2 Ekim 2020 Cuma

CORONANIZDAN BASİTÇE

 CORONANIZDAN BASİTÇE KURTULUN basitçe m.ulaş önce doktora gidin saygılar


Coronaya yakalandıysanız okuyun 1 su bardağına 1 tatlı kaşığı veya çay kaşığı sodyum bi karbonat koyun 1 limon sıkın üzerine sıcak su ilave edin yarım çay bardağı için kalanıyla gargara ve burna çekin günde 5 defa ve bol su için 20 dakika sonra yakalandıysanız eğer kantaron bitkisini suda kaynatın buharına durun günn boyu 5 defa buhara durun öksürük ciğerleri tahrip ediyor m.ulaş

kantaron durduruyor ve balgam.çıkarttırıyor peçeteye nane yağı ve lavanta yağı kekik yağı damlatın burnunuzdan çekin gün boyu 10 defa saygılar m.ulaşSağlığımızın müthiş şifreleri

hayâsızlık, Allah’ın (c.c.) ve Rasûlü’nün (s.a.v.) bildirdiğine göre, kişilerin ve toplumların helâk sebebidir; yok oluşlarına, mahvolup gitmelerine yol açar. Cenâb-ı Hak ve feyyâz-ı mutlak hazretleri buyuruyor ki: “Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl suresi, 90)

 












*Hz.HAMZA İLE AYNI KABİRDE OLAN* ABDULLAH BİN CAHŞ'IN DUASI.

 *Hz.HAMZA İLE AYNI KABİRDE OLAN* ABDULLAH BİN CAHŞ'IN DUASI.

Abdullah b. Cahş’ın Uhud Savaşı’ndaki fedakârlığı ve mücadelesi ise bambaşkadır. Ashâb-ı Kirâm’ın önde gelenlerinden Sa’d b. Ebi Vakkas radıyallahu anh şöyle anlatıyor:
Uhud Savaşı’nın başlamasından hemen önce Abdullah yanıma gelerek bana şöyle dedi:
Gel, bir köşeye gidelim de Allah’a dua edelim. Sen benim duama “âmin” de, ben de senin duana “âmin” diyeyim.
Ben “Olur.” deyince bir kayanın ardına gittik. Sonra ben dua etmeye başladım: “Allah’ım! Savaş sırasında karşıma güçlü kuvvetli bir düşman çıkar. Ben onu öldüreyim ve üzerindeki kıymetli eşyaları ganimet olarak alayım.”
Ben duamı bitirince Abdullah “Âmin” dedi ve kendi duasına başladı:
Ey Kulum, Burnun ve Kulakların Nerede
“Ya Rabbi! Savaş meydanında karşıma güçlü, kuvvetli bir düşman çıkar. Ben onunla çarpışayım. O beni öldürsün. Burnumu ve kulaklarımı kessin. Yarın Senin huzuruna çıktığımda, Sen bana: ‘Ey kulum, burnun ve kulakların nerede, burnun ve kulakların neden kesildi?’dediğinde, ben ‘Senin ve Rasûlünün rızası için kesildi.’ diyeyim.”
Abdullah’ın duası bittiğinde, söz verdiğim için “Âmin” demek zorunda kaldım.”
Hurma Dalı Kılıca Dönüşüyor
Nihayet savaş başladı. İki taraf kıyasıya savaşıyor, tam bir can pazarı yaşanıyordu. Abdullah, düşman saflarının ortasına dalmış cihad ediyor, ölüme meydan okuyordu. Savaşın iyice kızıştığı bir sırada elindeki kılıcı kırılıverdi. Kılıcı olmadan nasıl savaşabilirdi? Hemen Allah Rasûlünün yanına gitti. Efendimiz, Abdullah’a bir hurma dalı vererek bununla savaşmasını emretti. Abdullah, hurma dalını eline aldığında dalın keskin bir kılıca dönüştüğünü hayranlıkla seyretti. Yeniden savaş meydanına döndüğünde elinde mucizevî bir kılıç tutuyordu.
Ağaç Dalına Asılan Burun ve Kulaklar
Uhud Savaşı Müslümanlar için oldukça sıkıntılı geçti. Bir ara tamamen dağılan İslâm ordusu, ölmeyi yaşamaya tercih etmiş mukaddes mücahidler sayesinde toparlanarak müşriklere kesin bir zafer kazanma fırsatı vermedi. Düşman savaş meydanını terk ettiğinde Sa’d b. Ebî Vakkas, Abdullah b. Cahş’ın paramparça edilen vücudu ile karşılaştı. Abdullah, Ebû’l-Hakem b. Ahnes b. Şerik tarafından şehid edilmiş, burnu ve kulakları kesilmişti. Etrafa baktığında bir ağacın dalına asılan bir ipin ucundaki burnu ve kulakları gördü. Müşrikler Nahle Seriyyesi’nin kahraman komutanının vücudunu, parmaklarını, burnunu ve kulaklarını doğrayarak intikam almışlardı. Abdullah’ın duası kabul olmuş, Allah yolunda şehid olmuştu. Sa’d bu hadiseyi anlatırken, “Abdullah b. Cahş’ın duası, benim duamdan daha hayırlıydı.” derdi.
İman edenler, imanlarını salih amelleriyle ispat edenler, hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler, ölüme meydan okuyanlar… İşte onlar Abdullah ve arkadaşlarıdır. Onlar Allah’ın rahmetine, Rablerinin vaat ettiği Firdevs Cennetlerine layık mümin, muhacir ve mücahitlerdir.
Allah Rasûlü Uhud şehidlerini, dünyadaki dostluklarına veya akrabalıklarına göre ikişer ikişer defnediyordu. Kırk yaşlarında[43]şehid olan Abdullah’ı da şehidlerin seyyidi dayısı Hamza ile aynı mezara defnetti.
Bir defasında Efendimiz aleyhisselâm Abdullah’a dünyada en çok ne istediğini sormuştu da Abdullah şu cevabı vermişti:
Benim dünyada en büyük hedefim Allah ve Rasûlünün sevgisini kazanmaktır. Gözümde başka bir şey yoktur.Rabbim şefatlerini nasip eylesin peygamberimiz ve Eshabımız bu güzel dinimizi bizlere kadar ulaştırmak için canlarını hiçe saydılar hatta parça parça azaları düşmanlar Tarafından kesildiler şehit oldular. dinimizi yaşatabilmek için ...rabbim bizide buyoldan ayırmasın..Amin


hayâsızlık, Allah’ın (c.c.) ve Rasûlü’nün (s.a.v.) bildirdiğine göre, kişilerin ve toplumların helâk sebebidir; yok oluşlarına, mahvolup gitmelerine yol açar. Cenâb-ı Hak ve feyyâz-ı mutlak hazretleri buyuruyor ki: “Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl suresi, 90)

 Ekmek için yaşayan insan bilsin ki,

Ekmek aslanın ağzındadır.
Oysa, hakîkat için yaşayan insan bilsin ki
Ekmek Allah'ın arzındadır.
" Vallahu Hayrurrazıkîn."
Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.
(Cuma sûresi / 12. Âyet)
Ağacın içindeki kurdun, havada uçan kuşun rızkını veren Rabbim.!
Verdiğin tüm rızıklarımızı helâlinle bereketlendir. (Âmîn)

Fark çok açık!
Kimisi dünyaya din çeşitliliği uğruna şarkı türkü eşliğinde Papa'nın misyonunu sürdürür,
Kimisi de Allahu Teala'nın dini ve Ümmet-i Muhammed'in ihyası için iman ve Kur'an hizmeti için çalışır!


(İçki içenin haya perdesi yırtılır, şeytan ona yoldaş olur, her kötülüğe sevk eder ve her iyilikten alıkoyar.) [Taberani

"Sattığı zaman kolaylık gösteren, satın aldığı zaman kolaylık gösteren ve hakkını isterken kolaylık gösteren kula Allah merhamet eylesin." (İbn Mâce," Ticaret", 28) Ya Rabbi bizi zatına hakiki kul eyle Resulüne hakiki ümmet eyle sevdiklerine de hakiki evlat eyle

 #Peygamber sav efendimiz;

“Namazdan sonra selam verince,anneciğini ara halini sor”
Buyurmuşlardır..
#Başkalarını üstün tutmaya çalışacaksın. Hele anneni göklere çıkaracaksın.
#Anneye,Babaya iyi muamele etmek , hayırlı işler işlemektir..
#Gönenli mehmet efendi hz..
#Namazı Sürekli Kılmak Bırakmamak için Yapılacak Dua:
#En az 41 Kere okunur...
Günlük
Kuran-ı Kerim’de Hazreti İbrahim'in namaz için yaptığı bir dua var..
#İBRÂHÎM-40.Âyet :
[Rabbic’alnî mukîmes salâti ve min zurriyyetî rabbenâ ve tekabbel duâi]
#MANASI: "Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!"
Amin..
🤲🏼🌿
Cuma mübarek sizlerde cuma ile mübarek olursunuz inşAllah



🌹

UNUTULAN SÜNNETLERDEN (Abdestten sonra 3 yudum su içmek) Rasulullah sallallahualeyhi ve sellem buyurdular ki: “Abdestten sonra (şifa niyetine) üç yudum su içmek 70 derde devadır. Bunların en küçüğü üzüntü ve endişeyi gidermesidir.” (Hadîs-i Şerîf', Zehebi, Telhisu’l ileli’l-Mütenahiyye) ABDESTTEN ARTAN SU Merhum Halil Ekmekçi amca bu hususta; 'Bir defasında merhum Çırpanlı Hocaefendi ile abdest alıyorduk. Bana şöyle dedi: “hz. Üstazımız (ks) ile beraber abdest alıyorduk. Bana söyle buyurdu: "Evladım Mustafa, abdest aldıktan sonra besmele ile üç yudum su içersin. Bunun manası şudur; "Ya Rabbî elimi, yüzümü, kollarımı yıkamakla dış azalarımı maddi manevi kirlerden temizledin. Bu su ile de iç azalarımı ve letaifimi maddi manevi kirlerden temizle" demektir. Ayakta su içmek mekruhtur ama abdestte ayakta su içmek sünnettir. Bunu da evlatlarımıza anlatırsınız.” diye anlattığını aktarıyor.. Cenâb-ı zül Celâl usûl-ü dini tüm akîdesiyle bizlere öğreten ve bu uğurda örnek mücadele veren büyüklerimizin cümlesinden razı olsun.. Rahmetullahialeyhim Ecmaîn..

 

“Her kim ki (Kur’an-ı Kerim’den ve Sünnet-i Seniyye’den) ilim öğrenmek için na’linini (ayakkabılarını) giyerse, dahaadım atmazdan evvel mağfiret olunur, ” (Hadîs-i Şerîf, el-Camiu's-Sağir)