“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
11 Ekim 2019 Cuma
Ayetel Kürsi (Bakara Sûresi, 255. Ayet) Ayetel Kürsi'nin Okunuşu Bismillahirrahmânirrahîm. 255- Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te'huzühu sinetün velâ nevm, lehu mâ fissemâvâti ve ma fil'ard, men zellezi yeşfeu indehu illâ bi'iznih, ya'lemü mâ beyne eydiyhim vemâ halfehüm, velâ yü-hîtûne bi'şey'im min ilmihî illâ bima şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel'ard, velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azim. Ayetel Kürsi'nin Anlamı Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle. 255- Allah'dan başka hiç bir ilah yoktur. O, daima yaşayan, daima duran, bütün varlıkları ayakta tutandır. O'nu ne gaflet basar, ne de uyku. Göklerdeki ve yerdeki herşey O'nundur. O'nun izni olmadan huzurunda şefaat etmek kimin haddine! Onların önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, O'nun dilediği kadarından başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O'nun hükümdarlığı, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Her ikisini görüp gözetmek, ona bir ağırlık da vermez. O, çok yüce, çok büyüktür. Ayetel Kürsi İle İlgili Hadisler Peygamber Efendimiz (S.a.v.) Ayetel Kürsi ile ilgili şu hadisleri buyurmuştur: – ”Yatağına geldiğin vakit Ayetel Kürsi’yi oku, muhakkak ki Allah Teala sana bir melek müekkel kılar, sabaha kadar seni şeytanın şerrinden muhafaza eder.” – “Her kim Ayetel Kürsi’yi ve Bakara Suresinin sonunu sıkıntılı (kederli) anında okursa Allah ona yardım eder.” – “Sen Ayetel Kürsi’den neredesin? O herhangi bir yemek veya katık üzerine okunursa mutlaka Allah. o yemek ve katığın bereketini çoğaltır.” – Hz. Peygamber (S.a.v.), Übey b. Kâ‘b’a “Allah’ın kitabından hangi ayet en büyüğüdür” diye sorup “Ayetel Kürsi’dir” cevabını alınca onu tebrik etmiştir. – “Her şeyin bir şerefi var. Kur’an-ı Kerim’in şerefesi de Bakara suresidir. Bu surede bir ayet vardır ki, Kur’an ayetlerinin efendisidir: “Ayetü’l Kürsi” – Evinde, Fatiha ve Ayetel Kürsi okuyana, o gün cin ve şeytan zarar veremez. Nazar değmez. (Deylemi) – Her farz namazdan sonra Ayetel Kürsi’yi okuyanın cennete girmesi için hiçbir engel yoktur. (Nesai) – Ayetel Kürsi ayetlerin seyyididir. Bir yerde okununca şeytan orada tutunamayıp mutlaka çıkar. (Hakim) Ayetel Kürsi Sadakallahülazim Başka ilgini çekebilecek paylaşımları görmek için sayfamızı ziyaretiniz bizi sevindirir.
AYET-EL KÜRSİ'NİN HAVVASI VE ESRARI
AYET-EL KÜRSİ'NİN HAVVASI VE ESRARI
Ayet'el Kürsi'nin Havas ve EsrarıGeceleyin inmiş olan bu Ayet-i Kerîmeyi, Efendimiz (sav), Zeyd'i çağırarak yazdırmıştır.Ayet-el Kûrsi indiğinde, dünyadaki bütün putlar ve krallar yere düşmüş ve başlarındaki taçları yuvarlanmıştır.Şeytanlar, birbirleriyle çarpışarak kaçıp İblis'in yanına toplanmışlar ve ona bu karışıklığı haber vermişlerdir.Peygamber Efendimiz'in (sav) Ayet-el Kûrsi'de bulunan "Yâ Hayyu - Yâ Kayyumu", "Hayy ve Kayyum olan ALLAH'ım Senin Rahmetinle yardım istiyorum." buyurarak (üzüntü ve keder anında) ettiği duadır. İsm-i Azâm olduğu da rivayet edilmekle beraber, "Ariflerin Sultanı" Beyazıd-ı Bistami, "Bu ismin belli bir tarifi yoktur, lâkin sen kalbini herşeyden boşaltıp, onu ALLAH'ın C.C. Vahdaniyyetine teslim ederek istediğin İsimle zikret." buyurmaktadır.Ayet-el Kûrsi'de bulunan Esma-i İlahiye hiçbir Ayet-i Kerîmede yoktur. Çünkü bu Ayet-i Kerîme'de, bazısı açık, bazısı gizli olmak üzere onyedi yerde Allah (cc)'nın İsmi geçmektedir.Yatmadan okuyana Allah (cc) tarafından bir koruma verilir, sabaha kadar hiçbir şeytan yaklaşamaz.Yâ RasulULLAH (sav) Kur'ân-ı Kerîm’in hangi Sûresi (derece bakımından) daha büyüktür? Diye soran Sahabe'ye, "İhlâs Sûresi" buyurdu. O Sahabe, "Kur'ân-ı Kerîmde hangi Ayet (Fazilet bakımından) daha üstündür." diye sorunca, Peygamber Efendimiz (sav) "Ayet-el Kûrsi'dir" buyurdu. (Darimi)Ayet-el Kûrsi'yi okuyan kimse yedi kalenin içine girmiş gibi muhafaza edilir. Ayet-el Kûrsi, Kur'ân-ı Kerîm’in dörtte biridir.Efendimiz (sav) buyurdu ki; "İlim sana olsun ey Eba Münzir, Canım Kabza-i Kudretinde olan ALLAH'a C.C. yemin ederim ki, muhakkak Ayet-el Kûrsi'nin bir dili ve ikide dudağı vardır ki, Arş'ın direğinin yanında Melik-i (Müteâl olan Allah (cc) Hazretlerini) takdis eder (O'na Tazimde bulunur.) " (Ebû Dâvud, Ahmed İbni Hambel)
Efendimiz (sav) buyurdu ki; "Her kim, her farz namazın arkasından Ayet el kursi yi okursa, Cennete girmekten onu ancak ölüm men eder. Her kim onu yatacağı zaman okursa, Allah (cc) ona kendi evi, komşusunun evi ve etraftaki evler hakkında güvence verir." (Beyhâki)
Efendimiz (sav) buyurdu ki; "Bakara Sûresinde bir Ayet vardır ki Kur'ân Ayetlerinin Efendisidir. Şeytan olan herhangi bir evde okunursa (şeytan) o evden çıkar. (O Ayet) Ayet-el Kûrsi'dir." (Beyhâki)
Efendimiz (sav) buyurdu ki; "Her kim farz namazın arkasında Ayet-el Kûrsi'yi okursa, diğer namaza kadar ALLAH'ın C.C. zimmetinde olur." (Heysemi)
Efendimiz (sav) buyurdu ki; "Her kim Ayet-el Kûrsi'yi ve Bakara Sûresinin sonunu sıkıntılı (kederli) anında okursa ALLAH C.C. ona yardım eder" (Suyuti, Dürrül Mensûr)
(Şeytan, cinler v.s. şerli yaratıkların şerrinden ve anne ya da çocuğuna zarar vermelerinden ya da öldürmelerinden korunmaları için) Doğum yapacak kadının, Ayet-el Kûrsi, A'raf 54. Ayeti sonuna kadar, Felâk ve Nâs Sûrelerini okuyarak Allah (cc)'ya sığındırılması gerekir (Hadis-i Şerifle bildirilmiştir) .
Efendimiz (sav) buyurdu ki; "Sen Ayet-el Kûrsi'den neredesin? O herhangi bir yemek ya da katık üzerine okunursa mutlaka ALLAH C.C. o yemek ve katığın bereketini çoğaltır." (Suyuti)
Efendimiz (sav) Sûre-i Bakaranın sonunu (Amener Rasûlü) ve Ayet-el Kûrsi'yi okuduğu zaman gülerdi ve "Onlar Arş'ın altındaki, Rahman'ın (Teâlâ) hazinesindendir." buyururdu. (Suyuti)
Seleme İbni Kays "Allah (cc), ne Tevrat'ta, ne İncil'de, nede Zebur'da Ayet'el Kûrsi'den daha büyük bir Ayet indirmedi." (Suyuti)
Ayet-el Kûrsi, cinlere karşı kendisinden yardım alınacak duaların en büyüğüdür. Ayet-el Kûrsi'nin insandan şeytanları kovmakta çok tesirli olduğunu söylemişler, ayrıca saralı kişiye, şeytanın kendisine yardım ettiği sahir (büyücü), kâhin, falcı, nefis ve şehvet ehli, zulüm ve gazap erbabı üzerine sadakatle okunulduğunda onların şeytanlarını etkisiz hale getirmekte de büyük gücü olduğunu denemişlerdir. Ancak sadakatle okunması şartı koşulmuştur.
Herhangi bir muradın hasıl olması için Ayet-el Kûrsi 313 kere okunduğunda, dünya ve Ahiret hakkındaki o istek ALLAH'ın C.C. izniyle hasıl olur (ne bir eksik ve ne bir fazla okunmamalıdır bu sayıların adedi çok önemlidir) .
Cin musallat olan çocuğa 18 kere Ayet-el Kûrsi okunursa BİİZNİLLAH şifa bulur.
Yemeğe okunursa yemek bereketlenir.
Devamlı okunursa unutkanlığı giderdiğini Hz. Ali (K.V.) buyurmuştur.
Evden çıkarken okuyan her işinde muvaffak olur ve hayırlı işleri başarır.
Evine gelince okursan iki Ayet-el Kûrsi arasındaki işlerin hayırlı olur ve fakirliğin önlenir.
Bir kimse evinden çıkarken Ayet-el Kûrsi'yi okursa, Hakk Teâlâ yetmiş Meleğe emreder, o kimse evine gelinceye kadar ona dua ile istiğfar ederler.
Her halde daha iyi anlaşılmıştır.
Her halde daha iyi anlaşılmıştır. Dışarıdan et ürünü, et yemeği yemeyin. Paketlenmiş, seri üretilmiş et ürünlerinde, Akdeniz Toros'tan başka markaya güvenmeyin. Bu marka biz Süleymanlıların, "milletimiz gerçekten temiz ve helal et ve et ürünleri yesin" diye faaliyete soktuğu bir firmadır. Kâr amacında değildir, hizmetin firmasıdır.
Bunun haricinde, helal sertifikalarına da, bunların logosunu ürünlerinin üzerine basmış firmalara da güvenmeyin. Mümkün oluyorsa mahallenizde gerçekten Müslüman, salih kasaplar varsa, kendileri hayvanları alıp kendileri İslami usulle kesiyorlarsa, onları da tercih edin.
Bunu yapmadıkça haramlardan, ne idüğü belirsiz ve ruhu/bedeni mahveden ürünlerden kaçamazsınız. Namaz kılamazsınız. Oruç tutamazsınız. Zikir yapamazsınız. Bunları yapmak tek başınıza bir ordu ile savaşmak gibi ağır gelir. Zira haram gıdalar nefsi çok besler, güçlendirir. Salih amel için, dünya ve ahiret saadeti için en temel şartlardan biri tamamen helal kazanıp tamamen helal gıdalar yemektir. Pek çok kişi kazanırken hassas ama o helal para ile bilmeden çok haramlar satın alıyor. Türkiye'de kırmızı ete ve et ürünlerine her şey katılıyor. İnsan etine kadar her şey...
ZELZELE (DEPREM) TEDBİRLERİ Zelzele esnasında, bağırarak etrafınızdakilere haber verin. Emniyetli bir yer bulup başınızı ve ensenizi koruyacak şekilde çömelin. Sarsıntı geçinceye kadar olduğunuz yerde kalın. (Deprem esnasında tekbir getirilir.) Bir mekânın içindeyseniz, dayanıklı bir masanın ya da benzeri bir şeyin yanına girip, camlardan korunun. Dışarıdaysanız, açık bir alana gidip üzerinize düşebilecek yıkıntılardan, elektrik kablolarından ve ağaçlardan korunun. Köprülerden, altgeçitlerden ve elektrik direklerinden uzak durun. Sarsıntı sırasında, merdivenlere ya da balkona çıkmayın. Balkonlardan ve pencerelerden atlamayın, asansör kullanmayın. Depremden sonra sakin olun, panik yapmayın, önce kendi emniyetinizden emin olun. Tesisatları kontrol edin, hasar varsa kapatın. İçeride gaz kokusu alırsanız, gaz vanasını kapatın. Camları ve kapıları açın. Kibrit ve çakmak kullanmayın, elektrik düğmelerine basmayın. Hemen binayı terk edin. Telefonu acil haller dışında kullanmayın. Çevrenizde yardım edebileceğiniz kimsenin olup olmadığını kontrol edin.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:
“Sizden bazıları çabuk öfkelenir ve çabuk sakinleşir. Yani bir hâli diğeriyle denk olur (İki hâli müsâvî olduğu için bunlar övülmez ve yerilmez).
Bazıları da geç öfkelenir ve geç sakinleşir. Yine bir hâli diğeriyle denk olur. (İki hâli müsâvî olduğu için bunlar da övülmez ve yerilmez.)
Fakat sizin en hayırlınız geç öfkelenen ve çabuk sakinleşendir.
En şerliniz de çabuk öfkelenen ve geç sakinleşendir.”
“Kim öfke ile muâmelede bulunmaya gücü yettiği hâlde öfkesini yenerse, Allâhü Teâlâ kıyâmet gününde o kimsenin kalbini rızâsı ile doldurur.” (Tenbîhü’l-Gâfilîn)
ÇALIŞKANLIĞIN SEMBOLÜ KARINCALAR
Karıncaların 7500’e yakın türleri vardır. Kraliçeler 15-20 yıl, işçiler 5-10 yıl yaşar. Karıncalar çalışkanlığın sembolüdür. Başlarındaki dirsek şeklindeki antenlerini gözlerinden daha çok kullanırlar.
Boyları 2 ile 18 mm arasında değişir. Karıncalar, ön bacaklarını bir el gibi kullanırlar. Bunlarla yiyecek toplar, yuvada yumurta ve kozaların yerini değiştirir ve vücutlarını temizlerler. Bu bacaklarında arılardaki gibi, kıllardan meydana gelmiş temizlik organı olan bir çift tarakları vardır. Karınca, temizliğe son derece düşkündür. Gıda artıklarını ve ölen arkadaşlarını yuvanın dışındaki çöplüğe bırakırlar. Cemiyetin çoğunu işçiler teşkil eder. Gıda toplama, çobanlık yapma, yuvanın temizliği gibi ağır işlerin çoğu bunlara aittir.
Karıncalar, birbirlerine her rastlayışta bir saniye dururlar ve bir şeyler söylüyormuş gibi antenlerini birbirlerine dokundururlar. Bir karınca, yuva içinde veya dışında aç bir arkadaşına rastladığında büyük bir nezakette bulunur. Antenlerini diğerinin antenine dokundurarak ön ayaklarıyla arkadaşına yaslanır. Ardından kursağında depoladığı besinin bir kısmını arkadaşının ağzına boşaltıp onu doyurur.
Eğer güçlü bir yağmur felaketinde yuva tamamen sular altında kalırsa işçi karıncalar kraliçeleri, yumurta ve yavruları ortalarına alıp birbirlerine kenetlenirler. Böylece uzun süre su üstünde kalabilirler.
Osmanlıda hususi olarak sokak hayvanlarının beslenmesiyle ilgilenen kişiler vardı. Bunlara mancacı denirdi.

1880'de Ayasofya.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)



