“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
7 Ağustos 2019 Çarşamba
"AYASOFYA EFSANELERİ."
(Miraç'ta), Allah Teala buyurur: “Ya Muhammed! Dünyadaki Camiü’s-Suğra’da (Küçük Cami - ayasofya) bir kimse safi niyetle iki rekat namaz kılıp niyaz ederek sevabını sana bağışlarsa, o kulum günahlara batmış biri olsa bile onu cennet ehli yaparım. O iki rekat namaz yerine de kabul olunmuş yetmiş rekat namaz sevabı veririm. Ve kim kırk gün o camide, Ayasofya’da ibadetle meşgul olursa, ona dört peygamber sevabını veririm. Bu dört peygamberden birincisi Adem, ikincisi Nuh, üçüncüsü İbrahim, dördüncüsü de sensin ya Muhammed!. Hz. Muhammed SAV. Cebrail AS. ile vedalaşıp miraçtan döndükten sonra ashabına, Ayasofya makamını anlatır. Her biri kulaktan aşık olurlar ve “İnşallah ölmeden evvel o güzel makamın içine girip ibadet etmek kısmet olur” derler.
Ayasofya açılmadan, Türkiye’nin felâha ermesi mümkün değildir. Eğer açılırsa kurtulur; çünkü orada
Peygamberimiz (S.A.V.)’in iziyle beraber 70.000 ruhani vardır!”. .. “Allâhümme yâ müfettiha’l-ebvâb, iftah lenâ hayra’l-bâb." ..“Ey (kapalı bütün) kapıları açan Allah'ım! Bizim için de maddî-mânevî hayır kapılarını (ve bâ-husus Ayasofya’nın kapısını) açıver.” Amin...
"AYASOFYA EFSANELERİ." Yrd. Doç. Dr. Ferhat Aslan .‘’ Hasan Bozkurt
Rüştü Şahin 🤔Peygamber efendimiz ﷺ "İstanbul’un fethini"
boğazda çay içelim diye değil;
"Ayasofya’da Namaz kılalım"diye müjdeledi.
●Ayasofya'nın gasbedilen hakkı'nın iade edilmesi
(ibadete açılması) Bağımsızlığımızın sembolü ve ümmetin namusu'dur.
Bnunun lamı cimi olur mu?
●Tavrımız nettir, süizanna ve süi-istimale mahal yoktur, millet ve memleketimizin üzerinde dolaşan, maddi ve manevi musibetlerin izalesi için, dedemiz hz.Fatih sultan mehmed'in bedduası'nın kalkması için, Ayasofyanın mana ve maksadına uygun hale gelmesi(ibadete açılması) elzem'dir. Millet ve memleketimizin makus talihi inşaallah, bu vesileyle değişecektir, aksini iddia etmek, manen hastalanmış ruh sahiplerinin kendilerini tesellileri'dir. Rabbim feraset ve basiret ihsan eylesin: (Korkaklık'da ar ve utanma, ileri atılma ve cesarette şeref vardır, korkak davranıp geri kaçmak, hiçbir zaman kaderi değiştiremez.Hz.Muhammed (sav)
https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=2206126722783493&id=100001585612381
boğazda çay içelim diye değil;
"Ayasofya’da Namaz kılalım"diye müjdeledi.
●Ayasofya'nın gasbedilen hakkı'nın iade edilmesi
(ibadete açılması) Bağımsızlığımızın sembolü ve ümmetin namusu'dur.
Bnunun lamı cimi olur mu?
●Tavrımız nettir, süizanna ve süi-istimale mahal yoktur, millet ve memleketimizin üzerinde dolaşan, maddi ve manevi musibetlerin izalesi için, dedemiz hz.Fatih sultan mehmed'in bedduası'nın kalkması için, Ayasofyanın mana ve maksadına uygun hale gelmesi(ibadete açılması) elzem'dir. Millet ve memleketimizin makus talihi inşaallah, bu vesileyle değişecektir, aksini iddia etmek, manen hastalanmış ruh sahiplerinin kendilerini tesellileri'dir. Rabbim feraset ve basiret ihsan eylesin: (Korkaklık'da ar ve utanma, ileri atılma ve cesarette şeref vardır, korkak davranıp geri kaçmak, hiçbir zaman kaderi değiştiremez.Hz.Muhammed (sav)
https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=2206126722783493&id=100001585612381
“Musul'u istediklerinde verseydim, petrol arazilerini İngiliz lordlarının şirketlerine devretseydim, kalbimize saplanmak istenen Siyon hançerine karşı durmasaydım... Ben, Sultan Abdulhamid, tahttan indirilmezdim. Hanedanım, ailem, çocuklarım petrol arazilerinin yüzde 5 için bile pazarlık yapıp ortaklık kursaydım, dünyanın en zengin hanedanı olarak yaşar, istediğimiz gibi hüküm sürerdik. Peki ya milletimiz? Bu toprakları kanlarıyla bize vatan kılan ecdadımız? Onların huzuruna nasıl çıkar, nasıl hesap verirdim? Tarih, kazananların diliyle yazılır. İngilizler o gün için kazandılar ve beni zalim, diktatör, millet düşmanı diye anlattılar. Gerçeği Allah'tan gizleyemezler ya..!” Sultan Abdülhamid Han.
Mehdi Ne Demektir Ve Kimdir?
Mehdi Ne Demektir Ve Kimdir?
Mehdî kelime olarak; doğru yolu bulmak, hidayet yoluna girmek, yol göstermek ve yol târif etmek mânâlarına gelen “hidâyet” masdarından meydana gelmiştir.
Bir başka ifadeyle Mehdî, hidâyete eren, doğru yolu bulan kimse demektir.
Kelime mânâsı itibariyle mehdî, “kendisine rehberlik edilen” demek olduğu halde, hidâyetin Allah’tan olması sebebiyle daha husûsi bir mânâ kazanmış ve “Allâh’ın hidâyetine nâil olan, O’nun tarafından yol gösterilen kimse” için kullanılır olmuştur.
İslâmî ilimler ıstılâhında Mehdî, kıyâmet kopmadan önce gelecek ve kendisinden evvel zulümle dolmuş olan dünyayı adâletle dolduracak olan Ehl-i Beyt’ten bir zâttır.
***
Mehdî, kıyâmetin büyük alâmetlerindendir
Bir gün bir kimse, Hz. Ali’nin oğlu Muhammed Hanefiyye’nin (r. anhüm) yanına geldi ve “es-Selâmü aleyke yâ Mehdî!” diye selâm verdi. Muhammed Hanefiyye hazretleri o zâta, biraz da lâtîfeli bir tarzda buyurdu ki:
“Doğru söylüyorsun. Ben insanları hidâyete, hayra/iyiliğe dâvet etmek ve doğru yolu göstermek bakımından Mehdî’yim. Lâkin, âhir zamanda gelecek olan Mehdî değilim. Öyle anlaşılmaması için, bana selâm vereceğiniz vakit, ismimle veya künyemle hitab ediniz.”
Mehdî ile alâkalı hadislerin bir kısmı, bizzat Resûlüllah Efendimiz’in (s.a.v.) mübârek ağızlarından, bir kısmı da Hz. Ali’den (k.v.) nakledilmektedir. Bu hadislerde Mehdî’nin, Ehl-i Beyt’ten, Hz. Fâtıma’nın (r.anhâ) çocuklarından olacağı, yani nesebinin hem Hz. Hasan hem de Hz. Hüseyin’e (r.anhümâ) dayanıp seyyid ve şerif ünvanlarına sahip bulunacağı, ahlâken de aynen Resûlüllah Efendimiz’e benzeyeceği bildirilmektedir.
***
Mihmendâr-ı Resûl Ebû Eyyûbi’l-Ensârî (r.a.) anlatıyor:
Resûlüllah sallallâhü aleyhi vesellem [Efendimiz, bir gün kızı] Fâtıma radıyallâhü anhâ’ya şöyle buyurdu:
“Nebîmiz nebîlerin hayırlısıdır. O, babandır. Şehidimiz, şehitlerin hayırlısıdır. O, babanın amcası Hamza’dır. İki kanadıyla cennette dilediği yerde uçan bizdendir. O, babanın amcasının oğlu Ca‘fer’dir. Ve bu ümmetin torunları Hasan ve Hüseyin bizdendir. Onlar senin oğlundur. Mehdî de bizdendir.”[1]
Hadîs-i şerifte Peygamberimiz’in, (s.a.v.) Uhud Harbi’nde şehit düşen amcası Hz. Hamza’nın (r.a.)... Mûte Harbi’nde şehit olan amcasının oğlu Hz. Ca‘fer’in (r.a.)... Torunları Hz. Hasan ve Hüseyin’in (r.anhümâ) faziletine dikkat çekildikten sonra... Hz. Mehdî’nin (aleyhirrahmeti verrıdvân) de Ehl-i Beyt’ten olduğu hatırlatılmaktadır.
***
Nakşibendî yolu Müceddidîn kolu silsilesi kendisiyle ikmâl ve tamamlanmış bulunan, bu zincirin 33. ve son halkasını teşkil eden Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretleri, bir sohbetlerinde bu hususta şu îzahatta bulunurlar:
“Hz. Mehdî (aleyhirrıdvân) hakkında vâki hadîs-i şeriflerde, Fahr-i Âlem Efendimiz’den (s.a.v) sırran haber sâdır olmuştur; ancak, anahtarı kimde ise o açar ve işin hakikatini o anlar, başkası anlayamaz. Herkes anlasa sır zâhir olur, usûle muhâlif gelir. Yani zamanın sâhibi, Resûlüllâh’ın vârisi perdeyi kime açarsa, ancak o anlar. Nüzûl-i İsa aleyhisselâm’daki (Hz. İsa’nın yeryüzüne inişindeki) sır da böyle... Allah dostlarının rütbesindeki büyüklükleri nisbetinde halleri ve sırları kapalıdır.”[2]
***
İkinci bin yılın müceddidi, Silsile-i Aliyye-i Nakşibendiye’nin 23. halkası İmâm-ı Rabbânî (k.s.) hazretleri de Mektubat’ında, Hz. Mehdî (aleyhirrıdvân) ile alâkalı şu açıklamalara yer vermektedir:
Haberde şöyle bildirildi: Geleceği va‘d edilen Hz. Mehdî aleyhirrıdvân, saltanâtı zamanında dînin tervîcini (kıymet ve itibârını artırmayı) ve sünnetin ihyâsını murâd ettiğinde, bid‘at ile ameli âdet edinen ve onları güzel zannedip bu zannı sebebiyle dîne ilhak eden Medîne âlimi, hayretle şöyle diyecektir: ‘Şüphe yok ki bu şahıs, dinimizi ortadan kaldırmak ve şerîatimizi yok etmek istiyor!’ Bunun üzerine Hz. Mehdî aleyhirrıdvân, onun öldürülmesini (bid‘atlerinin ortadan kaldırılmasını) emreder. Böylece onun, güzel sandığı fiillerin kötü yani birer bid‘at olduğu da görülmüş olur. ‘Bu Allâh’ın fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah en büyük fazlın (lûtuf, ihsan ve inâyetin) sahibidir.”[3]
“Öyle zannediyorum/o kanaatteyim ki, ekmel-i velâyetle geleceği va‘dedilen Mehdî (aleyhirrıdvân), bu nisbet (yani kendisinin mensûbu bulunduğu Tarîkat-ı Aliyye-i Nakşibediyye-i Müceddidîn kolu) üzere olacak ve bu Silsile-i Aliyye’yi tamamlayıp ikmâl edecektir. [Bu zincirin son halkası o olacaktır.]”[4]
“Öyle zannediyorum/o kanaatteyim ki, ekmel-i velâyetle geleceği va‘dedilen Mehdî (aleyhirrıdvân), bu nisbet (yani kendisinin mensûbu bulunduğu Tarîkat-ı Aliyye-i Nakşibediyye-i Müceddidîn kolu) üzere olacak ve bu Silsile-i Aliyye’yi tamamlayıp ikmâl edecektir. [Bu zincirin son halkası o olacaktır.]”[4]
İmam-ı Rabbani (k.s.) hazretleri, adı geçen Mektuplarını ve diğer pek çok telifatını kaleme alış sebebini açıklarken, aşağıdaki dikkat çekici cümleye de yer veriyorlar:
“Bize, bütün yazılarımızı âhir zamanda geleceği va‘d edilen Mehdî’nin (aleyhirrahmeti vettahiyyeti verrıdvân) okuyacağı ve hepsini makbul bulacağı bildirildi. Bu kadar yazı yazmamızın sebebi budur” [5]
Mazanne-i hayr/mazanne-i kirâmdan dinleyip işittiğimize göre Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretleri bir gün buyuruyorlar ki (mealen): ‘İmam-ı Rabbani hazretlerinden Allah razı olsun, bu mektupları yazmışlar, hepsi de makbulümüzdür. Eğer o bunları yazmamış olsaydı, bunları da bizim yazmamız icap edecekti’.
Son söz; Allâhu a’lem…
Her şeyin olduğu gibi “Mehdî” meselesinin de en iyisini, en doğrusunu bilen Allah Teala’dır.
DİPNOTLAR
[1] Taberânî, Mu‘cemü’s-Sağîr (Terc.), 1, H. no: 66.
[2] Erol, Ali, Hatıratım, s. 31.
[3] el-Mektûbât, 1, 255; K.K., Cum‘â sûresi, 4.
[4] el-Mektûbât, 1, 251.
[5] Hocazade Ahmed Hilmi, Hadîkatü’l-Evliya; Muhammed Haşim-i Keşmî, Berekât.
[1] Taberânî, Mu‘cemü’s-Sağîr (Terc.), 1, H. no: 66.
[2] Erol, Ali, Hatıratım, s. 31.
[3] el-Mektûbât, 1, 255; K.K., Cum‘â sûresi, 4.
[4] el-Mektûbât, 1, 251.
[5] Hocazade Ahmed Hilmi, Hadîkatü’l-Evliya; Muhammed Haşim-i Keşmî, Berekât.
(Halis Ece )
ADET SÖKTÜRÜCÜ BİTKİLER Adet söktürücü yiyecekleri sürekli kullanılmasına gerek yoktur. Adet söktürücü yiyecekleri ve bitki çaylarını adet döneminize yakın günlerde kullanmanız da yeterli olacaktır. Bunun için de adet döneminin ne zaman olacağının bilinmesi gerekmektedir. Bunun için de Adet Dönemi Hesaplama içeriğini ziyaret ederek konu hakkında gerekli bilgiye sahip olabilirsiniz. Bitki çaylarını aktarlardan temin edilip kaynatılarak içilebilir, dilerseniz de hazır paketlerle satılan bitki çaylarından tüketebilirsiniz. Ülkemizde bolca bitki bulunmaktadır. Bu bitkiler şifalı bitkiler olarak herkes tarafından kullanılmaktadır. İşte, herkesin kullandığı adet söktürücü bitki çayları aşağıda detaylı olarak görebilirsiniz. Papatya çayı Papatya çayı adet söktürücü bitki çayları arasında çok etkilidir ancak tek başına değil biberiye bitkisi ile karıştırılıp içilmelidir. Kekik çayı Adet söktürücü bitki çayları 1 su bardağı kaynatılan suya 1 çorba kaşığı kekik eklenerek 5 dakika bekletilir ve içilir. Günde 2 bardak içilmesi yeterlidir. Kantaron çayı 1 su bardağı kaynatılan suya 1 çorba kaşığı kantaron eklenerek 15 dakika demlenmesi beklenir. Günde iki kere içilmelidir. Yemek sonrası içilmesi gerekir. Civanperçemi çayı 5 gr civanperçemi 1 su bardağı su ile kaynatılır ve içine bal eklenerek içilir. Rezene çayı 1 bardak suya 10 gr rezene eklenir ve kaynatılır. Demlenmesi beklenir ve günde 2 fincan içilir. Biberiye Regl söktürücü bitkiler arasında yer alan biberiyenin bitki çayı hazırlanışında 1 bardak suya, 10 gr biberiye eklenir ve 10 dakika kaynatılır. Günde 2 bardak içilir. Tarhun Adet söktürücü özelliği bulunan Tarhun bitkisi 1 bardak kaynamış suya 4 gr eklenerek 10 dakika bekletilir. Daha sonra günde 2 kez içilir. Havuç tohumu çayı Havuç tohumu çayı hazırlanışında 1 bardak kaynamış suya 10 gr havuş tohumu atınız. Bu çayı demlenmesi için 10 dakika bekletiniz. Melisa çayı Bir tatlı kaşığı melisa ile 1 bardak su ile 5 dakika kaynatılır. Günde 3 bardak içilir. Adet söktürücü bitkiler arasında bulunan Melisa tüketimi belli dönemlerde tüketimi açısında önemlidir. Nane çayı Adet söktürücü özelliği bulunan nane çayının hazırlanışı; Bir tatlı kaşığı nane 1 bardak su ile kaynatılır. Günde 2 bardak içilir. Isırgan otu çayı 1 çay kaşığı kurutulmuş ısırgan otunu kaynamış suyu atıp 10 dakika demlenmesi için bekleyiniz. Demlendikten sonra günde 3 bardak içiniz. Adet söktürücü bitki çayları arasında ısırgan otu en etkili olanlar arasındadır. Adaçayı 1 tatlı kaşığı adaçayı kaynamış suya atılır. 5 dakika beklenir ve günde 2 bardak içilir. Adet söktürücü bitki çayları arasında oldukça etkilidir. Kuş dili çayı Bal ile kaynatılarak günde 3 defa içilmelidir. Adet sancısı ve adet kanaması için oldukça önemlidir. Kiraz sapı çayı Kiraz sapı kurutulmuş olmalıdır. Bir bardak su ile kaynatılır ve günde 3 bardak içilir. Adet (Regl) Söktürücü Bitki Çayları Nasıl Etki Eder? " Adet söktürücü bitki çayları " sıklıkla kullanılmaktadır. Bu bitki çayları, adeti düzenlemek ve kanamayı kolaylaştırmak için kullanılmaktadır. Bitki çayları da bu durumda yardımcı olmaktadır. Bitki çaylarının yeterli miktarda ve süre içinde kullanımı kanamanın gerçekleşmesini sağlamaktadır.
İsmail Yilmaz
Tedaviyi uygularken ağrınız tamamen kaybolacaktır. Sağlıklı kan akışına ve keskin görüşe sahip olacaksınız. Vücudunuz toksinlerden arınacak ve metabolizmanız en sağlıklı haline ulaşacak
Romatizmal ağrılarınız mı var?
Önce asitli içecekleri sifirlayın,musafirliktede red edin,sonra günde yarım saat hızlı yürüyüş, sonra aşağıdaki formül, hepsi bu kadar!
10 Yemek kaşığı kaliteli kaya tuzuna ve 20 yemek kaşığı zeytinyağı na ihtiyacımız var.
Zeytinyağı Tuz Karışımı ile önümüzdeki 5 sene ağrı çekmeyin
Tarif: Bu tarifi hazırlamak için çok da çaba sarf etmenize gerek yok. Tek yapmanız gereken cam bir kapta malzemeleri birleştirmek. Ağzını sımsıkı kapatınca iki gün içinde karışımınız açık renkli olacaktır.
Uygulama: Tercihen sabahları karışımı ağrıyan bölgeye sürün. Ovalayarak yedirin. Eğer baskı oluşuyorsa ve dayanamıyorsanız, 2-3 dakikayla başlayın ve yavaşça bu dakikayı arttırın. Uzmanlar 20 dakikanın masaj için yeterli olduğunu düşünüyorlar. Nemli bir havluyla en son silin.
Teniniz tahriş olmuş olabilir, bir bebek pudrasını tahriş olduğunuz bölgeye rahatlatmak için sürebilirsiniz.
10 Gün içinde, karışım cildinize etki etmeye, kıkırdak ve kemik bağlarındaki kaslarınız yenilenmeye başlayacak. 8-10 gün arasında ciddi değişiklikler göreceksiniz!
KEMİK ERİMESİ SORUNLARINIZ TAMAMEN DÜZELSİN m.ulaş Yabani İğdenin kendisinden 20 tane sabah 20 tane akşam yiyin iğdenin yapraklarından 10 yaprağı yırtıp çay demleyin 1 su bardağı çay için veya iğde çekirdeği tozu ve keçiboynuzu çekirdeği tozu sıcak suyla çay demleyin için 1 su bardağı çayını için kırkkilit otu çayı demleyin 1 tutam koyun çay için 1 su bardağı için 30 gün devam edin 15 gün ara verin 30 gün daha yapın kemik sorunlarınız kalmasın geçmezse karaciğer tedavinizi uygulayın ekmek unlu gıdalar tatlılar hazır gıdalar hayvansal gıdalar yasak tedavi süresince şifa Allah tan saygılar m.ulaş
Hz.Ömer bir gün; Peygamberimizin(s.a.v)odasına girer ve hıçkıra hıçkıra ağlar...Efendimiz neden ağladığını sorunca,şöyle cevaplar Hz.Ömer;"Ya Resulullah!dünya kralları,lüks ve servet içinde yüzüyorlar..Senin ise altına sereceğin bir minderin bile yok..Yatağın çalıdan,çırpıdan ve teninde yattığın zeminin izleri..Halbuki bu kainat senin hürmetine yaratıldı.."Allah'ın Resulü şu cevabı verir;"İstemez misin Ey Ömer! dünya onların ahiret de bizim olsun."
Alıntı H.bozkurt.
Alıntı H.bozkurt.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)