Sibel'in ELMA Sirkesi
Çocuklarımın doğduğu andan itibaren bitmeyen hastalıkları vesilesiyle bu işlere başladım. Neydi bu hastalıklar. Doğar doğmaz sarılık, bronşit, faranjit, laranjit, geniz akıntısı vs. Ve antibiyotik kullanımı sonucu tekrar eden kronik hastalıklar.
Mesela geçtiğimiz kış okuldaki tüm arkadaşları hastalıktan kırılırken antibiyotik kullanmak zorunda kalırken benim çocuklarım antibiyotik kullanmadan hafif ateşle doktor kontrolünde hastalıklarını yendiler.
Okula giderken suluklarına bir iki damla sirke ilave ederim. Çorbalarına ilikli kemik suyu ve bir çay kaşığı sirke ilave ederim. Hoşaf ve hazırladığım meyve sularına sirke damlatırım. Tabiki sadece #sirke değil. Mesela tüm baklilatları atalık tohum temiz toprak anlayışıyla üreten kişilerden alırım. Pirincim Atalık karacadağ pirinci. Kesinlikle evime zeytinyağı ve gerçek tereyağı dışında yağ girmez. Tuz ve şeker işlenmemiş doğal şeker kullanırım. Marketten kesinlikle yumurta, süt, tavuk, peynir vs almam.
Şimdi gelelim yakınlarım tarafından gelen eleştirilere. Çocuklarım çok az yemek yediği için iyi bakamadığımı ima edenlere.
Yumruk kadar midesi olan çocuğun bizler gibi bir oturuşta üç tabak yemek yemesini bekleyemezsiniz. Çocuklarım genetik olarak zayıflar. Fakat kan değerlerinde ve gelişimlerinde herhangi bir anormallik yok çok şükür doktor kontrolündeler ve gayet sağlıklılar. Ve herhangi bir ilaç kullanmalarını gerektirecek vitamin mineral ihtiyaçları dahi yok. Zaten olsada kesinlikle almam bu tarz takviyeleri hepsi aldatmaca bunun bilincindeyim.
Yumruk kadar midesi olan çocuğun bizler gibi bir oturuşta üç tabak yemek yemesini bekleyemezsiniz. Çocuklarım genetik olarak zayıflar. Fakat kan değerlerinde ve gelişimlerinde herhangi bir anormallik yok çok şükür doktor kontrolündeler ve gayet sağlıklılar. Ve herhangi bir ilaç kullanmalarını gerektirecek vitamin mineral ihtiyaçları dahi yok. Zaten olsada kesinlikle almam bu tarz takviyeleri hepsi aldatmaca bunun bilincindeyim.
Şimdi kırk yaş sendromu deyin ne derseniz deyin. #Sirke işine girerken ne derece dalga konusu olduğumu unutmadım. Şimdi bakın 👇
Ve bundan sonra bana ve cocuklarımın beslenmesiyle alakalı eleştirelere sessiz kalmayacağım. Ben sizin marketten aldığınız civalı yumurtalara, süte, tavuğa, peynire, laf ediyormuyum. Etsemde dinlemezsiniz. Yada bence herkes kendi kusurlarıyla yüzleşmeli. Çocuğumun yemesini istemediğim şeyler koyarsanız önüne yedirmem. Çünkü ben kaynağını bilmediğim eti, tavuğu, margarinli pilavı, kurabiyeyi bilinçli olarak yedirmiyorum. Sizler tehlikenin farkında olmayabilirsiniz. Ama ben farkındayım. Bitti..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder