.................. DUA: Allah’ım! Bizi hayır ve ibadete muvaffak kıl. Ölüm anında Kelime-i şahadet üzerine sabit kıl. Bizleri Fırkayı Naciye’den eyle. Sünnete bağlı kıl. Kötü bir adet olan bidatlerden koru. Kullardan sadır olacak ibadet ve isyanlarla ilgili senden hem söz, hem de irade sebkat etti. Allah’ım! Bugün bize (amellerimizle) paralel olmayan (çok) ecir ver.Tehlikelerden gerçek kurtuluşu hibe et. Bize kıyamet günü için va'd ettiklerini yerine getiriver. Muhakkak sen vadinden dönmezsin ve kullarına çok merhametlisin. (Dünya) arzusunu terk edip bey- efendiliği talebden yüz çevirenler hürmetine. Ki onlar hakkında. “Güzel emel edenlere daha güzel mükafat (cennet) bir de fazlası vardır.” buyuruldu. Allah’ım! Bizleri, din ile meşgul olup dünyayı terk edenlerden eyle. Hidayete erenlerin yoluna girenlerden eyle. Abidler meydanında yarışıp kazananlardan eyle. Allah’ım! Alemlere rahmet olarak gönderdiğin zat hürmetine, onun âli, ashabı, ehli beyti hürmetine büyük korku gününde bizleri salihler ve amel eden alimlerle beraber haşreyle. Amin...
*Ebu Hureyre Radıyallâhu anh’dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur :
”Her kim Arefe günü öğlenle ikindi arasında dört rekat kılar ve her rekatta bir fatiha, elli Kul huvellâhu ehad okursa, bu kişiye bir milyon hasene sevap yazılır. Kurân-ı kerim’de ki her harfe mukâbil cennette bir derecesi yükseltilir ki, her iki derece arası beşyüz senelik mesâfedir.
Allâh-u Teâla Kurân-ı kerim’deki her harfe mukâbil yetmiş huriyle evlendirir ; her huriyle birlikte inciden yakuttan yapılma yetmiş bin sofra vardır ki , her sofranın üzerinde yeşil kuş etlerinden yetmiş bin çeşit vardır.
Yemeklerin serinliği karın serinliği, tadı balın tadı, kokusu da misk kokusudur. O yemeklere ne ateş nede demir ( tencere ) değmemiştir. Yiyen kişi son yediği yemeğin tadını ilk yediğinde hissettiği lezzet kadar hissedecektir.
Sonra onlara bu namazı kılan kullara cennette iki kanadı kırmızı yakuttan ve gagası altından olup yetmiş bin kanadı bulunan büyük bir kuş gelir de işitenlerin mislini duymadığı derecede zevk veren bir sesle : ‘ Arefe ehline o mübârek günü ibâdetle ve bu namazla geçirerek onun ehli olmayı hak etmiş kişilere merhaba ! Diye nidâ eder ve böylece o kuş o namazı kılanlardan her bir adamın yemek çanağının içine düşer de, kanatlarından her bir kanadın altından yetmiş çeşit yemek çıkar. Sonra o kuş silkelenip uçar.
Bu namazı dünyadayken kılmış olan kul kabrine konulduğu zaman Kurân-ı kerim’de bulunan her harfe mukâbil kendisi için bir nur parlar ki o nurun kuvveti sâyesinde Kâbe’nin etrâfında tavaf edenleri bile görür.
Ve neticede kendisine cennet kapılarından bir kapı açılır. İşte tam o anda, gördüğü sevap ve ikramlara bir an evvel kavuşma arzusundan dolayı :” Yâ Rabbi ! Kıyâmeti çabuk kopar ! Ey Rabbim ! Kıyâmeti kâim eyle.” demeye başlar.
( Abdulkâdir el-Geylânî el-Gunye )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder