15 Ekim 2020 Perşembe

BIYIKLARDAN KURTULUN

Mercimek ciltteki ölü derinin temizlenmesine yardımcı olur. Aynı zamanda istenemyen tüylerinde azalmasını sağlamaktadır. Yapmanız gereken tek şey, bir avuç mercimeği öğütmek ve macun kıvamına gelene kadar bal ile karıştırmak. Ardından bıyıklarınızın üzerine sürün ve bir süre bekletin. Haftada 1 defa uygulamanız yeterli olacaktır. İstenmeyen tüylerinizin azaldığını fark edeceksiniz.

gece körlüğüne ilaç gibi ilaç rezene otu kaynatılır buharında gözleri 15 dakika tutulur, gözlerin içindeki mikroplar temizlenip göz ışığını artırır alıntı .YARABBİ BİZLERİ DE ONLARDAN EYLE

 


Unutmayalım sağlık servettir akıllı insana ömür boyu kazanırız ama bir hastalığımıza dahi yetmez kazandığımız iyi düşünelim saygılar hepinize m ulaş









 

🌷 *CENNETLİK DOSTLARINIZ VAR MI?*🌷 Hiç düşündünüz mü? Cennette sizi arayıp soracak bir dostunuz var mı?

Ya da cennette olursanız derdine düşeceğiniz kaç dostunuz var?

Gerçekten sizi cennette özleyecek, arayacak, soracak, soruşturacak bir dostunuz var mı?

Bu soruyu kendine samimi bir şekilde sor. Bu kadar arkadaşım var; acaba cennette bile beni özleyecek kadar samimi bir dostum var mı?

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Adam cennette iken şöyle der: Acaba falan arkadaşım ne yaptı? Halbuki onun arkadaşı cehennemde idi. Allah teala şöyle der: "Onun arkadaşını bunun hatırı için cehennemden çıkarın!"

Bunun üzerine cehennemdeki diğer kimseler şöyle der: "Bizim için bir şefaatçi yok! Ne bir dost ne de bir samimi bir arkadaşımız var!"

Şuara Sûresi 100-101

Cehennemdekiler bu kişinin cennetteki bir dostunun şefaati ile kurtulduğunu görünce derin bir ah çekerler. Adam cennette ama yine de dostunu arıyor. Keşke bizim de cennetlik bir dostumuz olsaydı! Düşünsenize bazılarının cennete giren hiçbir dostu olmayacak! Ne üzücü değil mi? Şu dünyada yirmi bin takipçin, yüz binlerce hayranın olacak ama hiçbiri belkide cennette seni arayıp sormayacak!

Sahi şu kişi cennetliktir dediğimiz kaç dostumuz var? Varsa da bizim dostumuz mudur?

Hasan Basrî şöyle dedi:

"Mümin dostlarınızı çoğaltın! Zira kıyamet günü onların şefaati olacaktır."

Beğavî Tefsiri Şuara Sûresi 100-101. ayet Tefsiri

Bu soruyu samimi bir şekilde sorun. Kaç tane arkadaşım ve dostum var cennette beni özleyecek? Ya Rabbi, dostumu özledim, onu da yanıma al diyecek?

Siyâsi dostları saymayın! İş arkadaşlarını saymayın. Piknik dostlarını da saymayın. Sosyal medya takipçilerini de saymayın. Yokken yok olan, varken var olan dostlarınızı da saymayın... Samîmi, dürüst, canınızı, malınızı gönül rahatlığıyla teslim edeceğiniz, duasında olduğunuz dostlar...

🌷 *Allah cennetlik dostları olan, cennet de dahî onu özleyip arayacak dostlarımızı çoğaltsın inşallah. Selam ve dua ile..*

Nazardan cinlerden sihr den büyü den kazalardan BELALARDAN afetlerden musibetlerden ins ve cin şerlerinden korunmak için hergün sabah akşam 3 defa aşağıdaki dua okunur...

 

H.Ş : Kim ezanda benim ismimi işittiğinde baş parmaklarının tırnaklarını öper ve gözlerine sürerse ebediyyen kör olmaz. MÜTHİŞ YÖNTEMLE KREÇLENMENİZDEN EKLEM AĞRILARINIZDAN SİYATİĞİNİZDEN KAS AĞRILARINIZDAN BEL BOYUN AĞRILARINIZDAN KURTULUN M.ulaş Molla Cami ks. : Kötü kimse, başkalarının ayıplarını saymak isterken, kendini dile getirir.

Hazreti Allah habibinin cemalini Adem Aleyhisselâm’ın iki baş parmağının tırnakları üzerinde bir ayna misali izhar etti. O da baş parmaklarının tırnaklarını öpüp gözlerine sürdü. Onun bu hareketi zürriyeti için asıl oldu. (İnsanlar böyle yapmakla ona tabi oluyorlar.) . Cebrail Aleyhisselâm bu kıssayı peygamberimize haber verdi. Aleyhisselâm Efendimiz de buyurdular ki: -“Kim ezanda benim ismimi işittiğinde baş parmaklarının tırnaklarını öper ve gözlerine sürerse ebediyyen kör olmaz.”..(Mefâtih-üt Tefâsîr)

MÜTHİŞ YÖNTEMLE KREÇLENMENİZDEN EKLEM AĞRILARINIZDAN SİYATİĞİNİZDEN KAS AĞRILARINIZDAN BEL BOYUN AĞRILARINIZDAN KURTULUN M.ulaş
Sağlığımızın müthiş şifreleri sayfamda tüm bilgiler okuyun
100 gr hakiki tereyağına fındık kadar 3 adet çam reçinesi koyun bir tutam çam iğnelerinide içine koyun 60 derece sıcaklıkta fırında eritin karıştırın süzün soğusun kreminiz hazır
ağrıyan eklemlerinize kaslarınıza iyice ovarak sürün iyice yedirin ovun sürdüğünüz yerleri streçle sarın 2 saat dursun ağrıların gittiğini göreceksiniz kireçlenme siyatik eklem bel boyun ağrılarınızı gideriyor 20 gün kadar yapın ağrılarınızdan kurtulun
karaciğerinizide onarın sağlık kalıcı olsun şifa Allah tan saygılar m.ulaş

Tıbbın aciz kaldığı bir hastaya her gün 4624 kere "Ya Muhyi celle celalühü" İsm-i Şerifi okunursa,kısa zamanda iyileşir

 


.......... 11 R.EVVEL​ 1442​​ ...28 EKİM 2020, ÇARŞAMBA AKŞAMI MÜBAREK MEVLİD KANDİLİ​... Hz. Ali efendimiz: “fahri kainat efendimizin dünyaya teşrif ettiği veladet gecesine kıymet veren o gece yapılan toplantılara iştirak eden gönlü ile ruhu ile cesedi ile bizzat hazır bulunanlar bu dünyadan ahrete giderken iman ile göç ederler.” Ne kadar büyük bir müjde…




























Sürâka'nın Hz.Peygamberimiz'i Tâkip Edişi ve Başına Gelenler.........Kureyş Müşrikleri, Rasûlüllah ile Hz.Ebû Bekr'i bulana veya öldürene yüzer deve va'detmiş bulunuyorlardı. Kendine güvenenler O'nu aramağa koyulmuştu. Çok iyi iz tâkip eden Sürâka adında iri yapılı birisi de, bu mükâfatı almak için atını, silahını, fal çektiği oklarını da yanına aldı, bundan sonra elini fal çantasına atıp oklarını çıkardı. «Muhammed ile Eshab'ına zarar verebilir miyim?, veremez miyim?» diye oklarla fala baktı. Hoşlanmadığı ok; «O'na zarar verilemez» oku çıktı. Fakat oka îtibar etmeyerek, yüz deveyi almak arzu ve iştihâsıyla hemen atının üzerine atladı. Onu, dört nala kaldırıp koşturdu. Rasûlüllah ile arkadaşlarına yaklaşacağı sırada atının ayakları birden bire sürçüp yere kapandı. Sürâka da üzerinden yuvarlandı. Kendi kendine "Bu, ne hâl?" dedi. Sonra fal oklarını çıkarıp fala baktı. Yine, hoşlanmadığı ok, «O'na zarar verilemez!» oku çıktı. Sürâka, oka isyan etti. Peygamber Efendimiz'i tâkipten vazgeçmedi. Hemen atına atlayıp koşturmağa başladı. Birden bire atı yere kapandı. Sürâka da üzerinden yuvarlandı. "Bu, ne hâl?" dedi. Sonra fal oklarını çıkarıp tekrar fala baktı. Bu defa da, hoşlanmadığı «O'na zarar verilemez!» oku çıktı. Sürâka, yine oka isyan etti ve Rasûlü Ekrem'i tâkipten vazgeçmedi. Atına atlayıp koşturmağa başladı. O kadar yaklaştı ki artık, Allâh'ın Rasûlü ve arkadaşları Sürâka'yı görüyor, o da, onları görüyordu. Hattâ Sürâka, Rasûlüllah Efendimiz'in okuduğu Kur'ân-ı Kerîm'i bile işitebiliyordu. Rasûlüllah, arkasına hiç dönüp bakmıyordu. Hz.Ebû Bekir (R.A.) ise, sık sık arkasına dönüp bakınıyordu. Buhârî'nin Enes Bin Malik'ten rivâyetine göre; Hz.Ebû Bekir (R.A.), arkasına dönüp bakınınca, bir atlının arkalarından koşup kendilerine yaklaştığını gördü. "Yâ Rasûlellah! İşte atlı, gelip bize yaklaştı." dedi. Peygamberimiz arkasına baktı; "Allahım düşür onu" diyerek duâ etti. Sürâka gelip yetişince, Hz.Ebû Bekir (R.A.) ağlamağa başladı. Peygamber Efendimiz, O'na; "Niçin ağlıyorsun?" diye sordu. Hz.Ebû Bekir (R.A.); "Vallâhi, ben, kendim için ağlamıyorum. Sana bir zarar gelir diye ağlıyorum!" dedi. Sürâka, Peygamber Efendimiz'e saldıracağı bir mesâfeye gelince; "Yâ Muhammed! Bu gün Seni benden koruyacak kimdir?" diye bağırdı. Peygamberimiz; "Beni, Cebbâr ve Kahhâr olan Allah korur!" buyurdu, Cebrâil indi; "Yâ Muhammed! Yüce Allah yeryüzünü sana itaatçı kıldı. Ona dilediğini emredebilirsin" dedi. O sırada, Sürâka'nın atının iki ön ayağı, dizlerine kadar yere battı. Sürâka da üzerinden yuvarlandı. Atını kaldırmağa zorladı. At da kalkmak için çabaladı. Fakat, bir türlü ayaklarını yerden çıkarmağa kâdir olamadı. Hasan Arikan -Muhtasar Islam Tarihi