22 Ocak 2021 Cuma

Dünya hayatının bir yüzü sabırsa, diğer yüzü şükürdür. Belâ, musibet, zorluk ve çilelere sabır; ferah, nimet ve lütuflara şükür!.. “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allâh’a şükretmiş olmaz!..” ( Ebû Davud, Edeb, KANTARONLA GÖZ TEDAVİSİ

 

15s 
Herkese Açık ile paylaşılıyor
KANTARONLA GÖZ TEDAVİSİ sağlığımızın müthiş şifreleri. M.ulaş
Sarı kantaron yağı veya çayı ile gözde tedavide sarı nokta ve kara tavuk göz hastalığı için günde 2 damla göze akşamları damlatılır göz iyileşene kadar devam ediliyor süre değişiyor kullanan kişilerde iyileşince bırakılıyor.
Diğer göz hastalıklarında gözde tansiyon kornea katarakt gözde derece göz kuruluğu retina yırtılmaları gibi bi çok rahatsızlıklarda ise sarı ve kırmızı kantaron yağı veya çayı kullanılıyor akşamları 2 damla damlatılır günde 1 defa uygulanır gözde olan tüm hastalıklarda ödem varsa gözde önce gümüşsuyu damlatılır 2 damla sabahleyin akşam 2 damla kantaron yağı veya çayı damlatılır gözde ödemde yok oluyor.
Kullanırken geçici etkileri var gözde sulanma oluyor puslanma oluyor hafif kanlanma oluyor ve yakıyor gözü 15 dakika kadar bu etkiler gözdeki hastalığa göre değişiyor bunlar geçici etkiler bilginiz olsun kantaron tedavisini bıraktığınızda 2 gün içinde kayboluyor bu etkiler. iyileşme olmuyorsa eğer karaciğer kılcal damar ödem sorunu vardırki bunların tedavilerini uygulayıp sonra kantaron tedavisi uygulanmalı .sayfadaki geri dönüşleride okuyun lütfen
Gözde kalıcı lens olanlar bu tedaviyi uygulamasınlar sakın kullanmadan önce doktorunuza danışın saygılar hepinize şifa Allah tan kul vesile m.ulaş.












































................. Peygamberimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: “Cennette dört şey vardır ki, onlar cennete girmekten daha hayırlıdır:
Cennette ebedî olmak.
Cennetliklere meleklerin hizmet etmesi.
Orada peygamberlere komşu olmak.
Cennette Allah’ın rızası…
...............Cehennemde de dört şey vardır ki, cehenneme girmekten daha şiddetli, daha ağır ve daha zordur:
Cehennemde ebedî olmak.
Meleklerin kâfirleri azarlaması.
Orada şeytanla komşu olmak.
Cehennemliklere Allah’ın gadablanması.”




☝️Allah'ım! Bozgunculuktan, münafıklıktan ve kötü ahlâktan sana sığınırım. ( Ebû Dâvûd, Vitr, 32) Öfkenin ateşi önce kendi sahibini yakar, Kıvılcımı düşmana ya varır yada varmaz.. [Şemş-i Tebrizi Hz.] ŞİMDİ SEN BU SAYFAYI TAKİP EDİYORSUN YA İNŞALLAH CENNETTE MÜEBBET YERSİN KARDEŞİM

 

















HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN VEBAL ORTAĞIDIR
"Hak ehli susmayı tercih ettiğinde, batıl ehli kendini hak üzere zanneder."
Zulum iki türlüdür, biri zulmeder, diğeri zulme (susarak) rıza gösterir,
İkisi de zalimdir."
(Hz.Ali Kerremallahu vecheh)



17 Ocak 2021 Pazar

DİŞ ÇÜRÜMELERİNİZİ ENGELLEYİN BEYAZLAŞSIN AYNI ZAMANDA

 Mehmet

:
DİŞ ÇÜRÜMELERİNİZİ ENGELLEYİN BEYAZLAŞSIN AYNI ZAMANDA

Doğal yollarla diş çürüklerini engelleyip dişleri beyazlatmak istiyorsanız. Pelin otu,bir tutam karabiber, yarım çay kaşığından az olsun kurutulmuş limon tozu 1 çay kaşığı ve meşe palamut 1 çay kaşığı kadar tozunu karıştırıp 1 küçük fincan suda kaynar kaynamaz hemen alın ateşten . Elde ettiğiniz macun ile günde iki defa dişlerinizi fırçalayınız. Şifa olsun

M.ulaş

üzerlik çayı karabaş.otu çayı fesleğen melisa bunlardan çay demleyin istek oldukça bir yudum alın tutun istek gidecek.25 günde bağımlılık ne varsa kurtulun sigarayi birakma

HELÂ YA GİRERKEN SOL AYAKLA GİRİLİP SAĞ AYAKLA ÇIKILMASI GEREKTİĞİNİ BİLİYORMUYDUNUZ?? PROTEİN KAÇAĞI TEDAVİSİ İÇİN KÜR m.ulaş


sağlığımızın müthiş şifreleri

Yoğurt otu
Ballı baba otu
Altın başak otu

Üçünü karıştırıp bi bardak kaynamış suya bir tutam atın 20 dakika demleyin çeyrek limon sıkın ılınsın sabah akşam 1 su bardağı için 10 gün kadar aç içilir protein kaçağınızdan kurtulursunuz şifa olsun şifa Allah tan kul vesile saygılar hepinize m.ulaş

“Yerden göğe küp dizseler, Birbirine bend etseler, Aradan birin çekseler, Seyreyle sen gümbürtüyü.” Yunus Emre

 BAMYA TOHUMUNUN MUCİZEVİ FAYDALARI


B ve C vitaminleri, aynı zamanda da potasyum, demir, kalsiyum, çinko gibi mineraller bakımından zengin olduğunu bildiğmiz bamyanın tohumları da tüm bu faydalı maddeleri içinde barındırıyor.
İçindeki tüm bu faydalı maddelerden aldığı güç sayesinde bamya tohumu, kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı oluyor.
Bu özelliği sayesinde diyabete yakalanma riskini en aza indiriyor, diyabet rahatsızlığı olanları destekliyor.
Kolesterol üzerinde de olumlu etkileri olduğu bilinen bamya tohumu, kötü kolesterolün düşmesini sağlıyor.
Güçlü antioksidan özellikler gösterdiğinden bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor, vücudu hastalıklardan koruyor.
Bu özelliği sadece grip, nezle gibi görece hafif sayılabilecek hastalıkların yanı sıra kolon kanseri başta olmak üzere birçok kanser türüne karşı da koruyucu etki oluşturuyor.
Vücutta tümör oluşma ihtimalini en aza indiriyor, var olan hastalıklı hücrelerinse yayılıp çoğalma hızını azaltıyor.
Bol lifli bir yapıda olduğu için bamya tohumu, uzun süre tok tutma özelliği taşıyor, bu da zayıflamak isteyenler için önemli özelliklerinden biri oluyor.
Aynı zamanda sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına destek olan bamya tohumu, bu sayede hazımsızlık problemi çekenlere yardımcı oluyor.
Karaciğerin sağlığını koruyor, işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirmesine destek oluyor.
Astım ve bronşit gibi hastalıkların iyileşme sürecine destek oluyor.
Dizlerde meydana gelen sıvı kayıplarına karşı da olumlu etkileri olduğu biliniyor.
Hafızayı ve konsantrasyonu güçlendirici bir etki oluşturuyor.
Beynin ve sinir sisteminin sağlıkla çalışmasına destek olduğundan sinir, stres ve buna bağlı uykusuzluk gibi problemlere çözüm oluyor.
Bağırsakların temizlenmesine yardımcı olduğu da biliniyor.

Bir gün Dükkânına gitmek için evinden çıkan Tavaslı Hamza bey amcamız birden

 Bir gün Dükkânına gitmek için evinden çıkan Tavaslı Hamza bey amcamız birden sokağın başında Efendi hazretlerini görür. Hazreti Üstazımız eliyle “gel” işareti yapar. Hızlıca yanına giderken, Efendi hazretlerini caddenin öbür ucunda, yine “gel” işareti yaparken görür. Hızlı hızlı oraya varır. Bu sefer Hazreti Üstadımızı Tavasın çıkışında “gel” işareti ile zuhur ettiğini görünce anlar ki Efendi Hazretleri beni İstanbul’a çağırıyor. Maamafih İstanbul’dan da yeni dönmüştür. Evine gelir. Hazırlığını yapar. Akşamüzeri Denizli’den trene binip İstanbul’a gider. Huzura varır. “Geldin mi? Hamza Bey” buyuran Hazreti Üstadımıza “Geldim. Efendim.” Cevabını veren Hamza Bey Amca bir haftaya yakın Efendi Hazretlerinin yanında kalır. “Hamza Bey sen gidebilirisin.” Buyurulunca da huzurdan öyle mahzun ayrılır ki “Efendi Hazretleri çağırdı bir şey demedi. Bir şey demeyecekti niçin çağırdı.” düşünceleri ile Beyazıttaki sahaflar çarşısından Abdülkadir Geylani Hazretlerini hatıralarını anlatan farsça kitabı alıp trene binerek yola revan olur. İçindeki Müşarun ileyh düşünceler ile kitabı okumaya başladı. Bir ara “ben ne yapıyorum” diye irkilip kitabı kapattı. Kitapta şu hadise anlatılıyordu.

Abdulkadir Geylani Hazretleri her yıl okuttuğu talebeleri hizmete dağıtıyor. Bir tanesine hizmet vermiyordu. Hizmet isteyince ”sen yeni gelecek talebelere helva pişir” diyordu. Üç dönemde de hizmet alamayan bu talebe mahzun bir vaziyette helva karıştırırken, Küfe’den bir heyet huzura çıkagelir. Hasbü halden sonra heyetin sözcüsü “Efendim. Sizlere ömür, bizim Valimiz vefat etti. Halkımız da Valimizin, illa sizin talebelerinizden olmasını istiyor. Talebelerinizden birini Vali olarak bize verebilirmisiniz?” Sualine cevap, ”veremem, yok.” İdi. “Efendimiz, yeni gönderdiğiniz talebelerden birini bize sevk buyursanız da oraya sonra gönderseniz.” arzusuna da “olmaz” cevabı veriliyordu. Aşırı ısrar üzerine, “şu bizim helvacıyı çağırın” buyurdu. Talebe geldi. “Evladım. Bak, Küfeliler seni Vali olarak istiyorlar. Tek şartla Vali yaparım. Kabul mü?”, “Kabul” diyor talebe. “Ne kazanırsan ortak olacak.” “Tamam Efendim.” diye ahit verip heyetle beraber Küfeye geldi. Çok gayretli, cana yakın. Âlim birisi oluşu ile temayüz eden talebe, çok büyük hizmetler yapıyordu. Kendisini de evlendirmişler. Huzurlu bir yaşantısı vardı. Bir gün, Küfede Abdülkadir Geylani Hazretlerinin geleceği haberi yayılınca herkesi bir heyecan sardı. Kuşluk vakti teşrif eden mübarek zat, öğle, ikindi ve yatsı sohbetleri ile halkın gönüllerini ihya ediyordu. Yat vakti gelmiş, talebesi Vali ile beraber baş başa kalmışlardı. Abdulkadir Geylani Hazretleri “Evladım şartımızı unutmadın değil mi? Buyurunca “unutmadım efendim. Şu kadar akçe, şu kadar dinar, şu kadar dirhem, bu kadar gayrimenkul”, “Başka yok mu?” “yok” diye cevap verir Vali. “Hani Evladım var diyordun. O da Cenabı Hakkın ihsanıdır. Onu da paylaşacağız.” Buyurur. Evvela latife zanneden Vali, aldığı ciddi emir üzerine çocuğu da huzura getirmiştir. Eline bıçağı alan Abdulkadir Geylani Hazretleri, tekbir getirmeye başlayınca, kuşağındaki hançeri mübareğe saplamak ister. O esnada ne makam, ne mevki, ne para, ne pul, ne evlat, ne çoluk-çocuk hiçbir şeyi kalmayan vali kendisini helva kazanının başında bulmuştur
Hamza Bey Amcamız bu hatırayı okur okumaz “Ne yapıyorum ben, Üstazım çağırırsa çağırır. Bir şey demez, gönderir. Bana da itaat yakışır. Diyerek mahzun-ul hal ve münkesir-ul bal olarak Denizli’ye gelir. Ama ortalık toz dumandır. Çünkü kendisi her tarafta aranmaktadır. Tavas’a iner inmez soluğu emniyette almıştır. Emniyet Amiri “Birde Tavas’ın eşrafından oluyorsun. Kaymakamın evini taşlatıyorsun. Gençler “tamam” dedikçe; “Hayır, kiremitler de kırılacak” diyorsun. Yakışır mı bu eşraflığa.” şeklindeki kin ve nefret dolu ifadeleri dinlerken Hacı Hamza Bey Amca cebindeki tren biletlerini amirin masasının üzerine koymuştur. Fişleri inceleyen Amir, bu iftiranın asılsız olduğunu anlamış ve komplo olduğu açığa çıkmıştı. Zaman zaman bu hatırayı anlatan Bey amcamız “Efendi Hazretleri evladım bir sıkıntı görmesin” diye yanına çağırıyor. Ben ise “çağırıyor. Bir şey demiyor. Bir şey demeyecekti. Niçin çağırıyor? Düşüncesi içerisinde oluyorum.” Diye üzüntüsünü beyan ederlerdi
Hatırayı Anlatan: Salim Ünal