“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
14 Ağustos 2019 Çarşamba
Sağ kulağına doğru ezan (Essaletü hayrun Minennevm dahil), sol kulağına doğru kamet getirilir.
Hasan Bozkurt ----------- Abdestli bir şekilde bebek, kıbleye doğru olacak şekilde kucağa alınır. Sağ kulağına doğru ezan(Essaletü hayrun Minennevm dahil), sol kulağına doğru kamet getirilir. Hadis-i Şerif : Yeni doğan çocuğunun sağ kulağına ezan, sol kulağına da ikamet okunursa, "Ümmü sıbyan" denilen hastalıktan korunmuş olur. [Beyheki] .Bildiğiniz gibi erkek çocukların sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunur. Kız çocuklara ise kamet gerekmez, sadece ezan okumakla yetinilir. Okunursa da bunun bir mahzuru / sakıncası olmaz. Malumunuz, kadınların tek başlarına veya kendi aralarında cemaatle (mekruh olmakla birlikte) namaz kılarken kamet getirmeleri de Hanefîler’e göre mekruhtur. Aslında yenidoğan çocuğun kulağına ‘Ezan’ okumak, çok önemli bir sünnettir; zira bu, ona yapılan ilk iman telkinidir. Çünkü ‘Ezan’ın mânâ ve muhtevâsında;
- Tekbir,
- Tevhid,
- Nübüvvet
- ve Namaz gibi dinin esasları bulunmaktadır. Ebü'l Faruk Hazretleri bebeklere "Akıllı doğsun, aklı çok, rızkı bol, ömrü uzun ve hayırlı olsundiye duâ buyururlarmış. "Allah analı-babalı büyütsün" diyenlere "Peygamber Efendimiz analı-babalı mı büyüdü?" buyur; bunu edebsizlik olarak addederlermiş. Ehemmiyetine binaen hatırlatırız.
HZ ALLAH, rızka kefildir ama İmana kefil değildir. Bu yüzden "imanınızı dert edinin Rızkınızı değil. Hz Ali (r.a.)
KEMİK ERİMESİ SORUNLARINIZ TAMAMEN DÜZELSİN m.ulaş
Yabani İğdenin kendisinden 20 tane sabah 20 tane akşam yiyin iğdenin yapraklarından 10 yaprağı yırtıp çay demleyin 1 su bardağı çay için
veya iğde çekirdeği tozu ve keçiboynuzu çekirdeği tozu sıcak suyla çay demleyin için 1 su bardağı çayını için
kırkkilit otu çayı demleyin 1 tutam koyun çay için 1 su bardağı için
30 gün devam edin 15 gün ara verin 30 gün daha yapın kemik sorunlarınız kalmasın geçmezse karaciğer tedavinizi uygulayın perhizimizde var ekmek unlu gıdalar tatlılar hazır gıdalar hayvansal ürünler yasak tedavi süresince şifa Allah tan saygılar m.ulaş
Âhir zaman evliyasi
İsmail Yilmaz
Âhir zaman evliyasi!
Hadis-i serif :
Ahir zamanda bir topluluk zuhur eder. Ben onlardanım onlarda bendendir. Onların tamamı Allah dostudur, denildi ki; onların bir alameti varmıdır!!. Peygamber efendimiz (sav) evet vardır. Çok fazla ilim sahibi değildirler. Kitabullahdan çok fazla ezberleri yoktur. Yaşlıları dahi kuran-ı kerimi öğrenir. Kuran-ı kerimin tadına vardıklarından bir yolunu bulup öğretirler. Onların kurana ve sünnete bağlılıkları yalçın kayalardan daha sağlamdır. Allahü teala onları bir müjde ile gönderir ve onlardan Allahü zülcelal razıdır ve onları hz Allah kıyamet günü peygamberlerin zümresinde haşr eder ve onların sebebi ile kullarını rızıklandırır ve onların hürmetine belaları kaldırır .(Miftahunnecat)
Ahir zamanda bir topluluk zuhur eder. Ben onlardanım onlarda bendendir. Onların tamamı Allah dostudur, denildi ki; onların bir alameti varmıdır!!. Peygamber efendimiz (sav) evet vardır. Çok fazla ilim sahibi değildirler. Kitabullahdan çok fazla ezberleri yoktur. Yaşlıları dahi kuran-ı kerimi öğrenir. Kuran-ı kerimin tadına vardıklarından bir yolunu bulup öğretirler. Onların kurana ve sünnete bağlılıkları yalçın kayalardan daha sağlamdır. Allahü teala onları bir müjde ile gönderir ve onlardan Allahü zülcelal razıdır ve onları hz Allah kıyamet günü peygamberlerin zümresinde haşr eder ve onların sebebi ile kullarını rızıklandırır ve onların hürmetine belaları kaldırır .(Miftahunnecat)
Annemizin Değerini Öldüğünde Mi Anlayacağız?
Annemizin Değerini Öldüğünde Mi Anlayacağız?....
Bir adam eşine; ”Dışarıda yemek yemeye çıkalım mı?” diye soruyor. Eşi ise şöyle cevap veriyor: ” Hayır, git benim yerime başka bir kadını yemeğe götür…” “Hayır, ben seninle yemeğe çıkmayacağım. Başka bir kadınla git…” Adam şaşırıyor ve diyor ki; ”Ben seni yemeğe çıkaracağım,sen ise başka bir kadınla yemeğe gitmemi istiyorsun !?” “Ben öyle bir adam değilim ki!? Sen hangi kadından bahsediyorsun? Eşi; “Annen…” diyor. Öyle bir anı hayal edin…“Annen… Bugün teklifini reddediyorum. Böylece sende annenle birlikte gidersin.” “Uzun zamandır annenle birlikte yemek yemedin,beraber vakit geçirmedin, bu yüzden annenle git…” Adam; ”-Bu düşüncenden dolayı- Allah senden razı olsun…” Adam hemen annesini arayıp soruyor; “Anne, hazırlan. Seni arabayla alıp birlikte yemeğe gideceğiz. Biraz da yürürüz…” Annesi duyduğuna inanamadı! .Annesi; ”Gerçekten mi?” diye sorar. Adam; ”Vallahi evet… Hadi yemeğe çıkalım.” Evli olan kardeşlerimizden hangisi böyle bir şey yapmıştır? Evet, gerçekten restoranta gittiler. Annesi o kadar mutlu ve sevinçliydi ki… Bu onun için bir rüya gibiydi. Nerede ya da ne kadar yedikleri önemli değildi. Sokakta bir kaldırımda bile oturup yemek yeseler farketmezdi. Önemli olan şey onun oğluyla beraber olması ve ona karşı sevecen olmasıydı Eşiyle ve çocuklarıyla meşgul olmasına rağmen annesini unutmamıştı. Böylelikle beraber bir gün geçirdiler. Bu onun hayatının çok güzel bir günüydü. Eve dönerken oğlu annesine dedi ki;”Anneciğim! Mutlu musun? Yürüyüş seni mutlu etti mi?” Evet, vallahi çok güzeldi. Allah senden razı olsun. Oğlu; ” İnşallah bunu bir daha tekrar yapacağım.” Annesi; ”Hayır, inşallah bir daha ki sefere ben seni davet edeceğim.” Haftalar, aylar geçti… Adam çok meşguldü. Annesi hastalandı ve vefat etti. -Allah ona rahmet etsin.- Oğlu çok üzgündü. Bir kaç gün sonra aynı restoranttan kendisi ve bir başkası için davet geldi. Ve bu yemeğin hesabı ödenmişti bile…Adam, şaşırdı. Bu yemeğin hesabını kim ödemişti ki? Adam eşiyle beraber annesiyle yemek yediği yere gitti. Orada annesinden bir mektup vardı. (Annesi) Diyordu ki; “Sevgili oğlum, Allah senden razı olsun… Seni aynı yere davet edeceğimi söylemiştim ama sen sürekli meşguldün.. Şimdi ben sözümü tutmuş olacağım, seni ve değerli eşini davete ediyorum. Allah senden razı olsun…” Kardeşlerim, vallahi annelerin yeri çok değerlidir…Onları kızdırmayın, üzmeyin. Annesi ve gelini arasında geçen bu hikaye çok güzel. Umuyorum ki erkek ya da bayan kardeşlerimiz, aile arasında geçen bu sevgi dolu hikayeden bir ders çıkarır…Ve bu hikayede ki gibi bir olayı kendileri de yaparlar…Annemizin değerini neden ölünce anlıyoruz ki !? Anneniz hala hayatta ise onunla zaman geçirmekten hoşnut olun, ona iyi davranın. Ona karşı yaptığınız hatalar ve kötü davranışlar için af dileyin…Onu mutlu ederek –inşallah- başarıya ulaşırsınız. “Rabbin sadece kendisine kulluk etmenizi,ana-babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya her ikisi senni yanında yaşlanırsa kendilerine “Of” bile deme. Onları azarlama. İkisine de güzel söz söyle.” (İsra,23)
Bir adam eşine; ”Dışarıda yemek yemeye çıkalım mı?” diye soruyor. Eşi ise şöyle cevap veriyor: ” Hayır, git benim yerime başka bir kadını yemeğe götür…” “Hayır, ben seninle yemeğe çıkmayacağım. Başka bir kadınla git…” Adam şaşırıyor ve diyor ki; ”Ben seni yemeğe çıkaracağım,sen ise başka bir kadınla yemeğe gitmemi istiyorsun !?” “Ben öyle bir adam değilim ki!? Sen hangi kadından bahsediyorsun? Eşi; “Annen…” diyor. Öyle bir anı hayal edin…“Annen… Bugün teklifini reddediyorum. Böylece sende annenle birlikte gidersin.” “Uzun zamandır annenle birlikte yemek yemedin,beraber vakit geçirmedin, bu yüzden annenle git…” Adam; ”-Bu düşüncenden dolayı- Allah senden razı olsun…” Adam hemen annesini arayıp soruyor; “Anne, hazırlan. Seni arabayla alıp birlikte yemeğe gideceğiz. Biraz da yürürüz…” Annesi duyduğuna inanamadı! .Annesi; ”Gerçekten mi?” diye sorar. Adam; ”Vallahi evet… Hadi yemeğe çıkalım.” Evli olan kardeşlerimizden hangisi böyle bir şey yapmıştır? Evet, gerçekten restoranta gittiler. Annesi o kadar mutlu ve sevinçliydi ki… Bu onun için bir rüya gibiydi. Nerede ya da ne kadar yedikleri önemli değildi. Sokakta bir kaldırımda bile oturup yemek yeseler farketmezdi. Önemli olan şey onun oğluyla beraber olması ve ona karşı sevecen olmasıydı Eşiyle ve çocuklarıyla meşgul olmasına rağmen annesini unutmamıştı. Böylelikle beraber bir gün geçirdiler. Bu onun hayatının çok güzel bir günüydü. Eve dönerken oğlu annesine dedi ki;”Anneciğim! Mutlu musun? Yürüyüş seni mutlu etti mi?” Evet, vallahi çok güzeldi. Allah senden razı olsun. Oğlu; ” İnşallah bunu bir daha tekrar yapacağım.” Annesi; ”Hayır, inşallah bir daha ki sefere ben seni davet edeceğim.” Haftalar, aylar geçti… Adam çok meşguldü. Annesi hastalandı ve vefat etti. -Allah ona rahmet etsin.- Oğlu çok üzgündü. Bir kaç gün sonra aynı restoranttan kendisi ve bir başkası için davet geldi. Ve bu yemeğin hesabı ödenmişti bile…Adam, şaşırdı. Bu yemeğin hesabını kim ödemişti ki? Adam eşiyle beraber annesiyle yemek yediği yere gitti. Orada annesinden bir mektup vardı. (Annesi) Diyordu ki; “Sevgili oğlum, Allah senden razı olsun… Seni aynı yere davet edeceğimi söylemiştim ama sen sürekli meşguldün.. Şimdi ben sözümü tutmuş olacağım, seni ve değerli eşini davete ediyorum. Allah senden razı olsun…” Kardeşlerim, vallahi annelerin yeri çok değerlidir…Onları kızdırmayın, üzmeyin. Annesi ve gelini arasında geçen bu hikaye çok güzel. Umuyorum ki erkek ya da bayan kardeşlerimiz, aile arasında geçen bu sevgi dolu hikayeden bir ders çıkarır…Ve bu hikayede ki gibi bir olayı kendileri de yaparlar…Annemizin değerini neden ölünce anlıyoruz ki !? Anneniz hala hayatta ise onunla zaman geçirmekten hoşnut olun, ona iyi davranın. Ona karşı yaptığınız hatalar ve kötü davranışlar için af dileyin…Onu mutlu ederek –inşallah- başarıya ulaşırsınız. “Rabbin sadece kendisine kulluk etmenizi,ana-babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya her ikisi senni yanında yaşlanırsa kendilerine “Of” bile deme. Onları azarlama. İkisine de güzel söz söyle.” (İsra,23)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)