Hasan Bozkurt ------------- HZ. EBÛBEKİR (R.A.)’İN YÜCE MAKAMI ...........
İmâm Fahreddîn Râzî (r.aleyh) bildiriyor: Bir gün iki cihânın sultânı, insanların ve cinlerin Peygamberi, âlemlerin Rabbi’nin sevgilisi Muhammed Mustafa (s.a.v.) Hazretleri’ne bir gümüş yüzük hediye getirmişlerdi. Hz. Ebûbekir (r.a.)’e: “Ya Âtik, bu yüzüğü bir kuyumcuya götür, üzerine Lâ İlâhe İllâllâh yazılsın!” buyurdu. Hz. Ebûbekir (r.a.) yüzüğü alıp kuyumcuya götürdü “Bu yüzüğün üzerine Lâ İlâhe İllâllâh Muhammedün Resûlullâh yaz.’’ dedi. Resûlullâh (s.a.v.) böyle emretmemişti, fakat Allâhü Te‘âla’nın ism-î şerîfi ile Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’in ism-i şerîfinin ayrı olmasını uygun görmemişti. Kuyumcu, Hz. Ebûbekir (r.a.)’in söylediği gibi yazdı. Hz. Ebûbekir (r.a.) kuyumcudan yüzüğü alıp Resûlullâh (s.a.v.)’e götürürken Hakk Te‘âla, Cebrail (a.s.)’a: “Çabuk git, Habibimin yüzüğüne Ebûbekir ismini yaz, çünkü Ebûbekir benim ismim ile Habibimin isminin ayrı olmasını uygun bulmadı. Ben de Habibimin isminden Ebûbekir’in ismini ayırmayı uygun görmedim.” buyurdu. Cebrail (a.s.) derhal yetişip mübarek yüzük Hz. Ebûbekir (r.a.)’in elinde iken ve haberi yok iken yüzüğe Ebûbekir ismini yazdı. Sonra Hz. Ebûbekir (r.a.) yüzüğü Sultân-ı Enbiyâ (s.a.v.)’e teslim etti. Yüzüğün üzerinde “Lâ İlâhe İllâllâh Muhammedün Resûlullâh, Ebûbekir Sıddîk” yazılı idi. Hz. Ebûbekir (r.a.)’e: “Bu yüzüğün üzerine yalnız “Lâ İlâhe İllâllâh” yazılması söylenmişti. Halbuki fazla yazılmış, hikmeti nedir?” diye sordular. Hz. Ebûbekir (r.a.) çok utandı, terledi. Bir cevab vermeden Cebrail (a.s.) gelip Hakk Te‘âla’nın selâmını söyledikten sonra: “Ebûbekir’in yüzükte kendi adının yazıldığından haberi yoktur, ben yazdırdım. Habibim üzülmesin.” buyurduğunu söyledi ve olanları anlattı. Aklı ve ilmi olanlar, buradan Hz. Ebûbekir (r.a.)’in Hakk Te‘âla katındaki mertebesini anlarlar. Ayrıca onun hakkında inen âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerde Hz. Ebûbekir (r.a.)’in aklın almadığı üstünlüğünü göstermektedir. Nitekim camilerde de Allâh (c.c.) ve Resûlü (s.a.v.)’in isimleri ile beraber dört halife isimleri de yazılmaktadır. (Şemsüddîn Ahmet Sivasi, Dört Büyük Halife, s.33-34)
“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
27 Temmuz 2019 Cumartesi
Hacda her 10 kişiden 8'i böyle dua ediyor
BU ARASTIRILMISTIR
SUNNET OLAN BUDUR
SUNNETE MUHALEFET ETMEK PEYGAMBERIMIZE SAVAS ACMAKTIR
UYGULAYAN UYGULAR KAZANIR
UYGULAMAYAN SEVABINDAN MAHRUM KALIR
BU BIR CEMAATE MÂL EDILEMEZ
BIR HADISI ŞERIFTE
BIR SUNNETI IHYA EDENE 100 SEHIT SEVABI VARDIR BUYURULUYOR
BU BASİT BISEY DEGILDIR
SARIKTA BIR BEZ PARCASIDIR AMMA SARIKLA KILINAN NAMAZ
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Sarıkla kılınan iki rekat namaz, sarıksız kılınan 70 rekat namazdan daha efdaldir.) [Ebu Nuaym]
Biz bir sünneti ihya etmekten tanitmaktan milleti haberdar etmekten baska niyetimizde yoktur
SUNNET OLAN BUDUR
SUNNETE MUHALEFET ETMEK PEYGAMBERIMIZE SAVAS ACMAKTIR
UYGULAYAN UYGULAR KAZANIR
UYGULAMAYAN SEVABINDAN MAHRUM KALIR
BU BIR CEMAATE MÂL EDILEMEZ
BIR HADISI ŞERIFTE
BIR SUNNETI IHYA EDENE 100 SEHIT SEVABI VARDIR BUYURULUYOR
BU BASİT BISEY DEGILDIR
SARIKTA BIR BEZ PARCASIDIR AMMA SARIKLA KILINAN NAMAZ
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Sarıkla kılınan iki rekat namaz, sarıksız kılınan 70 rekat namazdan daha efdaldir.) [Ebu Nuaym]
Biz bir sünneti ihya etmekten tanitmaktan milleti haberdar etmekten baska niyetimizde yoktur
Buna muhalet etmek soz söylemek nereye varir siz düşünün artik
DUÂDA ELLER NASIL TUTULACAK
---------------------::::::::::::::----------------
---------------------::::::::::::::----------------
DUÂNIN ÂDÂBI ve BİR SÜNNETİN İHYASI
HADİS-İ ŞERİF MEALİ : Eshab-ı Kiramdan İbn-i Abbâs (r.a.) buyurdu : " Efendimiz Hazretleri duâ ettikleri zaman iki ellerini birbirine birleştirirlerdi ve ellerinin içini mübârek yüzlerine mütemâyil kılarlardı. İşte ellerin duâda tutuluş şekli şöyledir ( deyip bizzat ellerini birleştirerek göstermişlerdir...
Duâda Resûlullah (S.A.V.) gözlerini semaya kaldırmazlardı.
Duâda Resûlullah (S.A.V.) gözlerini semaya kaldırmazlardı.
Duâda ellerin birleştirerek yapılmasının evla ve efdal olduğuna dair birçok delil vardır. Şöyleki :
1- #Çeşitli ilimlere âid eserler yazmış , İslâm âleminin şarkında garbında pek meşhur olan Huccet'ül-İslam ( İslâmın parlak delil ve yıldızı ) diye anılan İMAM-I GAZÂLİ Hazretlerinin dört ciltlik ölümsüz eserinde yukarıdaki Hadis-i Şerif zikredilmektedir.
(KAYNAKLAR : 1- İhyâ Ulûmü'd-diyn'de . Cilt.1 Sahife 305 Mevzuu: Âdâbü'd-duâ- BULUNDUGU YER: Eski eser Kütüphaneleri ve Arapça kitap bulunduran kitapçılar.2-İhyâü Ulûmü'd-diyn Tercemesi- Tercüme Eden:Ahmed Serdaroğlu(Diyanet İşleri Müfettişi) Eseri Takdim eden : Ahmed Davudoglu,Yayınlayan:Bedir Yayınları CİLT.1 Sahife :880.)
2- #Ayrıca, İmâm Şeyh Hüsâmüddin Hazretleri'nin " Eddürretü'l-Fahireh f î Eşrâti's-sâa " adlı eserinde " Ve min âdâbihi cem'ul-keffeyni inde raf'ihima felâ yüferrikuhüma " (Eller , duâya kalktıgı zaman birleştirmek, aralarını ayırmamak duânın âdâbındandır.) diye geçiyor.
3- #TAHTÂVÎ adlı Fıkıh Kitabının 173 ncü sahifesinde : " Duâda elleri zammetmek , yani birleştirmek duânın âdâbındandır. " diye
geçiyor.
geçiyor.
4- #MEVZÛÂTÜ'L-ULÛM Tercemesi, Yazarı :Taşköprülüzâde Ahmed Efendi- Baskı Tarihi : 1313 Hicri -İkdam Matbaası - Cilt.2 Sahife 410 da : " Ve dahi lâyık olan oldurki, iki keffini (elini ) bir yere getirip , zamm eyleyip batınlarını ( avuçlarının içini ) vechine mukâbil ( yüzüne karşı ) eyleye. " diye geçmektedir. (5-6/)
#DİĞER DELİLLER :
5- #SAHİH-İ BUHÂRİ'DE ( En muteber hadis kitabı ) Cilt: 4-6 Bab: 14-17 Mevzuu: Kitabü Fezâili'l-Kur'an. Sahife :106 da, şöyle geçmektedir : Hazreti Aişe'den (R.A.) rivâyet olunmuştur. " Nebi ( S.A.V) her gece yatagına geldiği zaman İKİ ELİNİ BİRLEŞTİRİR ,bunlara nefes eder ve İhlas, Felak ve Nas sûrelerini okurdu. Sonra iki eliyle, başından,yüzünden ve vücûdunun ön tarafından başlayarak ( bütün ) vücûdunu sıvazlardı. Bunu üç defa tekrar ederdi. " diye yazzmaktadır.
6- #SAHİH-İ BUHÂRÎ MUHTASARI TECRÎD-İ SARÎH TERCEMESİ'NDE . Cilt.11 Yayınlayan: Diyanet İşleri Başlkanlığı Mevzuu: Peygamberin İhlasa devamı , Sahife 236,bulunan Hadis-i şerif de,
7- #SÜNEN-İ TİRMİZÎ'DE Cilt: 4-5 Bâb: 20-21 Numarası : 3402 , deki Hadis-i Şerif de,
8- #SÜNEN-İ EBÎ DÂVÛD'DA Cilt: 5 Sahife 303, de bulunan Hadis-i Şerif de,
9- #RİYAZU'S- SÂLİHIYN ve TERCEMESİ ( Hadis Kitabı ) Cilt :3 Numarası :1490 Yayınlayan : D.İ.Başkanlığı.Sahife 61 deki Hadis-i Şerif te, dua edenin iki ellerini birleştirerek duâ etmesi gerektiği beyan edilmektedir.
_________________________________
#ELLERİN_AÇIK_ŞEKİLDE DUA_EDİLMESİNE_DAİR_HİCBİR_SAHİH_KUVVETLİ DELİL_YOKTUR..
(bulan yada gören varsa bize bildirsin)
-------------------------------------
" #KİM BENİM BİR SÜNNETİMİ İHYA EDERSE ( DİRİLTİRSE ) , BENİ SEVMİŞ OLUR. KİM DE BENİ SEVERSE CENNETTE BENİMLE BERABER OLUR. " Hadis-i Şerif Sünen-i Tirmizî - İlim-16 -
_________________________________
#ELLERİN_AÇIK_ŞEKİLDE DUA_EDİLMESİNE_DAİR_HİCBİR_SAHİH_KUVVETLİ DELİL_YOKTUR..
(bulan yada gören varsa bize bildirsin)
-------------------------------------
" #KİM BENİM BİR SÜNNETİMİ İHYA EDERSE ( DİRİLTİRSE ) , BENİ SEVMİŞ OLUR. KİM DE BENİ SEVERSE CENNETTE BENİMLE BERABER OLUR. " Hadis-i Şerif Sünen-i Tirmizî - İlim-16 -
- Büyük mutasavvıf Bayezid-i Bistamî hazretleri, bir gün tımarhanenin önünden geçiyordu. Tımarhane hizmetçisinin tokmakla bir şeyler dövdüğünü görüp: "-Ne yapıyorsun?" diye sordu. Hizmetçi: "-Burası tımarhanedir. Delilere ilaç yapıyorum." dedi. Bayezid-i Bistamî hazretleri: "-Benim hastalığıma da bir ilaç tavsiye eder misin?" diye sordu. Hizmetçi "-Hastalığını söyle." deyince Beyazid: "-Benim hastalığım günah hastalığı... Çok günah işliyorum." dedi. Hizmetçi: "-Ben günah hastalığından anlamam... Ben delilere ilaç hazırlıyorum." diye cevap verdi. Tam bu sırada tımarhanenin parmaklığının arasından konuşulanları duyan bir deli (!), Bayezid-i Bistamî hazretlerine: "-Gel dede, gel, senin hastalığının çaresini ben söyleyeyim." diye seslendi. Bayezid-i Bistamî hazretleri, delinin yanına sokularak: "-Söyle bakalım, benim derdime çare nedir?" dedi. Deli şu ilacı tavsiye etti: "-Tevbe köküyle istiğfar yaprağını karıştır... Kalp havanında tevhid tokmağı ile döv, insaf eleğinden geçir, göz yaşıyla yoğur, aşk fırınında pişir... Akşam-sabah bol miktarda ye.. O zaman göreceksin, senin hastalığından eser kalmaz!.." dedi. Bu güzel ilacı öğrenen Bayezid hazretleri: "-Hey gidi dünya, hey! Demek seni de deli diye, buraya getirmişler!" deyip oradan ayrıldı. Bu, her devirde günah hastalığına yakalananlara tavsiye olunmaya değer bir ilaçtır.
Süleyman aleyhisselam, üçyüzbin kişilik ordusunu Taif'den Filistin'e havadan bir günde nakletmiştir. Ordusuyla bir çiftlik üzerinden geçerken, yerde çift süren fakir bir çiftçi o hali görünce; ➥ "Allah'ım âl-i Davud'a ne büyük saltanat verdin." demiş. Bunu işiten hazreti Süleyman hemen ordusuyla yanına inip; ➥ "Cenab-ı Hakk'ın bana verdiği şu saltanata sakın gıpta etmeyesin. Eğer hayatını hazreti Allah'a ve O'nun peygamberine bağlı olarak geçirirsen, sana verilecek ebedi saltanatın yanında bu gördüğün hiç kalır." buyurmuştur. Süleyman aleyhisselam zamanında fen terakki edip (yükselip) çok ileri gitmişti. Lakin fen ilerledikçe tahribatı da çoğalmış ve insanlar yoldan çıkmaya başlamışlar. Bunun üzerine Süleyman aleyhisselam veziri Asaf'a emredip bütün fünunu (fen ilimlerini) gömdürmüştür. Çağımızda da aynı şeyler oluyor ve insanlık aynı sonuca gidiyor nerdeyse... | Süleyman Hilmi Tunahan (kuddise sirruhu)
SAĞLIĞIMIZIN MÜTHİŞ ŞİFRELERİ
MİGRENİNİZDEN KURTULUN YETER ÇEKTİKLERİNİZ OKUYUN
Migreniziden kurtulun.kırmızı kantaron yağını alın ve yüz boyun kısımlarınıza sürün saç derinize yedirin akşamdan sabah yıkayın 20 gün yapın kurtulun migreniziden şifa olsun m.ulaş
Migreniziden kurtulun.kırmızı kantaron yağını alın ve yüz boyun kısımlarınıza sürün saç derinize yedirin akşamdan sabah yıkayın 20 gün yapın kurtulun migreniziden şifa olsun m.ulaş
SAĞLIĞIMIZIN MÜTHİŞ ŞİFRELERİ
ZAYIFLAYAN KASLARINIZI KUVVETLENDİRİN
Marketten hazır çemen al 2 yemek kaşığı al çemenden küçük cam kavanozda 2 yemek kaşığı zeytin yağında karıştır 1 gün dursun zayıflayan kaslara sürün 1 saat dursun yıkayın sirkeli suyla 30 gün yapın kaslarınız kuvvetlensin güçlensin düzelsin tecrübesi vardır bilginiz olsun Rabbim Şafi ismiyle şifa versin Amin M.ulaş
Marketten hazır çemen al 2 yemek kaşığı al çemenden küçük cam kavanozda 2 yemek kaşığı zeytin yağında karıştır 1 gün dursun zayıflayan kaslara sürün 1 saat dursun yıkayın sirkeli suyla 30 gün yapın kaslarınız kuvvetlensin güçlensin düzelsin tecrübesi vardır bilginiz olsun Rabbim Şafi ismiyle şifa versin Amin M.ulaş
Yecüc ve Mecüc kelimeleri ne anlama geliyor. Yecüc ve Mecüc şu anda nerede...
Yecüc ve Mecüc kelimeleri ne anlama geliyor. Yecüc ve Mecüc şu anda nerede...
Ye'cüc ve Me'cüc kelimeleri Arapça değildlir. İbranice de değildir. Süryanice de değildir. Aramice de değildir. Fransızca da değildir, Avrupa dillerinden birine de ait değildir. Türkçe de değildir. Ye'cüc ve Me'cüc, bu dünya üzerinde her hangi bir kökene sahip değildir ve bilinen hiçbir lisana ait değildir.
Öyle anlaşılıyor ki;
- Kendi gezegenlerinde kendilerine verdikleri isimdir.
- Ya da bulundukları yıldız sisteminde ya da galakside bulunan diğer insan türlerinin bunlara verdiği isimdir.
- Kendi gezegenlerinde kendilerine verdikleri isimdir.
- Ya da bulundukları yıldız sisteminde ya da galakside bulunan diğer insan türlerinin bunlara verdiği isimdir.
Artık dini ve bilimsel somut deliller ile çoktan kesinleşti ki başka gezegenlerde yine "insan" diyeceğimiz akıl sahibi ve dinden mükellef başka insan türleri var, 18 bin alem var ve bunlardan yüzlerce farklı insan türü binlerce senedir dünyamıza geldiler/geliyorlar.
Yüksek bilim ve teknoloji çağının yaşandığı Hz. Zülkarneyn zamanında dünyamıza gelip saldıran iki düşman insan türü var ve bunlar Ye'cüc ve Me'cüc isimleri ile anıldılar. Allah ü teala da Kur'an-ı Kerim'de onlardan Ye'cüc ve Me'cüc diyerek bahsetti. Belki de bu isimler, bunların kendi lisanlarına da ait olmayıp da bunlarla harp halindeki Müslüman uzaylıların bunlara verdiği isimdir. Belki Merih/Mars'ta kullanılan bir lisanda bunlara verilen isimdir, belki milyonlarca ışık yılı ötedeki bir yıldız sisteminde kullanılan bir lisanda bunlara verilen isimlerdir.
Süleyman Hilmi Tunahan ks. hazretleri "Ye'cüc ve Me'cüc, Allah ü tealaya asi olan manasındadır" buyurmuş ama çok merak edildiği/edileceği halde bu kelimelerin hangi lisana ait olduğuna temas etmemiştir. Bu sözünü hatıratına yazan merhum talebesi de bu hususta bir izah yapmamıştır. Yıllardır yaptığımız yüzlerce yayını okuyup izleyip de biliyorsunuz ki, Ye'cüc ve Me'cüc başka gezegenlerin şiddetli islam düşmanı olan iki farklı insan türüdür. Ahir zamanda yine uzaydan gelerek bize saldıracaklar ve aynı anda dünyanın dört bir yanından saldırı başlatacaklar. Google dahil pek çok firmanın harita servisleri dünyayı karış karış görüntüledi ve herhangi bir dağın arkasında, dağı/setti aşıp geçebilseler bütün dünyayı kırıp geçecek kuvvete sahip iki millet göremediler. Dünyada, yer kabuğunun altındaki bütün büyük mağara ve yer altı şehirlerini uzaydan görüntülediler ve hatta yer altında nerelerde ve toplam ne miktarda su bulunduğunu bile belirlediler ama Ye'cüc ile Me'cüc hiç kimse hiçbir teknikle bu gezegende göremediler, geldikleri güne kadar da göremezler
KURBAN KESENİN ALDIĞI SEVAPLAR ....... Hazreti Ali(radıyallahü anh) den rivayet olundu. ” Bir kimse evinden kurbanlık almak için çıksa, o kimsenin her adımı için on sevap yazılır ve on günahı mahvolur. Ve o kimseye on derece verilir. Almak için konuştuğu zaman o kimsenin sözleri tesbih olur. O kurbanın parasını verdiğinde her bir dirhem için yediyüz hasene yazılır. Kurban yatırılıp kesilince kesildiği yerden yediyüz kat yere varıncaya kadar ne varsa hepsi o kimce için istiğfar ederler. Kanı aktığı zaman Rabbülalemiyn her damlasından on melek halkeder. O melekler kıyamete kadar o kimse için istiğfar eder. O verdiği etin her bir lokması için Hak Teala İsmail Aleyhisselamın evlatlarından bir köle azad etmiş sevabı verir.”.. : Mekasidu’t-Talibiyn Sayfa 363-364
-- KURBANIN YENMEYEN YERLERİ .....
1-Kesildiğinde akan kan,
2-Tenâsül uzuvları,
3-Yumurtaları,
4-İdrar kesesi,
5-Öd kesesi,
6-Bezeler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)