6 Temmuz 2020 Pazartesi

SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN (K.S) TOROS YAYLALARINDA KUR'AN HİZMETLERİ Bundan tam 93 yıl evvel Toros'ların tepelerinde talebe hizmetlerine başlayan bu zatı şerife bu vatan evlatları çok şey borçludur.

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Yastığa Başını Koyduğunda Bugün hiç kimsenin Hakkını Yemedim çok şükür. Diyebiliyorsan; ο gÜn Senden Daha Zengini Yoktur.'Görüntünün olası içeriği: yazıFotoğraf açıklaması yok.
Din nasihattır

SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN (K.S)
TOROS YAYLALARINDA KUR'AN HİZMETLERİ

Bundan tam 93 yıl evvel Toros'ların tepelerinde talebe hizmetlerine başlayan bu zatı şerife bu vatan evlatları çok şey borçludur.

1927 yılı yaz aylarında Hz.Üstazımız trenle İstanbul'dan Konya-Ayrancı'ya teşrif eder. Ayrancı'dan Çat Köyüne gitmek üzere Çat Köylülerini sorar. İçlerinde Çat Köylü Ali Güzeller olmak üzere birkaç kişi ile beraber Çat Köyüne doğru yola çıkarlar.

Çat Köyüne gelirler. Orada sütçülük yapan Dede Hocaya müsafir olur. Üstazımız Dede Hocaya hitaben: “Hem beraber sütçülük yapalım, hemde bana biraz talebe temin ediver de okutayım” buyurur. Dede Hoca da:
-“Sütçülük yapalım, ama talebe okutmayalım. Bizi yakalarlar” diyerek talebe okutmayı kabul etmez.

Çat Köyünde bir müddet süt aldıktan sonra yörüklerin çok olduğu Toros dağlarının zirvesindeki Soğanlı Yaylasına gelerek, orada mandırasını kurar ve bir taraftan da yörüklerin çocuklarını toplayarak okutmaya başlar.

Soğanlı Yaylası Ereğli’ye takriben 100 km. mesafede ve Torosların zirvesinde bir yerdir. Burada Hz.Üstazımız mağaramsı bir kayanın önüne taştan duvar ördürüp, onun içerisine yörük çocuklarını toplayıp, okutmaya devam eder.
Soğanlı Yaylasında kaldığı müddetçe yörüklerden Kır Mevlüt lakabıyla anılan bir kişinin evinde müsafir kalır. Mevlüt Ağa,“Hoca Efendi çocuklarımızın içerisinde belki rahatsız olabilir” düşüncesiyle Üstazımız için ayrı bir çadır kurdurur. Bir zaman sonra ordan Cumalık yaylasına geçecektir.

Soğanlı’ya 4 – 5 km. mesafede olan Cumalık Yaylasında, Hz.Üstazımız yörüklerden Dudaklı Hacı Mehmet Ağanın çadırında bir müddet müsafir kalıyor.
O yaylanın ismine Cumalık denmesinin sebebi ise Hz.Üstazımız yörükleri toplayarak bir avlu çevirtmiş. O muhitte ilk defa Cuma Namazı kıldırmaya başladığı için o yaylanın ismine “Cumalık” ismi verilmiştir.
Bir müddet de o avlunun içerisinde yine yörük çocuklarını okutmaya devam etmiştir.

Bir gün Arslanköy Karakol Komutanı devriye gezerken Hz.Üstazımız’ın çocuk okuttuğu o yere gelmiş, Hz.Üstazımız’ın çocukları okuttuğunu görünce çok kızmış, Hz.Üstazımız’ı yakalayarak:
–“Sen bu dağın başına çıktın da çocukları mı zehirliyorsun. Senin haddini bildireyim” diyerek almış yola düşmüş.
Bu arada Dudaklı Hacı Mehmet Ağanın haberi olmuş, hemen koşup, başçavuşun önüne geçerek:
–“Başçavuşum. Yahu burası mezarlık mı? İnsan bir selam verir, yemeğimizi yer, çayımızı, kahvemizi içer, ondan sonra vazifeni yaparsın” demek suretiyle onları çevirip, evine getirir.
Oğluna: –“Oğlum koş şu sürünün içinden etli bir koyun tut, kavurma yap” diye talimat verir.
Oğlu Hasan Hoca da hemen sürüden etli bir koyun kesip, kavurmasını Başçavuşa ikram eder, Başçavuş ve Jandarmalar kavurmayı yiyip, doyduktan sonra kahvelerini de içince Dudaklı Hacı Mehmet Ağa:
–“Başçavuşum. Şimdi gidebilirsin” der. Başçavuş kalkıp, Hz.Üstazımızı da alıp yola düşer. Dudaklı Hacı Mehmet Ağa onları uğurlamak üzere refakat eder. Birazcık gidince Hacı Mehmet Ağa Başçavuşa dönerek:
–“Başçavuşum. Hocamı nereye götürüyorsun?” der. Başçavuş da: –“Mehmet Ağa. Görmüyor musun? Bu hoca bu yörük çocuklarını buraya toplamış, zehirliyordu. Ben de şimdi yakaladım. Arslanköy karakoluna götürüp, orada bu hocanın haddini bildireceğim” demesi üzerine, Dudaklı Hacı Mehmet Ağa:
–“Başçavuşum. Bu hocam burada süt alıyor. Benim müsafirimdir. Ben de hocama ‘hocam ne olur, burada bulunduğun müddetçe şu bizim çocuklarımıza hiç olmazsa Allah’ını, peygamberini öğretiver’ diye ısrar ettim. Israrıma dayanamayarak çocukları okutmaya başladı. Eğer bir
suçlu arıyorsan o da benim. Ne olur hocamı bırak. Beni götür de ne gibi ceza vereceksen bana ver” demesi üzerine, başçavuş hem Hz.Üstazımız’ı, hem de Hacı Mehmet Ağayı bırakıp gider.
... Dudaklı Hacı Mehmet Ağa 1846 doğumlu olup, 25 Haziran 1966 senesinde tam 120 yaşında Hz.Üstazımız’ın talebe okuttuğu Cumalık yaylasında vefat etti. Bu yaşına rağmen dişleri bembeyaz, kuzu dişi gibiydi. Ata biner, at üzerinde gözlükte kullanmadan keklik, tavşan avlayarak yaylaya giderdi. Karşılaştığı dostlarına,
–“Bu dinç halimi bu malı-mülkü ve bu sıhhati
–“Hz.Üstazımız’ın kendisine olan himmet ve teveccühlerine borçlu olduğunu” söylermiş

Iskat-ı Salat için meyyitin miladi yıl olarak hayatı esas alınır ve erkeğin 12, kadının ise 9 yaşından sonraki yaşadığı yıl tesbit edilir. Bu müddet zarfında namazlarını kılmış olsa bile bunların edası esnasında noksanlıklar olabileceği mülahazasıyla namazlarının tamamı için fidye vermesi tercih olunur. Mesela vefat eden erkek 62 yaşında ise 50 senelik ömrü için (vitir namazı ile beraber günlük 6 vakit olarak hesaplanıp) her namazının mukabili bir fitre mikdarı fidye verilir. Fitrenin 30 lira olduğunu kabul ederek hesaplayacak olsak bir günlük namazı için 180 lira, bir aylık namazı için ise 5.400 lira, elli senede 600 ay olduğundan, 5.400 x 600 = 3.240.000 lira fidye verilmesi lazımdır. Eğer fidye olarak ayrılan para namazlara mukabil olmuyorsa bu para devir yapılarak ıskat yerine getirilir. Usulü ise şöyledir: Misalimizdeki meyyitin ıskatı için bir aylık namaz fidyesine mukabil olan 5.400 (180 x 30 =5.400) lira ayrılmış olsa bir aylık devir yapılır. Yani 50 senede 600 ay vardır bu 5.400 lira 600 defa devir yapılır. Eğer fidye olarak 10.800 lira ayrılmış ise 300 defa eğer 21.600 lira ayrılmış ise 150 defa devir yapılır. Bu minval üzere devrin sayısı ayrılan para mikdarı ile ters orantılı olarak değişir. Fidyenin devri yapılırken acele edilmemelidir. Şöyle ki: Meyyitin velisi fidyeyi “Falan oğlu falanın namaz keffareti olmak üzere şu meblağı sana hibe ettim ” deyip parayı fakire verecek. Fakir de “ Kabul ettim ” deyip aldıktan sonra kendi rızası ile o meblağı geri veliye hibe ve teslim edecek. Veli hibeyi kabul edip aldıktan sonra yine yukarıdaki minval üzere fakire tekrar hibe edecek. Böylece belirlenen devir mikdarı tamamlanıncaya kadar devem edilecek. Kendileri ile devir yapılacak fakirler arasında çocuk, bunak, deli, zengin ve gayri müslim olmamasına dikkat edilmelidir. Devri velinin kendisinin yapması daha münasiptir ama kendisi yapamazsa yerine başka bir kimseyi vekil tayin edip devri yaptırabilir. Vekil olan kişi veli adına yukarıda ki paragrafta tarif edildiği üzere parayı fakire hibe edip yine fakirden geriye bir aracı vasfı ile alıp kabul etmelidir. Namaz için yapılan devirden sonra oruç keffareti ( ki buna ıskat-ı savm denir ve her günlük oruç için bir fidye olarak hesaplanır.), kurban keffareti , yemin keffareti için devir yapılır. Bununla beraber nafile olarak başlanıp ta bozulduktan sonra kaza edilmemiş namazlar, adanmış fakat yerine getirilmemiş namazlar ve kurbanlar, hatta yapılmayan tilavet secdeleri (her biri bir namaz olarak kabul edilip) ve sair hukuku hak ve ıbad için de zan ve tahmin edilen mikdara tekabül edinceye kadar bir mikdar devir yapılır. Iskat-ı Salatın meyyit defnedilmeden önce yapılması daha münasibdir ama definden sonra yapılmasında da bir beis yoktur.

Görüntünün olası içeriği: yazı

UDİHİNDİ Diğer İsimleri: Ödağacı, Hindistan ödağacı, Ud-i hindi, Kust-i bahri, Acıgıcı, Güneğik, Mavi sütleğen, Acımarul, Hindiba, Aquilaria Agallocha olarakta bilinir. Udihindi gözeneklerdeki tıkanıklıkları açar, ağrı ve sızıyı dağıtır, vücuttaki rutubeti alır, mide ve bağırsakları düzene koyar, kuvvetlendirir kalbe ferahlık verir, dimağa faydalıdır, duyuları kuvvetlendirir, kabızlık yapar, idrarını tutamayan kimseler için faydalıdır. Mideyi ısıtır, cinsi arzuyu tahrik eder, zehirlenmelere karşı faydalıdır, baş dönmesini geçirir, yelleri keser, mide sarkmasına ve mide genişlemesine faydalı olur. Felç hastalığına gayet iyi gelir; idrarı artırır, adet kanını çoğaltır. Rasulullah (S.A) udihindi kullanmaya devam ediniz. Udihindide 7 türlü şifa vardır buyurmuşlardır. Faydaları: * Boğaz ağrısına iyi gelir, * Bademcik iltihabına çok faydalıdır, * Akciğer rahatsızlıkları için yararlıdır, * İdrar tutukluğuna iyi gelir, * balgam söktürücü olarak etkilidir, * gut hastalığı, * karaciğer ve safra kesesi ağrıları, * kansızlık, * karaciğer temizleyici, * kaşıntı ve egzama, * sarılık, * gastrit, * zorlukla işeme ve kan işeme, * dalak hastalıkları, * küçük çocuklarda solucan ve şerit, * bronşit ve öksürük için de faydalıdır. * Merkezi sinir sistemini sakinleştirici etkisi vardır. * Mikropları öldürücü etkisi de vardır. Kullanımı Tütsü olarak ağaç kabuğu yakılarak kullanılır. Ud-i Hindi kaynatılarak elde edilen suyu gargara olarak kullanılır. Saplardan 2 çorba kaşığı veya 1 çorba kaşığı kök yarım litre suda 10 dakika kaynatılır. Günde 4 defa yemeklerden evvel birer çay bardağı alınır. Salata gibi de yenir. İslamiyetten önce Hz. Muhammed ud-i hindi’nin enfiye gibi buruna çekilerek veya buruna damlatılarak bademcik hastalıkları için kullanılmasını önermiştir. Dahilen: Bademcikte udi hindi toz haline getirilir, günde 3 defa 1 çay kaşığı içilir. 2-3 gün devam edilir. Balgamlı akciğer zarı iltihabında (zatülcenpte) udihindi içilir. Zeytinyağıyla karıştırılıp, içilebilir. Udihindi bal şerbeti ile içildiğinde karaciğer ve mide zafiyetine iyi gelir, karaciğer ve mide üşütmelerinde faydalıdır. Udihindi tatanozda ve yan ağrılarına karşı faydalıdır. Udihindi kaynatılır, suyu içilirse bağırsak kurtlarını öldürür. Ülser ve gastritte udihindi toz haline getirilir, 3 gr mesteki sakızı, saf zeytinyağı veya susam yağı içinde ısıtılarak eritilip içilir. Ülserde udi hindi toz halinde 3 gr 1 fincan saf zeytinyağı ile sabahları aç karna 3 gün içilirse ülseri iyileştirir, 3 gün kullanmak yeterlidir. Udi hindi soğuk su ile içilirse karaciğer sancısını keser, mide rahatsızlığını ve midenin hararetini giderir, müzmin baş ağrısından kurtarır, kumları döker, erkekliği artırır, titremeyi, sıtmayı, siyatiği ve mafsal ağrılarını giderir. İdrarını tutamayanlar için udi hindi kaynatılır, suyundan günde defa 1 kaşık içilir. 4 gr toz udi hindi, 4 gr toz havlıcanla karıştırılır, 1 fincan ılık su ile içilirse idrar akıntısını keser. Kolitte udihindi toz haline getirilir, günde 3 defa 1 gr 1 fincan zeytinyağı ile içilir. 3 gün devam edilir. Udihindi kökünün tozu dilcikleri kuvvetlendirir, aşağı sarkan dilcikleri yerine kaldırma ve kurutma hassası vardır. Fazla kullanmamalıdır. Haricen: Udihindi toz haline getirilir, Maverd ile ıslatılır da alına sürülürse yarım ve tam baş ağrılarında faydalı olur. Müzmin baş ağrısında udihindi tozu çok az miktarda buruna çekilir. Udihindi tozu bal şerbeti ile karıştırılıp, yüze sürülürse yüzdeki lekeleri ve çilleri giderir. Udihindi koklanır veya kaynatılıp buharı teneffüs edildiğinde baştan balgamı alır ve tıkanıklıkları giderir, nezleyi geçirir. Udihindi ağızda çiğnendiğinde veya kaynatılarak ağız çalkalandığında ağız kokusunu güzelleştirir. Udihindi yakılır, kömürü vücuttaki lekelere sürülürse lekeleri geçirir. Udihindi kaynatılır, suyu bal ile şerbet yapılır. Bununla gargara yapılırsa boğaz şişlikleri, boğmaca, bademcik ve boğaz iltihabında gayet faydalıdır. Toz halinde boğaza üflenir veya toz su ile veya zeytinyağı ile karıştırılır, buruna damlatılır. Udi hindi yağı sırt ağrılarında faydalıdır. Ovmak sureti ile kullanılır.

YUSUF SÜRESİ, ayet-i kerime 21. Mühim bir işi olan; “Vallahü gâlibün ala emrihi” ayeti kerimesi 1461 defa okunur. Her 100’üncüde “Vallahi inneke legâlibün ala emrihi” şeklinde okunur. “Ve Allah, emrinde gâlip olandır. Ve lâkin insanların çoğu bilmezler.” Çok tesirlidir. Haklı olduğumuz davalarda okursak neticesini görürüz bi iznillah…
Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı '"Vallahü gâlibün ala emrihi" ayeti kerimesi 1461 defa okunur. Her 100'üncüde "Vallahi inneke legâlibün ala emrihi" şeklinde okunur. "Ve Allah, emrinde gâlip olandır. Ve lâkin insanların çoğu bilmezler." YUSUF SÜRESİ 21. NCİ AYETİ KERİM'

BAGIRSAKLARI TEMIZLEYEN KÜR İçindekiler;⠀ 1 Su bardağı (200 ml) için;⠀ ⠀ Yarım kırmızı pancar⠀ Orta boy patates⠀ 1 orta boy havuç⠀ 1 tatlı kaşığı zeytinyağı⠀ 1 çay kaşığı kişniş tohumu tozu⠀ ⠀ Hazırlanışı;⠀ ⠀ Havuç, kırmızı pancar ve patatesimizi iyice yıkadıktan sonra katı meyve sıkacağında suyunu çıkarın. Elde edilen karışımın içerisine kişniş ve zeytinyağınızı ilave ederek sabahları kahvaltı öncesi tüketilmesi önerilmektedir.

Yoğurt Otu Botanik Bilgisi Hakkında Isırgangiller familyasına ait olup, 30-80 cm boylarında, dikine yükselen, çok yıllık bitki çeşitidir. Gövde kısmı 4 köşe olup üstü çengele benzeyen ince kıllarla kaplıdır. Gövdenin alt kısmı çok dallıdır. Çiçekleri yaprak sapları dib kısmına kadar kümelenmiş biçimde son derece ufak birden fazla çiçekten oluşur ve genelde beyazımsı yeşil renktedir. Yoğurt Otunun Diğer İsimleri Nelerdir? Yoğurt Otu, Duvar fesleğeni, Bereotu, Parietaria officinalis, Galium aparine Yoğurt Otu Bitkisinin Faydaları Nelerdir – Mevsiminde bulunacak yeşil yoğurt otu kaynatılır ve buharında bir süre beklenirse cildi mükemmel derecede gerdirmektedir. – Yoğurt otu lenf ile kan temizleyici, cilt hastalıklarında ve kanser hastalıklarında faydalıdır. – Yoğurt otu Çayı ile devamlı yapılan gargaralar guatr ağrılarını hafifletmektedir. – Yoğurt otu Çayı ile yapılan gargaralar ses tellerine çok iyi gelir. – Ciltteki yaraların iyileşmesinde oldukça faydalıdır. – Böbrek yetmezliği şikayetlerine karşı yoğurt otu çayı içilebilmektedir. – Aftlara ve boğazdaki iltihaplarına yoğurt otu çayı gargaraları iyi gelmektedir. İdrar yolları enfeksiyonlarında kullanılabilir. Safra kesesi taşında yararı vardır. Ağız yaralarına karşı yine çayı ve gargarası kullanılmaktadır. – Romatizma hastalığında kullanabilirsiniz. Cilt Kırışıklıklarına Karşı Yoğurt Otu Maskesi Kaynamakta olan 500 ml suyun içerisine 1 çorba kaşığı yoğurt otu (mümkünse taze olanı) atınız. 5-6 dakika boyunca kısık ateşte kaynatın. Ardından süzülür. Ilındıktan sonra parmak uçları ile önceden temizlediğiniz cildinize uygulayın. Her gün 1 kez uygulamanız yeterli olacaktır. Yoğurt Otu Bitkisi Nerelerde Yetiştirilir? Türkiye’de 2000 metre yüksekliklere kadar görülebilir. Avrupa’da 2300 metreye kadar görülebilmektedir. Mayıs ile Ekim ayları arasında yerden 5-10 cm yukarıdan kesilerek demetler biçiminde bağlanır. Havadar, güneşli ve kuru bölgelerde kurutulmaktadır.

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve yazı
ŞİFA ARA BUL

Kanserin Asıl Nedeni Bulundu.
İşte Bunlar !

Bu yazıyı okuduktan sonra çok daha İyi anlayacaksınız

kanserin asıl sebebinin kendimiz olduğunu!
Hayat Mutfakta

Kanseri mazemeleri
Hayatında hep şeker oldu.

Çayı, kahveyi şekersiz içmedin.

Kahvaltıya reçelsiz ve çikolatasız oturmadın.
Şekerden uzak dur.

Dogal Meyveler kurutarak kak yapmadın
Meyve su olarak içesin

Kanseri mazemeleri
Beyaz pirinç ve ekmeğin şeker olduğunu unuttun.

Esmer budayi, pininçi kulanmadin

Kanseri mazemeleri
İçinde yüksek oranda fruktoz bulunan meyve sularını kiloyla içtin.

Kanseri mazemeleri
İçinde glukoz ve aspartam olan ürünler tükettin.

Kanseri mazemeleri
Kolanın ve gazlı içeceklerin şeker ve zehir karışımı olduğunu bile bile içtin.

Önce insülin direncin başladı sonra şeker hastası oldun ama durmadın.

Kanseri mazemeleri
Palm yağı, margarin ve trans yağ içeren ürünleri kullandın.

tereyağı ve zeytinyağı tüketmedin ki organlarından biri iflas edene kadar bunları yedin.

Kanseri mazemeleri
Paketlenmiş hazır sıvı ve katı tüm ürünlerdeki koruyucu kimyasalların seni kanser edeceğini önemsemedin.

Hep hazır gıda kimyasal
salçanı, makarnanı,

turşunu hatta,

limonu sıkıp limon suyunu bile kendin yapmadın.

Kanseri mazemeleri

Hazır almak kolayına geldi. Pazardan nohutunu,

fasülyeni bile almadın,

bunları konserve satın almak yemek basitti.
Kurutulmuş gıda kulanmadin

Sentetik diş fırçasını bile ağzına soktun.

Misvak kulanmadin,
oda yetmedi;

bildiğimiz çamaşır deterjanının şeker ve naneyle karıştırılmış şekli olan

diş macunu ile hayat boyu diş fırçaladın ve bunun bir kısmını yuttuğunu göz ardı ettin.

Bal ve karbonatın dişlerini

tartarlardan bile temizlediğini bilmedin

ve dişleri de o macunlarla çürüttün.

Çamaşır deterjanının ve yumuşatıcının vücud ısısı ile deri tarafından emildiğini ve

deri kanserinin en büyük nedeni olduğunu umursamadın.

Dogal
Çamaşırlarını borax ve karbonat karışımı ile yıkayıp yumuşatıcı gözüne elma sirkesi koyarak muhteşem bir temizlik elde edeceğini umursamadın.

Kanseri mazemeleri
Bulaşık makinesine deterjan ve parlatıcı koyduğunda,

o deterjanı ve parlatıcıyı yediğini fark etmedin.

Deterjan yerine karbonat,

parlatıcı yerine sirke koyarak hem sağlıklı hemde tertemiz bulaşıkların olacağını önemsemedin.

Gidip içerisinde bin tane kimyasal zehir olan o sabunlarla her sabah yüzünü bedenini yıkadın.

Her gün bu dahada iyi diye pazarlanan o şampuan duş jeli zehirleriyle saçını yıkadın.

Evini arap sabunu gibi doğal yağlarla üretilmiş bir sabun yerine,

temiz olsun diye çamaşır suyuyla sildin.

O su buharlaştıkça soludun akciğer kanseri oldun.

Karıncaları, böcekleri, sinekleri; limon karbonat fesleğen acı biber vb doğal yollarla evinden uzak tutmadın.

Kanseri mazemeleri
Bastın böcek zehrini, o ağır kimyasalları soludun ve eşyaların üzerinden ellerinle ağzına soktun.

(o kadar kandırıldıki,
Kanseri mazemeleri
böcek zehrine neden böcek ilacı dendiğini bile sormadın)

Yaşamını mahveden büyük şehirde egzost solumaya ve araba kullanmaya devam ettin.

Resmen radyoaktif olan cep telefonunu kulağına 2 saat yapıştırdın.

radyoaktif olan wifi vericisini evin içine soktun, radyoaktif olan alıcı bilgisayarıda kucağından indirmedin.
Kanseri mazemeleri
Doğal beslenmeyen hayvanları, sebzeleri, meyveleri ve tahılları yedin.

Kandırıldın ve adına da “doğal beslenme” dedin.

Yiyeceklerini cam ve toprak kaplarda saklamak ve pişirmek yerine çelik ve bilmediğin kaplamalar kaplı kaplarda pişirdin yedin.

Kanseri mazemeleri
En önemlisi mutfağının her yerine plastik, teflon ve alüminyum soktun ve çizildikçe onları yediğini unuttun.

Denize lağım ve fabrika atıkları ve kimyasal boşaltırken o denizden çıkan balığı yedin,

midyeleri yedin.

Kanseri mazemeleri
Fastfood un her aşamasının zehir ve ölümcül olduğu bas bas bağırılırken sen tepsi kadar pizzaları götürüyordun, 3 katlı burgerleri yuvarlıyordun.

Evine naylon torba, naylon kıyafet, sentetik ayakkabılar terlikler soktun.

Kıyafetlerinde sadece pamuk, bambu lifi, keten tercih etmedin.

Soba yı attın evine klima soktun.

Sürekli üreyen mikropları soludun
Toprağa dokunmuyor ve stresten gülümsemeyi unutuyorsun.

Ve sonuç açık;

Sene 2020 Sokaktaki her 10 kişiden 3 ü kanser.

E ne yapacağım deme bir yerlerden başla!
#
KANSERE YAKALANMIŞ TANIDIĞINIZ VARSA BUNDAN İÇİRİN ...

Sağlıklı iken düzenli beslenin, hasta olmadan için faydasını görün.

Sağlıksız iken yudum içemiyorlar lütfen stresten uzak kalalım.

Kırmızı renkte olan her şeyde folik asit var.

Lütfen çok tüketin bakın, metobolizmmaya nasıl iyi geliyor.

Bay Seto akciğer kanseri idi…

Çin’de ünlü bir Herbalistin tavsiyesi üzerine bu içeceği içmeye başladı.

3 ay boyunca düzenli bir şekilde bu içeceği kullandı ve şimdi sağlığına kavuşmuş durumda.

Bu içeceği hazırlamak için ihtiyacınız olan malzemeler:

1 adet pancar kökü 1 havuç 1 elma

Bu malzemeleri yıkayıp, kesip, meyve sıkacağında veya rende olabir sıkın,

suyunu çıkardıktan sonra bekletmeden suyunu içebilir ve geri kalan posasını cildinize sürebilirsiniz.

Bu mucize içeceğin etkili olduğu rahatsızlıklar:

1) Gelişmekte olan kanser hücrelerini önlemekte.

2) Karaciğer, böbrek, pankreas hastalıklarını önlemekte ve ülser tedavisin

Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için,

beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...
Sizin için seçtiğimiz diğer yazılarımızı da aşağıdan okuyabilirsiniz.

ÖNEMLİ UYARI

Hastaliklari tedavi etmek, 1219 sayili bitkiTababet Kanunu'na göre sadece hekimlerimizin görevidir.

Bu sitede yer alan bilgiler saglikli yasama tavsiye niteliginde olup ürünlerimiz ilaç degil, besin destek ürünleridir.

Tedavi veya doktor tedavisi yerine geçmez. Kürlerde ve metinler içerisinde geçen bitkilerin kullanimindan önce, Adi geçen bitkilere alerjiniz olup olmadigini kontrol ettirdikten sonra kullanmaniz tavsiye edilir.

Bu sitede yazılan yazılar bilgilendirme amaçlıdır. Herhangi bir rahatsızlığı olanlar, mutlaka doktorlarına danışarak kullanmalarında fayda vardır.

#####
Görsel kaynaklar:
https://www.prevention.com/health/5-most… Kaynakları :
Prof.Dr.Erkan Topuzhttp://www.wcrf.org/int/cancer-facts-figures/worldwide-datahttps://books.google.com.tr/books?id=jQdifdalAxUC&pg=PT367&lpg=PT367&dq=treads+of+cancer+at+woman&source=bl&ots=M960PAcpz0&sig=tWOavdoExCek2_DRrerQLN6YFDM&hl=tr&sa=X&ved=0ahUKEwjF0MaR59rYAhVCDywKHT8LA_0Q6AEIOTAF#v=onepage&q=treads%20of%20cancer%20at%20woman&f=false

Cuma günü yapılması sünnet olan davranışlar: 1. Gusül almak 2. Erkeklerin güzel koku sürünmesi 3. Misvak kullanmak 4. Güzel elbiseler giyinmek 5. Kehf suresini okumak 6. Cuma namazına mümkün mertebe erken gitmek 7. Efendimiz ﷺ ‘e çokça selevat getirmek. Cumanız mübarek olsun

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Kefirin Sağlık Açısından Önemi ve Faydaları Bağışıklık sistemini güçlendirir Kemik sağlığını artırır Kansere karşı koruyucu olabilir Sindirimi düzenler Alerjileri iyileştirir Cildi güzelleştirir ㅇ০ Laktoz intoleransı semptomlarını iyileştirir'Fotoğraf açıklaması yok.

Reenkarnasyon,insanı dinî vazifelerini yerine getirmekten alıkoyan, şeytanî bir oyalanmadan ibârettir. İslâm’ın inanç esaslarıyla hiçbir alâkası yoktur.

İSMÂİL HAKKI BURSEVÎ’NİN (RAH.) OĞLUNA NASÎHATLERİ
Evlâdım, insan, kalbini ve bütün âzâlarını haramdan korumalıdır.
Ey oğlum, çok uyuma. Husûsi ile sabah namazından sonra işrak vaktine kadar yaz ve kış uyanık olup zikirle meşgul ol. Aile ve evlâdından mükellef olanları da uyutma ve onlara namaz kıldır. Onları oyun ve eğlence yerlerine gönderme. Zîra kendin günah işlemiş gibi olursun.
Cünüb iken yemek yiyip içme. Ancak abdest alırsan yiyip içebilirsin. Zîra abdest guslün yarısıdır. Cünüb olduktan sonra guslü geciktirme. Zîra gusül geciktikçe rahmet melekleri ondan kaçarlar. Eğer bir zarûretten dolayı geciktirmek gerekse abdest almak lazımdır.
Ana babaya adlarıyla hitap etmek büyük edepsizliktir ve fakirliğe sebeptir. Kapı eşiği üzerine oturma ve kapı yanına dayanıp durma. Elbisenin kolları ve eteğiyle yüzünü silme. Sakalını ayakta tarama ve ıslatıp tara, kuru tarama.
Misvak gibi sakal tarağını da başkasına kullandırmaktan kaçın. Her yemekten sonra misvak kullan.
Hiçbir zaman dünya seni aldatmasın. Her zaman sûretin dünyâda, sîretin ukbâda ve sırrın Hazret-i Mevlâ’da olsun. Dünya meşguliyetlerinden halâs bulmak; kurtulmak güçtür. Rabbin fazl ü rahmetinden vermiş, şükreyle ki Müslüman oldun. Dünya nimetlerinden mahrum kaldığında ümitsiz olma. Zira güneş dâima bulut altında kalmaz. Muhakkak açıldığı zaman olur.
Dünya maksatları gelip geçicidir. İnsanın gam çektiğine değmez. Dînî hususlarda senden yüksekte olanlara, dünyâ işlerinde de senden aşağıda olanlara bakıp ibret almak lazımdır.
Haklara riâyet azaldı. Halkın ekserisi istiklâl davasına düştüler. Cenâb-ı Hakk’ın yeryüzünde halîfeleri olduklarını bilmediler. Göreyim sizi, siz ve size tâbi olanlar en büyük kurtarıcı olan takvâya yapışın. Kendinizi şerîat yoluna bağlayın. Ahlaksız ve gaddâr olmayın. Bizim ömrümüzden az bir vakit kaldı. Vesselam