23 Ağustos 2019 Cuma

H.Ş : “Yüce Allah, Cuma günü müminler için tecelli buyurur, onlar Allah’ın cemaline nazar ederler.” HAYIRLI CUMALAR.

Hasan Bozkurt ------Enes b. Malik’in rivayet ettiği hadiste, Hz. Peygamber (s.a.v), şöyle buyurmuştur: “Bana Cebrail (a.s) geldi. Avucunda beyaz bir ayna vardı. Bana: -Bu, cuma namazıdır, Rabbin onu, sana ve senden sonra ümmetine bayram olsun diye, farz kılmıştır, dedi. Ben: -Bu günde bizim için ne vardır? diye sordum. Şöyle dedi. -O günde, pek hayırlı bir vakit vardır. Kim o zaman içerisinde, kendisi için nasip edilen bir hayrı isterse, Allah onu kendisine verir. Ama istediği şey, kendisi için takdir edilmemişse, Allah, ondan daha büyük bir nimeti kendisi için ahirete saklar. Kul kendisi için takdir edilmiş olan bir kötülükten Allah’a sığınırsa, Allah onu, ondan daha büyüğünden muhafaza buyurur. Cuma günü, meleklerin yanında günlerin en kıymetlisidir. Biz onu, ahirette yevmü’l-mezîd/ikramı çok olan gün diye anarız. Rasulullah (s.a.v) buyurur ki: Cebrail’e: O güne niçin yevmü’l-mezid denir? diye sordum. Şöyle dedi: “Çünkü Azîz ve Celîl olan Rabbin, cennette beyaz misk ile donatılmış bir vadi hazırlamıştır. Cuma günü olduğunda, İlliyyînden Kürsü makamına iner.” Hadisin sonu şöyle bitmektedir: “Yüce Allah, Cuma günü müminler için tecelli buyurur, onlar Allah’ın cemaline nazar ederler.”....Tabarani, el-Evsat, No: 2105. (Hadis biraz daha uzuncadır.); ...Ebu Ya’la, Müsned, No: 4228; Şafii, Müsned, No. 374; İbnu Ebi Şeybe, Musannef, II, 58; Heysemi, Mecmau’z Zevaid, II, 164

" İhlâsla Allah’ı seven bir kişi, Bir kelebek gibi özler ateşi, Sevip de ateşten kaçarsa eğer, Roldür, gösteriştir onun bu işi."


Görüntünün olası içeriği: çiçek ve yazı

Bir Müslüman, Güzelce abdest alıp Cuma’ya gelip hutbeyi güzelce dinlerse, bir haftalık günahlarının bağışlanacağını, hutbe esnasında başka şeylerle meşgul olmanın hoş olmadığını, Cuma’yı terk edenlerin kalblerinin mühürleneceğini, akıl baliğ olan herkese Cuma günü boy abdesti almanın gerekliliğini, Cuma’ya giderken temiz elbiseler ve kokular sürünerek gitmenin iyi olacağını, Cuma için camiye erken gidenlerin büyük baş hayvan kurban etmiş gibi sevap kazanacaklarını geç kalanların sevabının yumurta infak etmiş gibi küçüleceğini, meleklerin de hutbeyi dinlemek üzere cemaatin arasına katılacağını, Cuma günü icabet saatinde dua edenin duasının hemen kabul edileceğini,bilelim.inanalım.


Görüntünün olası içeriği: yazı

İslami Tıp Astımın en iyi tedavisi dişi devenin idrarı ve sütüdür. 3 günde astımı tamamen iyileştirir. YORUMDAN ALINTIDIR

https://www.facebook.com/profile.php?id=100020867055357


Mide yanmasına doğal çözümler

TC Ali Tunç

Mide yanmasına doğal çözümler

KARNABAHAR BAŞTA OLMAK ÜZERE PATATES SUYU, ELMA SİRKESİ, ISPANAK, MEYANKÖKÜ, ZEYTİNYAĞI VE MUZ TÜKETEREK MİDE YANMASI VE ÜLSERDEN KURTULMANIZ MÜMKÜN.

Mide yanması genellikle20 ile 50 yaş arasında pek çok kişide görülen yaygın bir hastalıktır. Besinler, sindirim fonksiyonunun bir gereği olarak midede ilk değişikliğe uğrayarak bağırsaklara gönderilmek üzede hazırlanır. Mide bu fonksiyonunu yaparken iç yüzeyini kaplayan zarın alt kısmındaki salgı hücrelerini, besinlerin olması gereken değişimini sağlamak için uyarır. Bu esnada meydana gelen bir dengesizlik, çok fazla asit ortamına ve midenin kendini koruyamamasına neden olarak yanma hissine sebep olur.
YEMEK SÜRESİNİ UZATIN
Yemek yemeye daha çok vakit ayırın. Ayaküstü değil de sofrada oturarak acele etmeden yiyin. Ağzınıza küçük lokmalar almak midenin sindirim için gerekli salgıları daha kolay üretmesine yardımcı olur. Lokmaları uzun uzun çiğneyin. Bu, midenizde şişkinlik ve ağırlık hissetmemenizi sağlar.
UYUMADAN ÖNCE YEMEYİ KESİN
Akşam öğününden hemen sonra damak kaçamakları yapmayın. Aksi takdirde mide gece boyunca çalışıp yorulur. Akşam yemeğiyle uyku arası en az 3 saat olmalı. Yani yemek yedikten en az 3 saat sonra yatın. Gece yatarken sağ yana dönerek yatmayın. Besinin mideye girişi sağ taraftan gerçekleştiği için yedikleriniz yeterince hazmedilemeyip mide borusunda yanma hissi oluşabilir.
BUNLARI BOLCA TÜKETİN
- Karnabahar: Haşlanmış karnabahar, mideyi asit saldırılarından koruyarak tüm sorunları giderebilir. İçeriğinde bulunan gefarnato maddesi ülser ilacının hammadesi olarak kullanılır.
- Patates: Çiğ patates suyu mide yanmasının doğal ilacıdır. Patatesi soyup katı meyve presinde suyunu sıkın. Su, havuç suyu veya kereviz suyuyla karıştırarak için.
- Elma sirkesi: Salatalarda elma sirkesi kullanabilirsiniz.
- Maden suyu: Mide asidinin büyük bir bölümünü etkisiz hale getiriyor. Yemeklerden sonra içilebilir.
- Ispanak: Ispanağı buharda pişirin veya haşlayarak tüketin. Taze yapraklarını salata olarak yiyin.
- Zeytinyağı: Çiğ olarak kullanıldığında besinlerin midede kalma süresini azaltıyor ve yağların sindirimi için safra salgısını artırıyor.
- Baklagil: Fasulye, bezelye ve mercimekte var olan bioflavionid maddesi, midenin koruyucu görevini artırıyor.
- Muz: Mideyi seven meyvelerin en başında geliyor. Ara öğünlerde birer muz yemek, midedeki yanma hissini ortadan kaldırabilir. Muz, mide enzimleri ve hücrelerinin üretimini de artırır.
- Kızarmış ekmek: Midenin salgıladığı aşırı asidi kurutarak yanma hissini giderir.
- Meyankökü: Güçlü bir mide koruyucusu ve dostu. Yapılan son incelemelere göre midedeki çok fazla olan asitlenmeyi azaltır.
BUNLARDAN UZAK DURUN
Hazmı kolay olmayan kızartmaları ve yağlı yiyecekleri sofranızdan uzaklaştırın. Ağır yağlı, fazla kremalı ya da soslu besinleri yemeyin. Çikolata, içerdiği yüksek dozdaki yağ ve kafein nedeniyle hassas mideye zarar vererek yanma hissine yol açar. Sütlü çikolata, daha az yağ içeren bitter çikolataya oranla daha tehlikeli olduğundan çikolata sevenler genelde sütsüz olanını tercih etmeli. Kafeinli içecekler mide için çok zararlı. Kahve, çay ve kola gibi içecekler hassas mideyi yorar. Eğer mide yanmasından şikayet ediyorsanız ve kahve içmeden yapamıyorsanız kafeinsiz kahveyi tercih edin. Gazozlu içecekleri ve asitli meyve sularını az için. Et suyuyla hazırlanmış çorbalardan uzak durun. Diğer çorbaları ise çok sıcak içmeyin. Ilımasını bekleyin. Alkol midedeki yanma hissini artırır, alkolden uzak durun. Çiğ soğan ve çiğ meyve de mide asidini artıran etkenlerdendir.

TC Ali Tunç

helikobakter...Kırmızı acı biber bakterileri ezer!

Mideyi kasıp kavuran helikobakter adlı bakteri, kansere yol açıyor. Acı kırmızı biber bu sinsi bakterinin gelişimini önlerken; sarımsak ise öldürücü güç oluyor...

Kırmızı acı biber bakterileri ezer!

HER 2 kişiden birinde görülen helikobakter pilori, midede çoğalıyor. Kendini gizleyen ve mideyi sinsice içten içe zorlayan bu bakteri, ülser, hatta mide kanseri riski yaratıyor. Mide kanseri ve ülserden bu bakterinin yok edilmesiyle kurtulmanın mümkün olduğunu söyleyen uzmanlar şöyle konuşuyor: "Bu mikrop bir bakteridir. Midenin yüzeyel duvarında mukus içinde hareket eder. Mide asitinden etkilenmez. Genellikle çocukluk çağında midede yerleşir. Midede kendiliğinden kaybolmaz. Mutlaka tedavisi gerekir. Kötü hijyenik şartlarda çocuklarda da görülür. İnsandan insana bulaşır. Çocuklar ebeveynlerinden veya diğer çocuklardan hastalıkları kapar. İlk başta midede yüzeyel gastrit oluşur. Bağışıklık sistemi zayıf olanlarda daha çabuk yerleşir."

ÜLSERE DİKKAT!

Kırmızı acı biberin helikobakteri gelişimini engelleyici etkisi olduğu biliniyor. Fakat mide ülseri meydana geldikten sonra verilmesi uygun değildir.

Sarımsak helikobakteri pilori öldürmede son derece etkilidir. Antibiyotik gibi görev yapan sarımsağı tüketmekten çekinmemeliyiz. n SİGARA içmek, helikobakteri piloriye bağlı ülser ve kanser oluşumunu daha da arttırır.

Tuzlu yiyenlerde ve konserve gıda yiyenlerde kanser riski artar.

Antioksidanlardan zengin ve C vitamininden zengin gıda alımında helikobakteriye bağlı hastalıklar azalır. Antioksidanlar ve C vitamini koruyucu etki yapar. Portakal, greyfurt, domates, kuşburnu, maydanoz, karalahana, yeşil sivribiber, karnabahar helikobakterinin etkisini azaltır.

Son yıllarda moda olan alkali gıda desteği ve sulara karbonat koyup alkali içeceklerin verilmesi, bu bakterinin çoğalmasını ve mide ülserini oluşturması nedeniyle son derece sakıncalıdır. Sonuçta bu ülser kansere neden olabilir.

NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Helikobakter pilori kan pıhtılaşma faktörlerinden trambositlerin azalmasına yol açabilir. Hastalığın tanısı endoskopi ile kan tetkikleri ile veya nefes testiyle gösterilebilir. Büyük abdestte antijeni gösterebilir. Nefeste üre testi ile teşhis edilebilir veya serolojik olarak tespit edilebilir. Endoskopide mide ülseri varsa helikobakteri veya kanser riski için biyopsi alınır. Helikobakter pilori saptanırsa antibiyotik tedavisi başlanır ve 3 ay sonra tekrar endoskopi yapılması şarttır.

BİTKİ ÇAYLARIYLA MİDENİZ RAHATLASIN

* Papatya çayı, kekik çayı ya da sarı kantaron çayı mide ağrılarının azaltır. Günde 1 fincan içilmesi mideyi rahatlatmada etkilidir.

* Zencefil, tarçın, meyan kökü, diken üzümü, aloevara mide şikayeti ülseri oluşmasının önlemeye yardımcı olur. İçtiğiniz sütün içerisine bir tutam tarçın atabilirsiniz.

* Karahindiba, kişniş tohumu ve biberiye hazmı kolaylaştırır ve ve mideyi rahatlatır.

* Zencefil kökünü iki su bardağı suda kaynatın. 15 dakika bekledikten sonra için. Midenizi rahatlatacaktır.

* Bal yemek midede ağrı ve yanma şikâyetlerini yok eder. Diyabet öykünüz yoksa bir tatlı kaşığı doğal bal tüketebilirsiniz. Midede bulunan Helicobacter pylori için önerimiz brokolidir.
Yaklaşık, yarım litre kaynamakta olan suyun içine 200-250 gram brokoliyi atınız. Hafif ateşte en fazla 4-5 dakika haşlayınız. Ilıdıktan sonra süzüp ayırınız. Üçte birini sabah, üçte birini öğlen ve son kalan üçte birini de akşam aç karına içiniz. Brokoli suyunu içtikten sonra yirmi dakika hiçbir şey yeyip içmeyiniz (su hariç). Eğer çalışan bir insan olarak öğle üzeri evinizde bulunamıyorsanız, yarısını sabah, diğer yarısını da akşam aç karına içebilirsiniz. Bu taktirde bir litre su yerine 500-600 ml su alabilirsiniz. Haşlanmış olan brokoliyi de yemeklerinizin arasında salata olarak tüketebilirsiniz. Haşlanmış brokoli parçalarını tüketmek zorunda değilsiniz. Mühim olan haşlama suyunu tüketmektir. Her yedi günlük uygulamanın sonunda üç gün ara veriniz. Toplam uygulama zamanı yirmibir gün olacaktır (üç günlük aralar hariç).
Uygulama tamamlandıktan sonra ileriki zamanlarda şikayetleriniz tekrar ortaya çıkmaya başlayınca bu defa onbeş günlük brokoli kürü uygulamanız gerekir. Sabah erken işe gitmek durumundaysanız, sabah ve akşam içeceğiniz haşlanmış brokoli suyunu akşam hazırlayınız. Geri kalan yarısını sabah içimi için buzdolabında koruma altına alabilirsiniz.

Dikkat:
Tiroit rahatsızlığı olanların brokoli kürü yapılması önerilmemektedir. https://www.facebook.com/groups/265342760799625/

Her şey süt tozu ile başladı❗ Sene 1948… İkinci dünya savaşı sona ermiş, ABD kesenin ağzını açmış, ekonomisi çöküntüye giren ülkeleri Sovyetler'e kaptırmamak için Marshall planını devreye sokmuştu. Türkiye dahil 16 Avrupa ülkesine hibe şeklinde gönderilen yardımların en önemli kalemi süt tozu'ydu.

Balık Hafıza
Her şey süt tozu ile başladı
Sene 1948…
İkinci dünya savaşı sona ermiş, ABD kesenin ağzını açmış, ekonomisi çöküntüye giren ülkeleri Sovyetler'e kaptırmamak için Marshall planını devreye sokmuştu. Türkiye dahil 16 Avrupa ülkesine hibe şeklinde gönderilen yardımların en önemli kalemi süt tozu'ydu.
*Sadece hibe etmiyorlar, ilkokul çocuklarına içirilmesini şart koşuyorlardı. Teneke kutularda gönderilen süt tozu, öğretmenler odasındaki gaz ocaklarında suyla karıştırılıyor, kaynatılıyor, çocukların evlerinden getirdikleri bardaklarla servis ediliyordu. Tadı sütten biraz farklıydı, ağır bi kokusu vardı, 1960'lara kadar zorla içirildi.
*Raf ömrü uzundu, o dönemlerde buzdolabı filan olmadığı için sayın ahalimiz tarafından pek takdir edildi. E madem bu kadar beğendiler, hadi bakalım, sayın ahalimize süt tozu satılmaya başlandı. Amerikalılar bizi öz kardeşi gibi sevdiği için (!) kâr amacı gütmeden, sevabına sattılar. Sütün litresi 100 kuruş, süt tozunun kilosu 30 kuruştu, sayın ahalimiz üstüne atladı, adeta bağımlısı oldu.
*Ucuz olmasına rağmen, Amerikan malı olduğu için “kaliteli” kabul ediliyordu. Süt tozu yerine süt kullanmak, ilkel bi davranıştı!
*Bu arada süt üreticisi ölmüş, mandıralar iflas etmiş, amaaan bana ne'ydi.
*Yardımlar sadece süt tozuyla sınırlı değildi. Para verildi, bisküvi verildi, margarin verildi, Amerikan bezi verildi, hurda savaş gemileri, dandik tanklar verildi. Bunların karşılığında İncirlik gibi askeri üsler alındı, petrol arama faaliyetlerimiz durduruldu, emekleme aşamasındaki uçak fabrikalarımız kapatıldı, yerli demiryolu hamlemiz takozlandı, tarım bağımsızlığımızda ilk gedik açıldı.
*“Siz zahmet edip üretmeyin, yorulmayın, ben hepsini beleşe veririm” deniyordu. Yardım ayağıyla, açları besliyor, tembelliğe alıştırıyor, yerli üretimi durduruyor, kendine bağımlı hale getiriyor, üstüne “sempatik” görünüyordu. Allah ABD'ye zeval vermesin diye dua ediliyordu.
*Böyle böyle, avantayı görünce yelkenleri suya indiren bir toplum yaratıldı, milli çıkarların yerini “beleş” aldı.
*Sonuç olarak Abd "radyasyonlu" olduğu için kendi halkına yedirmediği şeyleri halkımıza yedirdi.
Bu tarihlerden sonra anadolu tarihinde ilk kez çocuk felci vakaları görüldü ve de sonraları çocuk felci aşısı ‘rutin aşılar’ arasına sokuldu.
Bu aşılarda bizlere büyük paralarla satıldı.
-Yılmaz Özdil
Fotoğraf açıklaması yok.

SAFRANLA GÖZLERİNİZ ŞİFA BULACAK Bu baharat 'sarı nokta göz hastalıkları'na iyi geliyor İtalyan uzmanların söylediğine göre, yaşla bağlantılı ortaya çıkabilen sarı nokta hastalığını ortadan kaldıracak ve yaşınız kaç olursa olsun görüşünüzü %97 oranında iyileştirecek basit bir baharat var! Bu baharat 'sarı nokta göz hastalıkları'na iyi geliyor Safran sarı nokta göz hastalıklarına iyi geliyor Sarı nokta hastalığı, insanlarda körlüğün ana sebebi olarak gösterilebilir. Sarı noktamız, görme alanından sorumlu olup gözümüzün merkezinde bulunur. Bizler yaşlandıkça, sarı noktamız fonksiyonlarını yitirmeye başlar. Bu da görmede kayıplara neden olur. Bu hastalık, buğulu görmeye kadar yavaşça ilerler ve en son noktası olan körlüğe kadar gidebilir. Dünya genelinde milyonlarca insan bu hastalıktan muzdariptir. Burada genetik faktörler de bazen etkili olsa da bu süreç sigara kullanımına bağlı olarak hızlanabilir. Neyse ki, sarı nokta hastalığından bizi koruyacak ve görme bozukluklarını tedavi edecek bir baharatımız var: Safran! Görme yetisini artırıyor Bir Hint baharatı olan safranın görme kabiliyetine ciddi faydası var. İtalyanların araştırmaları sonucunda, her gün 20mg safran baharatı alan insanların 3 ayda daha iyi sonuçlara geldiği saptandı. Safran otu, vücuttaki oksijen dolaşımını kuvvetlendirirken, hücre ölümünü de engeller. Ki bu da görmenizle doğrudan bağlantılı olan sinir sisteminizin daha sağlıklı olmasına neden olur. Safran içerdiği güzel kokulu yağımsı madde ile hücrelerinizin yaşlanmasını yavaşlatacak ve böylece gözlerinize ışık getirip, gözlerinizdeki damarların çalışmasını iyileştirecektir. Sarı nokta hastalığının ilerleyişini her gün safran çayı içerek veya safranı baharat olarak kullanırsanız durdurabilirsiniz