TEŞEHHÜTTE İŞARET PARMAĞI İLE İŞARET ETME MESELESİ
144 - أَخْبَرَنَا مَالِكٌ، أَخْبَرَنَا مُسْلِمُ بْنُ أَبِي مَرْيَمَ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمُعَاوِيِّ، أَنَّهُ قَالَ: رَآنِي عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ وَأَنَا أَعْبَثُ بِالْحَصَى فِي الصَّلاةِ، فَلَمَّا انْصَرَفْتُ نَهَانِي، وَقَالَ: اصْنَعْ كَمَا كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَصْنَعُ، فَقُلْتُ: كَيْفَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَصْنَعُ؟ قَالَ: “كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا جَلَسَ فِي الصَّلاةِ وَضَعَ كَفَّهُ الْيُمْنَى عَلَى فَخِذِهِ الْيُمْنَى، وَقَبَضَ أَصَابِعَهُ كُلَّهَا، وَأَشَارَ بِإِصْبَعِهِ الَّتِي تَلِي الإِبْهَامَ، وَوَضَعَ كَفَّهُ الْيُسْرَى عَلَى فَخِذِهِ الْيُسْرَى” .
قَالَ مُحَمَّدٌ: وَبِصَنِيعِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُؤْخَذُ، وَهُوَ قَوْلُ أَبِي حَنِيفَةَ رَحِمَهُ اللَّهُ تَعَالَى، فَأَمَّا تَسْوِيَةُ الْحَصَى فَلا بَأْسَ بِتَسْوِيَتِهِ مَرَّةً وَاحِدَةً، وَتَرْكُهَا أَفْضَلُ وَهُوَ قَوْلُ أَبِي حَنِيفَةَ رَحِمَهُ اللَّهُ
144-Muhammed, Mâlik’ten, o Müslim b. Ebû Meryem’den, o Ali b. Abdurrahman el-Muâvî’den şöyle rivâyet etmiştir:
Ben namazda çakıl taşları ile oynarken Abdullah b. Ömer gördü. Namazı bitirince beni bundan men ederek: “Allah Resûlü Sallellâhü Aleyhi ve Sellem’in yaptığı gibi yap!” dedi.
Ben: “Allah Resûlü nasıl yapardı?” dedim.
Abdullah b. Ömer: “Hz. Peygamber, namazda oturduğu zaman sağ elini sağ baldırının üzerine koyar, bütün parmaklarını yumar ve işaret parmağı ile işaret ederdi. Sol elini de sol baldırının üzerine koyardı” dedi.
(Muhammed b. Hasan, Muvatta, 144; Müslim, 850; Ebû Dâvûd, 987; Tirmizî, 294; Neseî, 1191; İbn Mâce, 913; Ahmed, el-Müsned, 4575; İbn Hibbân, Sahîh, 1942; Şâfiî, el-Müsned, 273)
İmam Muhammed der ki: “Allah Resûlü Sallellâhü Aleyhi ve Sellem’in yaptığı alınır. Bu, Ebû Hanîfe Rahımehullâh’ın da görüşüdür. Namazda çakıl taşlarını düzeltmeye gelince, bunu bir defa yapmakta bir sakınca yoktur. Terk edilmesi/yapılmaması ise daha faziletlidir.”
Tahiyyatta otururken işaret parmağı ile işaret etmek sünnettir. Nitekim İmam Muhammed; “Allah Resulü’nün yaptığı alınır” buyurmuş peşinden de İmam Ebû Hanîfe’nin de bu görüşte olduğunu belirtmiştir.
İşaret parmağı ile işaret etmek meselesinde iki imamın görüşü bilindiğine göre İmam Ebû Yûsuf’un bu meseledeki fetvasına bakalım.
Ebû Yûsuf “el-Emâlî” kitabında der ki:
“Namaz kılan kimse, serçe ve yüzük parmağını yumar, orta ve başparmağını halka yapar ve işaret parmağı ile de işaret eder.”
(el-Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâi’, I, 214; Serahsî, el-Mebsût, I, 166)
Hanefî ulemasından Şürünbilâlî (ö. 1069/1659), Nûru’l-Îzâh kitabında namazın sünnetleri bahsinde şöyle der: “Sahih görüşe göre sağ elin işaret parmağı ile şehadet okurken nefiy halinde (Lâ ilâhe derken) parmağını kaldırır, ispat halinde (illallah derken) ise parmağını indirir.”
(Şürünbülâlî, Nûru’l-Îzâh, s.60.)
Teşehhütte işaret parmağı ile işaret etmek hususunda icma vardır. Nitekim Molla Ali el-Kârî şöyle der:
“Bu mesele hakkında ne sahabeden ne de selef ulemasından bir muhalefet bilinmemektedir. Aksine imamımız İmam A'zam ve iki talebesi, İmam Malik, İmam Şâfiî, İmam Ahmed ve diğer şehir ve asırlarda yaşayan âlimler bunun sünnet olduğunu söylemişlerdir.”
(Ali el-Kârî, Şerhu Müşkilâti’l-Muvatta, I, 278.)
Yine Ali el-Kârî der ki: “Tahiyyatta parmakla işaret etmekle alakalı âlimler ve mezhepler arasında bir ihtilaf bilmiyoruz. Sadece sonradan gelen Hanefî âlimlerimizden bazı fakihler buna muhalefet etmişlerdir.”
(Ali el-Kârî, Şerhu Müşkilâti’l-Muvatta, I, 279.)
Hanefî ulemâsından sonra gelenlerin (müteahhirûn) bu meselede öncekilere muhalefet etmeleri icmaya zarar vermez. Nitekim kaideye göre sonrakilerin muhalefeti öncekilerin icmasını bozmaz.
Hanefî ulemâsından bazısı; “Namazın binası sekinet ve vakar üzerine kurulmuştur. Parmakla işaret etmek ise bunu bozmaktadır. Bu sebeple işaretin terk edilmesi evladır” demişleridir.
Molla Ali el-Kârî buna şöyle cevap vermiştir: “Bu söz merduttur/reddolunmuştur. Eğer işaret etmemek evla olsaydı, Hz. Peygamber elbette bunu terk ederdi. Bilakis Hz. Peygamber, en yüksek şekilde sekînet ve vakarın makamıdır. Sonra tevhîd lafzında Allah’ı birlemek maksadıyla işaret etmek nur üzerine nur, sürûr üzerine ziyadedir.”
(Ali el-Kârî, Şerhu Müşkilâti’l-Muvatta, I, 277.)
Teşehhütte işaret etmekle alakalı hadisler mütevâtirdir.
Molla Ali el-Kârî: “Tahiyyatta teşehhüt okurken işaret parmağı ile işaret etmekle alakalı hadisler birçok yoldan meşhûr olarak rivâyet edilmiştir. İşaret etmenin aslı hakkında şüphe yoktur. Çünkü mesele ile alakalı hadisler Kütüb-i Sitte ve diğer hadis kitaplarında mevcuttur. Öyle ki neredeyse mütevâtir derecesine çıkmıştır. Hatta bu “konuda gelen hadisle manen mütevatirdir” demek doğru olur. Böyle olunca Allah ve resulüne iman eden bir müminin bununla amel etmekten nasıl kaçınır?”
Teşehhütte işaret nasıl yapılır?
İmam el-Hulvânî (ö. 250/864) der ki: “Lâ ilâhe” lafzında işaret parmağını kaldırır “illallah” lafzında ise indirir. Parmağını kaldırmakta diğer bütün ilahları nefyetmek, indirmekte ise tek olan Allah’ı ispat manası olması için böyle yapar.”
(Zeylaî, Tebyînü’l-Hakâyık, I, 120.)
Hâfız İbnü’l-Hümâm (ö. 861/1457) el-Hidâye’nin şerhinde der ki:
İmam Muhammed, “Namaz kılan kimse, serçe ve yüzük parmağını yumar, orta ve başparmağını halka yapar ve işaret parmağını diker” demiştir. Aynısı Ebû Yûsuf’un“el-Emâlî” kitabında da geçer. Hanefî ulemasından birçoğu parmakla asla işaret edilmeyeceğini söylemişlerdir. Onların bu görüşü, hem rivâyete hem de dirâyete zıttır."
(İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-Kâdîr, I, 313)
Molla Ali el-Kârî der ki: “Ashabımızın cumhurunun sahih olarak tercih ettiği görüş şudur: Tahiyyatta otururken eller dizler üzerine konur. Sonra kelime-i tevhide varıldığı zaman serçe ve yüzük parmağını yumar, orta ve başparmağını halka yapar. Nefiy manasında olan “Lâ ilâhe” lafzında işaret parmağını kaldırır, ispat manasında olan “illallah” lafzında ise indirir. Sonra parmaklarını çözmeden bu hal üzere okumalarına devam eder.”
(Ali el-Kârî, Şerhu Müşkilâti’l-Muvatta, I/282. Ayrıca bkz: İbrahim el-Halebî, Şerhu’l-Münye (Halebî Sağîr), s.157)
Parmakla işaret edilirken dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi parmağın devamlı hareket ettirilmemesidir. Nitekim Ebû Dâvûd ve Neseî şöyle rivâyet etmişlerdir: “Hz. Peygamber (Tahiyyatta) dua ettiğinde parmağıyla işaret eder, ama (sürekli) hareket ettirmezdi.”
(Ebû Dâvûd, 989; Neseî, 1194 (Şuayb Arnavûd: Sahih)
Teşehhütte işaretin hikmeti nedir?
Namazda işaret parmağı ile işaret etmekle alakalı hadislerin bazısının sonunda şu ilave kısım da vardır. Allah Resûlü Sallellâhü Aleyhi ve Sellem: “…Parmakla işaret etmek, şeytanı bıçakla kovalamaktır” buyurdu.
(Taberânî, el-Mu'cemü’l-Kebîr, 512.)
Ayrıca İmam Ahmed b. Hanbel, Abdullah b. Ömer’den (Radıyallâhu anhâümâ) rivâyet ettiğine göre Allah Resûlü Sallellâhü Aleyhi ve Sellem: “Teşehhütte parmakla işaret etmek, şeytana karşı demirden daha şiddetlidir” buyurdu.
(Ahmed, el-Müsned, 6000)
Hanefî ulemâsından Molla Ali el-Kârî (ö. 1014/1605) der ki: “Parmağı ile işaret ettiği müddetçe sehiv/hata yapmazsınız.”
(Ali el-Kârî, Şerhu Müşkilâti’l-Muvatta, I, 358)
Malikî ulemâsından Allâme el-Bâcî(ö. 474/1081) der ki: “Tahiyyatta parmakla işaret etmenin manası, hatayı def etmek ve vesvese veren şeytanı zapt etmektir.”
(El-Bâcî, el-Müntekâ, I, 165)
Şâfiî ulemâsından İmam Suyûtî (ö. 911/1505): “İşaretin manası tevhittir/Allah’ı birlemektir.”
(Suyûtî, Tenvîru’l-Havâlık, I, 86-87.)
Molla Ali el-Kârî, Tahiyyatta işaret parmağı ile işaret etmenin sünnet olduğuna dair bir risale yazmıştır. İsmi: “Tezyînü’l-İbâre liTahsîni’l-İşâre”dir. 20 sayfa olarak “Mecmû’uResâili Allâme Molla Ali el-Kârî” içinde 33. Risale olarak basılmıştır.
(Heyet, Mecmû’u Resâili Allâme Molla Ali el-Kârî, I-VIII, Dâru’l-Lübâb, İstanbul, Türkiye)
Bu mesele ile alakalı Allâme İbn Âbidîn, “Raf’u’t-Tereddüd fî Akdi’l-Esâbi’ı ınde’t-Teşehhüd” isminde bir risale yazmıştır.
En doğrusunu Allah bilir.