“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
29 Ağustos 2019 Perşembe
Muharrem’in birinci günü, mea’l-Besmele bin İhlâs okuyup İhlâs Hatmi yapan kimseyi Cenab-ı Hak, huzuruna kul borcu ile almaz. ks.
El Seyyid El Şerif ks.hz.leri bir gün ders esnasındaki bir sohbetlerinde şunları söylüyor: “Muharrem’in birinci günü, mea’l-Besmele bir defada bin İhlâs okuyup İhlâs Hatmi yapan kimseyi Cenab-ı Hak, huzuruna kul borcu ile almaz; dünyada ödemeğe müyesser kılar. 100 lira borcu olan biri, bu tatbikatı yaptığından, ölmezden 3 gün evvel borcu verilmiştir.”.. (Notlar, Ahbab Hocaefendi s. 77)
Âhirete çalışan, dünyayı elde eder. Dünyaya çalışan ise Âhireti kazanamaz....ks.
"Bir zaman gelirki,insanlar yalnız,
malın, paranın gelmesini düşünür,
helâlini, haramını düşünmezler"
(Buharî)
INSANLARIN BAZILARI YALAN OLUR. BAZILARI YALAN. COM AZDIR ADAM GIBI KALAN.
malın, paranın gelmesini düşünür,
helâlini, haramını düşünmezler"
(Buharî)
INSANLARIN BAZILARI YALAN OLUR. BAZILARI YALAN. COM AZDIR ADAM GIBI KALAN.
Ebu Hüreyre hazretlerini ancak mümin sever, ona ancak İbni Sebeci buğzeder. Hazret-i Ebu Hüreyre (radıyallahü teâlâ anh), eshab-ı kiramın büyüklerindendir. Adı Abdurrahman’dır. Eshab-ı kiram arasında Abdullah bin Ömer’den sonra, en çok hadis bilen budur. Yemen’in Devs kabilesindendir. Künyesi Ebu Hüreyre’dir. Resulullah efendimiz, bir gün eteğinde kedi yavrusunu severken görünce kedi yavrusunu seven anlamında Ebu Hüreyre ismini verdi.Hazret-i Ebu Hüreyre, müslüman olduktan sonra, annesinin de müslüman olmasını çok istiyor, bunun için çok uğraşıyordu. Fakat bir türlü muvaffak olamıyordu. Bu hususta şöyle anlatmıştır: Bir gün Resulullahın huzuruna gidip, ya Resulallah, annemi İslam’a davet ediyorum, kabul etmiyor. Bugün de müslüman olması için ısrar ettim. Bana hoş olmayan sözlerle karşılık verdi, kabul etmedi. Hidayete kavuşması için dua buyurunuz dedim. Bunun üzerine Resulullah, (Allah’ım, Ebu Hüreyre’nin annesine hidayet ver) diye dua buyurdu. Duayı alınca sevinerek eve gittim. Eve varınca annem, ya Eba Hüreyre, ben müslüman oldum dedi ve kelime-i şehadeti söyledi. Ben sevincimden yerimde duramıyordum. Tekrar Resulullahın huzuruna koştum, sevincimden ağlayarak annemin müslüman olduğunu müjdeledim. Dedim ki, ya Resulallah, annemi ve beni müminlerin sevmesi için, bizim de müminleri sevmemiz için dua ediniz. Resulullah, (Allah’ım, şu kulunu ve annesini mümin kullarına, müminleri de onlara sevdir) buyurarak dua etti. Artık beni bilen ve gören her mümin sevdi.
"ASHÂB-I KEHF” Peygamber efendimiz buyuruyorlar ki: Evlatlarınıza ashâb-ı kehf’in isimlerini öğretiniz. Çünkü onların isimleri:
"ASHÂB-I KEHF”
Peygamber efendimiz buyuruyorlar ki: Evlatlarınıza ashâb-ı kehf’in isimlerini öğretiniz. Çünkü onların isimleri:
1. bir binada bulunursa, o bina yanmaz,
2. bir eşya üzerine yazılırsa, o eşya çalınmaz,
3. bir hayvan üzerinde bulundurulursa o hayvan kaçıp gitmez,
4. yangında bir bez parçası üzerine ashâb-ı kehf’in isimleri yazılıp ateşin ortasına atılsa yangın söner,
5. çok ağlayan çocuğun beşiğinde başının altına konulsa, çocuk ağlamaz,
6. çekirge için, bir kâğıt üzerine yazılıp bir ağaca takılıp tarla ortasına dikilirse çekirgeler gider,
7. hamile kadının sol oyluğuna bağlanırsa, doğum kolay olur,
8. uyuyamayan bir kimseye, haşr sûresinin sonunda 'lev enzelnâ' dan başlayarak 4 âyet, arkasından da ashâb-ı kehf’in isimleri okunursa, o kimse uyur..
Ashâb-ı kehf’in isimleri
1. yemlîhâ,
2. mislînâ,
3. mekselînâ,
4. mernûş,
5. debernûş,
6. şâzenûş,
7. kefeştatayyûş,
8. kıtmîr (köpeklerinin ismidir)
Peygamber efendimiz buyuruyorlar ki: Evlatlarınıza ashâb-ı kehf’in isimlerini öğretiniz. Çünkü onların isimleri:
1. bir binada bulunursa, o bina yanmaz,
2. bir eşya üzerine yazılırsa, o eşya çalınmaz,
3. bir hayvan üzerinde bulundurulursa o hayvan kaçıp gitmez,
4. yangında bir bez parçası üzerine ashâb-ı kehf’in isimleri yazılıp ateşin ortasına atılsa yangın söner,
5. çok ağlayan çocuğun beşiğinde başının altına konulsa, çocuk ağlamaz,
6. çekirge için, bir kâğıt üzerine yazılıp bir ağaca takılıp tarla ortasına dikilirse çekirgeler gider,
7. hamile kadının sol oyluğuna bağlanırsa, doğum kolay olur,
8. uyuyamayan bir kimseye, haşr sûresinin sonunda 'lev enzelnâ' dan başlayarak 4 âyet, arkasından da ashâb-ı kehf’in isimleri okunursa, o kimse uyur..
Ashâb-ı kehf’in isimleri
1. yemlîhâ,
2. mislînâ,
3. mekselînâ,
4. mernûş,
5. debernûş,
6. şâzenûş,
7. kefeştatayyûş,
8. kıtmîr (köpeklerinin ismidir)
'Osmanlı sigorta şirketi.'
İngiliz büyükelçisi, eski müslüman-türk evlerinin dış duvarlarına asılan, 'ashâb-ı kehf ve yâ hâfız ey muhâfaza eden, koruyan rabbimiz' levhalarını görünce dayanamamış ve keçecizâde fuad paşa’ya bunların ne olduğunu sormuş.
fuad paşa, İngiliz’in tam anlayacağı dille cevap vermiş: 'o gördükleriniz, osmanlı sigorta şirketinin levhalarıdır.'
fuad paşa, İngiliz’in tam anlayacağı dille cevap vermiş: 'o gördükleriniz, osmanlı sigorta şirketinin levhalarıdır.'

HZ.ÖMER RA.: Allâh'a yemin olsun ki hiç çekinmeden, korkmadan, oturup, İslâmiyeti açıklamadığım bir küfür meclisi kalmıyacaktır.
-Abdullah ibn-i Mes'ud der ki: "Hz.Ömer'in Müslüman oluşu, İslâmiyet için bir fetih idi. O'nun hicreti nusret, halîfeliği de rahmet oldu. Hz.Ömer Müslüman oluncaya kadar Kâbe'nin yanında topluca namaz kılmağa kâadir olamadık. Hz.Ömer Müslüman olduğu zaman, kendisi Kâbe'nin yanında namaz kılıncaya kadar ve biz de kendisiyle birlikte namaz kılıncaya kadar, Kureyş müşrikleriyle mücâdele etti." .Hz.Ömer der ki: "Rasûlüllah ve Eshâbı'nın, müşriklerden gizlendikleri sıralarda, Müslüman olunca; «Yâ Rasûlellah! Biz ölü olsak da, diri olsak da, Hak ve Gerçek Dîn üzerinde değil miyiz?» dedim. Peygamber Efendimiz; «Evet! Varlığım Kudret elinde olan Allâh'a yemin ederim ki, siz ister ölü, ister diri olun, Hak Dîn üzerindesiniz?» dedi. «O halde ne diye gizleniyoruz? Seni Hak Dîn ile gönderen Allâh'a yemin olsun ki hiç çekinmeden, korkmadan, oturup, İslâmiyeti açıklamadığım bir küfür meclisi kalmıyacaktır. Seni Hak Dîn ile gönderen Allâh'a yemin olsun ki çıkacağız, İslâmiyeti açığa vuracağız!» dedim. İki saf hâlinde Erkam'ın evinden çıktık. Safların birisinin başında Hamza vardı. Birisinde de ben vardım. Sert adımlarla yerin topraklarını un gibi tozuta tozuta Mescid-i Haram'a girdik. Kureyş müşrikleri şaşkın ve ürkek bakışlarla bir bana bakıyor, bir Hamza'ya bakıyorlardı. «Eyvâh! Ömer bizi ikiye ayırdı.» dediler. Onlar, o güne kadar, bir benzerine daha uğramadıkları bir musibete uğramış gibiydiler. Müşrikler; «Ey Ömer! Arkandakiler kimler?» dediler. «Lâ İlâhe illallâh! Eğer sizin herhangi biriniz kımıldarsa, onu kılıcımla yere sererim.» dedim. Rasûlüllah, Beytullâh'ı tavaf etti. Öğle vakti, açıktan namaz kıldıktan sonra yanındakiler ile birlikte Erkam'ın evine döndü. O zaman, Rasûlullah, «Hak ve gerçek olanla, batıl ve boş olanın arasını ayırdım.» diye bana «Fâruk» adını verdi!".Hasan Arikan - www.ihya.org - Muhtasar Islam Tarihi
İlim meclislerinin zikir meclislerine üstünlüğü.
Hz. Peygamber (s.a.v.) bir gün evinden çıkıp mescide gitmiş, orada insanların iki halka oluşturduklarını görmüştü. Bu halkalardan birinde bulunanlar Kur’an-ı Kerim okuyor ve Allah’a dua ediyorlardı. Diğer halkada bulunanlar ise ilim öğreniyorlar ve öğretiyorlardı. Peygamber Efendimiz: “Bunların hepsi de hayır üzeredir; şunlar Kur’an okuyorlar ve Allah’a dua ediyorlar. Allah dilerse onlara isteklerini verir, dilerse vermez. Bunlar ise öğreniyorlar ve öğretiyorlar. Ben de muallim olarak gönderildim.” buyurarak onların halkasına oturmuştu.” .İbn Mace, Mukaddime, 17
Kaydol:
Yorumlar (Atom)