“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
17 Şubat 2022 Perşembe
Dinden çıkarır, nikahı düşürür.
SURATINDAN, SIFATINDAN BİLE ANLAŞILIR
Evliliği/nikahı bitiren, yüz karası bir hareket
Bir erkeğin, cinsi münasebet esnasında hanımına dübüründen/makatından/gerisinden yanaşması, evlililiği/nikahı bitiren bir harekettir?
Neden?
Çünkü bırakın iki erkeğin lutilik yapmasını, bir erkeğin hanımına lutilik yapması bile haramdır ve lanetli bir iştir.
Haram olan lanetli bir hareketi helal bilmek, isteyerek ve sıkıntı duymadan yapmak küfürdür.
Böyle işler yapanların büyük çoğunluğunun, bunu sıkıntı etmeyerek yaptıkları ve ikazları da dikkate almadıkları meydandadır.
Böyle bir talihsizliği yaşayan müslüman bir kadının, o kişinin hanesinde, onun hanımı gibi kalmaya devam etmesi mümkün değildir. Böyle bir tercih hakkı yoktur.
"E ne yapayım? Ben bunun böyle olduğunu bilmiyordum. Sabır edeyim" ya da "Evvelden böyle değildi, sonradan böyle oldu. Zaten çocuklarım da var, ne yapabilirim" diyemez.
Buna rıza göstermesi kendisinin de felaketi olur. Zira eşi zan ettiği kişinin imanı yıkılmış, dinden çıkmıştır ve aralarındaki dini nikah da düşmüştür. Hal böyle olduğu halde, hiçbir bahane, o kadının o adamla yakınlaşmasına, cinsi münasebete girmesine hatta o evde durmasına, orada tesettürsüz durmasına mazeret olamaz. O adam artık o kadına dışarıdaki herhangi biri kadar yabancıdır.
Günümüz guguk sistemi ve aile mahkemeleri bu meselede şikayetçi olan eşe ne diyor, ne karar veriyor hiç bilmiyorum. Ama İslam devleti olsaydık, İslam hukuku ile yönetiliyor olsa idik, müslüman bir kadının bu şikayeti derhal ciddiyetle karşılanır ve gereği yapılırdı.
Erkek, bunun lanetli bir iş olduğunu, helal kabul edince dinden çıktığını bilmeden yapıyorsa, ikaz edilir, nasihat edilir, itikadı düzeltilir, iman ve nikah tazeletilirdi. Bile bile, sıkıntı yapmadan bu melaneti yapacak ve kim ikaz ederse etsin, ne anlatırsa anlatsın kafasına takmayacak hale gelmiş olana da mürted muamelesi yapılır ve başı vurulurdu. Çünkü nass(ayet ya da hadis) ile yasaklanan bir şeyi takmamak "Ben dini de, Allah'ı da, peygamberini de, yasaklarını da, emirlerini de, lanet ettiklerini de takmıyorum" demektir.
Ülkenin İslam hukuku ile idare edilmiyor olması da, bu hanımların, böyle dinden çıkmış eşleri ile yoluna devam edebileceği anlamına gelmez ve meşru bir mazeret oluşturmaz. Maddi sıkıntılar da mazeret oluşturmaz. Derhal anasının, babasının yoksa erkek kardeşlerinin yanına ayrılmalı, boşanma davası açmalı, sonra da buna hakkı varsa nafaka talep etmeli. Yoksa devletten dul maaşı bağlatmalı.
Allah'ın ve rasulünün lanet ettiği bir şeyi kendisi yapmasa da rıza gösterenler bile helak olur.
Zaten bu melaneti yapan da, kendisine yapılmasına izin veren de, hiç sorgu sual edilmeden toplum içinde fark edilebilir. Feraset sahibi müslümanlar, böylelerinin simasında iğrenç bir manevi yüz karasını görürler. "Şu sıfata bak, ne hale gelmiş? Zulmet akıyor." demekten kendilerini alamazlar.
10 Ocak 2022 Pazartesi
ŞEYTANIN GÜVENDİĞİ TÖVBE DUASI Bir gün musa as.münacat için Tur dağına giderken şeytan aleyhillaneye uğradı ve dediki ...ey melun sen Allahu Tealanın kullarını azdırdığın için Hak teala seni rahmetinden mahrum etti Daha ne diye azdırmaya devam ediyorsun ?Bunun üzerine Şeytan aleyhillane .. Ya Musa var sen işine git ..ben öyle bir dua biliyorumki son anımda o duayı okuyunca Allahu Teala beni öbür dünyaya imanlı gönderecek . dedi .. Musa Aleyhisselam üzgün bir şekilde Tur dağına vardı ..ve durumu Yüce Allah cc arz etti ...Ya Rabbi bu melunun dediği gerçekmi ? Hak teala Gerçektir lakin sen üzülme Ey Musa izzetim ve celalim hakkı için ben ahir zamanda o duayı ona unutturacağım ..Sen o duayı öğren buyurdu ... Musa Aleyhimsselam bu duayı öğrendi .Hak teala Ya Musa her kim bu duayı okursa öldüğü vakit imanla gider kabri nurla dolar ...bu dua hürmetine Münker ve Nekirin suallerinden emin olur buyurdu .. Nübüvvet deryasından nasihatler
KABİR EHLİNE MAHSUS BİR HAYAT VARDIR Peygamber Efendimiz (s.a.v.), şöyle buyurmuşlardır: “Her kim dünyada iken tanıdığı bir din kardeşinin kabrini ziyaret eder de ona selam verirse, kabirdeki kimse kendisini tanır ve selâmına mukabele eder.” Bu hadîs-i şerîften, ölünün, kendisine selam verene mukabelede bulunduğu, kendisini ziyarete geleni tanıdığı gibi husûslar bildirildiğinden onların kabre mahsus bir hayat ile yaşadıkları anlaşılır.
İmâm Suyûtî (rah.) der ki: “Bilmek, işitmek gibi idrâkler şehitler için sabit olduğu gibi diğer ölüler için de sabittir. Hadîs-i şerîfler ve haberler şuna delâlet eder ki; kabirde medfun kimse, kendisini ziyaret edenleri bilir, onların selamını işitir, onu tanır ve selamına karşılık verir. Bu, şehitler ve diğer ölüler için umûmî bir hükümdür.”
Kabir azâbının hak olduğunun delillerinden olan Mü’min Sûresi’nin 46. âyet-i kerîmesinde -meâlen- şöyle buyrulmuştur: “(Azâbdan biri de) ateştir ki, onlar (kâfirler) buna sabah akşam arz olunacaklar. Kıyâmet koptuğunda ise ‘Firavun hanedanını azâbın en şiddetlisine atın’ (denilecektir).” Bu âyet-i celîlede, ruhların dünyada iken kendisiyle kâim olduğu beden cevherinden başkaca birer cevheri daha bulunduğuna ve ölümden sonra bunun idrâkinin devam ettiğine bir delâlet vardır. Selef-i Sâlihîn’in; Ashâb-ı Kirâm ve Tâbiîn hazretlerinin, Ehl-i Sünnet ve Cemâat’in görüşü budur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Bedir Harbi’nden sonra, kâfirlerin cesetlerinin atıldığı kuyunun başında durup onlara şöyle hitapta bulunmuşlardı: “Ey filan oğlu filan! Siz, hayatta iken Allâh’a ve Resûlullâh’a itaat etmiş olsaydınız, itaatiniz şimdi sizi sevindirirdi, değil mi? (Şüphesiz sevindirirdi). Ey maktuller! Biz, Rabb’imizin bize vaad ettiği yardım ve zaferi muhakkak sûrette gerçek olarak bulduk. Ya siz, ilah edindiğiniz (putlarınız)ın size vaad ettiği(ni iddia ettiğiniz) zaferden ne buldunuz?” buyurdu. Bunun üzerine Hazret-i Ömer (r.a.): “Yâ Resûlallâh! Kendilerinde hayat eseri bulunmayan şu cesetlerle mi konuşuyorsunuz?” dedi.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.): “Muhammed’in hayatını kudretinde tutan Allâh’a yemin ederim ki benim söylediğim sözleri onlar, sizden daha iyi işitiyorlar.” buyurdular.
Fazilet Takvimi
!!!! Sokağa çıkarken 7 Ãyetü'l-Kürsî okuyup, her defasında 6 cihete üflemeli. Yedincide, "Velâ yeúdühü hıfzuhümâ ve hüve'l- aliyyü'l-azıym" diye 3 defa okuyup "Huu" ile içine "Huu"lamak lâzım. Bu ta'limat ile vesâite binenleri, Cenâb-i Hakk her türlü felâketten korur. Bunu söylemezdik ama, tehlikelerin umúmiyeti bizi bu esrârı söylemeye mecbur etti.
Hakikaten muazzam bir esrâr-ı ilâhîdir. Ne akıl, ne mantık, ne san'at, hiç biri ona tahammül edemez. Bunun adına "Kerâmetü'n-Nebí" derler.Bu insanlar, isyanları ile kok kömürü hâline gelmişlerdir. Kuruların yanında yaşlar da yandığından, o yaşları kurtaralım diye bu esrârı ifşâ ediyoruz."…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)