13 Ekim 2020 Salı

Ayet-el Kürsi cinlerin şerrinden korunmak için büyük bir kaledir. Ebu Eyyub-i Ensari (r.a.)'nin bodruma benzer bir yeri vadi. Hurmalarını orada tutardı. Cinlerin gül denilenlerinden biri gelir oradan hurma aşırırdı. Ebu Eyyub bunu Peygamber (s.a.v.)'e şikayet etti. Peygamberimiz (s.a.v.) "Git ve cini gördüğün zaman Allah'ın adı ile Rasulüllah'a git de" dedi. Ebu Eyyub geldi ve cini yakaladı. Fakat cin bir daha gelmeyeceğine yemin ettiği için salıverdi. Sonra Rasulüllah (s.a.v.)'ın yanına geldi. Rasulüllah "Yakaladığın esiri ne yaptın?" diye sordu. Eyyub (r.a.) "Bir daha gelmeyeceğine yemin etti." dedi. Rasulüllah (s.a.v.),"Yalan söylemiş, yine gelecektir." dedi. Gerçekten ikinci defa geldi, yine Ebu Eyyub kendisini yakaladı, tekrar gelmeyeceğine yemin edince salıverdi. Ebu Eyyub Rasulüllah (s.a.v)'ın yanına geldi. Rasulüllah (s.a.v.), "Yalan söylemiş, yine gelecektir." dedi. Üçüncü defa gelince, Ebu Eyyub yakalayıp ona dedi ki, "Seni artık Rasulüllah'ın yanına götürünceye kadar bırakmam." Bunun üzerime cin, Sana bir şey hatırlatacağım, evinde Ayet-el Kürsiyi oku. Ne cin ne de şeytan sana yaklaşmaz." dedi. Ebu Eyyub tek başına Resulüllah'ın yanına geldi. Rasulüllah (s.a.v.) Ebu Eyyub'a "Yakaladığın esiri ne yaptın?" diye sordu. Ebu Eyyub hadiseyi anlattı. Efendimiz (s.a.v.), "Yalancı olduğu halde bu sefer doğru konuşmuş." buyurdular. (Buhari, Vekale, 10) *** İmam-ı Gazali, (Rahimehullah) bir kişiden hikaye eder, der ki: Hurma satmak için Basra’da bir mahalleye vardım. Kiralamak için bir ev buldum. İçerisinde örümcekler yuva yapmıştı, bu evi sahibinden kiralamak için istedim. Evin sahibi, bu evde ifrit denilen kafir bir cinni vardır. Her gireni helak eder ve öldürür, dedi. Bende Allah(C.C) beni o cinniden muhafaza eder dedim, evi kiraladım. Gece oldu, birde baktım ki, simsiyah ateş gibi bir mahluk üzerime doğru gelmeye başladı. Ben de Ayet’el Kürsi’yi okumaya başladım. Ben okudukça, o da benimle birlikte kelime kelime okuyordu. Ben (Vela yeudühü hıfzuhüma vehüvel aliyyül azim) dedim, benimle birlikte okuyamadı. Ben bu kelimelere devam ettim, o karanlık ve cinni yok oldu, ben debir köşede uyudum. Sabahleyin baktım ki cinninin olduğu yerde, ateşte yanmış parça ve küller gördüm. O vakit kulağıma gaibden bir ses geldi.Dedi ki: Sen büyük bir cinni kafirini yaktın. Ne ile yaktığımı sorduğumda (Vela yeudühu hıfzuhüma ve hüvel aliyyül azim) tekrar tekrar okumakla cinni kafirini yaktın, dedi. *** AYETEL KÜRSİ ve ŞEYTAN İmam-ı Rabbani Hazretleri (k.s) hanımıyla pencere kenarında oturup dışarıyı seyrederken gülümsedi. Hanımı ne gördüğünü merak edip sorduğunda anlattı: ''Dışarıdan biri geçiyordu,şeytan sağ tarafından saldırmak istedi, yanındaki melek kafasına bir topuz vurdu, şeytan öbür tarafa geçti, tam oradan içeri girecekti,melek bir daha vurdu, arkadan saldırıp kalbine vesvese vermek istedi,bir topuz daha yedi,öne geldi,yine bişey yapamadı...!'' Hanımı merak etti, neden bir şey yapamadığını sordu. İmam-ı Rabbani Hazretleri (k.s) açıkladı: ''Mübarek adam evden çıkarken Ayete'l-kürsî okumuş. Ayete'l kürsî bir duvar gibi örmüş etrafını.!

 Şeyhül Ekber, Arifi Billah, Şeyh Muhyiddin-i bin Arabi (K.S) der ki:Her kim gece ve gündüz içerisinde Ayet'el Kürsi'yi 1000 defa okur ve buna 40 gün devam ederse (ara vermeden), Allah'a yemin ederim , Allah'a yemin ederim , büyük olan Allah'a yemin ederim ki, Kur'an-ı Azime yemin ederim ki, o kimsenin ruhaniyeti inkişaf edip kalp gözü açılır, Melekler o kimseyi ziyaret etmeye gelirler, o kimsenin her muradı hasıl olur. ''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder