“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
24 Aralık 2020 Perşembe
.Kadın, erkeklerle birlikte cemaatle namaz kılsa, kadının sağındaki, solundaki ve arkasındaki erkeğin namazı bozulur. (Redd-ül-muhtar)
22 Aralık, 20:28 · kıbleye gelmiyecek şekilde arkasında veya yan tarafında oturulursa veya temizlik yapılırsa bir sakınca yok.
ŞEYTAN BEŞ ŞEYDEN EBEDİ AZABI HAK ETTİ....
1. Günahını kabul etmediği için,
2. Pişmanlık duymadığı için,
3. Kendini isyan ettiren nefs-i emmaresini kınamadığı için,
4. Tövbeye yanaşmadığı için.
5. Rahmet-i İlahiden umudunu kestiği için... ”(İbn-i Hacer, Münebbihat, 73)
Günler ve zaman sayılı, ölüm yakındır. Her nefes ve son nefes. Dünyadakı mümin olanın en büyük mücadelesi imanla ruhunu teslim etme mücadelesi olmalıdır. Müslüman ümitvardır fakat tiril tiril titremeli, son nefeste korktuğumuzdan emniyet için Rabbımıza ne kadar yalvarıp yakarıyoruz.
Rabbım ahiret ve akibetimizı hayreylesin...
*" İbrahim İbni Ethem Hz "Bir gün ağaca yaslan'mış bir vaziyette duruyordu.* *Gökten yeryüzüne bir melek indi, Elinde defter kalem vardı, yazmaya başladı.* *İbrahim İbni Ethem'e bu hal gösterildi*, *sordu: “Ne yazıyorsun?”* *Melek: “Allah Teâlâ’nın dostlarını yazıyorum.” dedi. İbrahim İbni Ethem; Ey Allah’ın elçisi! Rabbinin bu aciz kulunu da yazıver.”Deyince,* *Melek: “Senin için emri ilâhî yoktur ya İbrahim!” diye cevap verdi. O zaman İbrahim İbni Ethem; “Ben Allah* *Teâlâ’nın dostlarından, değilsem de onları çok seviyorum.” Deyince başka bir melek gelerek “O’nun ismini listenin en başına yaz” dedi. Ya* *Rabbi bizler senin dostların kadar olamıyoruz vallahi bizler'de senin dostlarını* *Çok seviyoruz... Ey* *Allah’ım sen dostlarının sırlarını yücelt* *onların hatrına melekler isimlerimizi yazsın. Amin.*
GENÇ KALMAK Evvel zaman içinde memleketin birinde 90 yaşlarında fakat çok dinç ve genç görünümlü bir adam yaşarmış?
GENÇ KALMAK
Evvel zaman içinde memleketin birinde 90 yaşlarında fakat çok dinç ve genç görünümlü bir adam yaşarmış?
Çevresinde bulunan herkes ona çok özenir ve sorarlarmış ‘bu gençliğin sırrı nedir’ diye. İhtiyar delikanlı güler geçermiş her soruldukça bu soruya..
Ama Sorular sık soranlar çoğalınca cevap vermek mecburiyeti hasıl olmuş..
Düşünmüş "nasıl anlatırım bu sırrımı kolayca herkese".
Sonra karar vermiş
Evinde bir davet vermiş.
“Bu davette size sırrımı açıklayacağım” demiş.
Herkes merakla davete gelmiş.
Yemekler yenilmiş içilmiş sohbetler edilmiş vakit hayli ilerlemiş. Ama gençlik sırrı ile ilgili tek kelam edilmemiş.
Herkes konu ne zaman açılacak diye merek ederken bizim genç 90'lık hanımına seslenmiş:
-”Hatun şu kilerde bir karpuz var getirir misin bize sana zahmet!..” Hanım hemen doğrulmuş kilere giderek kaş ile göz arasında bir karpuz getirmiş.
90'lık amcamız şöyle eliyle bir vurmuş tık tık diye sonra da:
” Bu olmamış hanım güzel çıkmayacak başka getirir misin bir zahmet” demiş.
Hanım onu götürmüş bir tane daha getirmiş. Adam onu da bir yoklamış yine beğenmemiş.
” Hanım sana yine zahmet olacak ama bu da olmamış başka bir tane getirir misin ” demiş.
Bu böylece üç dört sefer daha tekrarlamış.
Amcamız beşincide karpuzu beğenmiş ve karpuz kesilmiş misafirlere ikram edilmiş?.
Herkes karpuzunu afiyetle yerken bizim 90'lık amcamız sormuş.
“Eeee.. arkadaşlar iste benim gençliğin sırrı bu, anladınız mı??
Herkes birbirinin yüzüne bakmış.
Kimse bir şey anlamamış..
”Aman dede, demişler nerde? Anlamadık biz bu sırrı!”.
90'lık amcamız gülmüş.
”Efendiler” demiş“, o gördüğünüz karpuz kilerde bir tanecikti. Ben hanıma 'git, de başka getir' dedikçe o kilere gidip geliyor aynı karpuzu getiriyordu.
Bir kere bile “aman be adam deli misin nesin şu tek karpuzu ne taşıttırıyorsun bana defalarca” demedi.
Beni sizin önünüzde mahcup duruma düşürmedi. İşte ben bütün gençliğimi bu hanımıma borçluyum.
Biz birbirimizi hiç başkalarının önünde zor duruma düşürmeyiz.
Aile içindeki hiçbir şeyi dışarıya yansıtmayız.
Hep birbirimize destek olur dert ortağı olur yardım ederiz. Birbirimizle ilgili olan problemleri yine birbirimize anlatırız. İyi kötü her olayı da birlikte paylaşırız.’ demiş.
(Kayseri'den kadim dost İlhan Kurtuluş Çıklaiplikçi'nin gönderdiği bu örnek aile yapısını anlatan yazı için teşekkürler)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)