"
- Siz eve gelince hanım seviniyor, çocuklar koşarak sizi karşılıyorsa hayırlı aile reisisiniz. Şayet siz kapıdan girerken hanımın sinirleri geriliyor, çocuklar da köşe bucak kaçıyor, sizden uzaklaşma ihtiyacı duyuyorsa, bilin ki siz hayırlı aile reisi olamamışsınız.
Fatıma (ra) validemize hayırlı aileye ait şöyle kısa bir soru sorarlar; derler ki:
- Hayırlı hanım nasıl olur?
Şöyle tarif eder hayırlı hanımı Fatıma validemiz:
- Hayırlı hanım, beyini üzmeyen, hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyendir!
Aynı soruyu Hazret-i Ali Efendimize de sorarlar:
- Hayırlı bey nasıl olur?
O da aldığı aynı terbiyenin gereği olarak tarif eder hayırlı beyi; der ki:
- Hayırlı bey de, hanımını üzmeyen, hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyendir!
Evet fiili haramı bırak, hayali haramdan bile böylesine kaçınan muhterem aileler, hayırlı hanımla hayırlı beyi işte böyle tarif ediyorlar.
- Eşini üzmeyen, hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyen!
Fatıma (ra) validemize hayırlı aileye ait şöyle kısa bir soru sorarlar; derler ki:
- Hayırlı hanım nasıl olur?
Şöyle tarif eder hayırlı hanımı Fatıma validemiz:
- Hayırlı hanım, beyini üzmeyen, hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyendir!
Aynı soruyu Hazret-i Ali Efendimize de sorarlar:
- Hayırlı bey nasıl olur?
O da aldığı aynı terbiyenin gereği olarak tarif eder hayırlı beyi; der ki:
- Hayırlı bey de, hanımını üzmeyen, hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyendir!
Evet fiili haramı bırak, hayali haramdan bile böylesine kaçınan muhterem aileler, hayırlı hanımla hayırlı beyi işte böyle tarif ediyorlar.
- Eşini üzmeyen, hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyen!
.1. “Güzel huylu” olmalı bir erkek hanımına.
Şefkat ve muhabbetle davranmalı hep ona.
2. Ev içinde, dâimâ “Güler yüzlü” olmalı.
Ona karşı yumuşak ve nâzik davranmalı.
3. Önce selâm vermeli, girince eve erkek.
Hatırını sormalı, hem (Nasılsın?) diyerek.
4. Neş’esiz, üzüntülü görürse onu eğer,
Tesellî eylemeli söyleyip güzel şeyler.
5. Onu “Çok sevdiğini” bildirmeli kendine.
İştirak etmelidir sevincine, derdine.
6. Ağır ve zor işleri, meselâ çarşı pazar,
İşlerini, hanıma yaptırmamalı zinhâr.
7. Kolaylık göstermeli ona ev işlerinde.
Ve yardım etmelidir, çocuk terbiyesinde.
8. Yemede, giyinmede, imkânı varsa şâyet,
İyisini almaya etmeli sa’y-ü gayret.
9. Onu, hiç bir sûrette aslâ dövmemelidir.
Dövmek değil, “Sert” bile, hiç söylememelidir.
10. Resûlullah buyurdu: (Eşini dövse bir zât,
Bilsin ki, dâvâcısı mahşerde benim bizzât.)
11. Onun huysuzluğuna sabırlı olmalıdır.
Bir günden daha fazla dargın durmamalıdır.
12. Ahlâkında, huyunda değişiklik görünce,
Kabâhati, kendinde aramalı ilk önce.
13. Görmezlikten gelmeli, bâzı kusûrlarını.
Gizlemeli herkesten, ayıp ve sırlarını.
14. Ona, yanında iken ve yanında olmadan,
“Hayır duâ” etmeli, kaçmalı “Bedduâ” dan.
15. Çünkü o, gece gündüz beyi için çalışır.
Ve onun en vefâlı “Hayat arkadaşı” dır.
16. Onun, kat’î sûrette kırmamalı kalbini.
Zîrâ o, beyi için adamıştır kendini.
17. Bâzı erkek vardır ki, nâziktir ona buna.
Lâkin “Arslan” kesilir evinde hanımına.
18. Önemsiz bir şeyleri bahâne eyliyerek,
İncitir hanımını, hakâretler ederek.
19. Şunu bilmelidir ki, “Kalp kırma” nın günâhı,
Sanki yıkmak gibidir, kazmayla Beytullah’ı.
20. Hattâ en büyük günah, “Küfür” den sonra gelen,
Mü’mini incitmektir, şu veyâ bu sebepten.
21. “Îmân” dan sonra ise, en kıymetli ibâdet,
Bir mü’minin kalbini sevindirmektir elbet.
22. Yine bilmelidir ki, hanım “Esir” değildir.
Rabbin bir emâneti, bir “Cennet nîmeti” dir.
23. Bu yüzden, hanımını üzmemeli bir erkek.
Ve ona güvenmeli, çok muhabbet ederek.
24. Öyle olmalıdır ki hanımıyla gerçekten,
Bilsin ki: “Beyim beni, çok seviyor herkesten”
Şefkat ve muhabbetle davranmalı hep ona.
2. Ev içinde, dâimâ “Güler yüzlü” olmalı.
Ona karşı yumuşak ve nâzik davranmalı.
3. Önce selâm vermeli, girince eve erkek.
Hatırını sormalı, hem (Nasılsın?) diyerek.
4. Neş’esiz, üzüntülü görürse onu eğer,
Tesellî eylemeli söyleyip güzel şeyler.
5. Onu “Çok sevdiğini” bildirmeli kendine.
İştirak etmelidir sevincine, derdine.
6. Ağır ve zor işleri, meselâ çarşı pazar,
İşlerini, hanıma yaptırmamalı zinhâr.
7. Kolaylık göstermeli ona ev işlerinde.
Ve yardım etmelidir, çocuk terbiyesinde.
8. Yemede, giyinmede, imkânı varsa şâyet,
İyisini almaya etmeli sa’y-ü gayret.
9. Onu, hiç bir sûrette aslâ dövmemelidir.
Dövmek değil, “Sert” bile, hiç söylememelidir.
10. Resûlullah buyurdu: (Eşini dövse bir zât,
Bilsin ki, dâvâcısı mahşerde benim bizzât.)
11. Onun huysuzluğuna sabırlı olmalıdır.
Bir günden daha fazla dargın durmamalıdır.
12. Ahlâkında, huyunda değişiklik görünce,
Kabâhati, kendinde aramalı ilk önce.
13. Görmezlikten gelmeli, bâzı kusûrlarını.
Gizlemeli herkesten, ayıp ve sırlarını.
14. Ona, yanında iken ve yanında olmadan,
“Hayır duâ” etmeli, kaçmalı “Bedduâ” dan.
15. Çünkü o, gece gündüz beyi için çalışır.
Ve onun en vefâlı “Hayat arkadaşı” dır.
16. Onun, kat’î sûrette kırmamalı kalbini.
Zîrâ o, beyi için adamıştır kendini.
17. Bâzı erkek vardır ki, nâziktir ona buna.
Lâkin “Arslan” kesilir evinde hanımına.
18. Önemsiz bir şeyleri bahâne eyliyerek,
İncitir hanımını, hakâretler ederek.
19. Şunu bilmelidir ki, “Kalp kırma” nın günâhı,
Sanki yıkmak gibidir, kazmayla Beytullah’ı.
20. Hattâ en büyük günah, “Küfür” den sonra gelen,
Mü’mini incitmektir, şu veyâ bu sebepten.
21. “Îmân” dan sonra ise, en kıymetli ibâdet,
Bir mü’minin kalbini sevindirmektir elbet.
22. Yine bilmelidir ki, hanım “Esir” değildir.
Rabbin bir emâneti, bir “Cennet nîmeti” dir.
23. Bu yüzden, hanımını üzmemeli bir erkek.
Ve ona güvenmeli, çok muhabbet ederek.
24. Öyle olmalıdır ki hanımıyla gerçekten,
Bilsin ki: “Beyim beni, çok seviyor herkesten”
PAYLAŞALIM HERKES OKUSUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder