15 Temmuz 2020 Çarşamba

“DİN KARDEŞİNLE ÇEKİŞME…” Resûlullâh (s.a.v) Efendimiz buyurdular: • “Kardeşinle münâkaşa etme (çekişme), ona yapamıyacağın şeyi de vaadetme.” • “Kim haksız olduğunu bilip de mücadeleyi terk ederse, ona cennetin kenarında bir ev bina edilir. Kim de, haklı iken mücâdeleden vaz geçerse ona da cennetin ortasında bir köşk bina edilir. Kim de karşısındakine güzel muamele ederse, onun için cennetin en yüksek yerinde bir köşk bina edilir.” • “Nefsimi kudretinde tutan Allah’a yemin ederim ki; bir kul kalbi ve lisanı dosdoğru olmadıkça hakiki Müslüman sayılmaz, komşusu şerrinden emin olmadıkça da, gerçek iman etmiş olmaz.” Resûlullâh (s.a.v) Efendimiz, bir taşı kaldırmakta müsâbaka yapan (yarışan) bir topluluğa rastladı. Onlara: “Bu (yaptığınız) nedir?” buyurdu. “Hangimizin daha güçlü olduğunu denediğimiz bir taş” dediler. Peygamber Efendimiz Aleyhisselâm: “Dikkat edin, bu taşı kaldırmaktan daha zor bir şeyi size bildireyim mi? Kendisiyle kardeşi arasında bir kızgınlık bulunan bir adam, gelip, kendi şeytanıyla onun şeytanına galib gelerek kardeşiyle konuşursa, bundan daha zor bir iştir.” Rasûlullâh (s.a.v) Efendimiz buyurdular: Üç şey helâk edicidir: 1- Aşırı cimriliğe boyun eğmek. 2- Nefsin (gayr-ı meşrû) arzularına boyun eğmek, 3- Kişinin kendini beğenmesi. Üç şey kurtarıcıdır: 1- Gizli ve âşikârda (her zaman ve her yerde) Allah’dan korkmak. 2- Öfke ve hoşnudluk halinde adaletli davranmak, 3- Fakirlikte ve zenginlikte iktisatlı olmak (cimrilik ve israftan sakınmak). (Avârifülmaârif)

SALİH ADAMDA HELAL MAL NE GÜZELDİR Mal, Allâhü Teâlâ’nın nimetidir. Eğer hayır yollarına harcanır ve muhtaçlara sadaka olarak verilirse âhiretin tarlasıdır. Nitekimf hadîs-i şerîfte buyurulmuştur ki: “Helâlinden kazanılmış mal (Allâh’ın ve kullarının haklarına riayet eden) sâlih kimsede ne güzeldir.”

Allâhü Teâlâ’nın bize emrettiği ibâdetler arasında, mal ile yapılanları da vardır. İslâm’ın şartlarından olan hac, zekât gibi ibâdetler helâl mal ile yerine getirilir.

Bedenin sıhhati ve kuvveti mal iledir. Sıhhate itina etmek ve korumak ise farzların önde gelenidir. Zira beden, fazîletlere erişmek için bineğimiz, ibâdetler için yegâne âletimizdir.

Sıla-i rahim; akrabasını görüp gözetmek mal iledir. Mal ile fakîrlerin ihtiyaçları görülür, borçları ödenir, gam ve kederleri giderilir de “Kim bir mü’mini sevindirirse Allâhü Teâlâ da muhakkak o kimseyi sevindirir” müjdesine erilir.

Mal ile mescid, medrese, köprüler gibi hayır eserleri yapılır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Kim Allâh rızası için içinde Allâhü Teâlâ’nın isminin zikrolunduğu bir mescid bina ederse Allâhü Teâlâ da onun için cennet-i a‘lâ’da bir ev bina eder” ve “Kim kuş yuvası kadar küçük de olsa bir mescid yaparsa, Allâhü Teâlâ o kimseye cennette bir ev bina eder.”

Malın şerrinden korunabilmek, ancak helâlinden kazanıp hayır yollarına sarfetmek ile mümkündür (BERİKA)


Mevlânâ’nın türbesinin girişinde bu manalarda şu beyt vardır:

“Lâ tahzen / Üzülme.. Çünkü hüzün, düşmanı sevindirir, dostunu üzer, haset edenin diline düşürür.

Lâ tahzen / Üzülme.. Çünkü hüzün, kaybolanı geri getirmez, öleni diriltmez, kaderi değiştirmez, hiçbir fayda getirmez.

Lâ tahzen / Üzülme..… Çünkü hüzün sinirleri yıpratır, kalbini yorar, gecelerini mahveder.

Lâ tahzen / Üzülme.. İnsanlara ihsanda bulunduğun sürece üzülme. Çünkü mutluluğun yolu insanlara ihsanda bulunmaktan geçer.

Lâ tahzen / Üzülme.. Çünkü iyiliğin mükafatı on mislinden yedi yüz misline, kötülüğün karşılığı ise sadece mislince.

Lâ tahzen / Üzülme.. Dünya, ne seçim, ne geçim dünyasıdır; dünya, bugün var yarın yok, imtihan dünyasıdır.

Lâ tahzen / Üzülme.. Hakk’ın rızâsına uygun düşen belâ, kulun sevgisini artırır.

Lâ tahzen / Üzülme.. Altın, ateş ile; iyi kul da belâ ve musibet ile tecrübe edilir. (Hz. Ali r.a.)

Lâ tahzen / Üzülme.. İnsanlar, başlarına gelen belâ ve musibetleri ondan daha büyükleriyle kıyas etselerdi, şüphesiz belâların bazısını âfiyet kabul ederlerdi.

Lâ tahzen / Üzülme.. - Şunu unutma yaşadığın günün sınırları içinde yaşamazsan sıkıntı ve kaygıların artacak demektir. Biraz daha açarsak; Sabaha çıktıktan sonra artık akşamı bekleme, akşama kavuşunca da sabahı bekleme. Ne maziye takıl kal ne de gelecek kaygısı içinde ol. Yani ânı yaşa.

Lâ tahzen / Üzülme.. - “İnne maal usri yüsran / Her zorlukla birlikte kolaylık vardır.” Yani kolaylık zorluğun içinde saklıdır!.. Bir başka ifade ile; kolaylık; zorluk zannettiğimiz şeyin taa kendisidir!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder