4 Ağustos 2020 Salı

İyice zıvanadan

 çıktılar. Her kim kendilerine biat etmiyorsa, devletin gücünü kullanıp tepesine çöküyorlar. Ortalığı bok götüren belediye kesimhanelerine gık deme, kurbanları bırakıp kaçan kasaplara gık deme, yol ortasına atılan derilere kellelere gık deme, pislik içindeki mezbahanelere ses çıkarma ama her şeyi ile tekmil olan ve yüzde yüz İslami usullere uygun kesim yapanlara polisinle jandarmanla çöküntü ol.
Bu ülkeyi açık cezaevine çevirdiniz ama bu günlerde geçecek. Mahkeme kadıya mülk değil. Çevirdiğiniz her dolap çarşaf çarşaf ortalığa dökülürken, şimdi sahip olduğunuz kudretin sonsuz olduğunu mu zannediyorsunuz? Peşinizde size karnından ve menfaatinden bağlı olanlar hariç kimse kalmadı. Sizi bekleyen sona doğru freni patlamış kamyon gibi hızla gidiyorsunuz. Sokaklar sizin sırça köşklerinizde oturup da size yalakalık yapanların gördüğünden çok çok farklı sesler veriyor.

Çok değil, sandığa bir adım kaldı...

Mehmet Hilmi Burkan

Kurban'ı

 Engellemek Dolaylı Olarak Kur'anı Engellemek Demektir?
Zira Elde Edilen Gelirde
Talebe-i Ulûm'un Hakkı Vardı..!



yorum  Şanlı Peygamberimiz sav. buyuruyorki : "......sakın BEŞİNCİSİ olma HELAK olursun". bunlar bile bile helak olanlardan.

Miraç hadisesinde, Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya kadar olan kısmı inkar eden mürted olur. Kur'an'ı, peygamberimizi ve Allah tealayı yalanlamış olur. Küfrüne hükmolunur, nikahı boş olur, Katli vacip olur. Bu gibi durumlarda fetvayı fertler değil, kadılar verir. İcrayı da İslam devletinin cellatları yapar. Fert fert herkes birbirini tekfir etme ve cezalandırma hakkını kendinde bulamaz. Miraç hadisesinde Mescid-i Aksa'dan sema katlarına kadar olan kısımları inkar eden dinden çıkmaz ama dalalet ehlinden olur. Küfre çok yaklaşır ve feci bir sona gitmesinden korkulur Lakin bu yaşadığımız devirde, şu son zamanlarda, manzara biraz farklı.. Bütün ikaz ve nasihatlere ve ispatlara rağmen burnunun dikine gidenlerin, hadisleri inkar edenlerin, Kur'an'ı kendi bozuk fikirlerine göre yorumlamak isteyenlerin, alimleri tanımayanların hem cahil, hem küstah, hem egoist, hem de art niyetli oldukları, samimiyetle gerçeği aramadıkları, çoğunun dini meseleleri bir eğlence ya da bir farkındalık ve gösteriş oluşturma aracı olarak kullandıkları görülüyor. Bunlara ilimle, ispatla bir şey anlatmak için harcanan zamana yazık olduğunu acı acı görüyorsunuz. Bunların yaşam tarzlarına, alış verişlerine, sözlerine sadık olup olmadıkların, işlerini düzgün yapıp yapmadıklarına baktıkça da her türlü münafıklık alametinin bir arada üzerlerinde bulundurduklarını görüyorsunuz.Ve bunlara yasal olarak yetkilendirilmiş Mematiler gerekiyor. Bence boşuna kıymetli vaktinizi heba etmeyin. Çok çok on küsur sene sonra bu ülkenin ceza kanunları bu gibi İslamcıları arz üzerinden derhal kaldırıp nizam-ı alemi tesis edebilecek şekilde olacak.

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Olsun Be Yaradan Vardır. Sanma Ki Zalimin Ettiği Kardır. Mazlumun Ahı, İndirir Şahı Her Şeyin Bir Vakti Vardır. "YutusEmre Fis'
Görüntünün olası içeriği: yazı
İmâm-I Şâfiî HZ.LERİ. bİr çobanI görünce ayağa kalkmIş. Bu zât bana kİtaplarda bulamadIğIm İlİmden bİr mes'eleyİ öğrettİğİ İçİn.İmâm-ı Şâfiî hazretleri, bir çobanı görünce ayağa kalkmış. Yanındakiler, “Bu çobana hürmetinizin sebebi nedir?” diye suâl etmişler. O da, “Bu zât bana kitaplarda bulamadığım ilimden bir mes'eleyi öğrettiği için, yâni benim hocam olduğu için hürmet ediyorum” buyurmuştur. Hakîkatı bulmamıza sebep olanlara, bize çok lüzûmlu ilimleri öğretenlere gösterilecek hürmetin ehemmiyetini idrak etmek lâzımdır.

Hz. Mevlâ-yi zû’l-Celâl buyuruyor ki: وَدَاعِيًا إِلَى اللَّهِ بِإِذْنِهِ وَسِرَاجًا مُّنِيرًا Meali: “ve Allah’a, O’nun emir (ve tesiri) ile bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak gönderdik.” [Ahzâb suresi, 46] Rasûlullah Efendimizin nûru, halk olunduğu zaman ikiye ayrıldı: 1. Hz. Mevlâ, O’na nazar-ı heybetle bakınca, o nûr su oldu. 2. Kâinat dediğimiz âlem-i Kebîr, yani Arş, Kürs, Levh, Kalem hepsi bu nûrdan meydana geldi. Rasûlullah Efendimiz zübde-i kâinattır. Âlem-i Kebîr ve Âlem-i Sağîr[*]in tamamı ondan alınmıştır. Bütün ekâmil, nûru O’ndan alırlar. Nasıl ki bir kandilden bin tane kandil yakılsa, o kandilin zıyâsından bir şey eksilmezse, Rasûlullah Efendimizin nûr-i nübüvvetleri de bunun gibidir.”... [Ziya Sunguroğlu, Notlarım, s. 42]

Görüntünün olası içeriği: ‎şunu diyen bir yazı '‎محمد HZ.MUHAMED MUSTAFA Sallallahu aleyhi ve sellem‎'‎

Beşinci Grup olmayalım... Ebu Cehillerin grubudur. Cehalet grubudur. Çok konuşanların hiçbir iş yapmayanların grubudur. Alimlere, ilme ve ilim öğretilen müesseselere düşman olanların grubudur. Eğer ilk dört grupta değilsek mutlaka beşinci grubun içerisinde kendimizi buluruz (Allah korusun)...Rabbim helaka götürecek cehaletten ve cahillerden hepimizi muhafaza buyursun.(amin)

Fotoğraf açıklaması yok.

Mensubu olmakla şeref duyduğumuz sevgili peygamberimiz son haccını yaparken Kabe-i Muazzamayı görünce şöyle dua etti: "Allah'ım! Kabe'ye hürmette bulunanların şerefini artır". İşte Türk-İslam devletlerinin şeref kaynağı budur. Sevgili peygamberimize tabi olanlara ne mutlu.

Görüntünün olası içeriği: açık hava

PEYGAMBERİZ HZ MUHAMMED ALEYHİSELAM MİRAÇTA GÖRDÜKLERİNİ ŞÖYLE ANLATIR: 1- “Göğe çıkarıldığım gece Cebrail (as)’ı gördüm, Allah korkusundan eski kilim gibi titriyordu.” (Ramuz el Ehadis:353/6) 2- “Efendimiz (sav), “Miraçta ümmetler bana gösterildi, ümmetimin çokluğu beni sevindirdi. Razı oldun mu? diye bana soruldu,ben de evet razıyım, dedim. Yetmiş bin kişi hesapsız Cennete girecek, denildi. Bunlar kin tutmayan, efsun ettirmeyenler, Allah(cc)’ya tevekkül edenler” dendi, der. 3- “Miraca götürüldüğüm gece cennette yüksek seviyede yapılmış köşkler gördüm.” Cebrail’e: - “Bunlar kimin içindir, diye sordum.” Cebrail şöyle cevap verdi: - “Öfkesini yenenler ve insanları af edenler içindir.” (Age.287/11) 4- Karınları şiş kimseler gördüm. Firavun taifesi onları çiğniyorlardı. -Kim bunlar, dedim. Cebrail: -Faiz yiyenler, dedi. 5-Bazısı pislik yiyor, bazıları avret yerlerinde bir yama ile hayvanlar gibi otluyor, bazıları memelerinden, bazıları ayaklarından asılı bir topluluk gördüm: -Kim bunlar,diye sordum.Cebrail: -Zina eden,çocuklarını öldürenlerdir,dedi. 6-Kendi etlerini yiyenler, derilerinden kesilip ağızlarına tıkılanlar gördüm. -Kim bunlar? diye sordum, Cebrail: -Dedikodu yapanlar, dedi. 7-Eken, hasat yapan bir topluluk gördüm. Hasat tamamlanır tamamlanmaz olduğu gibi ekinlerin yerine geldiğini gördüm: -Bunlar kim? dedim. Cebrail; -Bunlar Allah yolunda gayret sarf edenlerdir, dedi. 8-Başları taşla ezilen bir topluluğa rastladım. Başlar eziliyor kısa zamanda eski haline dönüyor, tekrar eziliyordu. -Kim bunlar? dedim. Cebrail(as); -Başları secdeye varmayan ve namaz kılmayan kimselerdir, dedi. 9-Bir demet odun toplayan, fakat taşıyamayanlar gördüm. - Kim bunlar? dedim. Cebrail(as); -Emanete ihanet edenler, dedi. 10-Dil ve dudakları kesilen, kısa zamanda iyileşen, tekrar kesilenler gördüm. - Kim bunlar? dedim. Cebrail(as); -İnsanları, fitneye çağıran, aralarına fitne sokanlardır, dedi. 11- Dudakları deve dudağı gibi kimseler vardı. Parça parça et kesiliyor, ağızlarına da ateşten taş koyuyorlar, taşlar dübürlerinden çıkıyordu. - Kim bunlar? dedim.Cebrail(as); -Hak yiyenler, dedi. 12- Bir topluluk gördüm önlerinde sofra vardı. Sofra güzel yemeklerle donatılmıştı, onlar o yemekleri bırakıp pislik yiyorlardı. -Kim olduklarını sordum. -Helal eşlerini bırakıp harama yönelenlerdir, denildi. Allah Resulü, görülmesi hoş olmayan bu manzaraları görmüş, ibret almamız için bize anlatmıştır. Ayrıca bu olaylar, Allah’ın bize mesajlarıdır. Bundan başka Allah Resulü şu manzaralarla da karşılaşmıştır. 13- Miraç gecesi, bir kavme uğradım ki;karınları evler gibi şiş idi. Bu şiş karınlar, yılanlarla dolu idi ve yılanlar dışardan gözüküyorlardı.Ben “Ey Cebrail!Bunlar kimlerdir? diye sordum.” “Bunlar faiz yiyenlerdir’’dedi. (Kütüb-i Site:17/264 + Ramuz el Ehadis:15/6) 14- “Miraca çıkarken Kudüs’e yakın bir yerde Musa Peygambere uğradım. Kabrinde uyakta namaz kılıyordu.” (Age:15/4) 15- “Miraca çıkarken bir topluluğa rastladım. Dudakları ateşten makaslarla kesiliyordu. Ardından dudaklar tamamlanıyordu. Ey Cebrail! Bunlar kimlerdir? diye sordum. Bunlar senin ümmetinin hatipleridir, yapmadıklarını söylerler, Kur’an-ı okurlar fakat onunla amel etmezlerdi” dedi. (Age:15/5) 16- “Adem’in sağında güzel koku çıkaran bir kapı,solunda da kötü koku çıkaran bir kapı vardı. Sağdaki kapıya bakıp gülüyor, soldaki kapıya bakıp ağlıyordu. Cebrail(as) sordum: -Bu kimdir? -Baban Adem, sağdaki cennet kapısıdır. İnsanların oraya gittiğini görünce gülüyor. Soldaki kapı cehennem kapısıdır. İnsanların oraya gittiğini görünce ağlıyor.” (Büyük Hadis Külliyati:5/52) dedi. Bunların hepsi vahyin bir parçasıdır. Her Müslüman bu olayları göz önünde tutarak yanlış yapmamaya çalışmalıdır. 17- “Miraç gecesi cennetin kapısı üzerinde şu yazıyı gördüm:”Borç verme sadakadan efdaldır.” sebebini sordum.Cebrail:”Dilenci, yanında çoğu zaman para olduğu halde sadaka ister.Borç yiyen ise, ihtiyaçtan dolayı ister.”dedi.” 18- Miraç gecesinde, bakır tırnakları olan bir kavme uğradım.Bakır tırnaklarla yüzlerini (ve göğüslerini) tırmalıyorlardı. “Ey Cebrail! Bunlar da kim?” diye sordum. Cebrail(as) şöyle buyurdu: “Bunlar, insanların etlerini yiyenler (gıybetini yapanlar) ve ırzlarını (şereflerini) çiğneyenlerdir.” (Ebu Davut Edep:40) Allah Resulü miraçta daha bir çok olayla karşılaşmış ve ibret verici manzaralarla karşılaşmıştır. En ibretli olaylardan biri de şudur: 19- Semure İbn’u Cündeb (ra) şöyle anlatır: Bir sabah Allah Resulü her zaman sorduğu gibi : -Sizden rüya gören yok mu?diye sordu.Kendisinin rüyasını anlattı: “Bana iki kişi geldi, “yürü” dedi, yürüdük. Yatan bir adamın yanına geldik. Yanın da da elinde kocaman bir taş olan adam duruyordu. Adam o taşı o adamın başına vuruyordu. Böyle devam edip gidiyordu. Ben: “Sübhanelleh,nedir bu hal?” dedim. -Yürü!Yürü! dediler.Yürüdük, sırtüstü yatan birinin yanına geldik.Onun yanında da elinde kancalar bulunan bir adam duruyordu.Bu demir çengelle yüzünün bir tarafını parçalıyordu. Sonra diğer yüzünü parçalıyordu. İyileşince tekrar bu işi yapıyordu. Ben: -“Sübhanelleh, nedir bu hal?” dedim. Yürü!Yürü! “ dediler. Yürüdük. Fırın gibi bir yere geldik.Bir adam nehirde yüzüyor. Bir adamda yanındaki taşlarla o adamın her kenara gelişinde o taşları ağzına atıyordu. Bu kim dedim.” Yürü!Yürü! dediler. Çirkin görünümlü bir adamın yanına geldik. Böyle çirkin birini görmemişsinizdir.Adam ateş yakıyor etrafında dönüyordu. Kim bu diye sordum.”Yürü” dediler. Yürüdük. Büyük bir ağacın yanına geldik.Bu ağaç büyük ve güzeldi.Beraberce ağaca çıktık. Altın ve gümüş malzeme ile yapılmış evler gördük. Bizi,bir yarısı güzel,bir yarısı çirkin insanlar karşıladı. Yanımdakiler onlara bir nehir gösterip “gidin,yıkanın” dedi.Onlar yıkandı ve çirkinlikleri yok oldu. Bana oranın cennet olduğunu söylediler.Makamımı gösterdiler.Girmek istedim, sokmadılar. Onlara sordum.Bana şöyle anlattılar: - Taşla başı yarılan,Kur’an-ı ve namazları terk edendir. - Yüzü parçalanan,yalan söyleyen,etrafa yalan yayan kimsedir. - Fırındakiler,zina yapanlardır. - Kan nehrinde yüzüp ağzına taş atılan,faiz yiyendir. - Ateş yakıp etrafında dönen, cehennem bekçisidir. - Bahçedeki uzun boylu, İbrahim (as) dır. Çocuklar ise buluğa ermeden ölen çocuklarıdır.Biri: - Müşriklerin çocukları da mı? diye sordu. Peygamber: - Evet dedi ve anlatmaya devam etti. - Yarısı güzel yarısı çirkin olanlar,hem iyi hem de kötü amel işleyenlerdir. (Prof. Dr. İ. Canan Hadis Ans: 3/427) Günahlardan, haramlardan kaçalım.Nasıl kaçalım? - Miraçta peygamberin gördüklerini hatırlayarak, - Allah’ın günahtan vazgeçene vereceği sevabı düşünerek, - Allah’ın azabını göz önüne getirerek, - Cenneti cehennemi düşünerek, CEHENNEM EHLİ Cehennem ehli, dünyada iken inanmayan inandığı halde isyan edip günah işleyen ve af edilmeyen kimselerdir. Cenab-ı Allah: “Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helake götüreceğiz.” (Araf:182) -“En büyük ateşe giren kötü kimselerdir.” (A’la:13) - Onlara: İçinde ebedi kalacağınız cehennemin kapısından girin; kibirlenenlerin yeri kötüdür, denir.’’ (Zümer:72) -“Kafir olarak ölenin yaptığı bütün iyi işler boşa gider.” (Bakara:217) buyrularak cehennem ehlinin bazı özelliklerini haber vermiştir. Bu konuda Peygamber (as)’da şöyle buyurur: -“ Kıyamet günü kafire şöyle denilecek: -Şayet senin yer dolusu altının olsa, (bu azaptan) kurtuluşun için (onu) feda eder miydin?Görüşün nedir? Denilecek.O: -Evet,(verirdim) diyecek. Bunun üzerine kendisine (şu acı hakikat) hatırlatılacak: - (Halbuki dünyada) senden, bundan daha kolay olanı istenilmişti (de yapmamıştın!)” (Müslim, Sahih, 8/134) -“Size cehennem ehlini haber vereyim mi? Bunlar kaba, cimri ve kibirli kimselerdir.” (İ.Canan Hadis Ans:14/270) Mevlamız şöyle buyurur: “(Ahiret Günü’nü,Cennet ve Cehennem’i) inkar edenler (emirlerimizi ve yasaklarımızı ihtiva eden) ayetlerimizi yalanlayanlar (ve bu inkar ve yalanlama içinde ölenler) yok mu? Onlar Cehennemlikdirler. Orada ebedi olarak kalacaklardır.” Amelsiz kişi de tehlikenin içindedir. Aşağıda sunacağımız Kur’an ve Sünnet açıklamaları amelsizlerin nasıl bir tehlike içinde bulunduklarını göstermektedir. Müddesir Suresi Ayet 4-47: “(Cennet yaranı olan mü’minler Cehennemlik) günahkarlara soracaklar. Sizi bu ateş azabına sürükleyen ne oldu? Onlar da şöyle diyecekler: Biz namaz kılanlardan değildik. Biz (zekatlarımızla) yoksulları doyurmazdık. Biz (hayata müslümanca bakarak gerçeği göremediğimiz için batıl yaşantılara ) dalanlarla birlikte batıllara dalar-giderdik. Biz Kıyamet Günü’nü de yalanlardık.’’ Evet Peygamberimiz tehlikeye değinen hadislerinde şöyle buyurmaktadır. “Allah, alkollü içkiler içen (tevbesiz) kişiye Cehennemliklerin irinlerinden içirmeye and içmiştir.” “Karaborsacılar tövbesiz katillerle birlikte Cehennemde azab göreceklerdir.” “Zina eden erkekler ve kadınlar,kabirlerinde çıplak olarak tıkılacakları ağzı dar tabanı geniş b ir fırında azablanacaklar. Alevler alttan geldikçe yükselecek çekildikçe yuvarlanacaklar.” “…Her azgın mizaçlı,hayrı engelleyici,kibirli kişi Cehennemliktir.” (Taç 3/143) -“İçki müptelası kabrinden kalkar.İki gözü arasında “Allah’ın mağfiretinden mahrumdur” yazılıdır. Faiz yiyen kalkar.” İki gözü arasında: “Allah’ın yanında değeri yoktur.” yazılıdır. İnkar eden de kalkar onun da iki gözü arasında: “Ya kafir ateşten yerine hazırlan” yazılıdır.” (Rumuz: 508/1) Bu ayet ve hadislerde cehennem ehlinden olmaya neden olan işler haber verilmiş ve uyarı yapılmıştır. Buna göre kimse “bilmiyordum, haberim yoktu” diyemeyecekti

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Bilerek kılmadığın namaza "KAZA" deme! UNUTMA! Arabanın Önüne atlayana KAZA geçirdi değil "İNTİHAR ETTİ" Diyorlar...'