26 Aralık 2020 Cumartesi

BAZI ALİMLERCE TAVSİYE EDİLEN KEŞİF İSTİHARE YÖNTEMİ

*** Bir işte şaşıp kaldıysan işin akıbeti hakkımda hayır mı şer mi olacak bilmekten aciz kaldıysan abdest alıp 2 rekat namaz kılasın. Kıbleye yönelip aşağıdaki yöntemi yapasın.

*** İki adet kağıt alıp birincisine İf’al اِفْـعَلْ (yap) yaz şu Ayeti kerimeyi (Tevbe 94) yaz:
يَعْتَذِرُونَ اِلَيْكُمْ اِذَا رَجَعْتُمْ اِلَيْهِمْ قُلْ لاَتَعْتَذِرُوا لَنْ نَؤْمِنَلَكُمْ قَدْ نَبَّا نَااللهُ مِنْ اَخْبَارِكُمْ وَسَيَرَى اللهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولَهُ ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلَى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
Ya'tezirûne ileyküm izâ raca'tüm ileyhim kul lâ ta'tezirû len nü'mine leküm kad nebbâ nallâhü min ehbâriküm ve seyerallâhü ameleküm ve rasûlehü sümme türaddûne ilâ âlimil ğaybi veş şehâdeti feyünebbiüküm bimâ küntüm ta'melûn.
İkinci kağıda ise Lâ tefal لَا تَـفْـعَلْ (Yapma) olarak işaretle ve şu ayet-i kerimeyi yaz. (Tevbe 105)
وَقُلِ اعْمَلُوا فَسَيَرَى اللهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ وَالْمُؤْمِنُونَ وَسَتُرَدُّونَ اِلَى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالـشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
*** Yazdıktan sonra bu iki kağıdı ayrı ayrı dürüp, her birisini mükebbeh çamur parçası içerisine koyarsın.
*** Sonra bunları su dolu bir tasa atıp yirmi (20) defa şu Ayeti kerimeyi (Bakara 72) okursun:
وَاِذْ قَتَلْتُمْ نَفْسًا فَادَّرَءْ تُمْ فِيهَا وَاللهُ مُخْرِجٌ مَاكُنْتُمْ تَكْتِمُونَ
Ve iz kateltüm nefsen feddâ ra'tüm fîhâ vallâhü muhricün mâ küntüm tektümûn.
Okuduktan sonra bu kağıtlardan birisi suyun yüzüne çıkar. Eğer suyun yüzüne çıkan, ifal yazılı kağıt ise amelini yap başarılı olursun. Eğer Lâ tefal yazılı kağıt suyun yüzüne çıkarsa, bu işi yapma!
NOT: Ayetler görünmüyor olabilir onun için süre ve ayet nolarını verdim Kurandan hatasız şekilde arapça yazmalısınız. Kurşun kalemle yazmanız daha münasiptir. Tükenmez veya dolmakalemde alkol ispirto türevi maddeler olabileceği için bunlarla ayetlerin yazılıp hayır işlerinde kullanılması ne kadar doğru olur bilemeyiz. ÇAMURLARIN AĞIRLIKLARININ AYNI OLMASINA DİKKAT EDİN.

SİBGATULLAH "Allah'ın boyası" (Allah'ın cc iman nuruyla nurlanmak) Onun boyası ile boyanma manasına gelen bu tamlama, İslâmi ıstılahta bir deyim haline gelmiştir. Her yönüyle müslüman olan, İslam'ın emir ve yasaklarından sakınan, kısaca Kur'an hükümlerini hayatına hakim kılan bir insan Allah'ın boyası ile boyanmıştır.

 

Davut Gazi Toklu
🌹 Cuma Mesajlarım 🌷 albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.

Dün, 07:56 


SİBGATULLAH
"Allah'ın boyası" (Allah'ın cc iman nuruyla nurlanmak)
Onun boyası ile boyanma manasına gelen bu tamlama, İslâmi ıstılahta bir deyim haline gelmiştir.
Her yönüyle müslüman olan, İslam'ın emir ve yasaklarından sakınan, kısaca Kur'an hükümlerini hayatına hakim kılan bir insan Allah'ın boyası ile boyanmıştır.
Kadîm Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de bu tür insanlar övülmekte ve şöyle buyurulmaktadır:
"Allah'ın boyası (ile boyan).
Allah'ın boyasından daha güzel boyası olan kimdir! Biz ancak O'na kulluk ederiz" (el-Bakara, 2/138)
Hıristiyanlar çocuklarını "ma'mudiye" dedikleri sarımtırak bir suya daldırırlar ve buna "ta'mid" yani "vaftiz" derler.
Bunun da bir temizleme olduğunu söylerler ve ne zaman birisi çocuğunu vaftiz ederse, çocuk için, "İşte şimdi hakkıyla Hıristiyan oldu." derler.
Buna karşı Cenab-ı Allah, müslümanlara buyuruyor ki, siz böyle yukarıda anlatıldığı gibi tevhid ile, hiç fark gözetmeksizin iman ettiğinizi söyledikten sonra şunu da ekleyiniz ve deyiniz ki; biz, Allah boyası olan ve yaratılıştan gelen iman ile iman ettik, sudan imana, sun'î (yapay) boyaya tenezzül etmeyiz.
Allah boyasına bakınız, Allah boyasına, zira Allah'ın boyasından daha güzel kimin boyası vardır?
Maddiyatta, tabiatta ve bütün kâinatta, dikkat ediniz O'nun boyasından daha güzeli var mıdır?
Ağaçlara ve otlara, bütün çiçeklere, bilhassa insanların simalarına ve göz renklerine şöyle bir göz atınız, onlardaki doğuştan boya ile insanların sonradan sürdüğü sun'î boyalar arasında kıymet ve güzellik bakımından ne kadar büyük fark olduğunu görürsünüz.
Özellikle insan bedenlerine sürülen ve yaratılışı bozan boyalar ne kadar arızî, ne kadar çirkin ve mülevves şeylerdir. İşte maneviyatta, din ve ahlâkta da durum böyledir.
Din fıtrî bir din, iman ilâhî bir iman, temizlik doğuştan bir temizlik, güzellik doğuştan bir güzelliktir. Sonradan elde edilen bütün temizlik ve güzellik, aslında doğuştan gelen güzellik ve temizliğin korunmasına yöneliktir, sonradan ona ârız olmuş birtakım pisliklerin giderilmesine dönüktür. İnsanları bir paçavra boyar gibi, renkli bir suya sokup çıkarmakla elde edileceği sanılan iman, sudan bir imandır, çok temelsiz bir dindir.
Bunun ne kıymeti var ki? İman ile dini bir boyaya benzetmek gerekirse, biz Allah boyası olan bir fıtrî iman ile ve Allah tarafından boyanmış olmayı üstün tutarız.
Maddî ve manevi bütün temizlik çabalarımız ve güzelliklerimiz hep ilk oluştan, doğuştan gelen temelin muhafazasına yöneliktir.
İslâm dini ve tevhid imanı, insanların Allah tarafından boyanmasıdır. İman en güzel Allah boyasıdır. Ve işte böylece biz ancak O'na ibadet ederiz, yalnızca O'na kulluk eyleriz. O'nun kulları, O'nun köleleriyiz. Diğer bütün peygamberlere inanmamız, O'nun gerçek peygamberleri olmalarından ve O'nun emirlerini bildirmelerinden dolayıdır.
Yoksa biz onları ilâhlaştırıp tanrı yerine koymayız.
Hele hele hıristiyanların Hz. İsa'ya yaptığı gibi, şirke sapmayız hatta kendi peygamberimize de tapmayız.
Onun hakkında da "Şahitlik ederiz ki, Muhammed Allah'ın kulu ve Resulüdür." diyerek kelime-i şehadet getiririz.
Ayet-i kerimede tanımlanan Allah'ın boyası ile boyanmak, müslüman olduğunu iddia eden bütün insanların görevidir.
Rasûlüllah'ın Kur'an ahlâkıyla ahlâklandığı gibi müslümanlar da, kendi iç dünyalarını, aile hayatını, toplum hayatını, kısaca bütün yer yönü Kur'an ilkelerine göre şekillendirir, hayatlarını Kur'an'a uydururlarsa o zaman âyette tanımlanan mü'minler sınıfına dahil olurlar.
Zira Allah'ın boyası ile boyanmak "ancak O'na iman ve kulluk etmekle" mümkün olur.
Yalnız Allah'a kulluk gerçekleşmediği sürece, Allah'ın boyası değil; kişilerin üzerinde başka ilahların, başka güçlerin boyası vardır.
Bir insan "müslümanım" dediği halde; onun giyimi, konuşması, yeme içmesi, başkalarıyla olan ilişkileri; dünyaya, hayata, ölüme, ölüm sonrası hayata bakışı kâfirlerinkinden farklı değilse, onun müslüman olduğu nereden anlaşılabilecektir?
"Allah'ın boyasıyla boyandım" diyenin, dışarıdan bakıldığı anda müslüman olduğu anlaşılmalıdır.
O kişi her şeyiyle diğer insanlardan farklı bir müslüman olduğunu hissettirmelidir.
Allah'ın cc nuruyla nurlanmak bütün varidatın üzerinde nimet-ül azîm'dir..




ŞAKİK-i BELHİ HAZRETLERİ, bir kıtlık senesinde, herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda, zengin bir adamın kölesinin neşeden oynadığını gördü. Ona sordu: - Herkes kıtlıktan, açlıkla karşı karşıya olmaktan inler dururken sen neye güvenerek böyle oynayabiliyorsun? Köle cevap verdi: - Benim efendimin 7 tane köyü var, her ihtiyacımızı efendimiz bol bol sağlıyor. Şakik-i Belhi hazretleri, kıtlıktan muzdarip talebelerine buyurdu ki: - Kendimize gelelim! Bir köle efendisinin yedi köyüne güveniyor, kendini emniyet içinde hissediyor. Dünyadaki bütün köylerin, şehirlerin sahibi ve her canlının rızkına kefil olan ALLAH-Ü TEÂLÂ’YA bu nasıl tevekkül ki hâlâ biz rızk endişesi içindeyiz...?

 












Her kim bu vefki şerifi safran ile yazdıktan sonra gül suyu ile silip bu su ile çam kozalaklarını kaynatıp felç olan yeri ovarsa inşaAllah şifaya vesile olur.



PEK BİLİNMEYEN BİR DOĞAL VİAGRA : APİLARNİL...


Ülkemizde çok fazla bilinemeyen bal arısı ürünlerinden biri de apilarnildir. Apilarnil, bal arısı kolonilerinde 3-7 günlük yaşta erkek arı larva homojenatlarının hasat edilmesiyle üretilen doğal bir arı ürünüdür. Homojen, sütümsü boza kıvamında, sarımsı gri renkte ve acımsı bir tada sahiptir.
..
Androjenik hormonların salınımını tetikleyen, ancak etki mekanizması tam olarak bilinmeyen apilarnil özellikle erkeklerde cinsel performans (impotans), ereksiyon zorluğu, erken boşalma, sperm yetersizliği sorunlarında başarılı sonuçlar verdiği belirtilmiş, Uzakdoğu ülkelerinde “doğal viagra” olarak satıldığı ifade edilmiştir. Erkeklerde doğal anabolizan uyarıcı olarak vücuttaki kas ağırlığını artırmakta ve vücut sporu ile uğraşan sporcularda doğal yöntemlerle kaslanmayı teşvik etmektedir. Vücuttaki güçlü katabolik etkisi nedeniyle enerjinin üretilmesine neden olan oksidatif işlemleri uyaran güçlü bir kaynak olan apilarnil, kaslarda glikojen kaybını önlemektedir.
..
Apilarnil; hayvanların beslenmesinde, sağlıklı kişilerde, anoreksiyada (iştah artırıcı etkisi nedeniyle), hipoporoteinemi (protein yetersizliğinde), aşırı fiziksel ve mental yorgunlukta, prematüre çocukların gelişiminde, okul öncesi çocukların zeka ve motor kaslarının gelişiminde (nörofizikokimyasal etkisi nedeniyle), depresyon, sinir sistemi hastalıklarında (nöromodulator etkisi nedeniyle), alzheimer tedavisinde (Beyindeki gri hücre yıkımını önleyen etkisi nedeniyle), kemik gelişimi sorunları ve iskelet sistemi hastalıklarında (kemik erimesi, kemik doku kaybında), endokrin (iç salgı bezi) rahatsızlıkları, hipofiz ve adrenal bezlerin yetersizliği, menstruasyon öncesi sancılarda, bağışıklık sistemi hastalıklarında (Biyostimulatif olarak), geriatride (cilt dokularında yenilenme gücünü artırıcı özelliği nedeniyle), kimyasal yapısına göre saf ya da liyofilize yapıda, tıp, gıda ve kozmetik alanında kullanılmaktadır...
..
-alıntı

Resulullah buyuruyor: • Mehdi bizden, Ehl-i beyttendir. Allah onu bir gecede zafere erdirecektir. (6) • Mehdi tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi dünyaya hükmedecektir. (2) • Mehdi daha önce zulümle olan dünyayi adaletle dolduracaktır. (1) • Ashab-ı Kefh, Mehdi'nin yardımcıları olacaktır.(1) • Mehdi'nin yardımcılarının sayısı Talud ile nehri geçenler kadardır. (1) • Hiçbir tarafın ondan mahfuz kalmayacağı bir fitne zuhur edecek, bu fitne hemen başka bir tarafa yayılacak ve bu durum bir münadinin semadan seslenerek: "Ey insanlar, emiriniz artık Mehdi'dir" demesine kadar devam edecektir. (2) • Sonra da hilafet, yeryüzünün en hayırlısı olan Mehdi'ye evinde otururken gelecektir. (1)Alenen ve apaçık Allah Teala inkar edilinceye kadar Hz. Mehdi gelmez.(1) • Ahir zamanda ümmetimin başına, sultanlarından şiddetli belalar gelir, öyle ki yerler müslümanlara dar gelir. O zaman Allah, daha önce zulümle dolu olan dünyayi adaletle dolduran benim soyumdan birisini gönderecektir. (1) • Yemin ederim ki bu ümmete öyle (şiddetli) belalar gelecek de, kişi zulümden gaddarlıktan kurtulmak için sığınacak bir yer bulamayacaktır. Öyle sıkıntılı bir sırada Allah Teala akrabamdan benim hanedanımdan bir kimseyi gönderecek. (3) • Dünya hercü merc içinde kaldığında, fitneler zuhur ettiğinde yollar kesildiğinde, bazıları bazısına hücüm ettiğinde, büyük, küçüğe merhamet etmediği, büyüğe vakarli davranmadığında; Allah, bu sırada onlardan adaletin kökünü kazıyarak dalalet kalelerini fethedecek ve evvelce benim ayakta tuttuğum gibi, ahir zamanında dini ayakta tutacak, önceden zulümle dolu olan dünyayi adaletle dolduracak birini (Mehdi) gönderecektir.(1)


• Talikan'a (Afganistan'a) yazık oldu. Şüphesiz Allah Teala’nın orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır. Orada Allah’ı hakkıyla bilen insanlar vardır. Onlar ahirzaman Mehdi'sinin yardımcılarıdır. (1)
• Mehdi’nin en büyük yardımcısi Hz. Isa’dir. Dünyaya inisinde onun rengi beyaz, saçları siyah ve uzun, yüzünde pek çok ben bulunacaktır. (7)
• Ahir zamanda mutlaka bir adam zuhur edecektir. Bu kisi benim ehl-i beytimden olacaktır. Buna Mehdi denecektir. Daha sonra da Deccal ortaya çıkacak, Hz. Isa (a.s.) ile Mehdi birlikte yardımlaşarak Deccal'i öldüreceklerdir. (5)
• Isa (a.s.) gökten inecek. Deccal'i öldürecek veya Mehdi'nin Deccal'i öldürmesine yardım edecek, bazı namazlarda Mehdi'ye uyacaktır. (8)
• Ya Abbas! Bu isi Allah (c.c.) benimle başlattı, senin sülalenden biri ile bitirecek o delikanlı (Mehdi) dünyayi evvelce zulümle dolduğu gibi tekrar adeletle dolduracaktır. (4)
• Mehdi dünyaya sahib olur.(4)
• Dünya hayatının sona ermesine bir gün bile kalsa, Allah zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracak, Ehl-i beytten birini gönderecektir. (9)
Ümmetim o devirde (Mehdi devrinde) öyle bir refah bulacaktır ki o güne kadar onun mislini kesinlikle bulmamıştır. (6)
(1) Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il AhirZaman
(2) El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar
(3) Ölüm-Kiyamet -Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri
(4) Ramuz El Ahadis
(5) Taç Hadis Kitabı
(6) Sünen-i Ibni Mace
(7) Ibn Khaldun II, 194
(8) Mehdilik ve Imamiye, 232 Kittani'nin Nazmü'l-Mütenasir, 145'den nakil
(9) Ahmed b. Hanbel,II, 117-118
(10) Ana Britannica
(11) Şamil İslam Ansiklopedisi
(12) Günümüz Meselelerine Açıklamalı Fetvalar, Mehmed Emre
(13) Mektubat-ı İmam-ı Rabbani




İlk Peygamber Hz. Adem (a.s.) ve Hz. Havva annemizin okuduğu tevbe duası, A’raf Suresi’nin 23. ayetinde yer almaktadır. Arapçası: رَبَّنَا ظَلَمْنَا أَنفُسَنَا وَإِن لَّمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ Türkçe Okunuşu: “…Rabbenâ zalemnâ enfusenâ ve in lem tagfirlenâ ve terhamnâ le nekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne). Anlamı: “Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” (A’raf 23)

 


ÜÇ SINIF İNSAN CENNETE GİREMEZ
"Üç sınıf insan cennete giremez. Bunlar;
1. Deyyûs,
2. Kadın olduğu halde erkeğe benzemeye özenen,
3. Ayyaş (içki düşkünü, devamlı içki içen) kimsedir."
~~~~~~
Ashâb-ı kiram:
"Yâ Rasûlallah, ayyaşın kim olduğunu anladık ama deyyûs kimdir?" dediler.
Rasulüllah s.a.v.:
"Ehl-i beytinin (ev halkının) yanına giren-çıkana aldırış etmeyendir." buyurdu.
"Kadının erkekleşmesi nedir?" suâline ise;
"Erkeklere benzemeye özenmesidir." diye cevap verdiler.
KAYNAK: Et-Terğîb ve't-Terhîb, 3/106-7
~~~~~~
Demek ki Müslüman bir erkeğin; hanımının, kızının, kız kardeşinin namusunu korumakta gevşeklik göstermemesi, vurdum duymaz davranmaması lâzımdır.
Mümin hanımlar da hâl-hareket ve tavırlarıyla, giyim-kuşam tarzlarıyla erkeklere benzememeye gayret etmelidirler.
Ayrıca, gerek erkek ve gerekse kadın bütün müminlerin; sarhoşluk ve keyif verici her türlü içki ve uyuşturuculardan da uzak durmaları icap ediyor.