“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
15 Kasım 2019 Cuma
GÜLLERiN YARATILIŞI:
GÜLLERiN YARATILIŞI:
Allahü teala Mi'rac gecesi, Resulullah efendimizin mübarek terinden kirmizi gül yaratti. Allahü teala Lut kavmini helak etmeye Cebrail aleyhisselami gönderdi ki, o zaman da Hz. Cebrail o gecenin şiddetinden terledi. Allahü teala onun mübarek terinden ak gülü yaratti. Mi'rac gecesi Resulullah Efendimiz, Burak'a binip, Burak da, göklere götürürken terledi. Burak'ın o terinden Allahü teala sari gülü halk etti. Hazreti Ebü Bekr-i Siddik islamla şereflenince, nübüvvet heybetinden terledi. Allahü teala, onun mübarek terinden sümbülü halketti. Hazreti Ömer islamla şereflenince; Resulullah Efendimiz, kucaklayip, siddetle sıktığı da, o iztirabdan terledi. Onun terinden menekşe'yi yaratti. Hazreti Osman da islamla sereflenince, Resulullah Efendimizin ayaginin tozuna yüzünü sürdüklerinde, hayasından terledi. Rabbül Alemin o terden yasemin'i halketti.
Hazreti Ali dünyaya gelip, Resülullah Efendimiz şerefli besikleri üzerine, devlet ve saadetle müteveccih olunca, Aliyyül Mürteza, beşiklerinde uyurken, Resulullahin emsaline rastlanmayan güzel kokusunu alip, Hakki gören gözlerini acip, Resulullahin nur sacan mübarek yüzünü görünce terledi. Allahü teala azze ve celle onun terinden zambagi yaratti. Her zaman vücudu serifleri bu zikr olunan güzel kokular gibi kokardi. Terledikce mübarek terleri de öylece kokardi. Yanlarında bulunanlar bu kokuyu duyarlardı.
Hazreti Ali dünyaya gelip, Resülullah Efendimiz şerefli besikleri üzerine, devlet ve saadetle müteveccih olunca, Aliyyül Mürteza, beşiklerinde uyurken, Resulullahin emsaline rastlanmayan güzel kokusunu alip, Hakki gören gözlerini acip, Resulullahin nur sacan mübarek yüzünü görünce terledi. Allahü teala azze ve celle onun terinden zambagi yaratti. Her zaman vücudu serifleri bu zikr olunan güzel kokular gibi kokardi. Terledikce mübarek terleri de öylece kokardi. Yanlarında bulunanlar bu kokuyu duyarlardı.
GÜMÜŞSUYU EVDE YAPIM TARİFİ BASİTCE 12 cm boyunda 2 mm kalınlığında 999 karat 2 tane gümüş tel alın birde cep telefonu şarj aleti alın yeni olsun şarj aletinin uc kısmını açın uclardan kabloların telini ayarlayın gümüştellerin ucunuda yuvarlak küçükçe kıvırın kablonun artı olanını birine yuvarlak yaptığınız yere sarın bağlayın diğer eksi ucunuda diğer gümüştelin yuvarlak yerine bağlayın sarın bardağın içine asın bardağın yanından birbirine değmesinler dikkat edin bardağıda kaynamış soğumuş klorsuz su koyun içine taşırmadanşarj aletini pirize takın 15 dakika bekleyin suyun içinde sigara dumanı çıkacak beyazlaşacak içi işte o zaman gümüş suyunuz tmm hazır şifa olsun ama gün içinde kullanımıda çok önemli 2 yemek kaşığını geçmeyin sakın şifa olsun SAYGILAR M.ULAŞ KARBONAT KULLANAMIYORSANIZ BASİTÇE KARANFİL TARÇIN ÇAYI İÇİN m.ulaş Sağlığımızın müthiş şifreleri Karbonat kullanamıyorsanız basitçe bakteri ve mantarlarınızdan kurtulun nasılmı işte tarifi sabah akşam 1 su bardağı kaynar sıcak suya 10 tane karanfil 1 tane kabuk tarçını kırın koyun 30 dakika demleyin için çok iyi olduğunuzu rahatladığınızı hissedeceksiniz 20 gün aç olarak şifa Allah tan Kurşun, Kadmiyum ve Alüminyum Tehdidi OKUYALIM SAĞLIĞIMIZ İÇİN LÜTFEN m.ulaş Sağlığımızın müthiş şifreleri Kurşun zehirlenmesi en sık karşılaşılan ağır metal zehirlenmelerinden biridir. Kurşunun vücutta birikimi hava yoluyla deriden ya da sindirim sistemiyle olabiliyor. Kurşun, en çok yapraklara ve meyvelerin yüzeyine yapışıyor, bir miktarı da bitkilerin kökleri tarafından topraktan alınıyor. Yiyecekleri dikkatle yıkamak, meyve ve sebzelerdeki kurşunu büyük oranda azaltabiliyor. Ancak, vücuda giren kurşundan kurtulmak mümkün olmuyor, zira kurşunun biyolojik yarılanma ömrü yaklaşık 30 yıl. Vücuda giren kurşun büyük oranda kemik ve kemik iliğinde depolanıyor. Kurşun zehirlenmesinden en fazla çocukların etkilendiği biliniyor. Kurşun maruziyeti, çocuklarda öğrenmeyi ve gelişimi olumsuz etkiliyor. Boyaların içindeki kurşun hayatımızı olumsuz etkileyebilir. Özellikle kurşunlu boyalarla boyanmış oyuncaklardan çocukları korumak gerekir, ve tercihlerimizi yaparken ihtiva ettiği kimyasallar dikkat ile incelenmelidir. Benzer şekilde, kurşun ihtiva eden sırlı porselen, seramik ve cam ürünlerine çok dikkat edilmelidir. Kurşunun bir diğer kullanım alanı da otomotiv sanayiidir. Özellikle yakıt ve aküde yaygın olarak kullanılır. Araç trafiğinin yoğun olduğu bölgelerdeki hava partikülleri ve tozlarda daha yoğun kurşun olduğu tespit edilmiştir. Gümüş renkli, parlak, kokusuz çok ağır bir metal olan cıva da önemli toksik ağır metallerden biridir. Suya, toprağa her yıl biraz daha fazla cıva karıştığı bilinmektedir. Cıva oda sıcaklığında buharlaşır, ciltten, akciğerlerden kolayca vücuda geçer. Organik olan cıva bağırsaktan kolayca emilebiliyor ve toksik etkisini özellikle merkezi sinir sisteminde gösteriyor. Endüstride cıva, florasan lambalarda kullanılmaktadır. Cıvanın, kâğıt hamurunda ve kâğıt sanayiinde beyazlaştırıcı etkisinden yararlanılır. Ancak, endüstride en büyük risk, diş dolgularında kullanılan alüminyum dolgu amalganlarındadır. Bunlar büyük oranda civa içerir. Dolguların konulması ya da çıkarılmasında cıva bulaşmasında çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Son yıllarda çevre kirliliğinin yüksek olduğu denizlerimizde yaşayan bazı balıklarda ve midyelerde yüksek civa oranları ile karşılaşılmaktadır. Köpekbalığı, kılıçbalığı, tonbalığı, sombalığı gibi büyük balıklarda yüksek doz civa bulunabilir. Deniz ürünlerini seven ve düzenli tüketen kişiler, cıva düzeylerini periyodik olarak kontrol ettirmelidirler. Cıvanın, özellikle hafıza ve konsantrasyon sorunları yarattığı, duygusal dengesizlik ve bozukluklara neden olabileceği biliniyor. Akut cıva zehirlenmelerinde vücutta ödem, şişkinlik, sıvı kaybı, vücut kıllarında dökülme, reflekslerde artma görülebilir. Kronik cıva zehirlenmesinde diş kaybı olur. Cıva merkezi sinir sisteminde hasar yapar, karaciğer ve böbreklerde bozulma olur. Bir başka ağır metal olan alüminyum ise yumuşak ve hafif bir metaldir. Bazı diş macunları, yemek saklama kapları, alüminyum folyo, mide için kullanılan antasidler, sigara filtreleri, bazı tuzlar ve peynirler, terden koruyucu deodorantlar zararlı alüminyum içerirler. Kalsiyum, çinko, magnezyum, B6 vitaminleri bu zararların etkilerini kısmen azaltabilir. Vücutta alüminyum en çok karaciğer ve beyin dokusunda birikmektedir. Karaciğer hasarı, iştahsızlık, kas ağrıları, psikoz olabilir. Vücuda fazladan giren alüminyum hafıza bozukluklarına yol açabildiği bilinmektedir. Böcek ilaçları yüksek miktarda zehirli, toksik arsenik, kadmiyum gibi ağır metaller içerebilir. İyi yıkanmayan sebzeler ve meyvelerde böcek ilacı kalıntıları, ağır metal zehirlenmesinin en önemli nedenlerindendir. Ayrıca arsenikli boya, duvar kâğıdı, seramik, mürekkep, pil atıkları toksik olabilmektedir. Ağır Metal Zehirlenmesinin Belirtileri Nelerdir? Sürekli yorgunluk, halsizlik Sık sık hastalanma Zayıf bağışıklık sistemi belirtileri Nedeni belirlenemeyen bir kansızlık teşhisi Kas ya da eklem ağrıları Depresif ruh hali İştahsızlık Kabızlık sürekli yorgunluk Hafıza kaybı Eklem ağrıları Ne Yapmalısın? Nedeni bilinmeyen kronik yorgunluk, kansızlık, halsizlik, savunma sistemi zayıflığı, kas, ek lem ağrıları ve depresyon gibi sorunlarda mutlaka vücutta ağır metal birikimi olup olmadığının kontrolü için gerekli testler yapılmalıdır. Evdeki kurşun boruların tesisatı değiştirilmelidir. İthal, güvenliği zayıf oyuncaklardan çocukları uzak tutulmalıdır. Kaynağı belli olmayan boyalı seramikleri, teflonları, mutfak malzemelerini kullanılmamalıdır. Sebze ve meyveleri iyi yıkanmalıdır. İçecek ve yiyecek ile temas eden alüminyum folyoların ısı ile temasından kaçınılmalıdır. Kırılma riskine karşın floresan ampuller değiştirilmelidir. Ucuz kumaş boyası, plastik baskı vb. gibi tehditlere karşın aşırı kalitesiz giyimden uzak durulmalıdır. Deniz ürünlerini dikkatli tüketin. Hava kirliliğini ciddiye alınmalı, trafik yoğunluğundan uzak bölgelerde yaşamak tercih edilmelidir. Zorunlu aşılar dışında kalan koruyucu vb. aşılar tercih edilmemelidir. Mutfak malzemeleri kontrol edilmeli, teflon, seramik, vb. gibi ürünlerden kaçınılmalıdır. Amalgam dolgudan kaçınılmalıdır. İçeriğinde, kadmiyum, alüminyum ve kurşun gibi ağır metaller bulunan sigara tüketimi sonlandırılmalıdır. Ağır Metal Detoksu Etkili bir ağır metal detoksu için besin takviyesi yapmak şarttır. Aşağıdaki içecek ve yiyecekler, ağır metal zehirlenmesinin etkilerinden korunmak için rutin beslenmeye entegre edilebilir. Brokoli Brüksel lahanası Fesleğen otu Havuç Ispanak Pazı Karalahana Karnabahar Kereviz Kişniş Lahana Mantar Maydanoz Narenciye (portakal, greyfurt, limon) Sarımsak Soğan Spirulina Zencefil Zerdeçal Alıntıdır
Peygamber efendimiz sav. Peynir tek başına yendiğinde hastalık sebebidir,cevizde aynı şekilde.Ancak birlikte yendiğinde ilaç gibidirler. Tıbbın nabi, sayfa 6 Peynirin içinde bulunan tiramin insan beyninde çoğalır ve beyinde negatif etkiler oluşturur.Bunu ortadan kaldırmak için vücuttaki bakır oranının artması gerekir.Bunu sağlayan şeyde cevizdir.
. Udi Hindi (Kust- i Hindi) Udi hindi insan organizmasını sanki yeniler, bu bitki ile tedavi edildiği zaman organizma adeta tazelenir. Birincisi, Peygamberimizin (s.a.v) bir hadis ile başlayalım. “Tedavilerin en iyisi hacamat ve udi hindi ile tedavidir”. Kronik gastrit ve kolit, romatizma ve revmatoid poliartrit kullanılır. Kas ağrılarını azaltır, safra söktürücüdür, safra kesesi ve böbrek taşlarını eritir. Bağırsak arasındaki taşları eritir, sistit ve böbrek iltihabını iyileştirir. Bağışıklığı çok güçlendiriyor, yıllarca çektiğiniz alerjiyi yok eder, kronik bronşit, astım ve tüberküloz hastaları için şifa kaynağıdır. Damarların temizlediğinden ve kanı incelttiğinden kalp ve damar sistemi için şifalıdır. tecrübeler göstermiştir ki 15 yıl alerjiden, 2 yıl farenjitten, 20 yıl kronik bronşitten, ayrıca C ve B hepatitlerinden muzdarip hastalar Udi hindi kullanarak şifaya kavuşmuştur allahın izni ile Udi hindi yagı ve tozu İhtiyacınız için bizimle İletişime geçiniz🍃
CİLDİNİZİN PÜRÜZSÜZ OLMASINI İSTİYORSANIZ KIRIŞIKLIKLAR GİTSİN DİYORSANIZ OKUYUN
Yüzünüzdeki kırışıkların gitmesi cildinizin düzelmesi için 1 tatlı kaşığı karbonat 1 tatlı kaşığı krem tartar 10 damla limon 3 tane aspirin katın 1 çay bardağı sıcak suya eritin günde 5 defa yüzünüze sürün yıkamayın yatarken yıkayın kantaron yağı sürün sabahleyin yıkayın 20 gün yapın cilt bozukluğundan ve kırışıklıklardan kurtulun şifa olsun saygılar
M.ulaş
M.ulaş
İKŞUT OTUNUN FAYDALARI OKUYALIM
Yeni doğan çocuklarda sarılık tedavisi için yaygın bir şekilde kullanılır. Tabi burada bebeğe içirilmez. Anne içip sütten bebeğe fayda verilmesi beklenir.
Hepatit-B hastalığında faydası bilinmektedir. Bu hastalıktaki fayda özellikle 2-3 ay kullanıldıktan sonra iyi sonuçlar alındığı görülmüştür.
Ayrıca karaciğer yağlanmasında faydalı olduğu bilinmektedir. Karaciğer enzimlerine olumlu etkilerinden dolayı pankreas üzerinde de etkili olduğu düşünülmekte. Yani şeker hastalığına dolaylı yoldan destekleyici olarak düşünülebilir.
Bilimsel olarak ikşut otu:
Lise düzeyinde yapılan bir araştırma sonucu şöyledir. Kükürtlü aminoasit olan sistein proteinleri oluşturan 20 amino asitten birisidir. Vücuttaki birikmiş toksinleri temizlemesi yönünden sistein çok önemli bir yere sahiptir. Bir hepatit hastasının karaciğer enzim bozukluğunu kısa sürede kontrol altına alır. İkşut otundaki ham protein yüzdesi 9,57 kükürt miktarı ise 1,33 mg /ml dir. Sonuç olarak ikşut otundaki toplam kükürtlü protein miktarı yönünden zengin olduğu ve hepatit hastalığına destekleyici olarak değerlendirilmelidir.
İkşut’un kullanım şekli:
Soğuk demleme ve sıcak demleme olarak iki şekilde kullanılabilir.
Soğuk demleme: 1 fincan ikşut bir litre ılık suda 24 saat bekletildikten sonra süzülüp günde 3 defa yemeklerden yarım saat önce birer su bardağı içilir. En az 2 ay içilmesi tavsiye edilir.
Sıcak demleme:
1 tatlı kaşığı ikşut bir bardak kaynamış suya atılıp 5-6 dk. demlendikten sonra günde 3 defa aç karna içilir.
Hiçbir şey boşuna yaratılmamıştır.
Bu efsane bitkinin, aslında tarımsal üretimde hiç arzu edilmeyen ve parazit bir bitki olduğundan, tarım alanlarında da bitkisel üretime zararlar vermektedir. Verim kaybına yol açarak, en fazla ekonomik zarar oluşturan, parazit bitki özelliğine sahip olan, küsküt türlerinin en fazla yonca, üçgül, domates, havuç, soğan ve biberde zarar verdiği belirtilmektedir. Yaşama dönemi boyunca bütün ihtiyaçlarını (besin maddeleri ve su) konakçı bitkiden sağlar.” 2 Bu şartlarda gelişerek, fitoterapinin değerli bir destek bitkisi olan İKŞÛT nimetinin, insan vücuduna sağladığı faydalar ise “idrar arttırıcı, müshil, gaz ve safra söktürücü etkilere sahip olduğu bildirilmektedir. Karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarında, bulanık görme, göz yorgunluğu giderme ve klinik olarak yaşlanmanın önüne geçmek için kullanılmıştır. Mardin yöresinde ise, karaciğer problemleri ve diz ağrıları için kullanılmaktadır. Antioksidan ve antikanser etkilere sahiptir. Bazı araştırmalara göre, yaşlanmaya karşı etkileri ve hafızayı güçlendirdiği gösterilmiştir. Ayrıca analjezik (ağrı kesici), antienflematuar (iltihap engelleyici) etkileri tesbit edilmiştir. Bu anlamda Mardin ve yöresinde yetişen küsküt türünün, kullanım şekil ve amacı konusunda yapılacak bilimsel çalışmalar sonucunda, sağlık açısından yararlı, doğal bitkisel preparatların üretilmesi, olası bir durumdur.” 3
Eski tıp kaynaklarında da İKŞÛT bitkisinin faydalarından bahsedildiği görülmektedir. Vehbî olarak, tıp ilmine mazhar edildiğine inandığım, anadan doğma gözleri görmeyen Davûd el ANTAKÎ, tezkiresinde “İKŞÛT, ince iplikleriyle diğer nebatlara uzanıp yapışan, küçük yapraklı bir bitkidir. Vücutta tıkalı kanalları açar. İdrar söktürücüdür. Hepatit hastalığını (sarılık) geçirir. Nefes darlığını (astım), anjin ve diğer boğaz enfeksiyonlarının tedavisinde etkilidir. Özellikle SUMMAK ile daha faydalı olur. Sağlıklı beslenme diyetlerinde (HİMYE), karın sancısında, romatizmal ağrılarda, mide faaliyetlerini güçlendirmede, tedavi edici özellikleri vardır. HİNDİBA ile kullanılmasında daha iyi neticeler alınır.Alıntı
Hepatit-B hastalığında faydası bilinmektedir. Bu hastalıktaki fayda özellikle 2-3 ay kullanıldıktan sonra iyi sonuçlar alındığı görülmüştür.
Ayrıca karaciğer yağlanmasında faydalı olduğu bilinmektedir. Karaciğer enzimlerine olumlu etkilerinden dolayı pankreas üzerinde de etkili olduğu düşünülmekte. Yani şeker hastalığına dolaylı yoldan destekleyici olarak düşünülebilir.
Bilimsel olarak ikşut otu:
Lise düzeyinde yapılan bir araştırma sonucu şöyledir. Kükürtlü aminoasit olan sistein proteinleri oluşturan 20 amino asitten birisidir. Vücuttaki birikmiş toksinleri temizlemesi yönünden sistein çok önemli bir yere sahiptir. Bir hepatit hastasının karaciğer enzim bozukluğunu kısa sürede kontrol altına alır. İkşut otundaki ham protein yüzdesi 9,57 kükürt miktarı ise 1,33 mg /ml dir. Sonuç olarak ikşut otundaki toplam kükürtlü protein miktarı yönünden zengin olduğu ve hepatit hastalığına destekleyici olarak değerlendirilmelidir.
İkşut’un kullanım şekli:
Soğuk demleme ve sıcak demleme olarak iki şekilde kullanılabilir.
Soğuk demleme: 1 fincan ikşut bir litre ılık suda 24 saat bekletildikten sonra süzülüp günde 3 defa yemeklerden yarım saat önce birer su bardağı içilir. En az 2 ay içilmesi tavsiye edilir.
Sıcak demleme:
1 tatlı kaşığı ikşut bir bardak kaynamış suya atılıp 5-6 dk. demlendikten sonra günde 3 defa aç karna içilir.
Hiçbir şey boşuna yaratılmamıştır.
Bu efsane bitkinin, aslında tarımsal üretimde hiç arzu edilmeyen ve parazit bir bitki olduğundan, tarım alanlarında da bitkisel üretime zararlar vermektedir. Verim kaybına yol açarak, en fazla ekonomik zarar oluşturan, parazit bitki özelliğine sahip olan, küsküt türlerinin en fazla yonca, üçgül, domates, havuç, soğan ve biberde zarar verdiği belirtilmektedir. Yaşama dönemi boyunca bütün ihtiyaçlarını (besin maddeleri ve su) konakçı bitkiden sağlar.” 2 Bu şartlarda gelişerek, fitoterapinin değerli bir destek bitkisi olan İKŞÛT nimetinin, insan vücuduna sağladığı faydalar ise “idrar arttırıcı, müshil, gaz ve safra söktürücü etkilere sahip olduğu bildirilmektedir. Karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarında, bulanık görme, göz yorgunluğu giderme ve klinik olarak yaşlanmanın önüne geçmek için kullanılmıştır. Mardin yöresinde ise, karaciğer problemleri ve diz ağrıları için kullanılmaktadır. Antioksidan ve antikanser etkilere sahiptir. Bazı araştırmalara göre, yaşlanmaya karşı etkileri ve hafızayı güçlendirdiği gösterilmiştir. Ayrıca analjezik (ağrı kesici), antienflematuar (iltihap engelleyici) etkileri tesbit edilmiştir. Bu anlamda Mardin ve yöresinde yetişen küsküt türünün, kullanım şekil ve amacı konusunda yapılacak bilimsel çalışmalar sonucunda, sağlık açısından yararlı, doğal bitkisel preparatların üretilmesi, olası bir durumdur.” 3
Eski tıp kaynaklarında da İKŞÛT bitkisinin faydalarından bahsedildiği görülmektedir. Vehbî olarak, tıp ilmine mazhar edildiğine inandığım, anadan doğma gözleri görmeyen Davûd el ANTAKÎ, tezkiresinde “İKŞÛT, ince iplikleriyle diğer nebatlara uzanıp yapışan, küçük yapraklı bir bitkidir. Vücutta tıkalı kanalları açar. İdrar söktürücüdür. Hepatit hastalığını (sarılık) geçirir. Nefes darlığını (astım), anjin ve diğer boğaz enfeksiyonlarının tedavisinde etkilidir. Özellikle SUMMAK ile daha faydalı olur. Sağlıklı beslenme diyetlerinde (HİMYE), karın sancısında, romatizmal ağrılarda, mide faaliyetlerini güçlendirmede, tedavi edici özellikleri vardır. HİNDİBA ile kullanılmasında daha iyi neticeler alınır.Alıntı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)