30 Temmuz 2020 Perşembe

(Sabah-akşam on defa, “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ-şerîkeleh lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve alâ külli şeyin kadîr” okuyan kimse, kötülüklerden korunur.) [Nesâî]

Görüntünün olası içeriği: çiçek, bitki, gökyüzü, doğa ve açık hava

Peygamberimiz’i Rü’yada Görmek İçin Resûlullah’ı rü’yada görmek: Rû’yâsında Peygamber Efendimizi görmek istiyen, ona çok salâvat okusun ve şu düâyı okumağa devâm etsin: “Allahümme rabbel beledil-harâm veş-şehril harâmi vel-hılli verrükni vel-harâmı ver-rükni vel-makam ikra’ alâ rûhi Muhammedin minesselâm.” Ebû Hüreyre hazretleri,Resûlullah’dan bildirir: “Cum’a gecesi iki rek’at namaz kılıp, her rek’atında bir Fâtihadan sonra bir Âyete’l-kürsî, onbeş İhlâs okuyup selâm verdikten sonra bana bin salevât okuyan, öbür Cum’aya varmadan beni rü’yada görür” buyurdu. Kayak : 365 Gün Dua – Mehmet Oruç

Görüntünün olası içeriği: yazı

YUNUS EMRE HZ

SERMAYESİ DİN OLANIN REHBERİ ŞEYTAN OLMUŞTUR (YUNUS EMRE HZ)
Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'İnsanların se'âdeti, âlimlerin elinde olduğu gibi, insanları felâkete, Cehenneme sürükliyenler de, din adamı şeklinde görünen, din düşmanlarıdır. Din adamlarının iyisi, insanların en iyisidir. Dîni dünyâ isteklerine âlet eden, herkesin îmânını bozan din adamı da, dünyânın en kötüsüdür. İmam-ı Rabbânî hazretleri rahmetullahi aleyh'

(Sabah-akşam 7 defa “Hasbiyallahü lâ ilâhe illâ hu, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arşil-azîm” okuyanın dünya ve ahiret işine Allah kâfi gelir.) [Beyhekî]


*_•• YARIN AREFE GÜNÜ.._*

*•• LÜTFEN.! ÂLLÂH cc RIZASI NİYETİYLE BU YAZIYI OKUYALIM VE GÜCÜMÜZÜ DE ZORLAYARAK GEREĞİNİ YAPMAYA GAYRET EDELİM BİİZNİLLÂH..*

*• Arefe gününün önemi - fazileti..*

*Sual: Arefe hangi güne denir ve önemi nedir?*
*CEVAP*
Kıymetli geceye kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Fakat Arefe ve Kurban bayramının üç gecesi böyle değildir. Bu dört gece, bugünleri takip eden gecelerdir. Arefe, yalnız Zilhiccenin 9. günüdür. Başka güne Arefe denmez.

Arefe günü yapılacak işlerden bazıları şunlardır:

1- Arefe günü sabah namazından, Kurban bayramının dördüncü günü ikindi namazına kadar, erkek-kadın herkes, cemaatle kılsın, yalnız kılsın, 23 vakit farz namazda selam verir vermez, (Allahümme entesselam...) demeden önce, bir kere, vacib olan teşrik tekbirini söylemeli, yani, (Allahü ekber, Allahü ekber. La ilahe illallahü vallahü ekber, Allahü ekber ve lillahil-hamd) demelidir.
Camiden çıktıktan veya konuştuktan sonra, artık teşrik tekbirini okumak gerekmez. (Halebi)

2- Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmak sevaptır; fakat Arefe günü oruç tutmak daha çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Arefe günü oruç tutana, Âdem aleyhisselamdan, Sûr’a üfürülünceye kadar yaşamış bütün insanların sayısının iki katı kadar sevap yazılır.) [R. Nasıhin]

(Arefe günü tutulan oruç, bin gün [nafile] oruca bedeldir.) [Taberani]

(Arefede tutulan oruç, iki bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve Allah yolunda cihad için verilen iki bin ata bedeldir.) [T. Gafilin]

(Arefe günü [Besmele ile] bin İhlas okuyanın günahları affolup duası kabul olur.) [Ebuşşeyh]

(Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek yılın günahlarına kefaret olur.) [Müslim]

(Şeytan, Arefe gününden başka bir günde daha zelil, rezil, hakir ve kinli görülmez.) [İ. Malik]

(Allahü teâlâ, Arefe günü kullarına nazar eder. Zerre kadar imanı olanı affeder.) [Gunye]

(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, reddolmaz. Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi, Berat ve Arefe gecesi.) [İsfehani]
İbadet olarak ilim öğrenmek en faziletlisidir. İlmihal okumakla en uygun ilmi öğrenmiş oluruz.

3- Bugünü fırsat bilip dua etmeli! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Duanın faziletlisi, Arefe günü yapılanıdır.) [Beyheki]

4- Arefe gününü ibadetle, zikirle, tefekkürle geçirmeli, insanlara iyilik etmeye çalışmalı! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allahü teâlânın kıymet verdiği bir gündür.) [Deylemi] (Hürmet etmek, günah işlememekle olur.)

(Arefe günü, kulağına, gözüne ve diline sahip olan mağfiret olur.) [Taberani]

Kulağına sahip olmak, gıybet, çalgı gibi haram olan şeyleri dinlememektir. Eğer biz istemeden kulağımıza gelmişse, bize günah olmaz. Gözüne sahip olmak da, haram olan şeylere bakmamak ve mubah olarak baktığı şeylerden ibret almaktır. Diline sahip olmak ise, yalan söylememek, dedikodu etmemek, laf taşımamak, kötü söz söylememek, hatta boş şey konuşmamak, kimseyi diliyle incitmemek demektir. Bunlara riayet eden, Arefe gününü değerlendirmiş olur.

Bin İhlas okurken
*Sual: Hadis-i şerifte, (Arefe günü [Besmele ile] bin İhlas okuyanın günahları affolup duası kabul olur) buyuruluyor. Bunu okurken, ihtiyaç hâlinde, arada konuştuktan veya başka bir iş yaptıktan sonra devam etmenin bir mahzuru olur mu?*
*CEVAP*
Hayır, bir mahzuru olmaz. Peş peşe okumak şart değildir. Mesela, bir kısmı sabahtan, bir kısmı öğleden veya ikindiden sonra okunabilir..
MsA

(Bir kimse, sabah-akşam yüz defa “Sübhânallahi ve bihamdihi” derse, o gün ve o gece hiç kimse onun kadar sevap kazanamaz.) [Deylemî]


Dinimizde delil sadece Kur’an-ı kerim değildir. Dinimizde dört tane delil vardır. Bunlar;
1- Kitab,
2- Sünnet,
3- İcma [âlimlerin söz birliği],
4- Kıyası fukaha [Fıkıh âlimlerinin ictihadı]

Her meselede bu dört delile bakılır. Mesela enseyi mesh etmek haram mı diye bu delillere bakılır. Bu delillerde öyle bir şey yok. Hatta sünnet olduğunu fıkıh kitapları bildiriyor. Zebranın yendiğini, köpeğin yenmediğini yine fıkıh kitapları bildiriyor. Bir de, dört hak mezhepte bazı fıkhi konular farklıdır. Bir mezhepte haram olan öteki mezhepte mubah olabilir. Onun için herkes kendi mezhebine göre amel etmesi gerekir. Bu delillerle inanmayan, dört mezhepten birisinde bulunmayıp sadece Kur’an diyen kimse mezhepsizdir. Mezhepsizin sapık veya kâfir olduğu Seyyid Ahmed Tahtavi’nin Dürr-ül-muhtar hâşiyesinin Zebâyıh kısmında bildirilmektedir.

Örf, bir şehirdeki insanların dine aykırı olmayan umumi âdetleri demektir. Edille-i şeriyye denilen dört delilden sonra dine aykırı olmayan örf ve âdetler de delil olur. Ancak, zamanın değişmesiyle örf ve âdete dayanan hükümler değişebilir. Çünkü Mecelle’nin 39. maddenin açıklamasında deniyor ki: Zamanın değişmesiyle, örf ve âdete ait hükümler değişebilir. Nassa, delile dayanan hükümler zamanla değişmez. (Dürer-ül hükkam)

Nassa dayanan hükümler zamanla değişmez. İbadetlerde nass ile bildirilmiş olmayan bir hükmü anlamak için umumi [genel] âdetler delil olur. Âdetlerin umumi olması için Eshab-ı kiram zamanından kalması, müctehidlerin kullanmış olmaları ve devamlı olmaları gerekir. Sonradan âdet olan şeyler, şer’i delil olmaz. Muamelattaki âdete ait hükümler, nassa muhalif değilse delil olur. Örf ve âdetin nassa aykırı olup olmadığını da ancak fıkıh âlimleri anlar. (Mecelle şerhi)

(Bir kimse, sabah-akşam yüz defa “Sübhânallahi ve bihamdihi” derse, o gün ve o gece hiç kimse onun kadar sevap kazanamaz.) [Deylemî]

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Hz. Peygamber (say) buyuruyor ki; "Allahım! Bana helal rızıklarından nasip ederek haramlarından koru! Lutfunla beni senden başkasına muhtaç etme." Tirmizi, Deavat 110'

AREFE GÜNÜ :🌹🌹🌹 Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) yine buyuruyor ki:

AREFE GÜNÜ :🌹🌹🌹

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) yine buyuruyor ki:

‘Arefe günü gelince, Allah (c.c.) rahmetini saçar. Hiçbir gün, o günde olduğu kadar insan Cehennem’den âzâd olunmaz. Kim Arefe günü gerek dünya ve gerekse âhiret ile ilgili olarak Allah'tan bir şey isterse, Allah Teâla onun dileğini karşılar. Arefe Günü tutulan oruç hem geçmiş, hem de gelecek senenin günahlarına keffaret olur.’

Allah bilir, ama bunun hikmeti şu olabilir: Terviye ve Arefe günleri iki bayram arasında mü'minler için sevinç günleridir. Mü'minler hesabına günahlarının afvedilmesinden daha büyük bir sevinç kaynağı olamaz.

TEŞRİK TEKBÎRİ
Hazret-i İbrâhim Aleyhisselâm, Hazret-i İsmâil’i kurban olarak kesmek üzere iken Cebrâil (a.s.) “Allâhü ekber, Allâhü ekber” dedi. İbrâhim (a.s.) bu tekbîri işitince, “Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber” buyurdu. İsmâil (a.s.) da “Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd” buyurdu.
Teşrik tekbîri, teşrik günlerinde alınan tekbir demektir. Mükellef olan her Müslümana vâciptir. Bakara Sûresi’nin “Sayılı günlerde Allâh’ı zikrediniz...” meâlindeki 203. âyet-i kerîmesi teşrik tekbîrine işâret etmektedir.
Zilhicce ayının dokuzuncu günü Arefe’dir. Arefe günü sabah namazından başlayarak beş gün; Zilhicce’nin 13’üncü, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar -yirmi üç vakitte- her farz namazın arkasından “Allâhü Ekber, Allâhü Ekber, lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü Ekber ve lillâhi’l-hamd.” diye tekbir alınır.
Sol tarafa selâm verildikten sonra ara vermeden, yerinden kalkmadan, mescidden çıkmadan ve dünyâ kelâmı konuşmadan tekbir getirmek lâzımdır.
Teşrik tekbirini, münferid (namazını yalnız kılan), imam, cemaat, mukîm, müsâfir, kadın-erkek herkes okur.


EN FAZÎLETLİ GÜN AREFE GÜNÜ
Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdular:
“Allah (c.c.) katında Arefe gününden daha fazîletli hiçbir gün yoktur. Arefe gününde Allâhü Teâlâ rahmeti ile dünyâ semâsına tecellî eder, yer halkı ile gökteki meleklere karşı iftihar edip şöyle buyurur: ‘Kullarıma bakınız. Azâbımı görmedikleri hâlde uzak yoldan terli ve toz toprak içerisinde, saçları dağınık bir vaziyette rahmetimi ümid ederek bana geldiler. Kullarımın cehennem azâbından kurtulup bağışlanmaları en çok Arefe gününde olur.”
“Şeytan, Arefe gününden başka hiçbir günde daha zelîl, daha hakîr, daha küçük ve daha öfkeli görülmemiştir. Bu, Arefe gününde Allâh’ın rahmetinin inmesinden ve Allâh’ın günâhları bağışlamasındandır. Bir de Bedir Muhârebesi’nde böyle görülmüştür. Çünkü şeytan o zaman, Cebrâil Aleyhisselâm’ı (düşmana karşı) melekleri saf yaparken görmüştü.”
“Kim ki Arefe gününde Allah’tan, dünyâ ve âhirete âit bir ihtiyacını isterse, Hazret-i Allah onu verir.”
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Arefe günü akşamı ümmeti için duâ ettiler. Allâhü Teâlâ duâsını kabul edip: “Zulmederek başkasının hakkını alanlar hâriç bütün ümmetin affedildi. Muhakkak ben, mazlûmun hakkını zâlimden alırım.” buyurdu.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.); “Yâ Rabbi! Dilersen mazlûma cennetini verir, zâlimi de mağfiret edersin” diye ilticâ ettiler. Arefe akşamı buna cevap verilmedi. Sabah olunca Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) duâsını Müzdelife’de tekrar ettiler. Orada, “İstediğin verildi” buyuruldu.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tebessüm buyurdular. Onun tebessüm ettiğini gören Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer (r. anhümâ) sebebini sordular. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Allâh’ın düşmanı İblis, duâmın kabul edildiğini ve ümmetimin mağfiret olunduğunu öğrenince gâyet perişan bir vaziyette yerden toprak alıp başına saçıyordu. Onu böyle görünce tebessüm ettim.” buyurdular.



HACCA GİDEMEYEN MÜSLÜMAN NE YAPMALI?
Hacca gidemeyen Müslüman, Arefe günü öğle ile ikindi arası, kendini Arafat’ta kabûl ederek Allah rızâsı için 2 rekât namaz kılar. Her rekâtte; 1 Fâtiha-i şerîfe, 3 Kul yâ eyyühel-kâfirûn, 10 İhlâs-ı şerîf okur.
Namaza şu niyetle başlar: “Yâ Rabbi, bugün şu saatlerde Arafat’ta milyonlarca Müslümanın ‘Lebbeyk’ diye ilticâ ettiği zamanda, âciz kulun orada bulunamadı. Bu kulunun rûhunu onlarla beraber kılıp, benim ilticâmı da onların ilticâsına ilhâk buyur. Orada afv-ı umûmîye mazhar kıldığın kullarına beni de ilhâk eyle!..” Allâhü Ekber. Namazdan sonra:
* 70 İstiğfâr-ı şerîf,
* 11 veya 70 adet, “Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerike leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve Hayyün lâ yemûtü biyedihi’l-hayr, ve hüve alâ külli şey’in Kadîr” tevhîdini okur.
* 3 veya 11 yâhut 70 adet “Allâhü Ekber, Allâhü Ekber, Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü Ekber ve lillâhi’l-hamd” diyerek tekbir getirir.
* 100 defa aşağıdaki tesbihi okur:
“Sübhânellezî fi’s-semâi arşuhû, Sübhânellezî fi’l-ardı sültânühû, Sübhânellezî fi’l-ardı hukmühû, Sübhânellezî fi’l-cenneti rahmetühû, Sübhânellezî fi’l-kabri kazâühû, Sübhânellezî fi’l-kıyâmeti adlühû, Sübhânellezî fi’l-bahri sebîlühû, Sübhânellezî rafea’s-semâe, Sübhânellezî beseta’l-arda, Sübhânellezî lâ melce’e ve lâ mence’e minhü illâ ileyh.”
Arefe günü öğleden sonra, Hızır Aleyhisselâm ile İlyâs Aleyhisselâm’ın Arafât’ta buluştuklarında okudukları şu duâyı da -mümkünse- 100 defa okumalıdır:
“Bismillâhi mâşâallâhü lâ yasrifü’s-sûe illallâh, Bismillâhi mâşâallâhü lâ yesûku’l-hayra illallâh, Bismillâhi mâşâallâhü lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm.”
Bundan sonra duâ edilir. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neş.)


Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, şunu diyen bir yazı 'NAMAZA DURULMAYAN o ALAN Cami içerisinde sadece bir noktada namaza durulmadı. Orası da Meryem Ana'nın göründüğüne inanılan alan boş alan... Hristiyanların kutsal kabul ettiği bu alan, halıyla da kaplanmadı. Dairelerden oluşan, ayakla basılmayan alan, açık bırakıldı.'

Muvaffak Kara

Yorum yapmak bile; abesle iştigal olur.
Bunun tek açıklaması var, o da dinler arası diyaloğun ta kendisi.
Alenen şirk !