16 Temmuz 2020 Perşembe

Ashab ra, Fetih Hadisini duyunca sormuş: “Ya Rasulallah biz Konstantiniyye’yi aldıktan sonra bir daha Bizans bizden onu geri alacak mı?”, “Hayır” demiş Rasulullah sav. “Bir daha bizden geri alamayacaklar amma onun halkı Bizanslılaştırılacak.!”.

................... --- 

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Benim hayatımı boş verin, eğer işgalciler İstanbul'un fetih sembolü olan Ayasofya'ya çan takmaya gelirlerse,benden emir beklemeden ateş açın ve Son nefesinize kadar Ayasofya Camii için savaşın! VI. Mehmed VAHDEDDIN'


 Muhammedün Resûlullâh yaz.’’ dedi. Resûlullâh (s.a.v.) böyle emretmemişti, fakat Allâhü Te‘âla’nın ism-î şerîfi ile Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’in ism-i şerîfinin ayrı olmasını uygun görmemişti. Kuyumcu, Hz. Ebûbekir (r.a.)’in söylediği gibi yazdı. Hz. Ebûbekir (r.a.) kuyumcudan yüzüğü alıp Resûlullâh (s.a.v.)’e götürürken Hakk Te‘âla, Cebrail (a.s.)’a: “Çabuk git, Habibi­min yüzüğüne Ebûbekir ismini yaz, çünkü Ebûbekir benim ismim ile Habibimin isminin ayrı olmasını uygun bulmadı. Ben de Habibimin isminden Ebûbekir’in ismini ayırmayı uygun görmedim.” buyurdu. Cebrail (a.s.) derhal yetişip mü­barek yüzük Hz. Ebûbekir (r.a.)’in elinde iken ve haberi yok iken yüzüğe Ebûbekir ismini yazdı. Sonra Hz. Ebûbekir (r.a.) yüzüğü Sultân-ı Enbiyâ (s.a.v.)’e teslim etti. Yüzüğün üzerinde “Lâ İlâhe İllâllâh Muhammedün Resûlullâh, Ebûbekir Sıddîk” yazılı idi. Hz. Ebûbekir (r.a.)’e: “Bu yüzüğün üzerine yalnız “Lâ İlâhe İllâllâh” yazılması söylenmişti. Halbuki fazla ya­zılmış, hikmeti nedir?” diye sordular. Hz. Ebûbekir (r.a.) çok utandı, terledi. Bir cevab vermeden Cebrail (a.s.) gelip Hakk Te‘âla’nın selâmını söyledikten sonra: “Ebûbekir’in yüzükte kendi adının yazıldığından haberi yoktur, ben yazdırdım. Habibim üzülmesin.” buyurduğunu söyledi ve olanları anlattı. Aklı ve ilmi olanlar, buradan Hz. Ebûbekir (r.a.)’in Hakk Te‘âla katındaki mertebesini anlarlar. Ayrıca onun hakkında inen âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerde Hz. Ebûbekir (r.a.)’in aklın almadığı üstünlüğünü göstermektedir. Nitekim camilerde de Allâh (c.c.) ve Resûlü (s.a.v.)’in isimleri ile beraber dört ha­life isimleri de yazılmaktadır.......(Şemsüddîn Ahmet Sivasi, Dört Büyük Halife, s.33-34)
Fotoğraf açıklaması yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder