İsrâfil Aleyhisselâm Şöyle Diyecek:
▬ “Yâ Rabbi... Onu Mikâil’e Teslim Ettim...
Mikâil Aleyhisselâm’a Sorduğu Zaman Şöyle Diyecek:
▬ “Yâ Rabbi... Onu Cebrâil’e Teslim Ettim...”
Cebrâil Aleyhisselâm’a Sorduğu Zaman Şöyle Diyecek:
▬ “Yâ Rabbi... Onu Habîbin Muhammed’e Teslim Ettim...”
Bundan Sonra Allahû Teâlâ Hazretleri Şöyle Buyuracak:
▬ “Habîbim Muhammed’i Şefkâtle Getirin...”
Cebrâil Aleyhisselâm, Rasülullah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem’e Gelerek Şöyle Der; Hazırlan, Huzura Çıktığın Zaman Allahû Teâlâ Şöyle Buyuracak: Cebrâil Emâneti Sana Ulaştırdı mı? Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimiz Şöyle Anlatacak:
▬ “Evet, Cebrâil Kur’an’ı Bana Ulaştırdı Yâ Rabbi...”
Allahû Teâlâ Tekrar Soracak:
▬ “Peki, Sen Onu Ne Yaptın?”
Rasülullah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Efendimiz:
▬ “Yâ Rabbi... Bana Ulaştırdığın Gibi Ümmetime Ulaştırdım...”
Allahû Teâlâ Hazretleri Meleklere Şu Emri Verecek:
▬ “Ey Meleklerim! Habîbim Muhammed’in Ümmetini Getirin, Emâneti Ne Ettiklerini Onlara da Sorayım...”
Bunu Duyan Rasülullah Sallallâhû Teâlâ Aleyhi ve Sellem Efendimiz:
▬ “Yâ Rabbi... Ümmetim Zayıftır, Huzuruna Gelip Cevap Vermeye Güçleri Yetmez...”
Sonra Niyâzda Bulunur:
▬ “Yâ Rabbi... Bana İzin Ver, Âdem’e Gideyim?”
Allahû Teâlâ Hazretleri İzin Verir, Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimiz Âdem Aleyhisselâm’a Gider ve Şöyle Der:
▬ “Ey Âdem! Sen Beşerin Babasısın, Ben de Onların Peygamberiyim. Onlara Bir Hastalık Gelse, Yine Biz Üzüleceğiz. Şimdi, Ümmetimin Yarı Günâhını Sen Al Yarısını da Ben Alayım. Onlar da Sorguya Çekilmekten, Hesap Vermekten Kurtulalar...”
Âdem Aleyhisselâm Şöyle Der:
▬ “Yâ Muhammed! Ben Kendi Canımın Derdine Düşmüşüm. Böyle Şeye Gücüm Yetmez...”
Bundan Sonra Rasülullah Efendimiz Döner Arş’ın Altına Gelir, Başını Secdeye Koyar, Çokça Ağlar. Allahû Teâlâ’ya Şu Şekilde Yalvarır:
▬ “Yâ Rabbi... Ben Senden Canımı Dilemiyorum, Kızım Fâtıma’yı, Torunlarım Hasan ile Hüseyin’i de İstemiyorum. Senden Ümmetimi Diliyorum...”
Bunun Üzerine Allahû Teâlâ Hazretleri Şöyle Buyurur:
▬ “Yâ Muhammed Başını Kaldır! Dilediğini İste, Sana Verilecek. Şefaât Et, Şefaâtin Makbûl Olacak. İstediğin Şekilde, Hattâ İstediğinden de Fazla Ümmetini Sana Verdim...”
Nitekim Bu Manâda Duha Sûresinin Beşinci Âyetinde Şöyle Buyuruldu:
Mutlaka Rabbin Sana Karşılıksız Verecektir. Hem de, Sen Hoşnut Oluncaya Kadar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder