“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
23 Ekim 2020 Cuma
Ehl-i Sünnet mezhepleri içerisinde ne itikadî ne de amelî bakımdan Câferîlik ismiyle müsemma bir mezhep yoktur.
Hadis-i şerif : Kıyamette bir din adamı getirilip Cehenneme atılır. Cehennemdeki tanıdıkları ona, "Sen dünyada dinin emirlerini bildirirdin. Niçin bu azaba düştün?" derler. O da, "İnsanlara, günahtır, yapmayın" der, kendim yapardım. "Şu ibadeti yapın" der, kendim yapmazdım. Bunun cezasını çekiyorum" der. [Buhari]...... RABBİM CÜLEMİZİ. İLİM, AMEL, İHLAS SAHİBİ EYLEYE. İLMİ İLE AMEL EDENLERDEN EYLEYE..
Din istismarının
Din istismarının ne suretle yapıldığına dair numunelerle dolu olan tarih, ancak Ehl-i Sünnet ipine dört elle sarılanların bu istismara alet olmadığına da şahittir. Ve İslâm tarihi içinde Müslümanları, bozuk fikirler ve sapık cereyanların tesirinden korumak hususunda Osmanlılar, müstesna bir yer tutar. Onlar için şeriata riayet, birinci derecede önemliydi. Şeriat dairesi dışında bir şey, kabul edilemezdi. Öyle ki bu hassasiyet, zaman zaman cihan sultanlarını bile kadı önüne çıkarmıştı. İslâm dairesinin kalkanı mesabesindeki Ehl-i Sünnet itikadı, her şartta ve her mecrada Osmanlı’nın savunuculuğunu yaptığı en büyük davaydı. Zira bu kalkanın delinmesi demek, bir sonraki adımda Müslümanların iki cihan saadetinden mahrum bırakılması demekti. Bu yüzden onlar, canları pahasına inançlarını ve itikatlarını her şeyden üstün tuttular. Kitaptan anlayana kitapla, kılıçtan anlayana kılıçla cevap verdiler. Bunu yaparken önlerindeki pusula ise, Ehl-i Sünnet’ti. Bu yüzden İran’la yaptıkları anlaşmaların vazgeçilmez maddesi, Ashâb-ı Kirâm’a dil uzatılmamasıydı. Asıl çizgiden uzaklaşmış Bektaşî tekkeleri bu sebeple kapatılmıştı..... YEDİKITA NİSAN. 2020.
'Ardıç yağını aldığın zaman, hastalıklı bölgeye gider, orayı sarar, imha eder, vücut makinesi doğru çalışmaya başladı mı çocuğu olmuyorsa çocuğu olur, başka bir hastalığı varsa o düzelir' dedi 'Ardıç bunu yapar'
çocuğumuz olmuyor' dediler. Dedi ki: 'Eczaneye gidin eczaneden ardıç yağı alın, günde şu kadar yiyin. ' Ben içimden, "Valla iyi iş, gelene ardıç, gidene ardıç' dedim. Kırmızı kırmızı ardıç tohumları Öksürüyorum' diyene ardıç, 'Hapşırıyorum' diyene ardıç, 'Çocuğum olmuyor' diyene ardıç
Sakal bırakmak sünnettir. Hiç sakal bırakmamış bir kimsenin tıraş olması bu sünneti ihmal olmaktadır. “Sakal bırakmak sünnettir. Hiç sakal bırakmamış bir kimsenin tıraş olması bu sünneti ihmal olmaktadır.
Sakal bırakmak sünnettir. Hiç sakal bırakmamış bir kimsenin tıraş olması bu sünneti ihmal olmaktadır. “Sakal bırakmak sünnettir. Hiç sakal bırakmamış bir kimsenin tıraş olması bu sünneti ihmal olmaktadır. Bunun hükmü de kerahetle ifade edilir. Şayet sakalı bırakır da sonra keser ise, bu kerahet, katmerleşerek haram olur. Çünkü sünneti hor görme anlamı taşımaktadır. Yoksa mutlak manada sakalı tıraş haram olsa, bırakmasının da farz veya vacip olması gerekir. Hükme medâr olacak noktayı iyi tesbit etmek gerekir.” .“Soru: Sakal bırakmak isteyen bir kimse, karısını ikna edemiyor. Bu halde bıraksa ailesiyle arasında huzursuzluk meydana gelecek. ‘Karım razı olmasa da ben sakal bırakırım’ diyerek ailesiyle huzursuz olması caiz midir?