17 Şubat 2020 Pazartesi

Beyazıt-ı bestami Hz. Kabe-i şerifin orada bir gencin Kabe-i şerifin duvarına dayanmış hıckırıklarla ağladığını görüyor. Gencin yanına giderek niçin ağladığını sual ediyor. Genc evvela kimseye derdini söylemek istemiyor.Fakat Beyazıt-ı Bestami Hz.’nin simasına bakıp nur yüzünü görünce onun mübarek bir insan olduğunu anlayıp derdini anlatmaya başlıyor. “biz üç kardeştik. Büyük abim 30 sene müezzinlik yaptı.

 30 sene sonra vefat edecegi zaman bizden Kuran-ı Kerim istedi. Getirdik. Kur’an-ı Kerimi eline aldı. ‘bu kitap hak değildir. Batıldır.’dedi ve imansız gitti. Onun küçüğü, abim 20 sene müezzinlik yaptı. O da öleceği zaman ölüm yatağında bizden Kuran-ı Kerim istedi ve getirdik. O da Kuran-ı Kerimi eline aldı ve ‘bu kitap hak değildir, batıldır.’ Dedi ve o da imansı gitti. Bende 10 senedir müezzinlik yapıyorum. Benim sonumda onlar gibi olur bende imansız gidersem diye ağlıyorum.”. Şimdi düşünelim; o 30 sene 20 sene müezzinlik yapan kimseler elbette beş vakit namazını kılmışlardır. Oruçlarını tutmuşlardır ve Kuran-ı Kerimi okuyup pek çok ameller yapmışlardır. Fakat yine de imansız gittiler. Öyle ise her zamana son nefesimiz dahil imanı kamil için yani son nefeste dahil imanlı olabilmemiz için Hz. Allah’a duada bulunmamız lazımdır. H. Allah hepimizi son nefes dahil iman-ı kamil ve hidayetten ayırmasın..sohbetdefterim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder