“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
3 Ekim 2019 Perşembe
Yaş icabı duyu kaybı yaşayanlar, Sarımsak suyu ve zeytinyağı karışımını birgün bekletip,3 damla damlatiniz duymaya başlıyacaksınız Yanık izi nasıl geçer?
Yanık izi nasıl geçer?
Günlük hayatta en sık karşılaşılan yaralanmaların başında yanıklar gelmektedir. 1. derece ve nisbeten 2. derece yanıkların izleri kalıcı olmazken, su toplamış ve enfekte olmuş 3. derece yanıklar kalıcı izler bırakmaktadır.
Yanık izi nasıl geçer?
Yüzeysel yanıklara kıyasla, 2. ve 3. derece yanık izlerinin tedavisi daha zordur. Yanık iyileşirken, doğru bakım yapılmazsa, sonrasında kalıcı yara izlerine neden olabilir.
Normal dokular büyümeye devam ederken, yaralı doku büyümez ve deri yüzeyinde hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara neden olur. Ciddi yanık vakalarında lazer uygulamaları, yağ uygulamaları, kök hücre tedavileri gibi estetik cerrahi uygulamaları devreye girer.
YANIK İZİ NASIL GEÇER?
Derinin alt tabakalarının etkilenmediği yüzeysel yanıklarda, yanığın kızarık olduğu dönemde güneş koruyucu kullanmak lekenin koyulaşmamasını sağlar. Bununla birlikte doğal reçeteler de yanık izi görünümünün hafifletilmesine yardımcı olur.
KUŞBURNU TOHUMU YAĞI:
Kuşburnu tohumu yağı, özellikle yara izleri için üretilen kremlerde yaygın olarak kullanılır. Kuşburnu tohumu yağından birkaç damla alın ve yavaşça yara izi üzerine masaj yapın. Günde 2 defa uygulayın.
HARDAL TOHUMU YAĞI:
Yanık ve çatlak lekelerini gidermek için kullanılan kremlerde yoğun olarak kullanılan hardal tohumu yağını yara izi üzerine masaj yaparak, günde 2 defa uygulayın
ÇAY AĞACI YAĞI:
Çay ağacı yağı yara izlerini kaldırmak için çok etkili, doğal bir çözümdür. Çay ağacı yağı uçucu bir yağ olduğu için sabit yağlardan biriyle seyrelterek kullanın.
SANDAL AĞACI TOZU:
Sandal ağacı tozunu, gülsuyu veya süt ile karıştırın. Nazikçe, yanık izi üzerine masaj yaparak uygulatın. Bir saat açık bıraktıktan sonra, soğuk suyla yıkayın.
ZERDEÇALLI YOĞURT:
Eşit oranda yoğurt ve zerdeçalı karıştırıp macun haline getirin. Yara izine uygulayıp 20 dakika bekleyin. Bol su ile durulayın
BADEM:
2-3 adet bademi gece boyunca su ile ıslatın. Ertesi sabah iyice ezip püre haline getirin. Birkaç damla gül suyu ekledikten sonra masaj yaparak uygulayın.
PATATES:
Patates suyu cildi sıkılaştırırken aynı zamanda yara izlerinin görünümünü hafifletmeye yardımcı olur. Patatesi rendeleyin ve suyunu sıkın. Bir pamuk yardımıyla uygulayın.
LİMON SUYU:
Asidik yapısı ile limon, doğal bir ağartıcı olarak çalışır ve leke izlerini azaltır. Bir limonu ortadan ikiye ayırın. Yanık izi üzerinde ovalayın.
Onu Tüm Yönleriyle Tanıyınca Hemen Denemek İsteyeceksiniz: Sarı Kantaron . Bugüne dek en az bir kez karşınıza çıktığından neredeyse emin olduğumuz, şehirlerarası otobüs yolculuklarında, tarlaları doldurduğuna şahitlik ettiğimiz, ne işe yaradığını tam olarak bilmeyenlerin bile görünce içini mutlulukla dolduran güneş gibi enfes bir ot sarı kantaron. Görüntüsü hakkında bir fikrimiz var peki ama içeriği, faydaları ya da varsa zararları neler biliyor muyuz? . Onu günlük hayatımızda nerelerde kullanabiliriz, hangi şekillerde sarı kantaronu değerlendirebiliriz öğrensek mesela, hiç de fena olmaz, ne dersiniz? Zamanı geçmeden onu tanıyalım, tanımadığımız her gün için üzülmek yerine geç de olsa sarı kantaronun değerini bilmeye başlayalım. E hadi o zaman başlayalım! . Önce kimdir, nedir öğrenmeli: Sarı kantaron nedir? . Sarı kantaron, tıpkı adı gibi sapsarı, pek sevimli çiçekleri olan bir bitki. Kendisi, güzelliğinin altında öyle de uyumlu ki dünyanın neredeyse her yerinde yetişebiliyor, Asya'dan Amerika'ya dek dünyanın farklı kıtalarına, farklı iklimlerine uyum sağlayabiliyor. . Halk arasında üzerindeki minik deliklerden dolayı binbirdelik otu olarak da anılan sarı kantaronun özellikle çiçekleri ve kökü önemli bir şifa kaynağı olarak görülüyor. Piyasada en çok kurusu, yağı ve çayı bulunan bu bitki, çok eski zamanlardan beri vücuda sağladığı yararlar nedeniyle pek gözde. Son olarak kendisinin tarlalarda ve yokuşlarda kendiliğinden yetişme özelliği olduğunu da söylemeden geçmeyelim. . İnsan bunları görünce hemen denemek istiyor: Sarı kantaronun faydaları . Sarı kantaronu kısaca tanıdık ama bu daha bir şey değil, siz asıl sarı kantaron ne işe yarıyor onlara bir bakın bizce. İşte karşınızda sarı kantaronun faydaları: . Antiseptik özellikler gösterdiğinden vücudu mikroplara karşı koruyor. . İltihap önleyici etkiler göstererek vücutta oluşan iltihaplanmaların hızla iyileşmesine destek oluyor. . Hücrelerin daha hızlı yenilenmesini sağladığından yaraların da hızla iyileşmesine yardımcı oluyor. . Egzama, varis gibi cilt rahatsızlıklarında da olumlu etkiler gösterdiği biliniyor. . Çay olarak tüketildiğinde hazmı kolaylaştırıyor, iştah açıcı bir etki gösteriyor. . Aynı şekilde sindirim üzerindeki olumlu etkileri sayesinde gastrit sorunu yaşayanlara da destek oluyor. . En önemli etkilerinden biriniyse kansere karşı gösteriyor ve kanserli hücrelerin büyüyüp çoğalmasını engelliyor. . Vücudumuzdaki birçok hormonun düzenli bir şekilde salgılanmasına destek oluyor, bu sayede özellikle kadınların adet dönemlerinde sıkça başvurdukları arasında yer alıyor. . Adet sancılarını dindirme konusunda etkili olduğu bilinen sarı kantaron, menopoz dönemindeki kadınların da sıkça başvurduğu bitkilerden sayılıyor. . Sarı kantaron aynı zamanda bel ve baş ağrısı gibi sıklıkla yaşanan ağrıların da azalmasında önemli bir rol oynuyor. . Doğal bir antidepresan etkisi göstererek sinirleri yatıştırıyor. . Bu özelliği sayesinde stres kaynaklı uykusuzluğun, kaygı, korku gibi hislerin azalmasını sağlıyor. . Mutluluk hormonlarının salgılanmasını destekleyerek depresyon gibi olumsuz ve ciddi sorunlardan kurtulmaya yardımcı oluyor. . Ciltte oluşan sivilcelerle baş etmeyi de bilen sarı kantaron, sivilcelerden kalan izlerin de geçmesini sağlıyor. . Son olarak, güneş yanığı gibi dönemsel cilt lekelenmelerinde de olumlu etkileri olduğu için sıkça kullanılıyor. . Peki, faydalarından nasıl yararlanacağız: Sarı kantaronun kullanımı ve ev yapımı sarı kantaron yağı tarifi . Sarı kantaronun bu kadar faydasını gördükten sonra onu denemek istemeniz oldukça normal. Peki ama sarı kantaron nasıl kullanılır? . Öncelikle piyasada sarı kantaronun yağını ve çayını hazır paketler halinde bulabileceğinizi söyleyerek başlamakta fayda var. . Ancak tabii ki seçeceğiniz markaların ve satın alacağınız aktarların güvenilir olduğundan emin olmalısınız. Bunun dışında dilerseniz yine aktarlardan kurutulmuş sarı kantaron alıp evde kendiniz de çayını yapabilirsiniz. 1 su bardağı sıcak suyun içine yaklaşık 2,5-3 çay kaşığı kadar kurutulmuş sarı kantaron ekleyin ve bu şekilde 10 dakika demleyin. Demlenen çayı süzüp afiyetle tüketebilirsiniz. . Eğer elinizde taze sarı kantaron varsa bu taze bitkiyle de çayınızı hazırlayabilirsiniz. . Sarı kantaron yağını evde yapmak isteyenler de mutlaka olacaktır, onlar için de ev yapımı sarı kantaron yağı tarifini vermiş olalım: Taze ya da kurutulmuş sarı kantaronları, çiçekleri ve saplarıyla birlikte cam bir kavanoza koyun. Bitkinin kavanozun en az yarısına kadar geldiğinden emin olun. . Ardından üzerine bulabildiğiniz en doğal zeytinyağını, kavanozun ağzına kadar ekleyin ve kavanozun kapağını sıkıca kapatın. Kavanozu mümkünse günde 2-3 saat güneş gören bir yerde 2 ya da 3 ay bekletin. Her gün kavanozu bir kez güzelce çalkalamayı da unutmayın. 2-3 ay geçtikten sonra sarı kantaron yağınız kırmızımsı bir renge kavuşur, bu yağınızın hazır olduğu anlamına gelir. Temiz bir tülbentle yağı bitkiden ayırarak koyu renkli cam bir şişeye aktarın ve serin bir yerde saklayarak dilediğiniz gibi kullanın. En az 1 yıl boyunca bozulmadan, güvenle kullanabilirsiniz. . Yan etkilerinden haberdar olmadan olmaz: Sarı kantaronun zararları . Sarı kantaron nedir, faydaları nelerdir, nasıl kullanılır bir bir öğrendik. Ama onu kullanmaya başlamadan önce bilmemiz gereken çok önemli bir konu daha var: Sarı kantaronun yan etkileri ve zararları. Faydalarında da gördüğünüz gibi sarı kantaron vücutta ciddi değişikliklere neden olduğundan aşırı dozda kullanılmamalı, günde 1 ya da 2 fincandan fazla çayı içilmemeli ve sarı kantaron yağı fazla kullanılmamalıdır. Aksi takdirde faydaları zarara dönebilir, örneğin hazmı kolaylaştırma etkisi bir anda sindirim sisteminizin bozulmasına ve ishal olmanıza neden olabilir. . Bunların yanı sıra hamilelik ve lohusalık dönemlerindeki kadınların ve tabii ki ciddi bir rahatsızlığı olanların kullanmaları asla tavsiye edilmez. . Sözün kısası, siz siz olun sarı kantaron da dahil olmak üzere herhangi bir bitkiyi ya da yiyeceği düzenli olarak tüketmeye başlamadan önce mutlaka ilgili doktorunuza danışın, onun önerilerinin dışında hiçbir şey yapmayın. Bir ürünü tedavi amaçlı kullanmak, olağan akışında giden tedavi sürecinize hiç tahmin etmeyeceğiniz kadar büyük bir zarar verebilir, aman diyelim.
Bu yazıyı okudum. Okuyunca donakaldım. Kahroldum… Sizlerle paylaşmaya karar verdim. Efendim, Doç.Dr. Neva Çiftçioğlu gerçek bir Türk hanımefendisi. Finlandiya’da doçentlik ünvanını alan ilk yabancı. Kendisi kireçlenmenin müsebbibi olan ve nanobakteri adı verilen mikrobu bulmuş. Bu buluşu nedeniyle dünyanın her yerinden davetler, ödüller almış. 2,5 yıldan beri NASA’da (Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi) çalışan ilk Türk Bilim Kadını. Önümüzdeki yıllarda da kalp ve böbrek hastalıklarının teşhisine ilişkin, patenti yüzlerce milyon dolar değerinde önemli bir buluşu açıklanacakmış. Buraya kadar çok güzel. Ama Türkiye onu tanımıyor, Türk yetkililerden aldığı tek bir tebrik bile olmamış. Bilim dünyasında ona “Türklüğünden vazgeç, daha çok parla” diye akıl verenlere o inatla “asla” demeye devam ediyor. Türk olması büyük sorun olmuş. Finlandiya’da Türk olduğu hiç anılmamış. Vatandaşlık başvurusu bile yapmamış ama, onu hep Finli gibi tanıtmışlar dünyaya. Mesela NASA’ya gittiğinde, “NASA’ya giren ilk Finli” diye başlık atmış bir gazete. 1996 da başarılı bilim insanlarının bulunduğu bir törene çağrılmış ; bu törende Türk bayrağının altına gittiğinde onu oradan alıp Finlandiya bayrağının altına almışlar. Çok ağırına gitmiş bu… 1996 yılında Finlandiya Hükûmeti onu buluşunu bilim dünyasına açıklamak üzere ABD’ye göndermiş. New York’ta bulunan dünyanın dört büyük laboratuarından biri olan Cold Spring Harbor Laboratories’e gitmiş. Meğerse Amerikalılar da o dönemde aynı bakteriyi Mars gezegeninde bulmuşlar. Bunun üzerine birlikte Astrobiyoloji Enstitüsü’nü kurmuşlar. Bulduğu bakteriyle ilgili olarak ABD’de kurulan büyük bir firmanın da sahiplerinden biriymiş. Firmanın CEO’su “senin Türk olmandan yoruldum” diyerek kendisine ABD vatandaşlığına geçmesini önermiş. Yanıtı kısa ve öz : ASLA ! Ve ekliyor : Ben milliyetçi olduğumu bilmezdim, ama dışarıda kalınca insan ülkesinde kızdığı şeyleri bile özler hale geliyor… Şaşırıyorlar Amerikalılar. Sana hiç kimse sahip çıkmıyor, sen neden Türk olmakta ısrar ediyorsun ? diye soruyorlar kendisine. Ankara Tıp Fakültesi’nde asistan iken doktorasını bitirmek üzereymiş. Astım hastalığı hakkında bir tez hazırlamış hocalarına sunmuş. Bölüm başkanı olan hocası tezi herkesin gözü önünde çöpe atmış. O çöpe atılan tezi birkaç yıl sonra tıp dünyasının üç büyük bilimsel dergisinden birinde yayınlanmış. Ankara ona doçentliğini vermediği için Finlandiya’da Doçentlik ünvanı alan ilk yabancı olmuş. Finlandiya’da bakteri çalışmaları yaparken Bilkent Üniversitesi Rektörü ve Genetik Bölümüne başvurarak “gelin bunu birlikte yapalım, patenti Türkiye’ye ait olsun” önerisini yapmış. Gelen yazılı yanıtta “siz galiba iş arıyorsunuz” deyip kabul etmemişler. Hacettepe Tıp Fakültesi de “bu bizi aşar” demiş. Hasrete dayanamayıp Türkiye’ye dönmüş ve Başkent Üniversitesi’nde çalışmaya başlamış. Kendisine mikrobiyoloji kliniğinde 9 ay boyunca dışkı tahlili yaptırmışlar. Sonunda Finlandiya’da ki profesörü “sen orada ziyan oluyorsun” diyerek isyan etmiş ve Türkiye’ye onu almaya gelmiş. ”Bana yurt dışında Everest’in tepesine bayrak diken kadın gözüyle bakıyorlar, ama bugüne kadar hiçbir Türk yetkilisinden tebrik almadım. Sadece bir kişi, nasıl oldu bilmiyorum, İskandinav Tıp Ödülünü kazandığım zaman, Ziraat Bankası eski Genel Müdürü bir tebrik kartı gönderdi, halâ saklarım.” diyor bu değerli Türk Bilim Kadını… PAYLAŞALIM Kİ, BU DEĞERLİ İNSANIMIZI HERKES ÖĞRENSİN…
Abdurrahman Yıldız - KARBONAT
CEP TELEFONLARINIZLA İLGİLİ SIRLAR
1. Dünyanın neresinde olursanız olun, anahtar numaranız: 112..
Cep telefonunuz bloke edilmiş olsa bile, bu numarayı her zaman girebilirsiniz.. Deneyin.
Cep telefonunuz bloke edilmiş olsa bile, bu numarayı her zaman girebilirsiniz.. Deneyin.
2. Arabanızı kilitlediniz, anahtarları içeride bıraktınız ya da arabanın anahtarlarını kaybettiniz, evinizden de uzaktasınız..
Cebinizle evinizi arıyın, cevap veren kişiye yedek anahtarınızı alıp, telefona yaklaştırmasını isteyin.
Siz de aynı anda cebinizi arabanın kapısına yaklaştırın.
Hayret! Kapı açılıyor!
Aynısı port bagaj için de geçerli!
Cebinizle evinizi arıyın, cevap veren kişiye yedek anahtarınızı alıp, telefona yaklaştırmasını isteyin.
Siz de aynı anda cebinizi arabanın kapısına yaklaştırın.
Hayret! Kapı açılıyor!
Aynısı port bagaj için de geçerli!
3. Cebinizin şarjı mı bitmiş? Tüm cep telefonlarının ekstra bir şarj rezervi vardır.
*3370# tuşlamakla otomatik olarak ek %50 şarj kazandırabilirsiniz.
Telefonunu yeniden şarj ettiğinde, otomatik olarak rezervi de şarj olacaktır.
*3370# tuşlamakla otomatik olarak ek %50 şarj kazandırabilirsiniz.
Telefonunu yeniden şarj ettiğinde, otomatik olarak rezervi de şarj olacaktır.
4. Cep telefonunuz mu çalındı.
Ne yapacaksınız?
Aslında tüm cep telefonu ticareti yapanlar bunu bilirler ama gizli tutarlar ki, hırsız şirketin hizmetlerini kullanmaya devam edebilsin.
Telefonu çalınan da cep satın alacak, o da tüketime katılacaktır..
Telefonunuzun çalınması durumunda telefonunuzun seri numarasını bilmeniz şarttır!
*#06#'i çevirin, ekranda bir kod belirecektir.
Bu numara, dünyada tektir ve sizin telefonunuzun seri numarasıdır.
Bunu not edin ve güvenli bir yerde saklayın!
Ola ki telefonunuz çalınırsa, hemen servis sağlayıcınızı arayıp ve seri numaranızı bildirin, telefonunuzu hemen bloke ederler. Hırsız, SIM kartını değiştirse bile işe yaramaz.
Telefonunuz geri gelmez ama, hiç değilse hırsız telefonunuzu hiçbir zaman kullanamaz.
Ne yapacaksınız?
Aslında tüm cep telefonu ticareti yapanlar bunu bilirler ama gizli tutarlar ki, hırsız şirketin hizmetlerini kullanmaya devam edebilsin.
Telefonu çalınan da cep satın alacak, o da tüketime katılacaktır..
Telefonunuzun çalınması durumunda telefonunuzun seri numarasını bilmeniz şarttır!
*#06#'i çevirin, ekranda bir kod belirecektir.
Bu numara, dünyada tektir ve sizin telefonunuzun seri numarasıdır.
Bunu not edin ve güvenli bir yerde saklayın!
Ola ki telefonunuz çalınırsa, hemen servis sağlayıcınızı arayıp ve seri numaranızı bildirin, telefonunuzu hemen bloke ederler. Hırsız, SIM kartını değiştirse bile işe yaramaz.
Telefonunuz geri gelmez ama, hiç değilse hırsız telefonunuzu hiçbir zaman kullanamaz.
EN ÖNEMLİSİ DE; bunu hepimiz uygulasak, cep telefonu hırsızlıkları tarihe karışacaktır.
İltihaplı eklem romatizması ve Ödem atmak için bitkisel kür . Yarım litre suyu kaynatın. İçine önce 25–30 adet kiraz sapı ilave edin ve 3 dakika hafif ateşte kaynatın. . Sonra bir tatlı kaşığı ısırgan ilave ederek 3 dakika daha demleyin. 6. dakikadan sonra ocağın altını kapatın ve ılıyınca süzün. Yarısını sabah kahvaltıdan 1 saat sonra, diğer yarısını da öğle yemeğinden yarım saat önce için. bu kürü bir ay kullanın. . Bu kürü yaramadı deyip geçmeyin denenmiş ve faydası ispatlanmıştır. Her hastalık sabır ister. romatizma hastalığını tamamen iyileştiren bir kür tarifidir...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)