4 Ağustos 2020 Salı

Hz. Mevlâ-yi zû’l-Celâl buyuruyor ki: وَدَاعِيًا إِلَى اللَّهِ بِإِذْنِهِ وَسِرَاجًا مُّنِيرًا Meali: “ve Allah’a, O’nun emir (ve tesiri) ile bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak gönderdik.” [Ahzâb suresi, 46] Rasûlullah Efendimizin nûru, halk olunduğu zaman ikiye ayrıldı: 1. Hz. Mevlâ, O’na nazar-ı heybetle bakınca, o nûr su oldu. 2. Kâinat dediğimiz âlem-i Kebîr, yani Arş, Kürs, Levh, Kalem hepsi bu nûrdan meydana geldi. Rasûlullah Efendimiz zübde-i kâinattır. Âlem-i Kebîr ve Âlem-i Sağîr[*]in tamamı ondan alınmıştır. Bütün ekâmil, nûru O’ndan alırlar. Nasıl ki bir kandilden bin tane kandil yakılsa, o kandilin zıyâsından bir şey eksilmezse, Rasûlullah Efendimizin nûr-i nübüvvetleri de bunun gibidir.”... [Ziya Sunguroğlu, Notlarım, s. 42]

Görüntünün olası içeriği: ‎şunu diyen bir yazı '‎محمد HZ.MUHAMED MUSTAFA Sallallahu aleyhi ve sellem‎'‎

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder