27 Temmuz 2019 Cumartesi

- Büyük mutasavvıf Bayezid-i Bistamî hazretleri, bir gün tımarhanenin önünden geçiyordu. Tımarhane hizmetçisinin tokmakla bir şeyler dövdüğünü görüp: "-Ne yapıyorsun?" diye sordu. Hizmetçi: "-Burası tımarhanedir. Delilere ilaç yapıyorum." dedi. Bayezid-i Bistamî hazretleri: "-Benim hastalığıma da bir ilaç tavsiye eder misin?" diye sordu. Hizmetçi "-Hastalığını söyle." deyince Beyazid: "-Benim hastalığım günah hastalığı... Çok günah işliyorum." dedi. Hizmetçi: "-Ben günah hastalığından anlamam... Ben delilere ilaç hazırlıyorum." diye cevap verdi. Tam bu sırada tımarhanenin parmaklığının arasından konuşulanları duyan bir deli (!), Bayezid-i Bistamî hazretlerine: "-Gel dede, gel, senin hastalığının çaresini ben söyleyeyim." diye seslendi. Bayezid-i Bistamî hazretleri, delinin yanına sokularak: "-Söyle bakalım, benim derdime çare nedir?" dedi. Deli şu ilacı tavsiye etti: "-Tevbe köküyle istiğfar yaprağını karıştır... Kalp havanında tevhid tokmağı ile döv, insaf eleğinden geçir, göz yaşıyla yoğur, aşk fırınında pişir... Akşam-sabah bol miktarda ye.. O zaman göreceksin, senin hastalığından eser kalmaz!.." dedi. Bu güzel ilacı öğrenen Bayezid hazretleri: "-Hey gidi dünya, hey! Demek seni de deli diye, buraya getirmişler!" deyip oradan ayrıldı. Bu, her devirde günah hastalığına yakalananlara tavsiye olunmaya değer bir ilaçtır.

Görüntünün olası içeriği: yazı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder