15 Eylül 2019 Pazar

DOĞUM LEKELERİNİZDEN KURTULUN m.ulaş Sağlığımızın müthiş şifreleri doğumdan sonra kuru soğanı ortadan bölün yüzünüze sürün göğüste kararma varsa sürün sonra sabunla yıkayın tertemiz olur 5 gün devam edin günde 1 sefer 1 sefer kullanımda dahi gidiyor şifa olsun m.ulaş

Akincibay Arslan
HAYVANLARA İYİ DAVRANMAK
İslâm dîninde bütün mahlûkata şefkatle davranılması bir vazifedir. Bilhassa hayvanlara zulmedilmeyip iyi bakılması lâzımdır. Hayvanları pek ziyade yormamalı, dövmemelidir. Hayvanlara zulmün cezası ağırdır. Çünkü hayvanların Hak Teâlâ’dân başka yardımcısı yoktur.
Hadîs-i şerîfte “Allâhü Teâlâ’dan başka yardımcısı bulunmayanlara zulmedenler hakkında Hak Teâlâ’nın gazabı pek şiddetli olacaktır.” buyurulmuştur.
Hayvanların hakları vardır. Ehlî (evcil) hayvanların yiyeceklerini içeceklerini vaktinde vermek, vaktinde tımar etmek, haklarında rıfk ile, merhamet ile muamelede bulunmak lâzımdır.
Her hayvan başka bir hizmet için yaratılmıştır. Meselâ: Sığır hayvanları arabalara koşulmak, tarlalarda çalıştırılmak için yaratılmıştır. Bunlara binilmemeli, bunların sırtlarına merkepler gibi yük yükletilmemelidir.
Zararlı olmayan serçe, hüdhüd gibi küçük kuşları vs. hayvanları beyhude yere öldürmemelidir.
Hiçbir hayvanın yüzüne vurmamalı ve yüzünü dağlamamalıdır. Hiçbir hayvanı nişan almak için hedef tutmamalı, kuşların yuvalarına geceleyin gitmemelidir.
Yılan, akrep, fare, çaylak, kara karga, kudurmuş köpek gibi zararlı hayvanlar öldürülür. Ancak hiç bir hayvanı ne kadar zararlı olursa olsun ateşe atarak öldürmek caiz değildir.
“Öldürülen bir yılanın veya akrebin eşi, intikam alır.” diye söylenilen sözlerin aslı yoktur.

Teşekkürler Emel hanım ve Zübeyde hanımın kebabiye ile ses telleri rahatsızlıklarından kurtuluşları

Mustafa Ulaş
Teşekkürler Emel hanım ve Zübeyde hanımın kebabiye ile ses telleri rahatsızlıklarından kurtuluşları Sağlığımızın müthiş şifreleri

Geceleri Ani Ölümden Kaçının. Bir doktor açıklıyor. Paylaşın hayat kurtarın Geceleri evi kontrol etmek veya tuvalet ihtiyacını gidermek için kalkanlar ; Her birey üç buçuk dakika not almalıdır. Çünkü önemli mi? Üç buçuk dakika ani ölümlerin sayısını büyük ölçüde azaltacaktır. Genellikle bu olur: Hala sağlıklı görünen bir kişi gece öldü. İnsanların hikayelerini sık sık şöyle duyuyoruz: "Dün onunla sohbet ediyordum, neden aniden öldü? Bunun nedeni, geceleri tuvalete gitmek için kalktığınızda, genellikle aceleyle yapılır. Hemen dururuz ve beynin kan akışı olmaz. Neden "Üç 1/2 dakika" çok önemlidir? Gecenin ortasında, idrar yapma arzusu sizi uyandırdığında, örneğin, EKG paterni değişebilir. Çünkü aniden yükseldiğinde, beyin anemik olacak ve kan eksikliği nedeniyle kalp yetmezliğine neden olacak. “Üç 1/2 dakika” uygulamanız önerilir; bunlar: 1. Uykudan uyandığınızda, ilk bir buçuk dakika boyunca yatakta kalın; 2. Bir sonraki 1/2 dakika boyunca yatakta oturun; 3. Son yarım dakika boyunca yatağın kenarında oturarak bacaklarınızı indirin. Üç buçuk dakika sonra, anemik bir beyniniz olmayacak ve kalp düşmeyecek ve düşme ve ani ölüm olasılığını azaltacaktır. Aileniz, arkadaşlarınız ve sevdiklerinizle paylaşın. Yaş ne olursa olsun oluşabilir; genç veya yaşlı. Paylaşmak ilgi gösteriyor. Zaten biliyorsanız, bunu bir inceleme olarak düşünün. " Bu önemli Sağlık Konseyini tüm gruplarınıza göndermeye çalışın; aileniz de bunu takip etmeli. Alıntı

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi


Bu internet sitesi hakkında
HAYATBİLGİLERİ.COM
Kökeni Hindistan olan ve Osmanlı'da da kullanılan kakule baharatının bir çok faydası vardır. Vücuttan toksinlerin atılmasını sağlayarak kanseri önlemeye 

Eskiden leblebi yer gibi ilaç yerdim. 5 yıldan bu yanadır bir tek antibiyotik dahi almadım hamdolsun. Bunu neye borçluyum diye soracaksınız; Allah'ın Şafi ismine borçlu olmakla beraber; aşağıda tarifini vereceğim, Kur'an'da; "Orada kendilerine, katkısı zencefil olan içecekle dolu bir kâseden içirilir" buyrulan Zencefil, bal ve limon karışımına borçlıyum. Bu kürü yılın ve her mevsiminde kıllanmanız mümkündür. Hastalıkların salgın olduğu bu zamanlarda tüketmeye başlarsanız soğuk algınlığı olma riskiniz sıfıra düşer. Fayda sağladığı yerler. Öksürük tedavisinde kullanılır. Mide üşütmelerinde, bulantılılarda tedavi edici etkisi vardır. Gribe karşı mucizevi bir koruma sağlar. Vücut direncinizi artırır. Virüsleri etkisiz kılar. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Ses tellerini güçlendirir. Kansere karşı direnç sağlar. İştah açıcıdır, Antiseptik özelliği kanın temiz kalmasını sağlar, Mideyi düzenler, Mide bulantılarını giderir, Mide ağrılarında ve hazımsızlıkta iyi bir seçimdir, Bağırsaklarda biriken ve atılamayan gazların kolaylıkla atılmasını sağlar(colic), Solunum yollarını açar, kanın yapısını daha akışkan hale getirir(ki bu kalbin daha rahat çalışmaı demektir) Vücutta sıcaklık ve terleme meydana getirir. Zencefil gerçekten iyi bir anti oksidandır(oksitleri temizler dışarıya atılmasına yardımcı olur) Kalp ritminin düzene girmesini sağlar, özellikle romatizmal rahatsızlıklarda bin yıllardır kullanılmaktadır. Baş ağrılarını gideici özelliği vardır. Zencefil Uykuyu rahatlatır, Kandaki kollesterolu diğer bir çok bitkiye nazaran daha fazla oranda düşürür, Bu ve buna benzer daha bir çok faydaları vardır zencefilin. Kış Kürü Yapılışı için gerekli Malzemeleri: 1 adet limon ( Dilimlenmiş) 1 adet orta boy kavanoz 1 kavanozun yarısına kadar taze zencefil Yettiği kadar ba Hazırlanışı Öncelikle zencefilin kabuklarını soyun ve ince bir şekilde dilimleyin.(veya rendeleyin) Dilimlediğiniz zencefilleri kavanoza yerleştirin ve dilimlenmiş limonları da ekleyin. Üzerine Balı da ilave edin. Kavanozun kapağını sıkıca kapatın ve buzdolabına kaldırın Kış kürünü kullanacağınız zaman hazırladığınız zencefil karışımından 1 yada 2 tatlı kaşığı ekleyin ve üzerine sıcak su ilave edip karıştırın. Zencefil Limon Bal karışımını sıcak olarak tüketebileceğiniz gibi soğuk su veya soda ilave ederek de tüketebilirsiniz. Hazırladığınız bu karışım buzdolabında 2-3 ay bekleyebilir. Okuduysanız paylaşın başkaları da istifade etsin. Alınti

Görüntünün olası içeriği: yiyecek

Bilcümle menkul ve gayrimenkul emvalin sigortası caizdir. Lakin ‘hayat sigortası’ caiz değildir.

Hz. Ömer efendimizin her gün tekrar edilmesi gereken muazzam sözü: "Yalnızlık, cahil kişilerle oturmaktan daha hayırlıdır."

Görüntünün olası içeriği: yazı
Peygamber Efendimiz tarafından Mekke fethedilmeden önce Kabe'nin anahtarı o dönem Müslüman olmayan süreycc kabilesinden Osman bin Talhada dır. Osman bin Talha bir arap değil Orta-asya'dan göçüp Mekkede kılıç ustalığı yapan bir Türk ailesinin çocuğudur.
Mekke fethedildikten sonra Peygamber Efendimiz Hazreti Ali'ye Osman bin Talhadan bu anahtarı getirmesini emreder ve birden vahiy gelir 'Emaneti ehline verin' diye.
Kâbe’nin anahtarları: Allah’ın ’emri’, Peygamber Efendimizin (SAV) tatbiki ve Hz.Ali Efendimizin eliyle, Türk olan Osman Bin Talhâ’ya verilmiştir. Bunun manadaki karşılığı, Kâbe’nin anahtarları: KIYAMETE KADAR TÜRKLERDEDİR.
Konuya dönelim, Osman bin Talha daha sonra Müslüman olur.
Babası Hz.Osmana bir kılıç hediye eder. Hz.Osman'dan sonra bu kılıç Osman bin Talha'ya verilir.
Bu kılıç, daha Osmanlı İmparatorluğu kurulmadan önce, Hz. Osman döneminden, Ertuğrul Gazi’nin eline Şeyh Edebali kanalıyla “kutsal bir işaret” olarak teslim edilmiştir. Şeyh Edebali’nin eline geliş silsilesi ise: Hoca Ahmed Yesevi tarafından onu takip eden halifeleri vasıtasıyla ulaşmıştır.
Ertuğrul Gazi, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu, Osman Bey’in babasıdır. Şeyh Edebali ise, Osman Bey’in kayınpederidir. Osman Bey’in gerçek ismi Orhun yada Atamandır. Kayı Boyu’nun, o günkü tüm isimlerine baktığımızda, bir tane bile Arap kökenli isim göremezsiniz. Ertuğrul Gazi, Alp Arslan, Konuralp vs.
Peki Orhun/Ataman ismi, nasıl olmuş da Osman olmuştur?
İşte bu konuda şimdiye kadar gizlenen sır:
Şeyh Edebali bizzat : ” Bundan sonra senin ismin Osman olsun, soyun bu isimle anılsın” demiştir. Hz. Osman’ın o kılıcının “mânâ sırlarını” Osman Bey’e söyleyerek teslim etmiştir. Sanıldığı gibi bu kılıç, Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferinden dönüşte getirdiği kutsal emanetler içersinde gelmemiştir.
Hz. Osman’dan, Osman Bin Talhâ’ya geçip, oradan da Hoca Ahmed Yesevî’ye emanet edilmiştir.
Daha sonra bu kılıç, Hoca Ahmed Yesevî silsilesi yoluyla Şeyh Edebali’ye gelmiş ve ‘sırları ile beraber’ Osman Bey’e teslim edilmiştir.
Orhun’un Osman olmasının sırrı bu kılıç ile beraberdir. Nitekim, Osman Gazi’nin oğlunun ismi de yine Türk ismi Orhan’dır.
Enteresan olan şu, Damga'dan da anlaşılacağı gibi Kılıcı yapan bir Kayı Türkü olan Osman bin Talha'nın babasıdır, emanet ettiği kişi Hz. Osman, kılıcın dönüp dolaşıp geldiği kişi yine bir Kayı Türkü olan Osman Gazi'dir.
Oktan Keleş bey'den esinlenerek.
Fotoğraf açıklaması yok.