“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
30 Ağustos 2019 Cuma
Bid’at ehli ile dostluk kurmak
Bid’at ehli ile dostluk kurmak
Sual: Bid’at ehliyle dostluk kurmakta mahzur var mı?
CEVAP
Bid’at ehliye arkadaşlık yapmak caiz değildir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İyi biliniz ki, bid’at ehli ile konuşmak, kâfirle arkadaşlık etmekten, kat kat daha fenadır. Bid’at ehlinden yılandan, canavardan kaçar gibi kaçmak gerekir. (1/260)
CEVAP
Bid’at ehliye arkadaşlık yapmak caiz değildir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İyi biliniz ki, bid’at ehli ile konuşmak, kâfirle arkadaşlık etmekten, kat kat daha fenadır. Bid’at ehlinden yılandan, canavardan kaçar gibi kaçmak gerekir. (1/260)
Bid’at ehlinden başka herkese, dosta ve düşmana, Müslümana ve kâfire, daima güler yüz, tatlı dil göstermelidir. Bid’at ehline ve münafıklara ve açıkça günah işleyenlere tatlı dil ve güler yüz caiz olmadığı için, zaruret olmadıkça, bunlarla karşılaşmamaya, görüşmemeye çalışmalı, görüşülürse, zaruret miktarını aşmamalıdır. (Nikaye)
Bid’at ehli ile görüşmeyi yasaklayan hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:
(Bid’at sahibine hürmet eden, İslamiyet’i yıkmaya yardım etmiş olur.) [Taberani]
(Bid’at sahibine hürmet eden, İslamiyet’i yıkmaya yardım etmiş olur.) [Taberani]
(Onlardan kaçın! Sizi dalalete, fitneye düşürmesinler.) [Müslim]
(Hasta olurlarsa, ziyaretlerine gitmeyin!) [Ebu Davud]
(Karşılaşınca, onlara selam vermeyin!) [İbni Mace]
(Onlarla birlikte bulunmayın, birlikte yiyip içmeyin!) [Ukayli]
(Onların cenazelerine gitmeyin, onlarla birlikte namaz kılmayın!) [İbni Hibban]
(Onlar benden, ben de onlardan değilim. Onlarla cihad, kâfirlerle cihad gibidir.) [Deylemi]
(Bir bid’at ehli öldüğünde İslam’da bir fetih vuku bulmuş gibi olur.) [Hatib]
(Bir bid’at çıkaran, ölmeden önce mutlaka onun kötülüğüne maruz kalır.) [Taberani]
(Bid’at ehlinden ilim öğrenmeye çalışmak, kıyamet alametlerindendir.) [Taberani]
(Bid’at ehline şeytan çok ibadet yaptırır, onu çok ağlatır.) [Mektubat-ı Masumiyye]
(Bid’at ehline sert davran! Allahü teâlâ, onlara düşmandır.) [İbni Asakir]
(Kim bid’at ehlinden buğz ederek yüz çevirirse, Allahü teâlâ onun kalbini korkulardan emin kılar ve imanla doldurur. Bid’at ehline sert muamele edeni de, en büyük korku gününde emin kılar. Bid’at ehlini hakir ve zelil göreni de, Cennette yüz derece yükseltir. Bid’at ehline selam veren veya onu sevindirici şeyle karşılayan, Kur’an-ı kerimi küçümsemiş olur.) [Hatib]
Seyyid Abdülkadir-i Geylani hazretleri buyuruyor ki:
Hadis-i şerifte (Bid’at ehline, Allah için sert bakanın kalbini, Allahü teâlâ imanla doldurur ve korkulardan emin kılar) buyurdu. Tasavvuf büyüklerinden Fudayl bin Iyad, (Bid’at söyleyenleri ve yapanları sevenlerin ibadetlerini, Allahü teâlâ kabul etmez ve kalblerinden imanlarını çıkarır. Bid’at ehlini sevmeyenin ibadeti az olsa da, Allahü teâlânın bunu affetmesi umulur. Yolda bid’at sahibine karşı gelirsen, yolunu değiştir) buyurdu. Süfyan bin Uyeyne de, (Bid’at ehlinin cenazesinde bulunana cenazeden ayrılıncaya kadar, Allah gazap eder) buyurdu. (Gunye)
Hadis-i şerifte (Bid’at ehline, Allah için sert bakanın kalbini, Allahü teâlâ imanla doldurur ve korkulardan emin kılar) buyurdu. Tasavvuf büyüklerinden Fudayl bin Iyad, (Bid’at söyleyenleri ve yapanları sevenlerin ibadetlerini, Allahü teâlâ kabul etmez ve kalblerinden imanlarını çıkarır. Bid’at ehlini sevmeyenin ibadeti az olsa da, Allahü teâlânın bunu affetmesi umulur. Yolda bid’at sahibine karşı gelirsen, yolunu değiştir) buyurdu. Süfyan bin Uyeyne de, (Bid’at ehlinin cenazesinde bulunana cenazeden ayrılıncaya kadar, Allah gazap eder) buyurdu. (Gunye)
Bid’at ehlinden böyle uzak durmanın sebebi bid’atin çok kötü bir iş olduğu içindir; çünkü bid’at çıkaran dine ilave yapıyor, Allah adına, Resulü adına hükümler koymuş oluyor. Allah’ın ve Resulünün koyduğu hükümleri beğenmemiş oluyor. Kendi bozuk yolunu yaymaya çalışıyor. Her günahtan daha büyüğünü işlemiş oluyor.

Bid’at fırkalarını sevmek Bid’atin ve bid’at sahiplerinin zararlarını ve onlardan uzaklaşmak gerektiğini, dinimiz açıkça bildirmiştir. Bid’at ehlini sevmemek ve za
Bid’at fırkalarını sevmek
Bid’atin ve bid’at sahiplerinin zararlarını ve onlardan uzaklaşmak gerektiğini, dinimiz açıkça bildirmiştir.
Bid’at ehlini sevmemek ve zararlarını da duyurmak lazımdır. (Kimya-yı Saadet)
İmam-ı Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:
Her müminin Ehl-i sünnet itikadına yapışması, bozuk imandan kaçınması lazımdır. Bid’at sahipleriyle münakaşa etmemeli, onlardan uzaklaşmalı. Bayramlarda, sevinçli zamanlarda ziyaretlerine gitmemeli, cenazelerine namaz kılmamalı. İtikadları bozuk olduğu için, onları sevmemeyi ibadet bilmeli. Bid’at sahiplerini sevenlerin ibadetleri kabul olmaz. Bid’at sahiplerini sevmeyenleri, Allahü teala affeder. Muhabbetin alameti, sevilenin dostlarını sevmek, düşmanlarını sevmemektir. (1/29)
Her müminin Ehl-i sünnet itikadına yapışması, bozuk imandan kaçınması lazımdır. Bid’at sahipleriyle münakaşa etmemeli, onlardan uzaklaşmalı. Bayramlarda, sevinçli zamanlarda ziyaretlerine gitmemeli, cenazelerine namaz kılmamalı. İtikadları bozuk olduğu için, onları sevmemeyi ibadet bilmeli. Bid’at sahiplerini sevenlerin ibadetleri kabul olmaz. Bid’at sahiplerini sevmeyenleri, Allahü teala affeder. Muhabbetin alameti, sevilenin dostlarını sevmek, düşmanlarını sevmemektir. (1/29)
Yine Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:
Bid’at sahibinin meclisinde bulunma! Sözlerini işitme! Hatta onların bulunduğu şehirden uzak ol ki, zamanla kalbin onlara kaymasın! Onlara uymamalı. Onlar din adamı değil, din hırsızlarıdır. Şeytanın tuzaklarıdır. Onların yaldızlı, acıklı sözlerine aldanmamalı, aslandan kaçar gibi, bunların yanından kaçmalıdır. (2/110)
Bid’at sahibinin meclisinde bulunma! Sözlerini işitme! Hatta onların bulunduğu şehirden uzak ol ki, zamanla kalbin onlara kaymasın! Onlara uymamalı. Onlar din adamı değil, din hırsızlarıdır. Şeytanın tuzaklarıdır. Onların yaldızlı, acıklı sözlerine aldanmamalı, aslandan kaçar gibi, bunların yanından kaçmalıdır. (2/110)
Mazher-i Can-ı Canan hazretleri buyuruyor ki:
Kâfirleri, bid’at sahiplerini ve açıkça günah işlemeye devam eden fâsıkları sevmemek emrolundu. Bunlarla konuşmamalı, evlerine, toplantılarına gitmemeli, selam vermemeli, arkadaşlık yapmamalıdır.
Kâfirleri, bid’at sahiplerini ve açıkça günah işlemeye devam eden fâsıkları sevmemek emrolundu. Bunlarla konuşmamalı, evlerine, toplantılarına gitmemeli, selam vermemeli, arkadaşlık yapmamalıdır.
Bid’at ehli demek, bid’atini yaymak için yani Müslümanların imanlarını, ibadetlerini bozmak için uğraşan kimse demektir. Dinimiz bid’at sahiplerini sevmemeyi, onları aşağılamayı emretmektedir. Onlara saygı göstermek haramdır. Bid’at yayıldığı ve zararının çoğaldığı zaman, bunu reddetmek, bunun kötülüğünü Müslümanlara duyurmak farzdır. Hatta farzların önemlilerinden olduğunda, icma-i ümmet vardır. Selef-i salihin ve bunların halefleri, hep böyle yaptılar. Bu farzı terk eden, icmadan ayrılmış olur. (S. Ebediyye)
Bir hadis-i şerif meali: (Bid’atler yayılıp, sonra gelenler öncekilere lanet ettiği zaman, doğruyu bilenler herkese söylesin! Eğer söylemeyip gizlerse, Allahü teâlânın indirdiği Kur’an-ı kerimi gizlemiş olur.) [İbni Asakir]
Görüldüğü gibi dinimiz, bid’at sahiplerini sevmeyi değil, bilakis sevmemeyi, onlarla mücadele etmeyi, hem onlara, hem de onlara aldanmamaları için bütün Müslümanlara, emr-i maruf yapmayı emrediyor. (Ben bir mezhebi taklit etmem, tahkik edip anladığıma uyarım) diyen mezhepsiz, dinimizin emrine aykırı olarak, (Ümmetin bütün fırkalarını severim, hiçbirinin tırnağının satılmasına razı olmam) diyor. Mezhepsizin bid’at ehlini sevmesi yadırganmaz. Âhirette herkes, sevdikleriyle beraber olacaktır.

“Şir'at-ül-islâm kitabında deniyor ki: “Selef-i salihin, bidat ehli
“Şir'at-ül-islâm kitabında deniyor ki:
“Selef-i salihin, bidat ehli ile birlikte bulunmazdı. Çünkü hadîs-i şerifte; (Bidat sahipleri ile birlikte bulunmayınız! Onların kötülükleri, uyuz hastalığı gibi bulaşıcıdır) buyuruldu.”
“Selef-i salihin, bidat ehli ile birlikte bulunmazdı. Çünkü hadîs-i şerifte; (Bidat sahipleri ile birlikte bulunmayınız! Onların kötülükleri, uyuz hastalığı gibi bulaşıcıdır) buyuruldu.”
Kâfir ve bid’at sahibi
Sual: Mektubat-ı Rabbani’de, (Bid’at sahibiyle arkadaşlık etmek, kâfirle arkadaşlık etmekten, daha fenadır) deniyor. Yani bid’at sahibi olmak, kâfir olmaktan daha mı kötüdür?
CEVAP
Kâfir olmaktan daha kötü denmiyor. Kâfirlerle arkadaşlık etmekten daha kötü deniyor; çünkü Müslüman, genelde kâfirin kötü olduğunu bilir, ona inanmaz; fakat bid’at ehlinin namaz kıldığını, dine uygun yaşamaya çalıştığını görünce, ister istemez, kalbi ona meyledebilir. Bozuk sözlerinin, bozuk itikadının tesiri altında kalabilir. Buysa, onu felakete götürür; çünkü bid’at ehlinin namazı, orucu ve diğer ibadetleri kabul olmaz. Bid’at ehlinden, yılandan, aslandan kaçar gibi kaçmalı. Bir hadis-i şerif meali:
(Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir, kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin!) [Hâkim]
CEVAP
Kâfir olmaktan daha kötü denmiyor. Kâfirlerle arkadaşlık etmekten daha kötü deniyor; çünkü Müslüman, genelde kâfirin kötü olduğunu bilir, ona inanmaz; fakat bid’at ehlinin namaz kıldığını, dine uygun yaşamaya çalıştığını görünce, ister istemez, kalbi ona meyledebilir. Bozuk sözlerinin, bozuk itikadının tesiri altında kalabilir. Buysa, onu felakete götürür; çünkü bid’at ehlinin namazı, orucu ve diğer ibadetleri kabul olmaz. Bid’at ehlinden, yılandan, aslandan kaçar gibi kaçmalı. Bir hadis-i şerif meali:
(Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir, kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin!) [Hâkim]
Bidat sahipleri ile görüşmeyi yasaklayan ve onlardan uzaklaşmayı emreden, Sahîh-i Müslimde Ebû Hüreyre hazretlerinin bildirdiği hadîs-i şerifte;
Bidat sahipleri ile görüşmeyi yasaklayan ve onlardan uzaklaşmayı emreden, Sahîh-i Müslimde Ebû Hüreyre hazretlerinin bildirdiği hadîs-i şerifte;
(Onlardan kaçınız! Sizi dalalete götürmesinler. Fitneye düşürmesinler) buyuruldu.
Ebû Dâvudun Abdullah ibni Ömer hazretlerinden haber verdiği hadîs-i şerifte;
(Hasta olurlarsa, ziyaretlerine gitmeyiniz!) buyuruldu.
(Hasta olurlarsa, ziyaretlerine gitmeyiniz!) buyuruldu.
İbni Mâcenin hazret-i Câbirden haber verdiği hadîs-i şerifte;
(Karşılaşınca, onlara selam vermeyiniz!) buyuruld
(Karşılaşınca, onlara selam vermeyiniz!) buyuruld
Ukaylînin Enes bin Mâlik hazretlerinden haber verdiği hadîs-i şerifte;
(Onlarla birlikte bulunmayınız! Onlarla birlikte yiyip içmeyiniz. Onlardan kız alıp vermeyiniz!) buyuruldu.
(Onlarla birlikte bulunmayınız! Onlarla birlikte yiyip içmeyiniz. Onlardan kız alıp vermeyiniz!) buyuruldu.
Bu hadîs-i şerif, bidat sahipleri ile arkadaşlık etmeyi, onlarla birlikte yiyip içmeyi, onlardan kız alıp vermeyi yasaklamaktadır.
İbni Hibbânın bildirdiği hadîs-i şerifte de;
(Onların cenazelerinin namazını kılmayınız! Onlarla birlikte namaz kılmayınız!) buyuruldu.
(Onların cenazelerinin namazını kılmayınız! Onlarla birlikte namaz kılmayınız!) buyuruldu.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: [Tirmizi’deki] hadis-i şerifte, (Ümmetim 73 fırkaya ayrılır, 72si dalalete düşer ve Cehenneme gider, yalnız bir fırkası kurtulur. Bu fırka, benim ve Eshabımın yolunda gidenlerdir) buyuruldu. Bu fırkaya (Ehl-i sünnet) denir. [c.2, m.67]
Bid’at ehli ile niçin birleşilmiyor?
Sual: Peygamber efendimiz, (Allah’ın kulları, kardeş olun) buyurduğuna göre, birbirlerinin hatalarını görmeyip Ehl-i sünnet ile bid’at ehli niçin birleşmiyor?
CEVAP
Bu hadis-i şerifin manası, (Kardeş olmanızı sağlayacak şeyleri yapın) demektir. Buna göre, bid’at sahiplerinin, hak yolda bulunan müslümanlarla kardeş olabilmeleri için, bid’ati terk etmeleri ve sünneti kabul etmeleri gerekir. Bid’ate devam edip de, Ehl-i sünnet olanları kendileri ile kardeş olmaya çağırmaları, açık sapıklık ve çirkin bir hiledir. (Umdet-ül-kari)
CEVAP
Bu hadis-i şerifin manası, (Kardeş olmanızı sağlayacak şeyleri yapın) demektir. Buna göre, bid’at sahiplerinin, hak yolda bulunan müslümanlarla kardeş olabilmeleri için, bid’ati terk etmeleri ve sünneti kabul etmeleri gerekir. Bid’ate devam edip de, Ehl-i sünnet olanları kendileri ile kardeş olmaya çağırmaları, açık sapıklık ve çirkin bir hiledir. (Umdet-ül-kari)
Bid’at ehli ile görüşmeyi yasaklayan hadis-i şeriflerden birkaçı:
(Bid’at ehline sert davran! Allahü teâlâ, onlara düşmandır.) [İbni Asakir]
(Bid’at ehline sert davran! Allahü teâlâ, onlara düşmandır.) [İbni Asakir]
(Onlardan kaçın! Sizi dalalete, fitneye düşürmesinler.) [Müslim]
(Hasta olurlarsa, ziyaretlerine gitmeyin!) [Ebu Davud]
(Karşılaşınca, onlara selam vermeyin!) [İbni Mace]
(Onlarla birlikte bulunmayın, birlikte yiyip içmeyin!) [Ukayli]
(Onların cenazelerine gitmeyin, onlarla birlikte namaz kılmayın!) [İbni Hibban]
(Ben onlardan değilim, onlar da benden değildir. Onlara karşı cihad etmek, kâfirlerle cihad etmek gibidir.) [Deylemi]
(Bid’at ehli, bid’atini Allah rızası için terk etmedikçe, hiçbir ameli kabul olmaz.) [İ.Neccar]
Yani itikadda veya amelde veya sözde yahut ahlakta bid’at olan bir şeyi yapmaya devam edenin bu cinslerden ibadetleri sahih olsa da, hiçbiri kabul olmaz. İbadetlerinin kabul olması için, bu bid’ati terk etmesi gerekir.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Bugün kalbler kararmış olduğundan, bazı bid’atler güzel görünse de, hepsinden kaçınmak gerekir. Kıyamette hepsinin zararlı olduğu anlaşılacaktır. Hadis-i şerifte, (Her bid’at sapıklıktır) buyuruldu. [Kur’an-ı kerimde ise, (Hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize; sevdiğiniz şey de, kötülüğünüze olabilir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.) [Bekara 216] buyuruldu.
Bugün kalbler kararmış olduğundan, bazı bid’atler güzel görünse de, hepsinden kaçınmak gerekir. Kıyamette hepsinin zararlı olduğu anlaşılacaktır. Hadis-i şerifte, (Her bid’at sapıklıktır) buyuruldu. [Kur’an-ı kerimde ise, (Hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize; sevdiğiniz şey de, kötülüğünüze olabilir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.) [Bekara 216] buyuruldu.
Bid’atin zararı büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bid’at işleyenin hiçbir ibadeti kabul olmaz.) [Deylemi]
(Bid’at işleyenin hiçbir ibadeti kabul olmaz.) [Deylemi]
(Allah bid’at ehlinin amelini, bid’ati bırakıncaya kadar kabul etmez.) (İbni Mace]
(Allah, bid’at ehlinin tevbesini, bid’ati bırakıncaya kadar kabul etmez.) [Taberani]
(Bir bid’at çıkarınca, bir sünnet kaldırılmış, eksiltilmiş olur.) [İ.Ahmed]
(Bid’atten sakının; her bid’at dalalettir ve her dalalet ehli de ateştedir.) [İbni Asakir]
(Bid’atler yayıldığı zaman ilmi olanlar bunu açıklasın. Eğer açıklamayıp ilmini gizlerse, Allah’ın, Muhammed aleyhisselama indirdiğini gizlemiş olur.) [İbni Asakir]
(Bid’atler çıkınca âlim ilmini açığa çıkarsın! İlmini açıklamayana lanet olsun!) [Deylemi]

Ehl-i sünnet olmayanın, sapık veya kâfir olduğu, Bahr, Hindiyye ve El-Besairde yazılıdır.
Seyyid Ahmed Tahtavi hazretleri buyuruyor ki:
(Bugün için dört mezhepten birinde bulunmayan, Ehl-i sünnetten ayrılmış olur. Ehl-i sünnet olmayan da sapık veya kâfir olur.) [Dürr-ül-muhtar haşiyesi Zebayıh kısmı]
(Bugün için dört mezhepten birinde bulunmayan, Ehl-i sünnetten ayrılmış olur. Ehl-i sünnet olmayan da sapık veya kâfir olur.) [Dürr-ül-muhtar haşiyesi Zebayıh kısmı]
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
