“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
26 Şubat 2022 Cumartesi
İbn-i Abbas (r. anhümâ)’dan şöyle rivâyet olundu, o dedi ki: “Allah Azze ve Celle (Mîraç gecesinde) Peygamberi sallallâhü aleyhi ve sellem’e elli vakit namaz farz kıldı. Peygamberimiz (s.a.v) de Rabb’inden hafifletilmesini istedi. Allah Azze ve Celle de namazı beş vakit olarak farz kıldı.” (Müsned-i Ahmed)
rahim rahatsızlığı ve kistler
Endometriozis(rahim rahatsızlığı ve kistler ) için
Dulavratotu ,böğürtlen yaprağı ve kökü karışımından çay içilecek.Günde 2 kez açDul avrat otu ( Arctium lappa) nedir? Neye iyi gelir?
Dul avrat otu ( Arctium lappa) nedir? Neye iyi gelir?
Dul avrat otu sağlığa olan çok sayıdaki faydasıyla bilinen, özellikle sindirim, karaciğer sağlığı ve hormon dengesine olan önemli etkileriyle öne çıkan bir bitkidir. Ayrıca cilt kalitesinin iyileşmesinde, iltihaplanmaların azaltılmasında ve tansiyonun düşürülmesinde etkili olur.
Çiçekli bir iki yıllık olan dul avrat otunun bilimsel adı Arctium lappa‘dır. (1) Bitkinin yaprakları ve kökü sağlığa olan etkileri sebebiyle önemlidir. Dul avrat otu kökleri, kök sebzesi olarak mutfak tüketimine uygundur, kurutulmuş yaprak ve tohumları ise dul avrat otu yağı yapımında kullanılabilir. Günümüzde eczanelerde veya internette bitkinin besin desteği olarak kapsüllerini veya kremlerini bulabilirsiniz. Sağlık amacıyla çayının, yapraklarının, tohum ve köklerinin kullanımı yaygındır.
Dul avrat otunun faydaları nelerdir?
1- Harika Bir Antioksidan Kaynağıdır: 2010 yılında yapılan bir araştırmaya göre dul avrat otu kökü, kuersetin, luteolin ve fenolik asitler gibi farklı türlerde güçlü antioksidanlar içerir. Antioksidanlar vücudu serbest radikal hasarından korur, çeşitli hastalıkların önlenmesine ve tedavisine yardımcı olur. Antioksidan aktivitesi iltihaplanmaların azaltılmasını sağlar. Özellikle osteoartriti (kireçlenme) olan hastalara yardımcı olabilir.
2- Kandan Zehirli Maddeleri Temizler: En yaygın geleneksel kullanımlarından biri kanı temizlemek amacıyla kullanılmasıdır. Son bulgulara göre dul avrat otu kökü kan dolaşımından toksinleri uzaklaştırabilir.
3- Bazı Kanser Türlerini Önler: Sadece kanı temizlemekle kalmaz, belirli kanser türlerini önleyebilir. 2011 yılında yapılan bir araştırmada özellikle pankreas kanserine karşı etkili olmuştur. 2016 tarihli bir başka bilimsel araştırmaya göre ise (2) kanserli hücrelerin büyümesine önemli ölçüde müdahalede bulunabilir.
4- Afrodizyak Olarak Etkili Olabilir: Bir diğer geleneksek kullanımı afrodizyak olarak kullanılmasıdır. Farelerde yapılan deneylerde cinsel fonksiyonları güçlendirmiş ve cinsel aktivitede artışa neden olmuştur. (3) İnsanlar üzerinde daha fazla araştırmaya gerek duyulmaktadır ancak anekdotsal kanıtlar bu bulguyu desteklemektedir.
5- Cilt Hastalıklarının ve Sorunlarının Tedavisinde Etkili Olabilir: Akne, sedef ve egzama durumlarında uzun yıllardır kullanılmaktadır. Antienflamatuar ve antibakteriyel özellikleri bölgesel olarak cilde uygulandığında etkili olur. Bölgesel yanıkların iyileşmesine de yardımcı olur.
6- Tansiyonu Düzenler: Yüksek miktarda potasyum içerir, kardiovasküler sistemin rahatlamasını sağlar, ateroskleroz, kalp krizi ve felç riskini düşürür. (4)
7- Sindirime Yardımcı Olur: İçerdiği lif sindirim sistemi sağlığının artırılmasında etkili olabilir. Kabızlık, şişkinlik, kramp ve ülserlerin önlenmesini sağlayabilir. Özellikle çözünür ve prebiyotik bir lif olan inülin lifi içerir ki; bağırsaklardaki iltihaplanmaların ve zararlı bakterilerin önlenmesini sağlar. (5)
8- Diyabeti Kontrol Eder: Neredeyse bütün lif türleri vücutta insülin ve glukoz dengesinin sağlanmasına yardımcı olur ancak inülin özellikle etkilidir ve diyabetin ve diyabetle ilgili semptomların şiddetinin azaltılmasıyla doğrudan ilgilidir. Hayvanlar üstünde yapılan bir deneyde dul avrat otu özlerinin hipoglisemik etkileri gözlenmiş, diyabeti olan kişilerde lipid profillerinin ve enzim seviyelerinin yönetilmesine yardımcı olduğu belirlenmiştir. (6) Aslında, geleneksel İran tıbbında bu amaçlarla kullanılmaktadır.
9- Karaciğeri Temizler: Bitkiye acı tadını veren kimyasallar safra ve sindirim sıvılarının salgılanmasını uyarır, karaciğerin toksinleri hızlıca temizlemesine ve sistemden uzaklaştırmasına yardım eder. Karaciğerin temel işlevlerinden biri kandan toksinleri uzaklaştırmaktır ve dul avrat otunun içerdiği organik bileşikler ve bileşenler bu fonksiyonun güçlendirilmesini sağlar.
10- Hormon Dengesini Sağlar: Hormon düzensizlikleri yıkıcı ve zor olabilir. Bu sorunların önlenmesi için sağlıklı beslenmek ve gerektiğinde doğru bitkilerden faydalanmak önemlidir. Dul avrat otu estrojen gibi bazı hormonların karaciğerde metabolize edilmesine yardımcı olur. (7) Aşırı estrojen tehlikeli ve hatta ölümcül düzensizliklere yol açabilir.
11- Bağışıklığı Güçlendirir: Yüksek miktarlarda C ve E vitamini içerir, bağışıklığı yüksek düzeyde olumlu etkiler. Bu antioksidan vitaminler hücre ve doku sağlığına iyi gelir, çok sayıda hastalığın önlenmesine yardım eder.
Dul avrat otunun yan etkileri / Zararları
Dul avrat otu kökünün çocuklarda kullanımına ilişkin yeterli araştırma yoktur. Bu yüzden bir doktorun gözetimi dışında asla çocuklara vermeyiniz. Dul avrat otu kullanımının bazı potansiyel riskleri:
Bitkiyi ormandan toplamanız tehlikeli olabilir, dul avrat otuna benzeyen zehirli diğer bitkiler bulunur. Yüksek seviyede zehirli olan güzelavrat otu ile karıştırılabilir, iki bitki genellikle beraber yetişir.Eğer besin takviyesi olarak kullanıyorsanız, yeterli miktarda su tüketmeyi unutmayınız. Diüretik olduğu için su kaybını artırır.Kasımpatı ve papatyalara alerjiniz varsa, dul avrat otu köküne alerjik olabilirsiniz.Hamile kadınlar veya hamile kalmaya çalışan kadınlar dul avrat otu kökü veya besin takviyelerini kullanmamalıdır.
Cenab-ı Hakk, Musa as’a tevratı indirdiğinde, Tevrat bin sure, her surede bin ayet idi. Musa as şöyle niyaz etti: “ya rabbi! Bu kitabı okumaya ve ezberlemeye kim güç getirebilir.” Cenab-ı Allah: – Ben bundan daha büyük bir kitap indireceğim! Dedi. Musa as; –Ya rabbi kimin üzerine indireceksin? Allah cc : –Peygamberlerin sonuncusunun üzerine, buyurdu. Musa as : – Ya rabbi! Onun ümmeti nasıl okuyacaklar? Ömürleri kısadır. Dedi, Cenab-ı Hakk :– Ben o kitabı onlara kolaylaştıracağım. Hatta sabileri ( küçük çocukları) bile onu okuyacaklar. ..sohbetdefterim
2 delikanlı bir adamın koluna girip Hazreti Ömer'e getirirler
2 delikanlı bir adamın koluna girip Hazreti Ömer'e getirirler
"Ya Ömer! Bu adam bizim babamızı öldürdü kısas isteriz" derler.
Mahkeme kurulur adama son isteği sorulur.
Adam: "Eşim ve çocuklarımı 3 günlük yolda bıraktım benden haber bekliyorlar. Müsaade edin onlar ile helalleşeyim"
Hazreti Ömer: "İdam kararın verildi. Sen 3 günlük yola gitmek için izin istiyorsun. Nasıl güvenelim sana?"
Adam: "Ya Ömer" der ve İsra süresi 34.ayeti okur.
"Söz verenler verdikleri sözden mükelleftir. Yarın huzuru mahşer de hesaba çekilecektir."
Hazreti Ömer; "Peki. Fakat yerine bir kefil almamız lazım.
Sen gelmezssen onu idam edecez."
Adam ordaki kalabalığa sorar kefil olacak olan var mı?
Kalabalıktan ses yoktur.
En arkadan biri elini kaldırır ve
"Ben olurum Ya Ömer" der.
Bakarlar ki bu kişi Hazreri Ebu Zer'dir.
Herkes şaşkın
"Ya Ebu Zer neye kefil olduğunu biliyorsun değil mi?"
der Hazreti Ömer
"Bırakın gitsin adamı ben kefilim" der yine Ebu Zer.
Adam biniyor atına uzaklaşıyor.
3 gün herkes adamı konuşuyor gelecek mi gelmiyecek mi? Mescitte bile gündem oluyor.
Akşam namazına yakın uzaktan bir atlı geliyor.
Hazreti Ömer: "Be adam neden geldin?"
Adam: "Demesinler ki Müslümanlar söz veripte sözlerini tutmuyorlar diye geldim."
Ölen adamın çocukları söz ister bu defa.
"Ya Ömer biz kısas hakkımızdan vazgeçtik."
Hazreti Ömer:
"Peki neden affediyorsunuz babanızı öldüren bu adamı?"
"Ya Ömer demesinler ki Müslümanların arasında merhamet yok oldu!"
Ebu Zer'e dönüp;
"Sen bu adamın neyine, nasıl inandın da kefil oldun?"
Hazreti Ebu Zer;
"Ya Ömer demesinler ki Müslümanların arasında güven, itimad kaybolmuş. Onun için kefil oldum" der..
Ya Rabbi! bizi İslam için yaşat, Müslüman olarak yaşat, Müslüman olarak vefat ettir, Müslüman olarak haşret.. Akşam,ı şerifimiz mübarek olsun feyzi bereketi rahmeti üzerimize olsun inş-Allah
HAYIRLI AKŞAMLAR
Evliyaullahtan bir zata, vefatından sonra rüyada görülünce (Geri dönmek ister misin?) diye soruluyor. Diyor ki: (Dünyanın tamamını hesap sorulmamak şartıyla verseler istemem. Tek şey için isterim, kapı kapı dolaşıp ölüm ve kabir hallerini anlatmak için.)
Bir gün Peygamber efendimiz (s.a.v) sabah namazını kıldırır. Sabah namazını kıldırdıktan
sonra selam verir, Ebu BEKİR(r.a) nerededir diye sorar.
Cemaatin arkasınd, safların arkasından buradayım efendim der...
Efendimiz biraz yanıma gelirmisin buyurur...
Ve Hz. Ebu Bekir(r.a) efendimizin yanına gelir...
Anlat bakalım bir şeyler oldu galiba buyurur...
Hz Ebu Bekir'in Sıddık (r.a) Efendim tam siz birinci rekata tekbir aldınız, bende uydum, fatiha_i Şerifeyi (Elhamdülillahı) okurken, sonuna doğru gelirken, abdestime bir şüphe geldi, bir şey arız oldu. Hemen namazdan çıktım abdestimi yenilemek üzere...
Çıkınca orada bir altundan bir kap gördüm, içi su dolu lakin üzerinde bir mendil örtülüydü. Hemen o su ile alel acele abdest aldım, o mendil ile kurulandım ve hemen geldim.
Daha siz Fatihadan sonra Zammı süreye devam ederken gene yetiştim Ya RASÜLELLAH.
Ya Eba Bekir onun için sizi çağırdım. Çünkü ben tam Fatihayı okudum. Zammı süreyi okudum Rükuya gidecektim dizlerim tutuldu, bir türlü gidemiyordum ve ayetleri uzattım...
Size müjdeler olsun YA EBA BEKİR (r.a)
Senin yetişmen için namaza çıkınca o Altun kaptaki suyu getiren CEPRAİL (a.s) idi.
O mendili tutan MİKAİL (a.s) idi
Banada geldi Ebu Bekir(r.a) Namaza yetişecek Namazı biraz uzat diyen İSRAFİL (a.s) idi.
ONUN İÇİN SİZİ ÇAĞIRDIM buyuruyordu...
İşte o zatları o zatlar yapan Efendimiz (s.a.v) ile müşerref olmuş olduğu halde yine Efendimize doymuyorlardı.
Efendimizin muhabbeti ile kavrulmuş kendini yoketmiş, küçüklüğünden beri efendimize arkadaş, tabi olmuş, muhabbet etmiş. Çünkü
onlar efendimize tabiri caizse sırılsıklam aşıklalardı.
İşte Hizmet edenler böyle büyük nimete ve hikmete mazhar oluyorlar.
Hayatları bambaşka olduğu gibi Namazları bile
bambaşka oluyor.
O halde Hz Allah cümlemizi kendi hak yolunda hizmet edenlerin yolundan ayırmasın... AMİN
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)