Enes bin Mâlik (r.a.) Hazretleri anlattı: Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile oturuyorduk. Bir zât gelip: “Yâ Resûlallâh, bir kardeşim var, Kul hüvallâhü ehad sûresini okumayı pek seviyor.” dedi. Peygamberimiz (s.a.v.): “Öyleyse kardeşini cennetle müjdele.” buyurdular.
Ebu’l-Hüseyin Muhâcir (r. a.) anlattı: Mescidde Ashâb-ı Kirâm’dan bir zâtın yanında oturuyorduk. Bize şöyle anlattı: “Karanlık ve soğuk bir gecede bir gazâda Resûlullah (s.a.v.) Efendimizle gidiyorduk. Aramızdan birisi ‘Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn’ sûresini sonuna kadar okudu. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz onu işitti ve ‘Şu zât, muhakkak şirkten berî olmuştur’ buyurdular. Bir müddet daha yol aldık. Benim bineğim Resûl-i Ekrem’in bineğine yakın idi. Bu sırada başka bir zâtın ‘Kul hüvallâhü ehad’ sûresini okuduğunu işittik. Sûreyi bitirince, Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.): ‘Şu zâtın bütün günahları bağışlanmıştır’ buyurdular. O okuyanı öğrenmek ve Peygamberimizin bu sözüyle müjdelemek için bineğimi çevirdim, ama kimin okuduğunu öğrenemedim.”
Diğer hadîs-i şerîflerde şöyle buyurulmuştur:
“Her kim, kendisi için cennette bir ev binâ olunmasını isterse, Kul hüvallâhü ehad (İhlâs) sûresini okusun.”
“Her kim, Kul hüvallâhü ehad sûresini on defa okursa onun için cennette bir köşk bina olunur. Her kim yirmi defa okursa, cennette onun için iki köşk binâ olunur. Her kim otuz defa okursa cennette ona üç köşk bina olunur.” Hazret-i Ömer (r.a.): “Yâ Resûlallâh, vallâhi öyleyse biz onu çok okuyup köşklerimizi çoğaltırız.” dedi. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.): “Öyleyse Allâhü Teâlâ, daha çok verir.” buyurdular.