13 Ekim 2020 Salı

Allah kullarına zulmetmez. Allahü teâlâ şöyle buyuruyor: (Kendilerine bir iyilik dokununca, "Bu Allah'tan" derler; başlarına bir kötülük gelince de "Bu senin yüzünden" derler. Küllün min indillah [Hepsi Allah’tandır] de, bunlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar.) [Nisa 78]

 

KANTARONLA GÖZ MUCİZELERİNE ŞAHİT OLUN!

 KANTARONLA

GÖZ MUCİZELERİNE ŞAHİT OLUN!
Kantaron yağıyla göz kuruluğundan göz tansiyonunuzdan gözünüzde kornea sorununuzdan kurtulun katarakt olmayın gözlüklerinizden kurtulun sabah akşam 2 şer damla kantaron yağı damlatın yakar 15 dakika sonra geçer gözünüzü yakıyorsa gözde hasarınız var demektir yakmıyorsa göz sorunuz yok demektir tam bir göz doktoru kantaron yağı.
Şifa olsun saygılar Mustafa Ulaş

saç dökülmesinde

 mersin yaprağını kaynatıp saçlarınızı yıkayınız  en  az günde birdefa uygulanmalıdır 

sedef

1 soğan usaresi sirke ile karıştırılır  . sedef olan yere sürülür  güneş banyosu yapılır 

2 şahtere  100 gr  su 500 gr  kaynatılarak içilmeye  devam edilirse biznillah sedef hastalığından çabuk kurtarır 

 ekşi gıdalardan perhiz yapılır 

OTUZ İKİ FARZI BİLİP İNANMAK FARZ-I AYINDIR Otuz iki farzı ve dînin zarûrî meselelerini bilip inanmak herkese farz-ı ayındır. Dînin zarûrî meselelerinin en büyük rüknü, îmânın şartlarıdır. Bunlarda şüphe câiz değildir. Zîrâ şüphe olan yerde îmân bulunmaz. Çocukluğundan itibaren dünya işleri ile meşgul olup dînine âit îmân ve amel bilgilerini öğrenmeye ve amel etmeye vakit ayıramayanlar -Allah muhâfaza- bu cehâletle âhirete giderlerse cehenneme müstehak olabilirler. Bu sebeple bütün mükellef erkek ve kadınlar otuz iki farzı, evvela îmânın şartlarını öğrenip evladlarına ve emri altındakilere de öğretmelidir. Zîrâ îmân olmayınca amelin faydası olmaz. Îmânın şartları: 1- Allâh’ın varlığına ve birliğine 2- Meleklerine 3- Kitaplarına 4- Peygamberlerine 5- Âhiret gününe 6- Kadere; hayır ve şerrin Allâhü Teâlâ’nın takdiri ile olduğuna inanmak. İslâm’ın şartları: 1-Kelime-i şehâdet getirmek 2-Namaz kılmak, 3- Oruç tutmak 4- Zekât vermek 5-Haccetmek. Guslün farzları: 1- Ağza su vermek 2- Burna su vermek 3- (Hiç kuru yer kalmayacak şekilde) bütün bedeni yıkamak. Abdestin farzları: 1- Yüzünü yıkamak 2- Kollarını (dirsekleriyle beraber) yıkamak 3- Başının dörtte birini meshetmek 4- Ayaklarını (topuklarıyla beraber) yıkamak. Teyemmümün farzları: 1- Niyet etmek 2- Ellerini toprağa vurup yüzünü meshettikten sonra tekrar toprağa vurup kollarını meshetmek. Namazın farzları: Namazın dışında olanlar: 1- Hadesten tahâret (Abdesti yoksa abdest almak, cünüp ise gusletmek) 2- Necâsetten tahâret (Vücudunu, elbisesini ve namaz kıldığı yeri necâsetten temizlemek) 3- Setr-i avret (Namaz kılarken vücudunda örtmesi icap eden yerleri örtmek) 4- İstikbâl-i Kıble (Kâ’be’ye dönmek) 5- Vakit 6- Niyet. Namazın içinde olanlar: 1- İftitah tekbîri (Namaza ‘Allâhü ekber’ ile başlamak) 2- Kıyâm (ayakta durmak) 3- Kırâat (Kur’ân-ı Kerîm okumak) 4- Rükû 5- Secde 6- Kâde-i ahîre (Son oturuş).

 

SİHİR VE BÜYÜ VAR MI ANLAMAK İÇİN 3 KESKİN YÖNTEM 1.YÖNTEM - Önce bir bardak suya 101 sefer “La İlahe İlla ente subhaneke inni küntü minez zalimin” okur. 1 Ayetel Kürsi ve 1 Fatiha suresini okuyup içerse içinde yanma varsa anlayın ki o büyüdendir. 2. YÖNTEM - 7 adet defne yaprağı üzerine 3 Ayetel Kürsi ve 1 Fatiha okunup, demlenip içilirse o gece rüyanızda eğer büyü varsa çözüldüğünü gösterirler. 3. YÖNTEM - Ama pratik ve hemen olsun derseniz o zaman kişi üzerine Rahman suresi, Cin suresi 1-13 ayetler okunur. Eğer kişide daralma sıkılma olursa onda büyü var demektir.

 ARKADAŞLAR BENDE MUSALLAT VAR MI DİYE MERAK EDİYORSANIZ...!

*** Bir sabah ezan okunurken bir bardak suya
*** 11 Ayetel Kürsi,
*** 11 Fatiha suresi,
*** 11 Felak
*** 11 Nas suresi,
*** 11 defa لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَۗ اِنّ۪ي كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَۚ
(Enbiya 87.ayet) “La İlahe İlla ente subhaneke inni küntü
minez zalimin”
*** 11 defa لاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ“
La havle vela kuvvete illa billah il aliyyil azim” diyerek suya okur ve namazını kıldıktan sonra evinin penceresini açıp gökyüzüne 3 dakika baktıktan sonra niyetini tutup içerse o gün üzerinde o sihrin veya musallat olan varlıkların gittiğini bir saat içinde anlayacaktır. Biz bunları en az 100 kişi üzerinde deneme yaptık 90 kişi fayda buldu. (Salih Memişoğlu.)

Ayet-el Kürsi cinlerin şerrinden korunmak için büyük bir kaledir. Ebu Eyyub-i Ensari (r.a.)'nin bodruma benzer bir yeri vadi. Hurmalarını orada tutardı. Cinlerin gül denilenlerinden biri gelir oradan hurma aşırırdı. Ebu Eyyub bunu Peygamber (s.a.v.)'e şikayet etti. Peygamberimiz (s.a.v.) "Git ve cini gördüğün zaman Allah'ın adı ile Rasulüllah'a git de" dedi. Ebu Eyyub geldi ve cini yakaladı. Fakat cin bir daha gelmeyeceğine yemin ettiği için salıverdi. Sonra Rasulüllah (s.a.v.)'ın yanına geldi. Rasulüllah "Yakaladığın esiri ne yaptın?" diye sordu. Eyyub (r.a.) "Bir daha gelmeyeceğine yemin etti." dedi. Rasulüllah (s.a.v.),"Yalan söylemiş, yine gelecektir." dedi. Gerçekten ikinci defa geldi, yine Ebu Eyyub kendisini yakaladı, tekrar gelmeyeceğine yemin edince salıverdi. Ebu Eyyub Rasulüllah (s.a.v)'ın yanına geldi. Rasulüllah (s.a.v.), "Yalan söylemiş, yine gelecektir." dedi. Üçüncü defa gelince, Ebu Eyyub yakalayıp ona dedi ki, "Seni artık Rasulüllah'ın yanına götürünceye kadar bırakmam." Bunun üzerime cin, Sana bir şey hatırlatacağım, evinde Ayet-el Kürsiyi oku. Ne cin ne de şeytan sana yaklaşmaz." dedi. Ebu Eyyub tek başına Resulüllah'ın yanına geldi. Rasulüllah (s.a.v.) Ebu Eyyub'a "Yakaladığın esiri ne yaptın?" diye sordu. Ebu Eyyub hadiseyi anlattı. Efendimiz (s.a.v.), "Yalancı olduğu halde bu sefer doğru konuşmuş." buyurdular. (Buhari, Vekale, 10) *** İmam-ı Gazali, (Rahimehullah) bir kişiden hikaye eder, der ki: Hurma satmak için Basra’da bir mahalleye vardım. Kiralamak için bir ev buldum. İçerisinde örümcekler yuva yapmıştı, bu evi sahibinden kiralamak için istedim. Evin sahibi, bu evde ifrit denilen kafir bir cinni vardır. Her gireni helak eder ve öldürür, dedi. Bende Allah(C.C) beni o cinniden muhafaza eder dedim, evi kiraladım. Gece oldu, birde baktım ki, simsiyah ateş gibi bir mahluk üzerime doğru gelmeye başladı. Ben de Ayet’el Kürsi’yi okumaya başladım. Ben okudukça, o da benimle birlikte kelime kelime okuyordu. Ben (Vela yeudühü hıfzuhüma vehüvel aliyyül azim) dedim, benimle birlikte okuyamadı. Ben bu kelimelere devam ettim, o karanlık ve cinni yok oldu, ben debir köşede uyudum. Sabahleyin baktım ki cinninin olduğu yerde, ateşte yanmış parça ve küller gördüm. O vakit kulağıma gaibden bir ses geldi.Dedi ki: Sen büyük bir cinni kafirini yaktın. Ne ile yaktığımı sorduğumda (Vela yeudühu hıfzuhüma ve hüvel aliyyül azim) tekrar tekrar okumakla cinni kafirini yaktın, dedi. *** AYETEL KÜRSİ ve ŞEYTAN İmam-ı Rabbani Hazretleri (k.s) hanımıyla pencere kenarında oturup dışarıyı seyrederken gülümsedi. Hanımı ne gördüğünü merak edip sorduğunda anlattı: ''Dışarıdan biri geçiyordu,şeytan sağ tarafından saldırmak istedi, yanındaki melek kafasına bir topuz vurdu, şeytan öbür tarafa geçti, tam oradan içeri girecekti,melek bir daha vurdu, arkadan saldırıp kalbine vesvese vermek istedi,bir topuz daha yedi,öne geldi,yine bişey yapamadı...!'' Hanımı merak etti, neden bir şey yapamadığını sordu. İmam-ı Rabbani Hazretleri (k.s) açıkladı: ''Mübarek adam evden çıkarken Ayete'l-kürsî okumuş. Ayete'l kürsî bir duvar gibi örmüş etrafını.!

 Şeyhül Ekber, Arifi Billah, Şeyh Muhyiddin-i bin Arabi (K.S) der ki:Her kim gece ve gündüz içerisinde Ayet'el Kürsi'yi 1000 defa okur ve buna 40 gün devam ederse (ara vermeden), Allah'a yemin ederim , Allah'a yemin ederim , büyük olan Allah'a yemin ederim ki, Kur'an-ı Azime yemin ederim ki, o kimsenin ruhaniyeti inkişaf edip kalp gözü açılır, Melekler o kimseyi ziyaret etmeye gelirler, o kimsenin her muradı hasıl olur. ''