4 Mart 2022 Cuma

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ümmetimin en hayırlıları (ilmiyle amel eden) âlimleridir. Âlimlerinin de en hayırlıları, halîm (yumuşak huylu ve merhametli) olanlarıdır.” (Kuzâî, Şihâbü’l-Ahbâr)

 "Aynı yerden yaralı olduğun dostlar edin."

*ŞA’BÂNI ŞERİF AYINDA DUÂ VE İBADETLER* Şa’bân ayı, Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz’in ayıdır. Bu itibarla bu ayda salevât-ı şerîfeye devam etmek lâzımdır. Yine mümkün oldukça *istiğfar ve İhlâs-ı Şerîf okumalı, teheccüd ve tesbîh namazları kılmalı ve hatm-i enbiyâ* yapmalıdır. Şa’bân ayı, şerefli, ulvî, berâta erdirici, ilâhî ihsâna kavuşturucu, müminlere rahmet, kâfirlere gazap olan ve ilâhî nûra nâil eden bir aydır. Bu ayın birinci gecesinde, yani *3 Mart 2022 Perşembe akşamı* her rek’atte bir Fâtiha, üç Âyetü’l-Kürsî ile bir tesbih namazı kılınır. { Mübârek Gün ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen DUÂ ve İBÂDETLER, Fazilet Neşriyat } ŞA’BÂN AYININ FAZÎLETİ


Hz. Âişe (r.anha) validemiz buyurdular ki: “...Ben Resûlullah’ın Ramazan ayından başka hiçbir ayın tamamında oruç tuttuğunu ve başka hiçbir ayda Şa’bân ayında tuttuğu oruçtan daha çok oruç tuttuğunu görmedim.”
Resûlullah (s.a.v.) Hz. Âişe’ye (r.anhâ) “Şa’bân ayındaki oruç bana en sevimli olandır.” buyurduktan sonra, “Yâ Âişe! O öyle bir aydır ki, sene içinde rûhu kabz olunacakların (öleceklerin) isimleri ölüm meleğine verilir. Ben de ismimin, ben oruçlu iken verilmesini isterim.”
Ümmü Seleme (r.anhâ) vâlidemiz: “Resûlullah (s.a.v.), Ramazan ayından sonra hiçbir ayda Şa’bân ayındaki kadar oruç tutmamıştır.” buyurdular.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Receb; Allâhü Teâlâ’nın ayı, Şa’bân; benim ayım, Ramazan; ümmetimin ayıdır. Şa’bân günahlara keffâret (mağfiretine sebep) olan aydır, Ramazan ise günahları temizleyen aydır.”
Bu ay, hayır kapılarının açılacağı, bereketin indirileceği, hataların terk edileceği, günahların bağışlanacağı ve yaratılmışların en hayırlısı olan Resûlullah’a (s.a.v.) çokça salavâtın getirileceği bir aydır.
Böyle olunca, müminlerin bu ayda gafletten uyanmaları, günahlardan temizlenip geçmişte işledikleri günahlardan dolayı tevbe ederek Ramazan ayına hazırlanmaları gerekir. Bu ayda Allâh’a yalvarıp yakarmalı, ayın sahibi olan Peygamber Efendimiz’i (s.a.v.) vesîle kılarak Allâh’a yaklaşmaya çalışmalıdır.
Bunları sonra yaparım diyerek tehir etmemeli, geciktirmemelidir. Zirâ dünya üç günden ibârettir. Biri, dündür, geçmiştir; ibret alınacak gündür. Diğeri bugündür, amel etme günüdür; ganimettir. Diğeri de, yarındır ki, emeldir; tehlikelidir. Ona çıkıp çıkamayacağını bilemezsin. Aylar da böyledir. Receb geçmiştir, tekrar dönmez. Ramazan gelecektir, fakat ona kavuşup kavuşamayacağını bilemezsin. Şa’bân ise iki ay arasında bir vâsıtadır. O ayda ibâdetle meşgul olmayı ganimet bilmek îcâb eder alıntı































Mübarek aylarda üçtür: Birisi Receb-i Şerif’tir ki, geçti; geri dönmesi düşünülemez. Birisi Ramazan-ı Şerif’tir, beklenmektedir. Ona kavuşup kavuşmayacağını bilmiyorsun. Şaban-ı Şerif ayı bu iki ayın arasındaki köprü gibidir. Bunun içinde bulunduğun ayda taat ve ibadeti ganimet, büyük kazanç bilmemiz gerekir.

 


Pilav yerken, gül koklarken, Resulullah aleyhisselâma çok salavat getirmelidir. Çünki her ikisi de içinde Resulullah efendimizin nuru bulunan birer cevherdir. Nur, Âdem aleyhisselâmın alnına gitmek için o cevher yarılmış; parça parça olmuştur. Bu parçalara pirinç denir. Hadis-i şerifde geldi ki, “Ben Arşı tavaf eden bir latif cevher idim. Allahü teâlâ bana nazar etti. Utandım, terledim. O sırada benden yedi damla damladı. Allahü teâlâ ilk dördünden Ebu Bekr, Ömer, Osman ve Ali’yi, beşinciden gülü, altıncıdan pirinci, yedinciden kabağı yarattı.”.....Şir’atü’l-İslâm.

 






Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’e, “Ramazan ayı orucundan sonra en faziletli oruç hangisidir?” diye sual olundu. Peygamberimiz (s.a.v.), “Ramazan ayına tazim için Şâban ayında tutulan oruçtur.” buyurdular. (Sünen-i Tirmizî)

 





Beni düşmanımın kötülüğü değil. Dostumun sinsiliği korkutur.... (Hz. Hamza R.A.) 🤲🌹🌹🤲 DUHULÎ İLE MÜŞERREF OLDUĞUMUZ ŞANLI PEYGAMBERİMİZİN KURAN-I KERİMDEN SONRA İKİNCİ BÜYÜK MUCİZESİ OLAN MİRAC-I NEBEVİ MÜBAREK OLSUN. İKİ CİHANDA SAADET-İ DAREYNLER DİLERİM.......🤲🌹🌹🤲

 

........H.Ş : BEŞ VAKİT NAMAZIMIZI; EVDE TEK BAŞIMIZA KILARSAK BİR DERECE. CAMİDE VEYA EVDE CEMAATLE KILARSAK 27 DERECE. SELATİN CAMİLERİNDE KILARSAK 500 DERECE. MESCİD-İ AKSADA KILARSAK 5 BİN DERECE. MESCİD-İ NEBEVİDE KILARSAK 50 BİN DERECE. MESCİD-İ HARAMDA KILARSAK 100 BİN DERECE............(ibn-i mace).........
KURAN TALEBESİ (TALEBE-İ ULUM) İLE KILARSAK 700 DERECE SEVAP VARDIR....
















Allah’ım! (rahmetini) umarak, (azabından) korkarak kendimizi sana teslim ettik. Yüzümüzü sana çevirdik. İşimizi sana ısmarladık. Sırtımızı sana dayadık, sana sığındık. Senden başka sığınak, senden başka dayanak yoktur. İndirdiğin kitaba ve gönderdiğin peygambere inandık. Şu mübarek günde, miraç gecesinde bizi sana hakiki kul, Habibine hakiki ümmet olanlardan eyle ve son nefesimiz dâhil olmak üzere iman ve Kur'an'dan ayırma.













Düşen ekmek ufaklarını yiyen darlık görmez. Çocuğu da ahmak olmaz. Hladis i şerif S.A.V : Yaklaştım, öyle ki, iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldum. Keyfiyetsiz olarak Rabbimi gördüm. Onu tavsif edemem. Nebi Aleyhisselâm dan: Allah’ü Teâlâ “Yâ Ebe’l Kasım, bana yaklaş” buyurdu. Yaklaştım, öyle ki, iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldum. Keyfiyetsiz olarak Rabbimi gördüm. Onu tavsif edemem.” Sonra Cenabı-ı Hak: -“Seni ne ile şereflendireyim ey habibim?” dedi. -“Sana kulluk ile”dedim. Allah Teâlâ) şu ayeti inzal buyurdu. “Kulunu gecenin bir cüzünde Mescidi Haramdan Mescidi-i Aksaya yürüten Allah’ı tesbih ederim. (İsra-1)