Devedikeni (Silybum marianum veya Carduus marianus), bileşikgiller (Asteraceae) familyasından bazı dikenli bitkilerin ortak adıdır. Deve kengeli, Meryemana dikeni, Sütlü kengel, Akkız, Deve kengeri, Kengel, Uslu kenger, Şevkülmeryem, Atdikeni, Eşek dikeni, Eşek kömürdeği, Gengel, Karayanrik, Kibbun, Kılıç püskülü olarak da bilinir.
Bu bitki Almanya’da Meryemana’yı andıran bir dinsel sembol olarak görüldüğü için ona bu isim verilmiştir. Kızılderililer ise bu bitkiye Deve Dikeni, Kutsal Diken, Okunmuş Diken olarak adlandırmışlardır.
Vücudu zararlı ve zehirli maddelerden arındırıcı, karaciğer hücrelerinin rejenarasyonu (doku yenileme) konusunda etkili, safra salgılarını arttırıcı, antidepresif özelliklere sahiptir. Bitkinin içerdiği etkin maddeler sayesinde, karaciğer yağlanması durur. Bu anlamda bitki, karaciğeri korur. Hepatit ve sarılık hastalıklarına karşı veya aşırı alkol tüketimi nedeniyle oluşan siroz gibi hastalıklarda devedikeni tohumu çayı etkilidir. Batıdaki eczanelerde, karaciğer tedavisinde Marianon adı ile satılmaktadır.
Meryemana Dikeni Tohumları hemen hemen 2000 yıldır karaciğer problemleriyle ilgili olarak kullanılan bir bitki olup modern araştırmalar ve çalışmalar sonucunda karaciğer hastalıkları üzerine olumlu etkisinin ispatlanmış olması, geleneksel bilgilerin de doğru olabileceğinin çok ilginç bir örneğidir.
Deve Dikeni’nin Faydaları:
Günümüzün oldukça kirlenmiş ortamından en çok etkilenen organ şüphesiz karaciğerimizdir. Çünkü vücudumuzu zararlı maddelerden temizlemeye çalışan en önemli organımızdır.
Karın bölgesinin yağlanması durumunda veya başka nedenlerle karaciğerimiz yağlanabilmektedir. Yağlanan karaciğerin en önemli belirtisi yorgunluktur. (Ultrason ile de tespit edilebilmektedir.)
Kilo alınması ile birlikte karaciğer yağlanması oluştuğunda, bu durum kişide yorgunluk yaratığından hareketleri daha da kısıtlanmakta ve daha fazla kilo alabilmektedir.
Enginar ailesinden bir bitki olan Devedikeni bitkisi, içindeki Slymarin maddesi ile karaciğer için çok yararlıdır. Laboratuar verilerine göre Devedikeni tohumunda milyonda 7000 ila 60000 arasında değişen oranda Silymarin maddesi bulunmaktadır. Bu özellikleri ile;
- Dolaşım faaliyetlerini düzenler.
- Karaciğer hücrelerinin yenilenmesinde önemli rol oynar.
- Karaciğer hastalıklarına bağlı tedavilerde kullanılır.
- Hepatit ve sarılığa iyi gelir.
- Kabızlığa iyi gelir.
- Prostat sorununda kullanılır.
- Sindirim sistemini kuvvetlendirir.
- Vücut direncini arttırır.
- Tohumları safra salgılatır.
- Safra Kesesi hastalıklarının tedavisinde kullanılır.
- Öksürüğü keser.
- Rahim hastalıklarının tedavisinde kullanılır.
- Varisleri giderir.
- İştahı açar.
- Mideyi kuvvetlendirir, hazmı kolaylaştırır ve sindirim sistemi hastalıklarına iyi gelir.
- Ateşi düşürür. Terletir ve vücuda rahatlık verir.
- Kramp çözücüdür.
- Migrene karşı faydalıdır.
- Damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olur.
- Antioksidan etkileri ile cilt ve prostat kanserine karşı koruyucudur.
Deve Dikeni’nin Zararları
Deve dikenini herhangi bir zararı yoktur. Aşırı tüketim halinde ishal yapabilir. İştah açtığı için diyet yapanlar fazla tüketmemelidir.
Reçeteler…
Karaciğer yetersizliği: Bitkinin içeriğindeki silymarin maddesi karaciğer tedavi edicidir. Bu nedenle bitki veya tohumları kaynatılıp soğuk olarak içilebilir. Eğer tatlandırılmak istenirse bir miktar bal kullanılabilir.
Zehirlenmelerde: Deve dikeni kaynatılır süzülerek içilir.
Hepatit (Sarılık): Deve dikeni ayrık otu köküyle beraber kaynatılır soğutulmuş olarak içilir. Tatlandırıcı olarak bir miktar bal kullanılabilir.
Mide güçlendirici: Deve dikeni bitkisinin tohumları ezilerek sirkenin içine atılır. 20 gün bekledikten sonra kullanılabilir.
Ateş düşürücü, idrar arttırıcı, romatizma ağrılarını azaltıcı: 15 g deve dikeni 100 g suda haşlanır ve bu hazırlanan preparattan bir bardak içilerek tedavide kullanılır.
Safra arttırıcı: Bir miktar deve dikeni tohumları suda haşlanır ve elde edilen preparat içilerek kullanılabilir.
Kum dökücü olarak: 25 g halis deve dikeni suyu ile yeteri miktarda badem yağı karıştırılır. Elde edilmiş olan preparat içilir.
- Karaciğer yetersizliği: İçindeki silymarin maddesi dolayısıyla karaciğerin ilacıdır. Deve dikeni ya da tohumları kaynatılıp balla tatlandırılarak soğuk olarak içilmeye devam edilir.
- Zehirlenmelerde: Deve dikeni kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir.
- Sıtma: Deve dikeni yalnız başına ya da kınayla beraber kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
- İştah açıcı: Deve dikeni kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
- Mide güçlendirici: Deve dikeni kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
- Hazım kolaylaştırıcı: Deve dikeni kaynatılıp balla tatlandırılarak yemeklerden sonra içilmeye devam edilir.
- Kuvvet verici: Deve dikeni kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
Bedenimizi iki kısımda inceleyebiliriz; asidik ortam ve alkali ortam. Kanımızda asidik ortam arttığı zaman kanımız kirlenir. Kanımız kirlenince saçlar dökülür, cilt bozulur. İlk önce kanın temizlenmesi gerekir. Kanı temizlemek için de alkali bitkiler kullanmak gerekir. Dünyanın en alkali sebzesi kırmızı pancar ve enginardır. Bitkilerde ise devedikenidir. Enginar, damar adalelerini güçlendirmede kullanılabilir.
Bugün tıbbın aciz kaldığı karaciğer rahatsızlıklarının ilâcı doğadaki Deve Dikenidir. Bizim yanından geçerken dikkat etmediğimiz bitkilerde bilemediğimiz çok şifalar gizlidir ve boş yere yaratılmadığının, Rabbimiz’in sonsuz ilim ve hikmet sahibi olduğunun açık bir delilidir…
Sıhhatle ve sevgiyle kalın…
-Nazan Basogul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder