18 Aralık 2020 Cuma

Hangi Tarikata Girilmelidir?


Akıllı kişiye düşen, en salim olan tarikati tercih etmelidir.
Kıy-u kâl’dan (sözlerden- dedi kodu ve benzerî düşüncelerden) kaçınmalıdır.
Onların (gerçek tasavvuf ehlinin) şu sözlerinin üzerine bak ve üzerinde düşün:
-“Her zamanın bir takım adamları vardır. Ve her adamın makam ve hâli vardır!”
Yahûdî Meşrepli Sahte Şeyhler
Şeyh Ebû’l-Abbâs (k.s.) hazretleri buyurdular: Bu zamanın tasavvuf ehli sofu ve şeyhlerinden kim. zâlimlerin malını yer ve semâ (def çalıp söylemeye) tesir eder {ve bu işten tevbe etmezse) işte onda (o şeyh ve sofu’da) Yahudilikten bir dürtme (meşrep ve ahlak) vardır .
Semâ Ehli Şeyhler
Hâtemî (r.h.) buyurdular:
Bu zamanda semâ (okunan şeyleri dinlemek ve o tür meclislere gitmenin caiz olduğunu) Müslüman söyleyemez.
Sema işini yapan şeyhlere uyulmaz ve tabi olunmaz.
Sen bu zamanda müşahede ettin, gördün ve biliyorsun ki, dönme meclislerine (dönerek zikir yapanların meclislerine),
1-Tüysüz oğlanlar,
2- Eğlence ehli,
3- Dünya ehli,
4- Kadınlar,
5-Câhiller ve
6- Çocuklar hazır olmaktadırlar.
Dini Helak Eden Sahte Şeyhler
Bu (def çalıp söyleyen) şeyhlerin meclisinde hazır olmak gerçekten büyük bir âfettir. Muhakkak ki,
1- Onların kendileri (def çalıp söyleyen şeyhler),
2- Onlara karışmak,
3- Onların meclislerine gelenler,
4- O şeyhlerle sohbet etmek Öldürücü bir zehirdir.
Bu tür şeyhlerin meclislerinde hazır olmak kadar, sür’atlice insanın dinini helak edici hiçbir şey yoktur.
Şeytanın Tuzakları Şeyhler
Muhakkak ki semâ ehli olan şeyhler (def çalıp, dönen ve müritlerini ayağa kaldırıp raks ettiren şeyhler) şeytanın hile ve tuzaklarıdırlar.
Tarikat arayan bir Müslüman kardeşim şunlara dikkat etmelidir.
1. En sağlam,
2. En sahih,
3. En faydalı,
4. Dünyevî ve şahsî çıkarlardan uzak,
5. Kİtab ve sünnete en uygun,
6. Ehl-i sünne’t ve’l-cemaat’e en bağlı,
7. İlim ile irfanı birleştiren,
8. İslâm ve Kur’ân-t kerime hizmeti vazife edinen,
9. Şerîat-i Garra-i Ahmediyye’nin reşv ü neması için çalışan,
10. Şeyhi mürşid-İ kâmil olan,
11. Mürşid-i zamanın müceddidi olan,
12. Varisi Muhammedi olan,
13. İnkıta’a uğramamış olan tarikat-İ âliye-yi Muhammeddiyye’yi),Ara bul ve tercih et.
Allâhü Teâlâ hazretlerinin sana zamanın mürşid-i kâmilini bulmayı nasip etmesi için her gün beş vakit namazdan sonra dua et!
İlim ve Kur”ân talebelerine sadakalar ver.Çünkü bu sırf aramakla bulunmaz.
Kaynak ; İsmail Hakkı Bursevi(k.s.), Ruhu’l Beyan Tefsiri: 9/259.
Share this - Lütfen : Paylaş

*HER SABAH ve AKŞAM OKUNMASI MÜHİM OLAN DUA*..:

 


“Hz. Ali (r.a.) Efendimizden rivayet olunduğuna göre, Peygamber Efendimiz sallellâhu aleyhi vesellem’den şöyle buyurdular :
‘ _Her kim ömrünün uzun (bereketli ve mes'ud) olmasından hoşlanırsa, düşmanlarına karşı yardım olunmayı severse, rızkında bolluk olmasını dilerse, kötü ölümden korunmayı isterse; akşama erdiğinde ve sabaha kavuştuğunda (şu tesbih, tehlil ve tekbiri) üç kere söylesin_:
سُبْحَانَ اللهِ مِلاْءَ الْمِيزَانِ وَمُنْتَهَى الْعِلْمِ وَمَبْلَغَ الرِّضَى وَزِنَةَ الْعَرْشِ
‘ *Sübhânellâhi mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arşi*'
Duanın manası:
“ _Allah-ü Teâlâ’yı; Mizân’ın dolusunca, ilminin hudutsuzluğunca, rızâsına erinceye dek ve Arş-ı A’lâ’nın ağırlığınca tesbih (noksan sıfatlardan tenzîh, kemâl sıfatlarla tavsîf) ederim_.”
[Kenzü’l-Ummâl, 4955]
🔘 *Bu dua sabah ve akşam 3 defa okunur*.
_Ömrün uzun ve mes’ud olmasına, imanla ölmeye, kabir azabından kurtulmaya, sırat köprüsünden geçmeye ve cennete vâsıl olmaya vesile olur_.
[Muhtasar İlmihal - Fazilet Neşriyat]
















Had safhaya ulaşan eşcinsellik akımı… Asıl vuruş doğumla başlıyor! Artık aklımızı zorlayacak ve hakikaten “Tepki vermezsek” eski kavimler gibi helâkımızıbekleyeceğimiz günlerin eşiğindeyiz. Önceleri “Sağlıklı yaşam” için yazıyordum ama bugün “Nasıl insan kalabiliriz?” sorusunun cevabını arar oldum.

 


Neslimizi ve ümmetimizi tehtid eden “eş cinsellik” belası günümüzde kirli eller tarafından öyle normalleştirildi ki artık önünü alamaz bir hale geldik toplum olarak.
İnanın, gelen özel mesajların bir bölümünü paylaşmaya kalksam, dudaklarınızı uçuklatmaya yeter.
“Evlendikten sonra kocasının eşcinsel olduğunu… Erkek kardeşinin erkek sevgilisi olduğunu… Hafız olacak kadar dinde ilerleyen kızlarımızın hemcinslerine ilgi duyduklarını…” şu an buraya “yazabildiklerim..” yazamadıklarımı ise artık siz tasavvur edin.
Her defasında şunu sordum kendime;
“-Ne oluyor ismi ‘Muhammed… Aişe…’ olan evlatlarımıza? Bu çocuklar gökten zembille inmiyor ki, bizim kucaklarımızda büyüyorlar.”
Bunun analizini yapmaya çalışırken bir nokta dikkatimi çekti. Şu an sosyal medyada büyük bir algı operasyonu var. Ne kadar cinsiyetsiz insan varsa, popüler olmuş durumda.
Ve hepsinin bir tek ortak noktası var “Görkemli hayat ve zenginlik!”
Nerede bir eşcinsel tip görsek, hepsi havuzlu villalarda oturuyor, son model giyiniyor, şoförlerle geziyor.
Tam da gençlere özendirilen o hayatın sefasını sürüyorlar.
Peki nasıl oluyor bu!..
Nereden geliyor bu suyun kaynağı?
Elbette, tankla-topla giremedikleri ülkelerin ahlakını çökertip, biyolojik olarak savaş açan eller, her türlü imkanı sağlıyor.
Bunu finanse edenler lağımı, “çiçek bahçesi” gibi göstererek süslemektedirler.
Bu insanlar, birer proje olarak sunuluyor ve büyük paralarla destekleniyorlar.
Hem de öyle ki medya, bu kişileri “İnce, naif, yardımsever, mazlum, masum..” insanlar gibi paketleyip bizlere sunuyor.
İşte şeytanın en büyük aldatması ise burada başlıyor.
“Netflix” ve benzer platformların batağına saplanan ve popüler dizilere bir sezonu neredeyse 3 gündeizleyecek kadar bağımlı olan gençlere sunulan o yabancı dizilerin yüzde 90’ında eşcinsel karakterlerişleniyor.
Nereden çıktığı belli olmayan “Kore akımı”nda daeşcinsel ilişkiler had safhada değil mi?
Evet televizyon ve sosyal medyada büyük bir algı operasyonu var; lakin bunlar sadece son vuruşlar emin olun.
Asıl vuruş doğumla başlıyor!
Biz ilk söylediğimizde “Yobazlar, cahiller, bağnazlar uyduruyorlar…” diyorlardı lakin “WHO” (Dünya Sağlık Örgütü) verilerini sunduğumuz ve prospektüslere ulaştığımız anda bir takım sözde sağlıkçılar da artık kabul etmek zorunda (!) kaldılar bu gerçekleri ki; doğumla başlayıp, ilk iki sene aşılanan çocuklara zerk edilen kimyasalların içerisinde ve özellikle “Rotavirüs aşısı”, domuz derisinden ve insan derisinden yapılır-mış!
“İnsan derisi” yani “Kürtaj fetusları”ndan alınan genler varmış… mış… mış!..
Evet evet!..
Hangi anne bilgilendirildi acaba!
Allah bizi affetsin!.. Artık; “Domuzu geçtik, bari insan ‘DNA’sı koymayın aşıların içine!..” diye yalvarır hale geldik!
“Fetus”lardan alınan “DNA”lar, aşı yoluyla bebeklere enjekte ediliyor; peki sonuç!..
-GEN ÇAKIŞMASI!
Kız bebekten alınan gen, erkek bebeğe yüklendiğinde bu genler çakışır ve oğlunuz 7 yaşında bebeklerle oynamaya başlar, 18’inde “Ben hemcinslerimden hoşlanıyorum” der!
Kızınız; erkeksi hareketler sergiler, “Ben kız gibi hissetmiyorum!..” diye bir gün isyan eder!
Kaç tane cinsiyet değiştirme davası var hiç adliyelere gidiyor musunuz?
Bu işin şakası yok artık!
İnkâr da etmeye kalkmasın kimse!
Görmüyor mu gözlerimiz yeni neslin halini!
90’ların neslini kısır, 2000’lerin neslini eşcinsel ettiler!
Çünkü ağababaları, Rockefeller ailesi böyle buyurdu!
Ve büyük resmi gör-me-me-miz için de herşeyi küçük parçalara böldüler.
Anlamadık, anlayamadık!
Hakkı söyleyenler ya taşlandı, ya öldürüldü!
Çünkü hakikaten bu meseleler “Sağlıklı beslen!.. Grip olma!.. Kilo alma!..” dertlerinden çoook ötede artık.
Bugün parkinson ilaçlarından tutun bir çok ilacın prospektüsünde yan etki olarak “Kişilik değişimi…” diye yazar.
Kim oturup düşünüyor bu ibare üzerinde Allah aşkına?
Nedir bu “Kişilik değişimi?”
“Bu ilacı kullandıktan sonra, eşcinsel olabilirsin, zinakâr olabilirsin, kumarbaz olabilirsin kişiliğin değişir artık ‘sen, sen olmaktan’ çıkarsın” deniliyor.
Berbat bir nesil planlamasıyla karşı karşıyayız!
Dört bir yanımız ateş altında değil mi!..
Kaldı mı Türkiye’den başka işgal edilmemiş, yakılıp yıkılmamış bir ülke daha!
Bu ülkenin üzerine bomba atamadılar ama alttan öyle balyoz darbeleri indirdiler ki genç nesilin temellerini yıktılar.
Bir nesil nasıl ifsad olur gördük mü?
Bir ülke nasıl bitirilir öğrendik mi?
Özel konuşmalarımda şunu söylüyorum yakınlarıma;
“-15 sene sonra Türkiye’de asker kalmayacak, o güne kadar ölürsem demişti dersiniz..”
Erkeklerin bir çoğu “LGBT” denilen akıma kapıldı.
Sağ kalanlar genç yaşta tiroid, insülin, kalp hastalıkları ile mücadelede.
Dr. Yağmur Mirzayeva ; 07 Haziran 2019,











Lut kavmini helak eden o pişmiş taşlar vardı. cenab'ı hak buyuruyor ki o pişmiş taşlar gökyüzünde muhallakta bekliyor Ne zaman ki livâta.eşcinsellik. çoğalacak Hz Allah (c.c) o pişmiş taşlar a emredecek?

Cehennemde Ateş yoktur Herkes ateşini bu dünyadan götürür Cennet de öyle

Dünyada kalıcı değiliz Sadece buradan geçiyoruz Bir yolcu gibi olmalı dünyada son durağa Vardığımızda kazanan biz olalım inşallah Namaz, Müslümanın sermayesidir. Bunun hesabı verildi mi, gerisi kolay olur Dünya bir köprüdür hemen geçin, yalnız tamiri ile uğraşmayın, yolunuza devam edin!) Hadisi şerif.

 




Kız Çocuğu. Şeyhü’l-Ekber (Muhyiddin-i Arabî k.s.) athar hazretlerinden hikâye olundu. Buyurdular: -“Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinin bütün sünnetlerine riâyet ettim. Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinden sâdır olan bütün sünnet-i seniyyeyi işledim; bir tanesi hariç… O da, Efendimiz (s.a.v.) hazretleri, kızını (Hazret-i Fatıma r.a’yı) hazret-i Ali ile evlendirdi. Ve Efendimiz (s.a.v.) hazretleri, hiç külfet (zorluk çekmeden ve çekinmeden) kızının evinde uyur (ve gecelerdi)…. Benim bir kız çocuğum olmadı ki onu evlendireyim de gidip evinde uyuyayım ve geceleyeyim.. Bu gün, şeyhim diye geçinen, evliya olduğunu iddia eden insanların çoğu, örf, adet, geleneklerin esiri olup, kız çocuklarının evinde istirahat etmek, uyumak ve gecelemeyi ayıp görüyor. . Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi(k.s.), Ruhu’l Beyan Tefsiri: 9/347.

 

Hanımlar Nankörlük Etmeyin
Son yıllarda kadınlardan kocaları hakkında en çok duyduğum şikayet şu: “Kocam bana hediye almıyor, çiçek almıyor, sürpriz yapmıyor“.. “Demek ki bana değer vermiyor.!”
Ya Allah aşkına kim soktu kadınların kafasına bu fikri?! Aynı evde yaşadığın, sen ve ben’den çıkıp “BİZ” olduğun eşinden ne hediyesi bekliyorsun?
Eşin istediklerini alıyorsa, almana müsaade ediyorsa, ihtiyaçlarını karşılıyorsa, aldatmıyor, zulmetmiyor, küfretmiyor, evine, eşine ve çocuklarına sahip çıkıyorsa, senin haberin olmadan Rabbimize senin hakkında hayır dua ediyorsa hediye beklentisi ne içindir?
Ara sıra eşlere sürpriz yapmak, gönlünü almak elbette güzel bir haslettir.. Herkes bundan hoşlanır fakat demek istediğim: Eşiniz bunu yapmıyorsa, alışkanlık edinmemişse bu bir kavga veya küslük sebebi olmamalı…!
Bana ister katılın, ister katılmayın ama sosyal medyada binlerce beğeni alan sevgili modundaki karı-koca fotoğrafları, herşeyin güllük gülistanlık gösterilmesi, evdeki mahremiyetin abartılarak sergilenmesi, makyajlı hayatlar ve pek çok yalan paylaşım kadınları mutsuzluğa itiyor… Dizilerden, bu tür paylaşımlardan etkilenip eşini haksız yere üzen kardeşlerime ALLAH’TAN KORKUN! diyorum…
Zirâ huzur ve mutluluk ne tek taş bir yüzükte, ne de pahalı bir bukette saklı.. Bakın şu hadis-i şerif ne çok şey anlatır… Kocanın (Yaptığı İyiliklere Karşı) Nankörlük Etmek..
Bu konuda Ebû Saîd el-Hudrî’nin (ra) Allah Râsûlü sallallahu aleyhi ve sellem’ den rivayet ettiği bir hadis-i şerif vardır…
Şöyle buyurmuştur:
Bana ateş (cehennem) gösterildi…
Cehennemliklerin çoğunluğu­nun kadınlar olduğunu gördüm.. Zira onlar inkâr edenlerdir…
Allah Râsûlü’ne soruldu: “Allah’ı mı inkâr ederler?
Allah Rasulü şöyle buyurdu:
Kocalarını(n hakkını) inkâr ederler, iyiliği inkâr ederler.. Onlardan birine uzun zaman iyilikte bulunsan, sonra senden (sevmediği) bir şey görse hemen ‘ zaten senden hiçbir iyilik görmedim’ der..
(Sahih-i Buhari )
Şerife Şevval Kardelen

ATEŞ EHLİNDEN İKİ SINIF VESSELAM "Ateş ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim: Yanlarında sığır kuyruğu gibi birşeyler taşıyıp onu insanlara vuran insanlar; giyinmiş, çıplak kadınlar ki bunlar Allah'a taatten dışarı çıkmışlardır. Bunlar, başkalarını da baştan çıkarırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu kadınlar cennete girmek şöyle dursun, kokusunu dahi almazlar. Halbuki onun kokusu şu şu kadar uzak mesafeden duyulur." buyurdular." [Müslim, Cennet 53, (2857), 52, (2128).] : ALİ (R.A) EFENDİMİZİN ŞEHADETİNDEN ÖNCEKİ VASİYETLİRİ “Evlâtlarım! Sizlere Allah’a karşı müttaki olmanızı vasiyet ederim. Daimâ doğru söyleyin ve yetimlere acıyın. Âhiret için iyi ameller işleyerek sıkıntıya düşenlerin imdâdına koşun. Zâlimin hasmı olup mazluma daimâ yardım edin. Allah'ın kitabı ile amel edin ve Allah yolunda olmaktan sizi hiçbir şey alıkoymasın.”