15 Temmuz 2020 Çarşamba

NE TARAFA MEYLİMİZ VAR NE TARAFA DÖNÜK YÜZÜMÜZ OKUYALIM KENDİMİZİ KONTROL EDELİM


Behlûl Dânâ Hazretleri, yol üzerindeki bir vîrânenin yıkılmak üzere eğilmiş duvarına bakıp âkıbetini tefekküre dalardı. Yine bir gün endişe ile bakarken duvar birden çöküverdi. Behlûl Dânâ Hazretleri’ni bir sürur kapladı. Onun bu sevincine mânâ veremeyen insanlar merakla sebebini sorduklarında:*
*“−Duvar meyilli olduğu tarafa yıkıldı!” dedi.*
*“−Peki bunda şaşılacak ne var?!” dediklerinde şu hikmetli cevabı verdi:*
*“−Mâdemki dünyadaki her şey nihâyetinde meylettiği tarafa yıkılıyor, benim de meylim Hakk’a doğrudur, o hâlde ben de ölünce Hakk’a varırım. Ey ahâlî, rükû ve secdelerimizle Hakk’a meylimizi artıralım ki başka yönlere yıkılmayalım!”*
*" KİŞİ YAŞADIĞI HÂL ÜZERE ÖLÜR!"*
*Meylimiz HAK, akibetimiz HAYIR olsun.

Cennete girmek istemiyenler kimlerdir? Resûlullah (s.a.v): “İstemeyenler dışında,ümmetimin tamamı cennete girer”buyurdu. Bunun üzerine: –Ey Allah’ın elçisi, cennete girmeyi kim istemez ki?denildi. Peygamber Efendimiz: –"Bana itaat edenler cennete girer, bana karşı gelenler cenneti istememiş demektir” buyurdu. [Buhârî]

💠 BİD'AT EHLİ YARATIKLARIN 👊 EN KÖTÜSÜDÜR ❗ #Ebû Nuaym#

Görüntünün olası içeriği: çiçek

İHLAS : Hâlis, temiz etmek, niyeti temizlemek, dünyâ faydalarını düşünmeden bütün işlerini, ibâdetlerini yalnız Allah için yapmak demek olan ihlâs hakkında, Mektûbât'taki bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulmuştur: "İbâdetlerinizi ihlâs ile yapınız! Allah, ihlâs ile yapılan işleri kabûl eder." Hilyetü'l-Evliyâ'da kaydedildiğine göre, Rasûlullah efendimiz, Muâz bin Cebel'i, Yemen'e vâli gönderirken şöyle buyurmuşlardır: "İbâdetlerini ihlâs ile yap. İhlâs ile yapılan az amel, kıyâmet günü sana yetişir." Seyyid Emîr Külâl; "İhlâssız amel, sahte para gibidir, kabûl edilmez." demiş; Sehl-i Tüsterî'ye; "İnsanın nefsine en çok ağır gelen şey nedir?" diye sorduklarında, "İhlâstır." cevâbını vermiş; "Zîra ihlasta nefsin nasîbi yâni payı yoktur." diye bir açıklamada da bulunmuştur. İmâm-ı Rabbânî ise, ihlâs ile, uzun yılların amelinin, işinin, kısa zamanda ele geçeceğini açıklamıştır.

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Nuh as zamanında samimi yaşlı bir teyze varmış. Nuh as In ashabı gemi yaparlarken ayran onlara edermiş. Sonrada sel unutmayın dermiş. başlamış, zamanda tufan hatırlarına gelmemiş. Bir hatırladıklarında üzülmüşler, sonra demişler ki su çekilince teyzenin evinin yere gidelim cenazesini bulursak gömeriz hiç olmazsa görevimizi nebze yerine getirmiş demişler. Derken sular çekilmiş gemi karaya oturmuş, gitmişler bakışlar teyze evinin yanında dışarıda oturuyor. Teyze bunları görünce, gidiyormuyuz diye sormuş. teyze görmedin bişey sormuşlar. Teyzede görmedim haberim yayılmaya gittiklerinde ayakları çamurlu geliyorlardı. Yağmur yok yok nerden bunların ayakları diye düşünüyordum hep Demekki ondanmış demiş. EVVELA SAMİMİYET'

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Nuh as zamanında samimi yaşlı bir teyze varmış. Nuh as In ashabı gemi yaparlarken ayran onlara edermiş. Sonrada sel unutmayın dermiş. başlamış, zamanda tufan hatırlarına gelmemiş. Bir hatırladıklarında üzülmüşler, sonra demişler ki su çekilince teyzenin evinin yere gidelim cenazesini bulursak gömeriz hiç olmazsa görevimizi nebze yerine getirmiş demişler. Derken sular çekilmiş gemi karaya oturmuş, gitmişler bakışlar teyze evinin yanında dışarıda oturuyor. Teyze bunları görünce, gidiyormuyuz diye sormuş. teyze görmedin bişey sormuşlar. Teyzede görmedim haberim yayılmaya gittiklerinde ayakları çamurlu geliyorlardı. Yağmur yok yok nerden bunların ayakları diye düşünüyordum hep Demekki ondanmış demiş. EVVELA SAMİMİYET'Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'SÜLEYMAN HİLMİ TÜNAHAN efendi Hazretlerinin GAYRETİ DÎNİYESİ Ölçüsünü derecesini takdirden acizim. Ancak o Mübarek muhteremi tanıyanların müşterek kanaati şudur: "Bütün hayatı İslâm'a hizmetle irşadla geçmiştir. Allah (CC)'nün adını anmak bile olduğu devirlerde cefâya tahammül gösterip, Çağımızda İslâm'a büyük hizmeti yapmış, küfre büyük darbeyi vurmuştur." Bugün ulûm-u âliye âlet ilimleriyle meşgul olan büyük zâtın açtığı islam kur'an Yolunda azimle yürüyen sayısız talebeleri vardır. Talebelerini yetiştirir ve onlara şöyle buyururdu: vazifeleri bitemâmihâ size ettim size bıraktım. Eğer bu islama ve olan hizmetleri devam ettirirseniz, yarın Âlemi Berzah'da da, Âlemi ettirmezseniz, Huzur-u İlâhi'de on parmağım yakanızda olur."buyurmuşlar.'

Görüntünün olası içeriği: açık hava
Mustafa Arabacı

Fossatilerin restorasyonu zamanında, yani Sultan Abdülmecid devrinde mozaiklerin sıvalarının kaldırılması, Osmanlı tarihinde Ayasofya Camii içinde “MOZAİKLERİN HER ZAMAN SIVALI OLDUĞU” gerçeğini kanıtlamakta ve gözler önüne sermekte.


Udi Hindi Yağı vücudun her yerindeki tüm iltihabi rahatsızlıklara iyi gelmektedir. 👉Hücre yenileyicidir! 👉 İdrar tutukluğu, 👉 idrar kaçırmaları , 👉 idrar yolu enfeksiyonu, 👉 ankilozan spondilit, 👉 balgam, 👉 gut, 👉 karaciğer ve safra kesesi ağrıları, 👉 kansızlık, 👉 farenjit. 👉 Karaciğer temizleyicidir . 👉 hepatit B/C 👉 kaşıntı ve egzama, 👉 Sedef 👉 Mantar, 👉 Krup, 👉 sarılık, 👉 gastrit, 👉 ülser, 👉 Bağırsak iltihabı, 👉 Kolit, 👉 Orta kulak iltihabı, 👉 kulakta sıvı birikimi, 👉 dizde yırtılma ve sıvı birikimi , 👉 dizde sıvı azalması, 👉 zorlukla işeme ve kan işeme, 👉 dalak hastalıkları, 👉küçük çocuklarda solucan ve şerit, bronşit, öksürük vs . balgam sökücü yerlerde kullanılır. 👉 Onkokojik tüm rahatsızlıklar için kullanılır. ,

Görüntünün olası içeriği: doğa, şunu diyen bir yazı 'Udihindi yağı tüm deri hastalıklarında, aknelerde, yüz lekelerinde, egzamalarda, deri çillerinde çok güzel sonuçlar verir'

Ayasofya konusu kısaca nedir? Ayasofya, Justinianus tarafından 532-537 yıllarında yaptırılan, bazilika planlı bir patrik katedralidir. Kurulduğunda henüz Hz.Muhammed (s.a.v.) yok, Kuran nazil olmamıştı.. O günün müminleri tarafından, Allah’a ibadet edilmek üzere yapılan bir mabettir. Kubbesi Peygamber Efendimiz (S.A.V.)' in doğumu ile çökmüş ve yıllarca ayakta durdurulamamış. Taa ki, O'nun mübarek tükürüğü ve zemzem suyu kubbe harcına karıştırıldı sonrasında anca sabit kalabildi. Bu da ayrı bir inceleme konusudur. 916 sene mabet olarak kullanılmı.1453 senesinde İstanbulun fethi ile birlikte, Fatih Sultan Mehmet Han'ın bizzat kendisi tarafından, Konstantiniye Vakfına 55.000 duka altını ödenerek satın alınmıştır. (Dikkat: sadece kılıç hakkı değil aynı zamanda bedeli ödenerek satın alınmış) Sultanın kendi kurduğu vakfa kaydedilmiş, Mihrabı, minberi, kürsüsü, mahfeli, minaresi, alemi, külliye müştemilatı ile, bir İslam mabedi olarak sonsuza kadar devamı temennisi ve şartıyla ibadete açılmıştır. Fetihten sonra kılınan bir büyük Cuma namazı ile birlikte, Fethin sembolü kabul edilmiştir.. 1934 senesine kadar, (İstanbulun işgal yılları dahil) 481 sene minarelerinden ezan okunmuş, namaz kılınmıştır.. İstanbul’un işgalinden sonra ,Kurtuluş Savaşı veren Türkiye, 1923 senesinde bağımsız bir Cumhuriyet kurmuştur. Dolayısıyla müze işini, Lozana yada bilinen bir dış tehdite bağlamak akılcı değildir. Cumhuriyet kurulmasından sonra da, 11 yıl, Ayasofya, cami ve Fetih sembolüdür.. 1936 tarihli tapu senedinde dahi, Ayasofya Camii'nin sahibi Ebulfetih Sultan Mehmet Vakfı görünüyor. Dolayısıyla Ayasofya’nın ne olacağı ile ilgili tasarruf vakıftadır.. 19 Kasım 1936 tarihinde düzenlenen tapu evrakında “ 57 pafta, 57 ada, 7 parselde, Türbe, Akaret, Muvakkithane ve Medreseden oluşan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi, Ebulfetih Sultan Mehmet Vakfı üzerinedir" .... Bizzat Fatih Sultan Mehmet tarafından Ayasofya içinbir vasiyet yazılmış, cami dışında kullananlar, rıza gösterenler için; ‘Allâh’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETİ ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın diye vasiyet edilmiştir.. Ayasofya nın vasiyete uygun bir şekilde, sahibinin isteğinin yerine getirilmesinden daha doğal ne olabilir? Bir risk varsa, bu risk net olarak bilinmelidir.. Asıl risk Allah’ın lanetinden korkmamaktır!!! Bu karar herhangi bir siyasi beklenti hesabıyla alınmamalı, Türk milletine yakışan, Ahde vefa anlayışıyla, Ecdadın vasiyetine sahip çıkma adına olmalıdır.. Bu risk ise, bu riski alan, bilerek yada bilmeyerek, Türkiye’nin sonsuza kadar sürecek İstiklal ve İstikbaline hizmet etme şerefinin sahibi olacaktır. Yalnız siyasi emellerine basamak olarak kullananlar müstesna!!! Bakanlar kurulu kararıyla müze yapılan cami, yeni bir bakanlar kurulu kararıyla aslına rücu ettirilebilirdi. Nedense bu yola yıllarca baş vurulmadı . Her ne hikmetse, yargıtaydan davanın reddi başkanlık avukatlarınca istenilse de, yargı mensupları kucaklarına bırakılan bombayı sahibine aklı selim ile iade etmişlerdir. Takdire şayan bir durumdur. Bu durumu bile siyasi şov yaparak kullanmak istediler, fakat çok geçmeden yine çark ettiler. Neymiş Ayasofya namaz saatlerinde cami, diğer zamanlarda kilise ve müze olarak hizmet verecekmiş. Zaten biz biliyorduk sizin bu işi yapacak siklette olmadığınızı da, bilmeyenler öğrenmiş oldu kendi ağzınızla. Bir de diyanet işlerini bozuk işinize alet ederek zaten yerlerde olan saygınlıklarını yanlış ve yalan fetvalarla halka göstermelerine vesile ettiniz. Tebrikler. Yüzyıllar boyu abdestli insanların gezindiği, duvarlarına Kuran sesleri sinmiş mabet, üç kuruş para, yahut yakın bir zamanda isletmesini bu günleri hesap ederek devrettikleri yahudi şirketi bahane edilmeden tam zamanlı cami olarak hizmete açılarak müze olmaktan kurtarılmasını dileriz, isteriz, yapanı sonuna kadar da destekleriz. Ayasofya nın açılması, Hz. Fatih’in lanetinin son bulması ile birlikte, Türkiye’nin ayaklarındaki pranganın sökülüp atılması olacaktır. Gereği yapılmalıdır.. Merak edenler için Fatih’in Vakfiyesi Aşağıda; ⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️ FATİH SULTAN MEHMED HAN'IN AYASOFYA VAKFİYESİ.... “İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki; huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar. Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse; Allâh’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETİ ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın. Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır. Allâh’ın azabı onlaradır. Allâh işitendir, bilendir. (Fatih Sultan Mehmed Han / 1 Haziran 1453)

Görüntünün olası içeriği: yiyecek

🌷*Kurbanın fazileti*🌷 🐑“Bir kimse evinden kurbanlık almak için çıksa, o kimsenin *her adımı için on sevap yazılır*, *on günahı silinir* ve o kimseye *on derece verilir*.


🐏Almak için konuştuğu zaman, o kimsenin *sözleri tesbih olur.*

🐄O kurbanın parasını verdiğinde, *her bir dirhem için yedi yüz hasene yazılır.*

🐂Kurban yatırılıp kesilince, *kesildiği yerden yedi kat yere varıncaya kadar ne varsa hepsi o kimse için istiğfar ederler.*

🐃Kanı aktığı zaman Rabbülâlemiyn *her damlasından on melek halk eder.* *O melekler kıyamete kadar o kimse için istiğfar eder.*

🐫Verdiği etin her lokması için *Hak Teâlâ İsmâil (as)’ın evlatlarından bir köle azad etmiş sevabını verir.* '' (Hadis-i Şerif)

🌹Bu derece mühim bir ibadet olan kurban vecîbesinden azami derecede istifade edebilmek ümidi ve duasıyla;

🌹Hayırlı günler dilerim🌹