5 Ağustos 2020 Çarşamba

Ya Rabbi..! 🌹🌹🌹 Rızayı ilahiyi dava edinmiş, bu uğurda ömür tüketmiş, can vermiş dava adamları eyle bizleri..!

AMELLER NİYETLERE GÖREDİR Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem): “Müminin niyeti, amelinden hayırlıdır. Ve muhakkak Allâhü Teâlâ kula, yaptığı amele karşılık verdiğini, elbette niyetine karşılık da verir.” buyurmuşlardır. Bir hadîs-i kudsîde de şöyle buyurulmuştur: “Bir kimse, bir iyilik yapmaya niyetlenir de onu yapamazsa, Allâhü Teâlâ kendi nezdinde, o kimsenin niyetine karşılık kâmil bir sevâb yazar. Eğer niyet eder ve o iyiliği yaparsa, o kimsenin iyiliğine karşılık on sevaptan yedi yüz katına kadar sevab yazar.” (Muttefekun aleyh) Fazîlet cihetinden, yapılan bir ibâdette birden çok hayra güzelce niyet edilmekle mükâfâtı da o kadar çok olur. Meselâ mescitte bulunan kimsenin niyeti gibi ki: • Bu kimse bulunduğu mescidin beytullâh olduğuna inanıp Mevlâsını ziyârete geldiğine niyet edebilir. Nitekim Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) “Allâhü Teâlâ’nın yeryüzündeki (rahmetinin ve meleklerinin inmesi için seçtiği) evleri, mescitlerdir. Ve muhakkak kendisini ziyârete (ibâdet etmek için mescidlere) gelen kimseye ikram etmek, Allâhü Teâlâ üzerine haktır.” buyurmuşlardır. (Feyzü’l-Kadîr) • Bir namaz bittikten sonra diğer namazı beklemeye niyet edebilir. Bu takdirde o kimsenin hâli, devamlı namazda bulunan kimsenin hâli gibidir. • İtikâfa niyet edebilir. Yani gözünü, kulağını ve diğer bütün âzâlarını lâyık oldukları yerde kullanıp günahlardan sakındırmaya niyet eder. Çünkü itikâf, men etmek demektir. Bu da oruç manasına geldiği gibi bir nevi zâhitliktir. • Kalbini ve sırrını tamamen Allâhü Teâlâ’ya yöneltmeye niyet edebilir. • Kalbinden Allah’tan başka şeyleri çıkarmaya niyet edebilir. • Bir ilmi veya iyiliği öğretmeye, bir kötülükten de sakındırmaya niyet edebilir. • Mescitte bulunduğu müddetçe günahlardan uzaklaşmaya niyet edebilir. İşte bu şekilde bir ibâdeti işlerken birçok farklı güzel niyetlerde bulunmakla o amelin hasenâtı da kat kat ziyâdeleşir. (et-Tefsîru’l-Kebîr)

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Kâbil Hâbil'i Şehid Ettikten Sonra Kavmini Terkedip Issız Bir Yerde Habil'in Eși Aklime İle Yaşamaya Başladı. Belli Bir Zaman Sonra o Kadar Bunaldı ki Canına Kıymaya Karar Verdi. Şeytan Onun Neslinden Gelenlerin Kendine HİZMET Edeceğini Bildiği İçin Onun İntihar Etmesini İstemedi Ve Oyalanması İçin İnsan Kılığında SAZ YAPMAYI VE ÇALMAYI ÖĞRETTİ. İSLAM TÂRİHİ HZ ADEM KISSASI.'

Bir cemaat içinde, Allahü teâlâ en çok hizmet edeni sever


Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem sellem buyurdular: "Kim mescide (dünyevî veya uhrevî) bir şey maksadı ile gelirse o şey, o kimsenin nasîbidir." (Sünen-i Ebu Dâvud) OSMANCELIK Mar .com CI'

Hanefi mezhebi tiksinti veren hayvanlardan sayılan; bundan dolayı yenilmelerinin caiz olmayacağına hükmetmişlerdir. Yengeç, midye, istiridye, istakoz, salyangoz, su kaplumbağası, ahtapot vb. hayvanlar bu sınıfa girmektedir ve helâl değillerdir.

Midyelerin içinde bulunan etsi besin, bakteri, virüs, mantar ve balık dışkılarının öğütülmüş halidir. Yerken bir kez daha düşünün...

Görüntünün olası içeriği: bitki, açık hava ve su

o kulum günahlara batmış biri olsa bile onu cennet ehli yaparım

Talebeye zekât ve sadaka vermekle İlİm tahsİlİne yardIm etmİş ve İlİm sevabIna ortak olunmuş olur. (İhyâ, İmam-I Gazâlî )

Rızık genişliği ve bereket kapılarının açılması için

: Değerli kardeşim;
Öncelikle şunu hatırdan çıkartmamak lazım; rızkın bolluğu da darlığı da bizler için Rabbimizden (c.c.) birer imtihandır. Bunu böyle bilip böyle inanıp ne zenginlikte şımarmalı, ne de fakirlik halinde isyan etmelidir… 
Peki, bu durumlar karşısında Müslümanın makbul olan tutumu ne olmalıdır? 
Mü’min, her şeyden evvel varlıkta şükretmesini, darlıkta da sabretmesini bilmelidir. Unutmamak gerekir ki, dünya mutluluğunun hatta ahiret saadetinin de şifresi, 
, “Rızık genişliği ve bereketin celbi için on tavsiye” başlıklı öğütler var. Hem de son devir dersiâmlarından ve Tarîkat-ı Aliyye-i Nakşibendiye-i Müceddidîn kolu zincirinin son halkası bulunan büyük âlim-ârif-fâzıl, vâris-i Rasûl Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretlerinden… Kimlere? Bütün mü’minlere / müntesiplerine, kısacası hepimize…

Eğer bunları hayatımıza tatbik edebilirsek, netice muhakkaktır. Yeter ki bu reçetedeki ilaçları yerli yerinde, tarife uygun şekilde ve zamanında almasını bilelim…

Rızık kapılarını ardına kadar açacak söz konusu reçete, aşağıdaki maddelerden teşekkül etmektedir. Buyrun hep birlikte ve dikkatle okuyalım.

(1) Namazı ta’dil-i erkân ile kılmak... Hadis-i Şerifte, “Bir adamı namazın ruku’ ve secdesini hafifletir (ta’dil-i erkânı terk eder) görürseniz, onun çoluk çocuğuna acıyınız.” [Bursevî, İsmail Hakkı, Tefsîru Ruhu’l-Beyan] Yani ta’dil-i erkânı terk eden maişet darlığına düşer, ta’dil-i erkâna riayet eden ise maişet genişliğine kavuşur.

(2) Zekâtını tam, hatta fazla-fazla vermek... Malın şükrü mal iledir. Zekât, malın şükrüdür. Toprak mahsullerinin zekâtı onda birdir ve “öşür” diye isimlendirilmiştir, ticari malların ve paranın zekâtı ise kırkta birdir. Şükür ise malın artmasına sebeptir. Ayet-i kerimede “…Eğer nimetime şükrederseniz onu elbette ve elbette çoğaltırım…” [Sure-i İbrahim 7] buyurmuştur. Yani zekât, malı hem telef olmaktan muhafaza eder, hem de ilahi hazineden artmasını temin eder,

(3) Sabah vakti uyanık olmak... Hadis-i Şerif: “Sabah uykusu rızka manidir” [el-Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhib] Yani bir Müslüman sabah namazını ve manevi ilticalarını ihmâl etmemelidir.

(4) Vâkıa suresini okumaya devam etmek... Hadis-i Şerif: “Kim ki vâkıa süresini her gece okursa ona ebediyyen sefalet isabet etmez, kim ki bu sureyi her sabah okursa ona ebediyyen fakirlik yaklaşmaz.” [Havâssu’l-Kur'an, İmam Ya’fi rh.]

(5) Duhâ namazına devam etmek... Duhâ namazı güneş doğduktan 45 dakika sonra başlayıp öğle namazına 15 dakika kalıncaya kadar kılınan ve en büyük fiili teşekkür olan 6 rek’atlık nafile namazdır. Duhâ (kuşluk/teşekkür) namazının ilahi ücretinin yüzde 75’i dünyada verilir.

(6) Geçim darlığı çeken ve borçlarını ödemekte zorlanan kimselerin Allah rızası için kurban keserek ve o kurbanı tasadduk ederek tıkanıklığı açmaya çalışmaları ehlullâhın tavsiyesidir.

(7) Güneş doğarken 1 “Eûzu”, 300 “Besmele” ve 100 “salavat-ı şerife” okumaya devam edenleri ummadıkları yerden Allahu Teala rızıklandırır ve bir sene geçmeden zengin (nisaba malik) hale getirir. [Tefcîru’t-Tesnim fî Kalbin Selîm, Sh.18]

(8) Namazlardan sonra okunması sünnet olan tesbîhatı (33 Sübhânellah, 33 el-Hamdülillah, 33 Allâhu Ekber) okumayı asla terk etmemek… Çünkü kelime-i tenzih (Sübhanellah) günahları söküp atar, kelime-i tahmid (el-Hamdülillah) her türlü nimete şükürdür, kelime-i tekbir (Allahu Ekber) ise kulun ibadetini ve tevbesini Allahu Teâla’ya lâyık hale getirir.

(9) Yemeklerden sonra mutlaka yemek duası yapmak… (Mümkünse Hz.Üstazımın tavsiye ettiği yemek duasını okumak.) Çünkü bu dua, hem şükür hem de rızık duasıdır. Duaya başlarken 3 kere “el-Hamdülillah” denilmesindeki hikmet; kul birinci defa ‘el-Hamdülillah’ dediğinde Cenab-ı Hak ‘Kulumun şükrü bana ulaştı’ der, ikinci defa ‘el-Hamdülillah’ dediğinde ‘Sana nimetlerimi artıracağım’der, üçüncü defa ‘el-Hamdülillah’ dediğinde ise ‘Kulumu affettim’der.

(10) Nimeti israf etmemek… Ayakta su içmemek… Ekmek kırığını toplamak ve tabağı sünnetlemek…

Rûhî bunalımı hafifletmek, işleri kolaylaştırmak ve sebebi bilinmeyen sıkıntılardan kurtulmak için başvurulması gereken tesirli bir manevi reçetedir. Her kim Enfal suresinin 66’ncı ayetini farz namazların sonunda olmak üzere ve bir cuma gününün ikindi vaktinden başlayarak aralıksız bir hafta müddetle okumaya devam ederse, hafta sonunda üzerindeki manevi sıkıntının hafiflediğini yakinen hissecektir. Allah Teala o kimseye her hususta kolaylık ihsan edecektir.

Fotoğraf açıklaması yok.