışmasını sağlar. Unutkanlık ve alzheimer gibi hastalıklarla savaşır. Aynı zamanda uyku problemi yaşayanlar için oldukça etkisi olan üzerlik tohumu çayını yatmadan bir saat önce içtiğinizde rahat bir uyku yaşamanızı destekler.

nazar tohumu
nazar tohumu

- Hormonların düzenli çalışmasını sağlayarak yaşlanmayı önler. Bunun yanı sıra serotonin hormonlarını artırarak kişinin daha sakin olmasını sağlar. Uzmanlar özellikle kadınların adet öncesi sendromu sırasında tüketmesini tavsiye eder.

- Göz iltihaplanmaları için rezene tohumu ile beraber kaynatılıp ped pamuk yardımı ile göze sürülerek iltihabın kısa sürede atılmasını sağlar.

- Ağızda biriken besin atıkları tükürük bezi ve mide dahil ağız kokusuna neden olurlar. Bunu engellemek için üzerlik tohumunu ağzını da tutunuz. Yumuşadıktan sonra atınız. Üzerlik tohumu içerdiği çözücü maddeleri tükürüğe yerleşir. Ağız içerisindeki tükürük biriken atıkları enzimler mide aracılığı ile vücuttan atar.

ÜZERLİK TOHUMUNUN ÇAYI NASIL YAPILIR?

2 su bardağı suya bir yemek kaşığı üzerlik tohumu ekleyip 2 dakika kaynatın. 7 dakika demlenmesini bekleyin. Süzdükten sonra tüketiniz. Uzun süre ve devamlı tüketmemeye dikkat edin.

DEVEDİKENİNİN FAYDALARI

Deve dikenin hem tohumundan hem kökünden hem de yaprağından faydalanabilirsiniz. Deve dikenini şifa olarak kullanmanın yanı sıra, lezzetli enfes tarifte yemeklerde hazırlayabilirsiniz. Deve dikeninin nasıl hazırlanması gerektiğine gelmeden önce ilk olarak faydalarından bahsedelim.

Karaciğer hastalıkları
Deve dikeni genellikle karaciğer hastalıkları tedavisinde kullanılmaktadır. Karaciğerin yağ parçalama özelliğini kullanarak bu organda yağ birikmesine engel olur. Dolayısıyla deve dikeni tüketerek karaciğerinizin yağlanmasını engelleyebilir, karaciğer hastalıklarından korunabilirsiniz.

Mide ve sindirim sistemi
Deve dikeni düzenli miktarlarda tüketildiğinde sindirim sistemi ve mide de meydana gelen rahatsızlıkların gelişmesine de engel olur.

Sirozu engeller
Alkol kullanımına bağlı olarak vücutta gelişen siroz hastalığına deve dikeni engel olmaktadır. Tabii alkolün vücutta oluşturduğu yıkımı hiçbir ürün engelleyemez. Bizler yine de kullanmamızı tavsiye ediyoruz.

Ateş düşürücü etkisi
Deve dikeni suyunun ateş düşürücü etkisi olduğu söylenmektedir.

Romatizma
Deve dikeni bitkisinin romatizmaya bağlı gelişen hastalıkları da engellediği söylenmektedir.

Kanser hücrelerinin gelişimini engeller
Deve dikeni bitkisinin kanser hücreleri engelleyici etkisi olduğu ve gelişmesini durduğu bilinmektedir. Günde bir bardak deve dikeni çayının kanser hücrelerinin gelişmesini engelleyici etkisi bulunmaktadır.

Deve dikeni nasıl kullanılır?
Deve dikeni bitkisi sürekli kullanıldığında ciddi yan etkilere sebep olabilir bu nedenle günlük kullanımda doz miktarına dikkat etmek gerekir.

Eğer ciddi bir sağlık sorununuz varsa ve tedavi amaçlı deve dikenini kullanacaksanız 3 aylık molalarla kullanmanızı tavsiye ederiz. Ancak her zaman bu tip alternatif tıp yöntemlerinin doktor kontrolünde olması gerekmektedir.

Malzemeler
1 çay kaşığı deve dikeni tohumu
1 çay bardağı su

Nasıl hazırlanır?
Deve dikeni tohumunu suyun içerisinde haşlayın. 20 dk demlenmesini bekledikten sonra süzün.
Aynı zamanda ciddi karaciğer hastalıkları için deve dikeni tohumunun hapları eczanelerde satılmaktadır. Doktorunuza danışarak karaciğer hastalıkları için deve dikeni hapını tüketebilirsiniz.

Mustafa Ulaş

15 Haziran, 18:11

MUSLUKTAN KANSER AKIYOR
Prof. Dr. Osman Erk
.
Çeşme suyuna katılan klorun 'trhialometan' adlı kimyasala dönüştüğünü söyledi.
'Bu da kanserojen etki gösteriyor.
Zehirli su sadece içmekle değil, sıcak duşla da vücuda girer' diye uyardı.

Çağın vebası kanser son yıllarda herkesi tehdit etmeye başladı.
Kanserin ortaya çıkmasında yaş, cinsiyet, genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğunu söyleyen Prof. Dr. Osman Erk, bu illete karşı uyardı.
Prof. Dr. Erk, 'toksin' denilen maddelere dikkat çekerek, kanserle ilişkisini şöyle anlattı...
.
KLOR ZEHİRLİYOR
Şebeke suyu sağlıklı olmak zorundadır.
İyi bir çözücü olan suyun renksiz kokusuz olması, temel mineralleri ihtiva etmesi gerekir.
Ancak su kaynakları çevreden gelen pek çok toksik etkiye açıktır.
Suları dezenfekte etmek için suya katılan kimyasal maddeler de sağlığı olumsuz etkilemektedir.
Zararlı mikroorganizmaları öldürmek için suya konulan klor ve klorun sudaki organik maddelerle birleşmesi sonucu ortaya çıkan ''trihalometan '' adlı kimyasallar kansorejendir.
Klor güvenli ve sağlıklı olduğundan değil, ucuz olduğu için tercih edilmektedir.
Sadece içmek değil, sıcak su ile duş almak bile toksik ve uçucu klor gazının ortaya çıkmasına ve vücuda absorbe edilmesine neden olur.
Ancak duşlarda kömür filtrelerinin kullanılması bu gazların oluşumunu engelleyebilir.
Zehirli kimyasallar yağ dokusunda birikir.
Ciltteki serbest radikallerle işbirliği yapan klor ve benzeri kimyasallar kollajen lifler için tehlike yaratır.
Kollajen liflerin bozulmasıyla, ciltte kırışıklık ve ince çizgiler meydana gelir
Olumsuz etkisi yavaş yavaş ortaya çıkar.
Vücutta serbest radikallerin birikmesini tetikler.
.
ARSENİK-ALÜMİNYUM VAR
Yapılan çalışmalarla klorlu şebeke suyu kullananlarda, klorlu su kullanmayanlara göre kanser riskinin arttığı görülmüştür.
İçme sularında arsenik de bulunmuştur.
Cam endüstrisinde kullanılan arsenik kanserojen bir zehirdir.
Deri, nörolojik ve kalp hastalıklarına neden olur.
Şebeke sularının tortulaşmasını ve organik maddelerden arınmasını sağlamak için eklenen alüminyum da toksiktir.
Alzheimer, Parkinson ve ALS gibi önemli hastalıklara yol açar.
Dolum tesislerinde damacanaların sıcak su ile yıkanması, evde-satış yerlerinde damacanaların güneşe maruz kalması ile Bisfenol A kimyasalı kolayca suya giriyor.
.
FLORÜRE HAYIR
Diş macunlarında kullanılan florür içme sularına da katılıyor.
Bu kimyasal guatr ve hipotiroidiye neden oluyor.
Kemiklere yerleşerek osteoporoz ve kemik kanserine yol açabiliyor.
2 yaşından küçük çocukların florürlü diş macunu kullanmaması gerekiyor.
Florürlü diş macunlarının çok az miktarda kullanılması, asla yutulmaması, ağzın bol suyla çalkalanması önem taşıyor.

REFLÜ GASTRİT ÜLSERİNİZDEN KURTULUN

kantaron yağını yemeklerden önce 1 saat önce 2 yemek kaşığı
İçin üzerine sıcak su için
yemekten hemen öncede saf tahin için 15 gün devam edin
Tekrarlamamsı içinde
yemeklerden sonra yiyip içmeyin yatmayın 2 saat bişeyiniz kalmaz geçmiş olsun saygılar

m.ulaş

YOĞURT OTUNUN MUCİZELERİ

Yoğurt otu aftlara ve boğazdaki iltihaplarına yoğurt otu çayı gargaraları iyi gelmektedir. İdrar yolları enfeksiyonlarında kullanılabilir.

Yoğurt otu lenf ile kan temizleyici, cilt hastalıklarında ve kanser hastalıklarında faydalıdır.
Yoğurt otu çayı ile devamlı yapılan gargaralar guatr ağrılarını hafifletmeye yardımcı olur.

Yoğurt otu çayı ile yapılan gargaralar ses tellerine çok iyi gelir.
Ciltteki yaraların iyileşmesinde yardımcı olur.
Böbrek yetmezliği şikayetlerine karşı yoğurt otu çayı içilebilmektedir.

Aftlara ve boğazdaki iltihaplarına yoğurt otu çayı gargaraları iyi gelmektedir. İdrar yolları enfeksiyonlarında kullanılabilir. Safra kesesi taşında yararı vardır. Ağız yaralarına karşı yine çayı ve gargarası kullanılmaktadır.
Romatizma hastalığında kullanabilirsiniz.

lenf bezlerini düzenliyor

NİCE SAĞLIKLI YILLARA

SAKAYIK KÖKU: Mezkür otun kökleri kaynat lip içilirse ádet hali olmayan ko dinların adetini söker, mafsal og- rilarına iyi gelir. Böbrek ve mesa- ne kumlarını döker. Sar'a hastal- ğina da şifa verir. Felce, slyatige, deliliğe, vesveseye, gazlara karşı sifa verir. Bu kökün bulunduğu yere cin ve zehirli hayvanlar gi remezler. Sarı bez içine konarak taşıyan kimseye sihir - büyü tesir etmez. Birbirinden nefret edenle- rin yastiğı altina konursa nefretle- ri sevgi ve muhabbete dönüşür

Delilik: