17 Eylül 2019 Salı

Karaciger temizle: gunde 2barak icerseniz 15yapin 3gun ara verip bir tur daha yapin. Gunde 1bardak icerseniz 21gun devam edin. Yemeklerden 1saat kadar sonra icin. mavi hindiba

Görüntünün olası içeriği: bitki, çiçek, açık hava ve doğa
güneyik

1832 yılında Osmanlı İmparatorluğundan bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana hiçbir Yunan hükümet şehirde bir caminin inşa edilmesine izin vermedi. Atina, Avrupa Birliği içinde mescidi olmayan tek

------- 1832 yılında Osmanlı İmparatorluğundan bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana hiçbir Yunan hükümet şehirde bir caminin inşa edilmesine izin vermedi. Atina, Avrupa Birliği içinde mescidi olmayan tek başkent. Yunanlı hainler bizim ayasofyamıza karışıp camii olmasını istemiyorlar....atinada gizli namaz kılınan baraka..https://www.bbc.com/…/ha…/2012/12/121228_greece_mosque.shtml

► Aziz Mahmud Hüdâyî Yıl 1975. Öğle Namazına Yakın Bir Vakitte, Aziz Mahmud Hüdâyî Türbesi Önüne Buğday Tenli ve Tıknaz Boylu Bir Genç Gelmişti. O Ân Tesadüfen Aziz Mahmud Hüdâyî Caminin Îmâmına Rastladı ve:

► Aziz Mahmud Hüdâyî
Yıl 1975. Öğle Namazına Yakın Bir Vakitte, Aziz Mahmud Hüdâyî Türbesi Önüne Buğday Tenli ve Tıknaz Boylu Bir Genç Gelmişti. O Ân Tesadüfen Aziz Mahmud Hüdâyî Caminin Îmâmına Rastladı ve:
▬ “Efendim! Ben Aziz Mahmud Hüdâyî’yi Görmeye Geldim! Kendisiyle Nasıl Görülebilirim? Acaba Şuan Burada mıdır?”
Diye Sordu. Böyle Bir Sual Karşısında Şaşıran Îmâm Muharrem Efendi:
▬ “Oğlum... Evet, Aziz Mahmud Hüdâyî Burada...”
Dedi. Hazreti Pîrin Orada Olduğunu Duyan Genç Sevinçle:
▬ “Lütfen Beni Onunla Görüştürünüz!”
Dedi Fakât Buna Bir Manâ Veremeyen Muharrem Efendi, Türbenin Yanında Olduklarından Tekrar:
▬ “Oğlum! Aziz Mahmud Hüdâyî Burada...”
Dedi. Genç de Talebini Tekrarladı:
▬ “O Zaman Benimle Görüştür? Ben Onunla Görüşmek İstiyorum!”
Dedi. Muharrem Efendi, Hâlâ Gencin Hâlinden Bir Şey Anlamadığından Meseleyi Çözebilmek İçin:
▬ “Evlâdım! Sen Aziz Mahmud Hüdâyî’yi Tanıyor ve Biliyor musun?”
Diye Sordu. Yüzü Gibi Sinesi Saf Olan Delikanlı da, Lafın Böyle Uzayıp Gitmesine ve Muhatabının Kendisini Neden Mahmud Hüdâyî ile Görüştürmek İstemediğine Hayret Ederek:
▬ “Ben Aziz Mahmud Hüdâyî’yi Yakından Tanıyorum. Beni Buraya O Dâvet Etti. Biz Onunla Ziyâret Hususunda Sözleşmiştik. Benim Geleceğimden Haberi Var...”
Dedi. Sözün Burasında Muharrem Efendi, Meselenin Farklı Bir Veçhesi ve Sırlı Bir Nüktesi Mevcut Olduğunu Nihâyet İdrâk Etti ve Merakla Sordu:
▬ “Evlâdım! Nasıl Sözleştiniz?”
Genç Anlatmaya Başladı:
▬ “Efendim! Ben 1974 Kıbrıs Harekâtında Paraşütle İndirilen Komando Grubundandım. Biz, Ordumuzun Denizden, Rumların da Beşparmak Dağlarından Karşılıklı Mücadelelerini Sürdürdükleri Bir Hengâmda Paraşütlerle Atladık. Ancak Hava Pek Rüzgârlı Olduğundan, Her Birimiz Bir Tarafa Savruluyorduk. Ben de Düşman Hatlarına Düştüm. Ağaçlık Bir Mevkide İki Yandan Gelen Cehennemî Bir Ateş Altına Kaldım. Ne Yapacağımı Bilemez Bir Hâlde Büyük Bir Şaşkınlık İçerisindeyken, Karşıma Uzun Boylu, Heybetli ve Nûr Yüzlü İhtiyar Bir Baba Çıktı. Bana Tatlı ve Mütebessim Bir Çehre ile Baktı ve “Oğlum! Burası Düşman Hattıdır. Ne İşin Var Burada? Niçin Tek Başına Bu Hatta Girdin?” Dedi. Ben de, “Baba! Ben Gelmedim, Rüzgâr Buraya Düşürdü.” Dedim. Nûr Yüzlü İhtiyar, Hafifçe Başını Salladı, “Ben de Harbe Geldim. Sizden Evvel Gönderildim. Buraları Çok İyi Bilirim. Hangi Birliktensin Oğlum? Gel Seni Onların Yanına Götüreyim.” Dedi. Birlikte Müthiş Bir Ateş Topu Altında Yola Koyulduk. O Mübârek İnsan, Gâyet Sakin Bir Yolda Yürüyormuşçasına Rahattı. Her Hâli Beni Ayrı Bir Şaşkınlığa Sevk Ediyordu. Bana İsmimi, Nereli Olduğumu vs Birçok Sualler Sordu. Ben de İstediği Cevapları Verdikten Sonra, İyice Merak Edip Kendisini Sordum, “Baba! Yâ Sen Kimsin?” Dedim. O da, “Oğlum! Bana Aziz Mahmud Hüdâyî Derler.” Dedi. Sonra, “Baba! Sen Bana Çok Büyük Bir İyilikte Bulundun. Şâyet Memlekete Sağ Sâlim Dönersem, Bir Vefâ Borcu Olarak Seni Ziyâret Etmek İsterim. Adresini Verir misin?” Dedim. O Güzel Yüzlü Mübârek İnsan, Adres Olarak Sadece, “Oğlum, Üsküdar’a Gelip Kime Sorsan Beni Sana Gösterirler.” Dedi. Bu Arada Birliğime Gelmiştik. Minnet, Muhabbet ve Hürmetle Bu Güzel İnsanın Elini Öptüm. Kendisiyle Vedâlaştım. Sonra da Kumandanımın Yanına Gittim. Beni Bir Ânda Karşısında Gören Kumandanım Pek Şaşırdı. Benim O Ateş Çemberinden Nasıl Olup da Kurtularak Birliğime Ulaştığıma Hayretle Haykırdı, “Buraya Nasıl Gelebildin!” Dedi. Ben de, “Beni Yaşlı, Güzel Bir Baba Getirdi.” Dedim. Harp Bittikten Sonra Memleketime Döndüm. Ancak Aziz Mahmud Hüdâyî’nin Bana Yapmış Olduğu İyilik Hiçbir Vakit Aklımdan Çıkmadığı İçin Bir Vefâ Borcu Olarak Nihâyet Ziyâretine Niyetlenip Üsküdar’a Geldim. Sorduğum Kimseler, “O Mübârek Bir Zâttır.” Diyerek Burayı Târif Ettiler...”
Bu Arada Sükût Edip Derin Bir Nefes Alan Genç, Muharrem Efendiye Önceki Talebini Tekrarladı:
▬ “Efendim! İşte Aziz Mahmud Hüdâyî ile Böyle Tanıştık. Artık Himmet Edin de, Beni Kendisiyle Görüştürün.”
Dedi. Böylece Meseleyi Bütün Yönleriyle Öğrenen Muharrem Efendi, Şahit Olduğu Bu Mânevî Manzara Karşısında Pek Duygulandı. Yalvarırcasına Gözlerinin İçerisine Bakan Delikanlıya Bir Müddet Hiçbir Şey Diyemedi. Sonra da Kendini Toparlayıp İçli Bir Sesle Âdeta Kekeleyerek Hulâsaten:
▬ “Evlâdım... Aziz Mahmud Hüdâyî, Hayatta Olan Bir Kimse Değil. 1543-1628 Yılları Arasında Yaşamış Bulunan Büyük Bir Allah Dostudur. Herhâlde Seni Buraya Fâtiha Okuman İçin Çağırmış Olmalıdır? İşte Türbesi...”
Diyebildi. Bu Cevabı Duyan Vefâkâr ve Îmânlı Genç, Daha O Ân Öğrendiği Hakîkât Üzerine Son Derece Müteessir Oldu. Kendisini Görmek Niyet ve Hasretiyle Geldiği ve Hayatını Borçlu Olduğu Büyük Velînin Sadece Türbesiyle Karşılaşmıştı. Harp Sahasının O Müthiş Hengâmında Yaşadığı Mânevî Tasarrufun Daha Yeni-Yeni Farkına Vardı ve Bir Çağlayan Hâlinde Hıçkırmaya Başladı. Ellerini Yüzüne Kapadı, Uzun Bir Müddet İçli-İçli Ağladı. Hüdâyî Mihrabının Îmâmı da Ağlıyordu...
Bu Hâdise, Allahû Teâlâ Hazretlerinin Velî Kullarına Bahşettiği Mânevî Tasarrufu Ne Güzel Sergiler. Bu Tasarruf, Hazreti Peygamber Sallallâhû Aleyhi ve Sellem’den Zamanımıza Kadar Gelen Evliyâullahın Mânevî Yardımlarından Bir Misâldir.
Şunu Unutmamak Lâzımdır ki, Fâil-i Mutlak, Cenâb-ı Hakk’tır. O’nun Kullara Yardımı, Gerek Melekler Vâsıtasıyla, Gerekse Allah’ın Velî Kulları Vâsıtasıyla Günümüze Kadar Olagelmiştir.

İbni Abdül Birr : "Hz. Mehdi, dört halife hariç diğer sahabe'den üstündür"

Hasan Bozkurt ----İbni Sirin'in "Bazı Peygamberlerden de efdaldir" sözünden kastı, Hz. Mehdi'nin İsa (A.S)'ya imamlık yapması münasebetiyle olması gerekir. Malum olduğu üzere imam, ona tabi olanlardan daha faziletlidir. Ama aslında, bu fazilet, Peygamber efendimize nispetendir, zira onun İsa (A.S)'ya imamlık yapması, Hz. İsa'nın Peygamber Efendimizin şeriatıyla amel edeceğine işarettir.

Resulullah efendimiz sav : "Kim Deccalı yalanlarsa kafir olur, kim de Mehdi'yi yalanlarsa o da kafir olur" buyurulmuştur.

Hasan Bozkurt ------- Resulullah efendimizin, Hz. Fatıma'ya söylediği 'Beni peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, şu ümmetin mehdisi, senin iki oğlun olan Hasan ve Hüseyin'den olacaktır'

Sahib-ü zaman (k.s.) hazretlerinin ikazlarına kulak verip, Haccac hakkında kötü konuşmaktan içtinap edip dilimizi korumalıyız.

Hasan Bozkurt --------- Şairin dediği gibi, “Esrâr-ı İlâhi perde-perde, bilmem ne var geride”… Biz perdenin gerisini-arkasını göremeyiz. Öyleyse görenlere kulak vermeliyiz. Herkes görebildiğini tasvir ve tarif ediyor. Sadece perdenin önünü görenler, onun zahirî icraatlarına bakıp “zâlim” olduğuna hükmedebiliyor. Ama perdenin arkasında olup bitenlere vakıf bulunanlar da, onun zâlim değil, “âlim” olduğunu; Rasûlullah’ın (s.a.v.) emriyle hareket ettiğini biliyor ve mü’minleri, onun hakkında kötü konuşmamaları için ikaz ediyorlar. Hakkında ileri-geri konuşmanın bizim için bir faydası olmayacağı gibi, vebâlden de uzak değildir. Sahib-ü zaman (k.s.) hazretlerinin ikazlarına kulak verip, Haccac hakkında kötü konuşmaktan içtinap edip dilimizi korumalıyız.

Udi hindi. Bilinmeyen şifa . Dogal Antibiyotik👇 Udi hindiden fayda gören Bir hastamızın yazısı ile başlayalım Ben bademciklerin 15 yıl çektim ayda bir kere bademciklerin intihaplanir beni ayakta gezemjyecek şekilde ateslenir boğazımdan şu bile geçmezdi her seferinde doktorlar antibiyotik yazar en az on gün kullanırsın sonra gecer böyle tekrar Edip 15 yıl geçti peygamberimizin kullandığı kullandığı bedemciklre iyi gelen udi hindi faydalarını okudum ve uyguladim 2defa ondan sonra hiç bademcik iltihabı olmadı.cok şükür. Dogal antiyobitik cocuklarda oksuruk ge cok iyi bagaz iltaabina cok iyi kan seviyesini duzenler daha cok sey. Yıllar önce beyin kanseri olan bir teyzede kullandı bunu . Defalarca şahit olduk Udihindi bizi asla yalancı çıkarmadı elhamdülillah. Boğaz enfeksiyonlarında en kuvvetli ilaçtır. Bütün enfeksiyon hastalıklarında da Zeytin yağıyla yapılan yagı mideye ülsere on numara. 1 tatlı kaşığı içilir muazzam şifası vardır Müthiş. Kurt kovucudur UDİ HİNDİ şifaları bitmeyen bir bitkidir . İnsanın Organizmasını yeniler Beyin kan devranını hızlandırır Şeker hastaları için bulunmaz şifadır Kronik gastrit ve kolit için faydalıdır Sistit böbrek iltihabı için birebirdir İştahı açar ,Cinsel istegi artırır ,asabileri sakinleştirir. Akciger hastalıklarında şişmesinde su toplamasında mühim rol oynar... Bütün adele ağırlarına faydalıdır Kronik bronşit ,astım ,koha ,verem kulak burun boğaz şikayetlerinde şifa menbaıdır İdirar kaçırmanın çözü udi hindi yağıdır dilcikleri büzer Udi hindi yi etrafinizada kan kanseri olan veya kan seviyesi dusuk olanlara da kesinlikle tavsiye edin. Peygamber efendimiz in hadisin de var şifa diye bademcik ağrısı boğaz ağrısı solunum yoluna iyi gelir... Bu bitkinin şifası için taze hindistan hakiki ud kökü olması lazım Piyasada çeşidi çok dikkat edin alırken udihindi bitkisini araştırın harıka etkileri var bogaz enfeksiyon bademcikler için. Ac ya da tok karna fark etmez, 7-15 gun kulanin fazla kullanmayin, sebebi de vücut bağışıklık kazanip daha sonra bu bitki tedavi etmeyebilir. Ara verip tekrar kullanabilirsiniz. Sayısız şifa iksiri Udi hindu yagı ve tozu 🍃 Beyin-kan dolaşımını iyileştirir, dikkati ve hafızayı güçlendirir, guatr düğümlerini eritir, faranjiti ortadan kaldırır, anjini kısa sürede iyileştirir, pankreas bezi hastalığının (pankreatit) tedavisinde benzersiz bir şifa kaynağıdır. Kroniki gastrit ve kolite karşı faydaldır, romatizma ve romatizmal poliartrite karşı mükemmeldir. Kas ağrılarının tamamına karşı faydalıdır, Udihindiyi anlatmaya kelimeler yetmez ki.. Eski hekimler udihindi ameliyatı yaparlarmış. Hastada kist çıban ur varsa içten, udihindi verirlermiş. İki aya kitleden eser kalmazmış. Udihindi gizli ameliyat yapar. Bedende nerde bir kist varsa içten eritir. Kanser hastalarında da en güvenli dogal ameliyat yöntemi bu. udi hindi yag Udi hindi tozu Udi hindi kökü Udi hindi şifa macunu için Allahın izni ile faydalanmak için bizimle iletişime geçiniz.....

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, sakal ve iç mekan