24 Ekim 2020 Cumartesi

Hadis-i Şerif Kur'an-ı Kerim'de haram kılınan şeyleri helal sayan, Kur'an-a iman etmemiştir. (Sünen-i Tirmizi) YAĞ ZATÜRRE, BRONŞİT, AKCİĞER iltihabı Boğaz ağrısı, Bademcik, faranjit Genizeti, işitme kaybı, kulakta sıvı birikimi İdrar tutukluğu, Yanık Tedavisinde ani etki eder Güneş Yanıkları, Balgam söktürücü Gut hastalığı, Karaciğer ve safra kesesi ağrıları, Kansızlık, Karaciğer temizleyici, Egzama, Kaşıntı, sarılık Gastrit, Zorlukla işeme ve kan işeme, Küçük çocuklarda solucan ve şerit, Merkezi sinir sistemini sakinleştirir. Mikroplari öldürücü Sivilce Bahar alerjisi, polen alerjisi, alerjikrinit Boyun ve Kulunç tutulmasina Saçı güzelleştirir Cildi gerginleştirir

 ZEYD BİN HÂRİSE, PEYGAMBERİMİZİ ÇOK SEVERDİ

Zeyd bin Hârise (r.a.), câhiliyye devrinde bir baskında kaçırılıp Mekke’ye getirilmiş ve köle olarak satılığa çıkarılmıştı. Hakîm bin Hızâm, halası Hatîce validemiz adına dört yüz dirheme onu satın aldı. Hazret-i Hatîce (r.anhâ) validemiz de Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) ile evlendikten sonra onu Resûlullâh’a (s.a.v.) hibe etmişlerdir.
Zeyd’in babası Hârise ve amcası Kâ’b, onun Mekke’de olduğunu öğrenmişler ve onu kurtarmak için fidyesini alıp Mekke’ye gelmişlerdi. Peygamberimizin (s.a.v.) yanına vararak: “Ey Abdülmuttalib’in oğlu, ey kavminin efendisinin oğlu! Siz, Allâh’ın Harem-i Şerîfi’nin ehlisiniz, siz zahmettekileri kurtarır, esirleri doyurursunuz. Biz sana senin yanındaki çocuğumuz için geldik, bize lutfet ve ihsan et, takdim edeceğimiz fidyesini kabul eyle, salıverilmesine yardımcı ol.” dediler.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), ‘O kim?’ buyurdular. ‘Zeyd bin Hârise’ dediler. Bunun üzerine “Hadi, onu çağırın da eğer sizi tercih ederse fidyesiz sizin olsun. Yok, eğer beni tercih ederse, vallâhi ben, beni tercih edene, fidyeyi tercih etmem.” buyurdu. Peygamberimiz (s.a.v.), Zeyd gelince “Bunları tanıyor musun?” buyurdular. Zeyd (r.a.), “Evet, şu babam, şu amcam” dedi. Resûlullah (s.a.v.) “Ben de o bildiğinim. Sana olan sohbetimi (muhabbetimi, sevgimi) de gördün. Şimdi ya beni tercih et, ya onları...” buyurdu.
Zeyd bin Hârise (r.a.), “Ben, sana karşı kimseyi tercih edemem. Sen, benim hem babam, hem de amcam yerindesin.” dedi.
Babası ve amcası “Yazık sana ey Zeyd, köleliği hürriyete, babana, amcana ve âilene tercih mi ediyorsun?” dediler.
Zeyd (r.a.), “Ben bu zâttan öyle şeyler gördüm ki ona karşı hiç kimseyi tercih edemem.” diye cevap verince Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Şâhid olun! Zeyd benim oğlumdur…” Bunun üzerine babası ile amcasının da gönülleri hoş oldu ve memnun olup gittiler.
İbn-i Ömer (r. anhümâ) demiştir ki “Onları öz babalarına nisbet ederek çağırın” meâlindeki Ahzab Sûresi’nin 5. âyeti nâzil oluncaya kadar Zeyd bin Hârise’ye “Zeyd bin Muhammed” derdik.
(Elmalılı Tefsiri, Fazilet Neş.)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder